1/03/2013 - 23:00 sularında başlayıp*, 03/03/2013 - 19:30 gibi konuklarımızı uğurlamamızla kapattığımız zirvedir.

asistanım yokesli (pandispanyaları taş gibi yapmasına rağmen) rainbow cakein ayı versiyonunu yaratmış, ayı tanrıları tarafından cennetle müjdelenmiştir.* daha sonra pastayı gözlemlediğimizde şantinin üstündeki ayıcıkların* intihar ettiğine, en alt aradaki çakıl drajelerin de renk vererek bayrağın tabandaki rengi olan kahverengi pandispanyanın yer yer renklendiğine şahit olduk. pastanın sadece krem şantisinin hazır alındığına* ve pandispanyalarda eser miktarda gıda boyası kullanıldığına* dikkat çeker; hey gidi hey, bv bear ve smokeblin pastadan yemediğini utançla söylemek isterim.**

t-shirt işinin de yattığını sözlüğe üzülerek belirtmek durumundayım.**

o sakin kabuğunun içinde fırtınalar kopan, ayı sever heteroseksüel.** zirve için büyük yardımı dokundu.**

duyduğuma göre mola sırasında yanlışlıkla* konya arabasına binmiş yazar.* beraber şeftaliye karşı olan tikini yendik*, sıra geldi asıl sorun olan rap fanatizmine.* devamsızlık sorunu olmasa biraz daha kalacaktı kendisi ama gitti.* batakta da kafasına kafasına vurdum, iddialı girdiği oyunu 1 el sonra bıraktık.** neyse ne özlemişim ben bu çocuğu, iyi oldu iyi, iyi ki geldi.

şimdiden özlediğim yazar.* dedem diye demiyorum tam bir divadır.* bazı konularda canı sıkılmıştır ama üzülmesin her şeyin çözümü var.* birinci samsun zirvesi sırasında sigara almak için benimle gelip kendini tehlikeye atmıştır.** çığlık olayı sayesinde telepatik bir bağımız olduğunu da görmüş olduk ayrıca.**

yüce diva smokebl ve tam bir kadın bv bearin growlrdan buldukları samsunlu bir kezban pardon kurban üzerinde 2 sezon dizi senaryosu olacak kadar entrika çevirmiş olduğu zirvedir.*

dedem smokebl, üvey annem yokesli, teyzem keanu reevesin saskin yuzu ve kardeşim mordred* benden dolaylı birbirleriyle olan akrabalıklarını öğrenmiş, bana adeta aile saadeti yaşatmışlardır. ayrıca hey gidi hey ile de uzun uzun dertleşme fırsatım olmuş, bir hafta önce yaşadığım bazı olaylar hakkında bana akıl fikir vermiş ve beyin bedava demiştir.** bv bear* ise " herkes bana aşık" edasıyla samsun sahillerinde boy göstermiş, veda olarak ise en son otogara giderken taksi şoförüne yazmıştır.*

kediye çelme takan kadınlardan tutun pide yediğimiz yerdeki 70%lik ayı popülasyonuna**, mordredin baktığı kahve ve el fallarından, çiçeklerimiz yokesli ve keanu reevesin saskin yuzunün hazırladığı kahvaltıya kadar her şey spontane gelişmiştir.

şu anda da çevre illerden katılım sağlamış yazarlar memleketlerine dönüyorlar.*

2 gün sürmüş ve 6 dakika önce sonlanmış zirvedir. katılan herkese teşekkürü borç biliriz.* zirve sırasında toplam 25km kadar yürünmüş, 1 bar - 1 cafe - 2 restorana gidilmiş onun dışında sahilde gezilip* evde gullüm yapılmıştır. zirve esnasında eksik olmayan tek şey dedikodu olmuş, dedikodunun boku çıkarılmıştır.*

kendi adıma konuşacak olursam, hiç olmadığım kadar rahat ve mutlu hissettiğim zirvedir. şu an yokesliyle bir barda içip ağlamaya, depresyona girmeye gidiyoruz. bir de ekleyeyim, evimi cidden bok götürmüş durumda. ama olsun iyi ki gerçekleştirdik bu etkinliği, iyi ki geldiler.**

herkese tekrar tekrar teşekkür ediyor, gelemeyenlere de bir dahaki sefere diyorum. ayı sözlük birinci samsun zirvesi organizasyon komitesi başkanı scherzo bildirdi.

edit: zirveye katılan +2 bağyan arkadaşıma sesleniyorum. sizi de çok seviyoruz, en yakın zamanda sözlükteki yerinizi alın.**

hey gidi hey ve bv bearin katılmak üzere olduğu zirvedir. divamız smokebl ise assolistler sahneye en son çıkar diyerek 1 saat sonra bize katılabileceğini bildirmiştir.

mordredin rap müzik hakkındaki övgü dolu konuşmalarının ardından onu kilere kilitleyip pasta yemek için mutfağa geçtik.

7 sözlük +2 ile toplamda 9 katılımla gerçekleşen zirvenin ilerleyen saatlerinde yokeslinin sarhoş olup sevdiceğini araması*, batak masasında kumardaki şansızlığı gözler önüne serilmiş mordredin de teselliyi kolisinde bulması beklenmektedir.

ben de keanu reevesin saskin yuzu ile harıl harıl çalışarak kusabilitesi olan ve saçma yerlerde sızabilecek yazarlar için gerekli önlemleri almaktayım. içiniz rahat olsun, evde 5 hekim adayı var. yanlış müdahale ile çok çok sakat kalırsınız öldürmeyiz merak etmeyin.

diva gelince tekrar görüşürüz canlar, yeni gelenleri karşılamaya çıkıyoruz. öptük.

sağlık hizmetlerinin aşamalı olarak devletin elinden çıkaran kapitalist düzen projesidir.

dünya bankasının dayatmasıyla* üçlü koalisyon döneminde ilk adımları atılan ve akp döneminde jet hızıyla ilerleyip son demlerine gelmiş projedir.

sağlık personelini köleleştirmeyi, insanın en temel hakkı olan sağlık hakkını özelleştirmeyi ve tamamen paralı hale getirmeyi, her zamanki gibi özel sektörün yani belli kişileri kazancını hedefleyen projedir.

proje sonucunda dönüşüm değil çöküş yaşanmaktadır:

yeni yetişen hekimlerin niteliksizleşmesi
- tam gün yasasından sonra üniversitelerden özel hastanelere kaçan hocaların yeri doldurulamamıştır.
- yeterli personel yok diye yeni tıp fakülteleri açılmış ve kontenjanlar yükseltilmiştir. tabi ki eskiden 1 stajyere 2 hasta düşerken şimdi 1 hastaya 20 stajyer düşer.*

sağlık personeli sayısı yetersiz
-devlet; bu projede örnek gösterdiği ingilteredeki hemşire sayısının doktor sayısına oranına bakarsa, aslında tıp fakültesi kontenjanlarını deli gibi şişirmek yerine paramedic, hemşire, att gibi asıl yetersiz* sağlık personelini arttırmaya yönelmelidir.
-yabancı hekim alımı diye bir bomba var ki anlatmama gerek yok sanırım. niteliksiz eleman alımı, oldu olacak çinden çocuk doktor getirt. saçma sapan ülkelerden doğru dürüst eğitim alamamış insanlar bu ülkeye hep getiriliyor zaten. sonra seçim falan yapılıyor işte. okyanuslar ardına selam çakıyorum.
- tonlarca kontenjan açıp uzmanlığa dokunmamalarıyla pratisyen kalan hekim sayısı artmıştır. sonra ne denmiştir tabi, aile hekimi...

aile hekimliği
-herkes için sağlık* sloganıyla vatandaşı uyutan devlet, 1. basamak sağlık hizmetini proje kapsamında yontmuş hatta yolmuştur. hekimliğin esas görevi olan koruyuculuk bir kenara bırakılmış; insanların sadece hasta olduklarında* geldikleri, istedikleri ilaçları yazdırabildikleri, hekim-hasta ilişkisinin hekim-bilgisayar* ilişkisine döndüğü, ve de hastalarını 2. basamak sağlık hizmetine yönlendiren ?aile hekimliği? sistemi getirilmiştir. bir uzmana kıyasla doğru dürüst klinik yüzü görmemiş aile hekiminin gelene geçene yanlış teşhis koyması hatta koyamaması oldukça doğaldır. bu herkes için sağlık değil zaman kaybıdır, hem de zamanın son derece önemli olduğu böyle bir alanda, insan hayatıyla oynamaktır.

performans sistemi
-çarktaki hamstera dönüştürülmüş, günde 16 saat çalışan bazı doktorların birbirleriyle yarışmasını ve hayattan tamamen izole edilmesini bir kenara bırakıp yine halk açısından düşünürsek; daha çok hasta bakan, daha çok reçete yazan doktorun para alabildiği sistemin halk sağlığına etkisi oldukça büyüktür. dünya genelinde kabul gören şudur ki; günde 30 hastadan sonraki her hasta için konulan teşhis, yazılan reçete yanlıştır.* doktor demeye utandığımız bazı insanların sadece 1 dakikada teşhis(!) koyup gereksiz ilaç yazmasına, hatta gereksiz ameliyat * dayatmasına(!) yol açmaktadır. adil kazanç için getirlidiği söylenen bu sistem aslında adaletsizliğin ve hak ihlalinin kendisidir.**

yeni randevu sistemi
-bu sistem sayesinde hastane kuyruğu azalmıştır.** hasta başına 4-6 dakika ayrıldığını görmezsek çok güzel bir sistem aslında bravo. o kadar kısa sürede hastayla konuşmamız, şikayetlerini dinlememiz, muayene etmemiz, teşhiste bulunmamız, hastayı durum hakkında bilgilendirmemiz, gerekliyse reçete yazmamız veya yönlendirmemiz bekleniyor. evet, bence de tüm bunlar için oldukça yeterli bir zaman. 6 dakikada muayene edip hastayla belki de hiç konuşmadan reçete yazıp gönderen asık suratlı doktorun o gün içinde ne kadar hasta baktığını, bu hastaların kaçının doğru düzgün iletişime geçebildiğini*** düşünmeye gerek yok arkadaşım. doktor dediğin hep gülecek! bana ne onun derdi neyse ne hastayım ben burada.

sağlıkta özelleşme ve kamu-özel ortaklığı
-sağlık hizmetlerinin yavaş yavaş devletin elinden çıkartıp birilerinin kazanç merkezi haline getirilmesidir. hâlen de gerçekleşen yeni bir süreçtir. zaten hamster ettiğimiz doktorları performans sisteminin babası özel sektörde yarış atı moduna geçiriyoruz, gelsin yanlış ve gereksiz reçeteler-teşhisler-ameliyatlar.
-istediği kar oranını elde edememiş olacak ki emine erdoğan hazretleri medical parktaki hisselerini satmış, ortaklıktan çekilmiştir. kime mi sattı, tabi ki
yabancı yatırımcıya.*

muayene ücreti
- vatandaşı ayakta sikmektir. şu andaki ödenen miktar bir şey değildir, ileride çok daha güzel olacak her şey merak etmeyin.*

sağlık bir haktır, vatandaş ne olursa olsun sağlık hizmetleri için 5 kuruş para ödememelidir. devlet buna da çok güzel bir kılıf bulmuştur: eczaneler vasıtasıyla toplamak.

eczaneler
-devletin işine geldiği gibi bazen kamu bazen özel işletme saydığı eczaneler bu dönüşüm projesinden en çok etkilenenlerdir. eczaneleri kapattırarak sayısını azaltma, markette ilaç satımı sistemine geçmek istenmektedir.** devlet kendisi direkt almak yerine muayene ücretlerini eczanelere toplattırarak, devlet hizmeti parasızmış ve eczacı normalden çok daha fazla kazanıyormuş gibi göstermektedir.* aynı zamanda tek gecede yasa çıkarılarak* ilaç fiyatlarında tek gecede büyük indirime gitmiş, önceki pahalı fiyatıyla aldığı ilacı yeni ve ucuz fiyatıyla satmaya zorlanan ayrıca depolardan bu durumun fark ücretini kısa sürede temin edemeyen eczacılar iflas etmiştir.*


gönül isterdi ki daha fazla yazabileyim ancak birkaç saat sonra nefroloji sınavım var ve ben bu entryi mobilden yazarak 2 saat 49 dakika kaybettim. daha hiç okumadığım 3 sunum toplamda 170 kadar slayt var, her zamanki gibi çalışmam lazım.* kimin için? halkın sağlık personeline olan edepsiz, pişkin ve her şey için personeli suçlayan tavrından(attığı dayaktan, öldürdüğü doktorlardan) sonra artık onu ben de bilmiyorum.

ne yaparsan yap yeni birini bulana kadar hatta belki de bulduktan sonra bile onu unutamazsın önce bunu bilelim canım. o yüzden saçma saçma depresyona girebilirsin bu senin hakkın. ha sonra ne olacak en geç 3 ay sonra kesin toplanmış olursun, öyle ekstra bişey yapmana gerek yok.

e baktın olmadı, sana önerim tıp oku. yoktan yere hayatını sikecekler. tüm ideallerin tek tek batacak. üzülmeye veya depresyona girme hakkın olmayacak. üstüne dayak falan da yersin. heh işte bak her şeyi unuttun. şöyle bi 10 yıl sonra acıdan zevk almayı öğrenirsin, öyle ayrılma sonrası trip falan kalmaz ortada. öyle şeylere hakkın yok.**

fiddy reyizin veran fmdeki programının adıdır. sevginin*, kederin*, cinselliğin* her boyutuyla hazırlanıp kıbrıs ağzıyla sunulduğu program.** bu aralar fiddy sınav hazırlıklarında olduğu için yayın sırasında eskisi kadar konuşamasa da bence sırf müzikleri için de dinleyebilirsiniz bu programı.

kendi elinde olmayan saçma sapan bir sebeple sözlüğü bırakmak zorunda kalmış yazardır. özlüyoruz entrylerini.***

ha illa ben onsuz yapamam diyorsanız veran fmdeki çekirdek programına devam etmektedir. dinleyin, dinlettirin efenim.**

telefon konuşmamız sırasında uyuya kaldığım, ciddi ciddi anlattığı şeylere horlamamla cevap verdiğim yazar.
* baş çingene, mahalle karısı. mezun olur olmaz ilk işim çükünü kesmek olacak.*
* görmüş geçirmiş, bundan dolayı genç yaşında kel kalmış çakma ayı.**
* sözlükteki üst komşum.*
* kader mahkumu, derbeder, izmir apaçisi.*

kendisine kayan yıldızlardan dolayı oluşan kuyruk acısını ahmetonskinin saçlarını yolarak gidermeye çalışacak porternin unuttuğu bir kişi var ki* izmir cephesi diye bir şey bırakmayacaktır ortada. ahmetonskinin kılını bile kıpırdatmasına gerek yoktur.

sayın porter; benim geçmişimin temiz olduğu gayet açıktır, dedikodu konusu olan ben değil sizsiniz efenim. kirli bir geçmişiniz var ki başkalarından dinliyoruz. ayrıca türkiyede adam kalmamış yurt dışına kaçıyorsunuz.*

aigaiin fazla mesaiden dolayı sağlıklı düşünemediği zirvedir.** zira skype konuşmalarında kameralara oynayarak çingeneliğini sergileyen porter tarafında olmayı tercih etmiştir. ikna için teklif ettiği miktar da ayrıca merak konusudur.**

geçmiş hakkında konuşması gereken en son kişi olan* porter kod adlı ücretli cd ile kapışacağımız zirvedir.** ünlü biri olmadığım için o düşüşleri de bilemeyeceğim.** ayrıca karpuzseverin de aramıza katılmasıyla ahmetonski ordusunun iyice güçlediğine ve galip çıkacağına kesin gözüyle bakılan zirvedir.

ha bir de porter denen çüksüzün konuşurken arkada duyduğu ses yokesliye aitti. taş gibi hatunun sesini erkek sesine benzetmesiyle açlığını açığa vurmuştur.**

porter denen anüsü dizine inmiş izmir kaşarının, kolide olduğu için 3 saat sonra bana cevap yazabildiği, beni de online göremeyince telefonla arayıp cevap istediği başlık olmuştur.** bu rectal prolapse sahibi ayı kırması; daha müşterileri yüzünden kıçını yıkamaya vakit bulamazken haberlere manşet olup ünlü olmayı, müşteri sayısını arttırmayı planlıyor sanırım. fakat çıkabileceği tek gazete bulvar gazetesi, farkında değil.* bulaşacak en sakat illeri seçmişlerdir bu sefil kezbanlar. ne yazık ki saç yolmaya gelecekleri bu zirveden kendileri kel ayrılacaklardır zındıklar.**

jilet necla moduna girmiş porter denen ucuz, taharet musluğu nedir bilmeyen götü boklu kevaşenin itinayla havasını alacağım zirvedir.* kendine izmir beyfendisi diyen bir şoparın nasıl yerin dibine sokulacağını izleme fırsatı da bulacağınız zirvedir.** samsun izmire benzemez, 3. sayfada haberi eksik olmayan bir ilde yaşayan ayıya bulaşmak tehlikelidir ablam.**

bu hain saldırının liderlerinden, zayıf yönünü bildiğim porter denen izmirli seviyesiz lubunun** koşarak uzaklaşacağı zirvedir.**

ahmetonskinin safında katılacağım zirvedir. aynı zamanda silah olarak mordredi* düşmanın üstüne salacağım zirvedir de.*
daha ahmetonskinin 1 saç telini koparamadan kaçınılmaz sonla yüzleşecektir o münafıklar. hepsini 2 mart* günü karadenize dökeceğiz.

(bkz: işte şimdi onlar düşünsün)

1 hafta daha geç olsaydı kesin katılırdım deyip şansıma küfür ettiğim zirvedir. *