bir haftadır ara vermeden dinlediğim yeni florence + the machine albümü. favorilerim patricia ve big god olmasına rağmen end of love'da büyükannesinin intiharına tanık olmasını anlatışı bünyemde pozitif bir katastrofik bir etki yaratmıştır.
ayrıca june isimli açılış şarkısı da orlando olayı ile alakalıdır. iyi ki varsın florence, iyi ki 2009'da lungs ile tanımışım seni diyip bitiriyorum entry'i.
2018 yılında çıkan cehennemde geçen first person korku oyunu. ilgi çekici ve etkileyici grafikleri ve atmosferine rağmen hemen hemen tüm büyük oyun sitelerinin beğenmemiştir.
otuz yaşına geliyor olsam bile vazgeçemediğim, genellikle optimistik, eşlik etmesi zevkli şarkılar yapan girlband. lgbti aktivistleri olması ve bunu her fırsatta dile getirmeleri de cabası.
@bafrada. arkadaşlarla güzel bir yemek yiyip muhabbet ettik altı saat boyunca. yaşlandığımı hissettim ama olabilecek en pozitif anlamda. güzel bir akşamdı benim için.
tüketim toplumunun ürünüdür bu kalıp. konuşmaları, flörtü ve o tatlı kararsızlığı hiçe sayar zira herkesin bir alternatifi var. sen bilmezsen bir sonraki profil bilir ne istediğini.
valla bak.. böyle iş yerinde mal gibi durdum birşeyler yazmaya çalışıyorum. o kadar enteresan bir hayatım yok ki yaptığım şeyleri öğle arasında banci campin yapmak diye başlıklar açayım. ya da aforizma da kasamıyorum, komik desen hiç değilim. bilemedim şimdi.
homoseksüel olduğumu bilen stragiht erkek arkadaşım, kız arkadaşı bulamama sorunundan bahsediyordu. en son ellerimi boğazına doğru götürdüğümü hatırlıyorum, teselli sayılmıyor galiba.
kar zarar olayına bakmadan yapmak istediğim şey (ya da içgüdü olarak hangisi daha yakın/mantıklı geliyorsa) hangisiyse , pişmanlık yaşamamaya çalışarak, onu yapardım sanırım.
bayram tatilinde planın nedir? eğer yalnızsan bir yere gidecek misin? amasraya gidersen buluşalım mı?
cigarettes after sex olmaz mı? önce seks sonra kahve o halde, reflüm var benim.
büyük şehirleri çıkartırsak (istanbul-ankara-izmir, hatta ileri gidip antalya, bursa ve eskişehir'i de ekliyorum) türkiye'de ömrün boyunca sadece tek bir şehirde yaşayacak olsan nereyi niye tercih ederdin?
ya bu uygulamada takipçi kasanlar sadece bana mı itici geliyor? bu ihtiyaç nereden doğuyor yani anlamıyorum cidden? çok beğensem bile yazasım veya cevap veresim gelmiyor ama bir yandan da sayıları giderek artıyor bu arkadaşların. yakında herkes bir takipçi bağımlısına dönüşecek diye korkmuyor da değilim.
en son profilime takipçi kasanlar yazmasın yazdım ama zaten onlar anladığım kadarıyla kendilerine yazılmasını bekliyor çoğunlukla jdfskl
bide uzun zamandır girmediğim için web horneti özlediğimi farkettim. telefondan yazmak zor oluyor.
kilonun tamamen kisinin oz iradesinde oldugunu anladigindan beri bu konuda merhametli olamayan insanlara not düşmek istiyorum :)
şubat'tan beri kilo vermeye çalışıyorum fakat metabolizmamdaki dengesizlikler ve kan değerlerimdeki sorunlar yüzünden veremiyorum. merak etmeyi midemi de kandırmayı denedim.deneyimlemediğiniz bir durum için en azından bunu yaşayanlar karşısında ahkam kesmeyin :)
dün benim için bittin dediğimde umursamayıp asıl sen benim için bittin çok da fifi diyen adam bugün her mecradan özür dilerim çocukluk ettim diye mesaj atıyor. önce whatsapp dan sonra telegramdan ve sırasıyla instagramdan ve facebookdan aynı mesajları alıp engellendikten sonra dün yeni açtığım hornet profilinden aynı zırvaları yazmaya devam etti. normalde hiç cool olmayı beceremeyip mutlaka cevap verirdim şimdi hiçbir yazdığına cevap vermedim.
zaten aldatıldığımdan çok adamın pişkin tavırlarına bozulmuştum. en azından şimdi egom biraz tatmin oldu. tişikkirler :p
şimdi biraz demet akalın dinleme zamanı jdfskl
kilonun tamamen kisinin oz iradesinde oldugunu anladigindan beri bu konuda merhametli olamayan dangalaklara bir soru sormak lazım
senin merhametine ihtiyacı olan kim?
minnacık beyninle oluşturduğun önermeden bilim adamlarının haberi var mı?
bakın bunun eşcinsellik tercihtir diyenlerden hiçbir farkı yok. tercih se de sana ne gerizekalı dediğimiz adamlara söz konusu kilo olunca da sessiz kalmamalıyız yoksa bu dangalaklar haddini aşmaya çok meyilli ve ben haddini aşmanın kişinin tamamen öz iradesinde olduğunu anladığımdan beri merhamet gösteremiyorum bu iq mahrumlarına. uzun bir cümle oldu ya iq nuzun yettiği parçalara bölüp parça parça sindirebilirsiniz.
sen o kadar uğraş et kursa kaydet paşam haftada bir gün yedi saatlik kursa çok uzun, sıkılırım, girmek istemiyorum diyor. bir vasıf kazanması için ne yaparız ne ederiz diye düşünüyorum ama bu çabamdan ötürü de beni kötü bilsin istemiyorum.
en sevmediğim "onun iyiliği için ona karşı" ebeveyn hatasının içine girmek rahatsız etti beni.
sonra tabi pişman oldum. aldım karşıma
'ben seni düşünüyorum' adı altında sana istemediğin bir şey yaptırmaya hakkım yok ama madem istemiyorsun neden uğraştırıyorsun beni?
hem hiçbir şey kolay olmuyor armut piş ağzıma düş yok öyle bir dünya. daha hiç gidip görmeden sıkılırım diye bırakır mı insan?
gitmeyeceğim diyorsan gitme tabi. kendine bir şeyler katmayı ancak sen istersen mümkün olur, bunu istediğin zaman ben sana destek olurum sadece, bundan ötesi zorbalık yapamam
herkes dilediğini yazmakta özgür ortada bir hakaret olmadıkça. parti bazında da bir entry yok en azından kendi adıma bunu belirtebilirim. üzerine alınıp neresinden tutmak istersen tut. yeri gelmişken bende senin seks hikayelerini görmekten haz etmiyorum. okumadan geçiyorum sende öyle yap.
lgbt'nin b'si. gay kültürünün içindeler yani. biz nasıl seksbağımlısıdelikçierkekler isek heteroseksüel düzenin gözünde; onlar da delikfarketmezdiyenabazalar. bir de kendi içimizde saçma salak ön yargılarla daha fazla marjinalleştirmek yerine farklılığı kucaklasak. o tiksindiğimiz nefret söylemlerini, genellemeleri biz kullanmasak. savaş falan da olmasa ve pizza yiyince kilo versem. dünya daha güzel bir yer olur.
zedd'le yaptığı yeni single'i 365 bugün itibariyle çıkmıştır. klibi bayağıı bayağı black mirror tadında, bol a.ı.'lı, alttan alta melankolili güzel bir video olmuş, bu yalnız şubat gecesinde beni hüzünlendirip sonra da buruk gülümsetmiştir.
lgbt'nin b'si. gay kültürünün içindeler yani. biz nasıl seksbağımlısıdelikçierkekler isek heteroseksüel düzenin gözünde; onlar da delikfarketmezdiyenabazalar. bir de kendi içimizde saçma salak ön yargılarla daha fazla marjinalleştirmek yerine farklılığı kucaklasak. o tiksindiğimiz nefret söylemlerini, genellemeleri biz kullanmasak. savaş falan da olmasa ve pizza yiyince kilo versem. dünya daha güzel bir yer olur.
yani hakkını vereyim şimdi yurt dışına çıkmışlar onu anlattı da bir saat telefonda bundan bahsedilmez. o arada dergi okudum, çay içtim, çamaşır topladım ama hala biz teksas'ta şuna gittik, vizemi böyle aldım, teyzesiyle yemeğe gittik diyordu ki başım dönmüş, yığılmışım kanepeye.
bu kadar öküz olmayın lan. asıldığım belli, hani kovalasın diye yapıyorsan ben üşengeç adamım anasını satayım. uyurum daha iyi.
biseksüelleri her fırsatta aşağılayıp genellemeler yapmaktan çekinmeyen ama kendisi hakkında yapılan aynı davranışlara nevrotik bir şekilde cevap veren kullanıcı. hayat güzel gemiler falan.
kendimi elit hissetmek istersem kesinlikle gitmeyeceğim kahvecidir. rahat olması, gittiğim şubesinin büyük olması ve başınızda bekleyen bir garson olmaması yüzünden tercih ettiğimdir. bir de çalışan baristaları seviyorum, iyi çocuklar. şiddetli depresyon yaşadığım ve tek konuştuğum insanların onlar olduğu zamanlarda ya ekstradan bir bardak kahve verirlerdi ya da halimi hatrımı sorarlardı "abi iyisin değil mi" diye. bu da gloria jeanslerde ya da bilimum kahvecilerde olduğundan daha samimi geliyor, onun da bir etkisi var.
bir de polar pijamamla günü kah okuyup kah netflixte takılarak sıkılınca da insanlara bakarak harcayabildiğim kalabalık olsa da ben de huzur yaratan bir mekan. en azından gittiğim şubesi öyle.
zedd'le yaptığı yeni single'i 365 bugün itibariyle çıkmıştır. klibi bayağıı bayağı black mirror tadında, bol a.ı.'lı, alttan alta melankolili güzel bir video olmuş, bu yalnız şubat gecesinde beni hüzünlendirip sonra da buruk gülümsetmiştir.