kakule
tuvalete çıkamayanların başvurdukları bitki, baharat vs.
hakan şükür
yakınlarınızda hiç akp'li filan var mı bilmiyorum. eğer varsa hakan şükür'ün çocuklarının sünnet töreni fotolarını mutlaka sosyal medya hesaplarından beğenmişlerdir. bir göz atmanızı ve o sonsuz tereyağını görmenizi isterim. şükür ailesi, erdoğan ailesi ve avanelerinin sergiledikleri sizi derinlemesine etkileyebilir.
ölümü gör
daha çok meraklı bünyelerin kullandığı bir cümle öbeği. inandırmak için daha ne yapabilirim diye düşünüp üretilmiş belli. çok tuttuğunu söyleyemem.
janti
kibar, bakımlı, alımlı, çalımlı, havalı erkeklere verilen sıfat.
janti abiler, abilerimiz, abi durumları vardır. bilenler bilir.
gelin ata binmiş ya nasip demiş
aman öyle hemen acele etme, gör bak neler neler olur dünyanın türlü hali var demenin atasözü hali.
tama öyle de bu gelin ata binmiş arkadaş. binmiş gidiyor olacaklar belli değil mi?
göte giren şemsiye
açılmıyor da bu girenlere n'oluyor?
göte giren şemsiyeler müzesi açılsa keşke. bakar bakar üzerine yorum yaparız.
panic at the disco
ergen irisi olduğum dönemde tanıştığım amerikalı grubun bendeki ve sevenlerinin kalbindeki yeri sanırım ayrıdır.
pop punk türünün güzel örneklerini veren grup, i write sins not tragedies isimli parçalarıyla 2006 yılında ortalığı kasıp kavurmuştu. şu sıralar miss jackson'ları ile yine buradalar. meraklıları dinler umarım.
not: emo filan oldu ya orada bişiler oldu. neyse çabuk geçti o dönem.
tilki bayıltması
bir uyku çeşidi. sanırım trakya yöremize has bir deyim. tilki malum kurnaz hayvan; e bayılma uyumak gibi bir şey. tilki bayıltması yapan kişi uyur gibi yapıp uyumamakta her muhabbeti kaydetmektedir. vay kurnaz vay!
konsol
ev hanımlarımızın özel ihtimam gösterdiği mobilya parçası.
içine türlü porselen tabak çanak konulmaktadır. misafir odalarını süsleyen bu parçanın üzeri aile fertlerinin fotografları ile doludur. biblolu olanlarının yanına yaklaşılmaması önemle rica olunur.
kutu kutu pense
çocuk oyunu. nasıl oluyordu? sanırım şöyle:
kutu kutu pense, elmamı yerse, arkadaşım mahmut arkasına dönse (dönerse)
topluluk yaptığı halka ile beraber yukarıdaki maniyi söyler ve olaylar gelişir. acaba mendil kimin arkasında?
çakma
olmuş, ama sahte olmuş. gibi olmuş. paramız yetmemiş, çok istemişiz de alamamışız. sonra gidip gibi olanını almışız.
bu kelimemizin tanımının iyi yönü. çünkü ortada bir meta var ve biz parasızlıktan ona yöneliyoruz. ha bir de bunun insan olanı var. allah bela cover!
imparator
padişah, sultan, kral muadili...
futbol piyasası pek sever bu terimi, hemen yapıştırır. mesela; bildiğim kadarıyla fatih terim, fenerbahçeli oğuz filan imparatordur.
bir sikimlik can
orijinali bir sıkımlık ama nedense aleti ortalama 1.5 m milletimiz tarafından bu hale getirilmiş durumda. götü, başı sikmekten, en basit muhabbetlerin bile arasına sıkıştırmaktan çekinmeyen milletimiz 'can'ı bile sikmekten, ınu dürtüklemekten geri kalmayız. çok sikici milletiz çok!
mikrofon
aklıma nedense halit kıvanç'ı getiren alet. halit abinin bir uzvu gibi olan alet insanı tv karşısında sanki büyülerdi. ha bu arada bu aleti tutmanın, kullanmanın da kişiye has özellikleri, tutuşları vardı. tsm sanatşıları ayrı tutar, arabeskçiler bir başka sallar, türkücüler odun gibi davranırdı. tutmanın dışında alette evrim geçirdi tabi. kabloludan telsiz mikrofona, oradan da bülent ersoy tarzı taşlı süslü olanlara... hey mikrofon sen neymişsin be arkadaş!
salih memecan
- ne çizeyim abime?
olayı budur...
pinokyo
burnunun uzayıp kısalması sex malzemesi yapılan kahraman. böyle de sapık zihniyetli bir türüz. peluş ayıcıklara atlayabilen bir türden bunlar beklenebilir gerçi...
kadına ibneye orospuya küfretme
kadının kadına acımadığı bir ülkedeyiz... toplumsal olaylardaki galeyanımız, heyecanımız dillere destan. ne demeli bilemiyorum.
aigai
kimine kavun çıkar kimine kelek misali sürdürdüğümüz yazı dizimiz aigai ile devam ediyor. 5 eserine bakıp onun nemenem biri olduğunu anlamaya çalışacağız. allah sonumuz hayretsin. amin.
sana pasifim:
kendimi özel mi hissetmeliyim?
bu sence de çok sert değil mi? hem sanki bir de bunun sonunda 'hıh' efekti eksik gibi. biz de biliyoruz ki ilişkiler hep şorolo sörölö ama bu kadar kırıcı olmalı mısın, ha olmalı mısın? ağlayarak uzaklaşıyoruz daha ilk eserde...
viski:
hele bir de diğer bir mide bulandırıcı içecek kolayla karıştırıp içenler yok mu... bar tezgaha üstünde bile görmeye tahammül edemediğim...
öpüşeceğim adam sigara içmiş, rakı iççmiş, tekilaları şat şat atmış üstüne 3 diş sarımsak yemiş çok umursamam ama bu rezil şeyden bir yudum aldıysa katiyen o dudaklar dudaklarıma değemez, nefesi benden uzak ola, bu derece itici.
esere şöyle baştan girişince acaba aigai babaanne tarafından iskoç mu diyorsunuz; sonra bar filan görünce yok sanırım ingiliz deyip viskinin tüm inceliklerini sıralayacak derken... evet derken o da ne hoppala öpüşmek filan. o nereden çıktı allah aşkına? viskiden sarımsağa bağlanmak, oradan öpüşmeye uzamak. maşallah, maşallah!
miley cyrus:
üzerine gerektiğinden çok fazla yazılan şey.
bu sözlükte miley cyrus hakkında bir şey yazılacaksa önce aigai'ye soracaksınız. hayır adam haksız da değil. şimdi dağılın beyler, adam haklı. artı rep, artı viski, no sarımsak, az lahmacun...
çığlık atarak uyanmak:
arada bir başıma gelen, neyse ki her ne ise hiç birinde gördüğüm karabasanı hatırlamıyorum. ama yine de hoş bir his olmadığı kesin, fakat ertesi gün ne kadar sikko olacak olursa olsun insana yatağında olduğuna ve yaşadığı hayata şükrettiren durum.
edit: anlamsız verenin sırf nasıl bir his olduğunu anlaması için sadece bir kere*** deneyimlemesini istediğim.
töbe. töbe töbe... pardon ama birlerce kez töbe; hatta tövbe be sayın okuyucular. çığlık atarak uyanmak. bilemiyorum ama, çığlık atarak uyanmak sanki kuşum aydın ya da gönül yazar'a göre şeyler. belki de aigai'nin bir tarafı filiz akın, diğer yanı türkan şoray'dır. kendisine kimi hatırlatsak da rüyasında onu düşlese acaba. bilemedim...
baba zula:
canlı peformansını izlemek bir türlü kısmet olmayan grup. kayıtları candır biraz mantar kafası gibi müzikleri böye kumsal olsun. yıldızlar parlasın dalga sesine karışsın müzikleri. tabii bir şişe şarap ve bir de yakışıklı. *
viskiyi, sarımsağı biliyoruz da mantar filan nereden çıktı. hayır bu aralar içeri de çok alıyorlar aman dikkat diyelim. baba zula kafası diye bir şey var mı bilmiyoruz, fakat aigai'de yarattığı etki bildiğiniz uçmalı kaçmalı bir şey. baba zula duyup da aigai'yi yakında görenler yaklaşmasın, bir zahmet uzak dursun.
bize onlarca güzel eser kazandıran aigai'nin 5 eserine baktığımız zaman aklımıza ilk düşen şey sağ gösterip sol çaktığıdır. misal sizi lahmacun yemeye davet edip istakoz ile şaşırtabilir. ha bu arada arkadaşlık yapacaksanız dikkat edin derim. her yol var gibi duruyor. mazallah sizi kafaya alıp tüm gece çığlıklar atarak ıslah etme yoluna gidebilir. yeni bir sendrom sahibi olmadan aigai'nin arkadaşlığı hakkında birkaç kez düşünün derim. sevgiler aigai seni tanımak cidden çok lahmacunlu, viskili ve çığlıklıydı.
vanilla ice
öncelikle yaşadığını söyleyelim. 90'lar gecesi filan yapmıyoruz sakin olun. ice ice baby isimli parçası belkide onun ilk ve tek hit parçası oldu. bunun dışında 90'ların ortasına gelmeden tükendi gitti. ha müziği de bırakmış değil. döneminin rapperlarıyla takılıyor, terennüm ediyor. meaaşallah.
u can't touch this
ulu insan mc hammer'ın 90 yılında çıkardığı albümün muhteşem parçası.
sözleri yazmadan önce şunları paylaşmak isterim. o hareketlerin bir kısmını yapabiliyordum. ayrıca bu cümlenin anlamanı bilmediğim için ortaokulda ingilizce hocama sormuş ve ışık hızıyla sırama gönderilmiştim.
sözlerini de yazmayalım bence... analım gitsin.