muhteşem eğlendiğim yeni genç ve çok tatlı yazarları tanıma fırsatı bulduğum, uzun zamandır göremediğim scherzonun da katılımıyla muhteşem eğlendiğim zirve oldu. katılan, arkadaşlarını getirip kocaman bir ekip olmamızı sağlayan herkese çok teşekkür ederim. ayaklarınıza sağlık sık sık yapalım bunu çok keyifli oluyor gerçekten.
2009 senesinde sıla seslendirecek diye beklerken ziynet salinin müzik direktörlüğünü sılanın üstlendiği no:6 albümünde karşımıza çıkan sözlerini sılanın müziğini sıla & efe bahadır ikilisinin yapmış olduğu adında da geçtiği gibi dinler dinlemez insanı dağıtan şarkısının adı. "dönüşünde gözüm yok benim aklım gidişinde" ve "büyük aşk düşün yattı kapı önleride" sözleri insanı beyninden vurulmuşa çeviriyor.
sözleri ;
ağırlaştı üstümde
tarifsiz bir yalnızsız
benden kaçan kurtulan kalbim
geri dönmüyor artık
yastığa yorgana kurban,
her gece bana ortak
başıma sardığım dertten,
mesul değil, dağınık yatak
baştan aşşağı düşündüm,
ne varsa yanılgıdan ibaret
nasıl düşünmedim dediğim ne varsa,
şarkı sarkisarki.com sözleri
hepsi korkuya ibaret
dönüşünde gözüm yok,
benim aklım gidişinde
yok sattı hatıralar,
senin eksikliğinde
sahipsiz kaldı varmadı
yüreğim ele öyle
büyük aşk düşün yattı
kapı önlerinde !
dönüşünde gözüm yok,
benim aklım gidişinde
yok sattı hatıralar,
senin eksikliğinde
sahipsiz kaldı varmadı
yüreğim ele öyle
büyük aşk düşün yattı
kapı önlerinde...
ziynet salinin sıla & efe bahadır* ikilisiyle çalışmaya başladığı sonsuz ol albümünün en kıyıda köşede kalmış sonradan keşfedilmiş muhteşem slow şarkısının adı. sözler sıla müzik sıla & efe bahadır ikilisine aittir. parçanın "yığıldım evin bir köşesine" kısmını öyle hissederek söyler ki ziynet beni alıp uzaklara götürür her dinleyişimde...
sözleri ;
ağladın da neye yaradı gelmedin mi sözüme
büyük konuşma bela olur demedim mi yüzüne
gecelerce birikti yasaklarla
ne gidebildin ne kalabildin
kor değdi canıma
senin olsun
senin olsun
benim olsun istemem
senin olsun
emir olsun
yemin olsun istemem
yığıldım evin bir köşesine
hiçkimseler konuşmasın
nasihatler bilenlerin olsun
benim adım karışmasın
gecelerce birikti yasaklarla
ne gidebildin ne kalabildin
kor değdi canıma
senin olsun
senin olsun
benim olsun istemem
senin olsun
emir olsun
yemin olsun istemem
deniz sekinin 1999 çıkışlı 2. stüdyo albümü anlattımda bulunan bence en güzel şarkısıdır. söz ve müziği deniz sekiye ait parçanın klibini nihat odabaşı yönetmiştir. şarkının muhteşem sözleri ;
bitti derken hayat yeni başlar
ve her güzel şey gibi çabuk biter
bitti dersen hayat tükenmeden
acısı içinde sürer gider
yalan, her şey yalan inan
söz ver bana umudum ol
ver de inanayım geleceğime
ne yana baksam aynı yüzler
ne yeni ne de yenileri
küçücük yüreğimle ben
sana sığınıyorum
vefat haberini gördüğümden beri kıpırdayamıyorum... kesinlikle yeri dolmayacak bir sanatçı... hiçbir zaman dönemin adamı olmayıp kendi çizgisinde özgürce sanatını icra etmiştir...
dibe vurmadan zirveye çıkamazsın sözünü söyleyen kimse bulup bir güzel sövesim var... bu nedir yahu hayatımın her alanında çöküş dönemi yaşıyorum işsizliğimin 5. ayı dün doldu, ahiretliğimi 5 seneliğine almanyaya gönderdim, severek aldığım arabam arıza yaptı ve istemeye istemeye satmak zorundayım... nedir bu yahu geldi mi üst üste gelir derler de bu kadarı da biraz fazla gibi sanki.
sabah sabah okuduğum haber sonrası içimi yakan, tanışma fırsatım olmadı ama basından ve arkadaşlarımın anlattıklarından tanımış kadar olduğum güzel insan... mekanın cennet olsun...
sezen aksunun gülümse albümünde yer alan, söz ve müziği kendisine ait adamın amına koyan şarkılar listemde her zaman üst sıralarda bulunan muhteşem şarkı. giden sevgilinin arkasından dinlenmemesi gerekir. *
sözleri ;
yürüyorum hasretin, acının üstüne
sığmıyorum dünyaya, dar geliyor
geceler mi uzadı, bu karanlık ne
gönlümün bayramları, şenliği söndü
seni kimler aldı, kimler öpüyor seni
dudağında, dilinde ellerin izi var
deli gözlerin gelir aklıma
gülüşün, öpüşün, iç çekişin gelir
90'lı yılların en seksi popçusu olarak düşündüğüm * taner tarafından seslendirilen şarkı affetmedim kendimi albümünün 2. klip şarkısıdır. geçen gün yaşadığım bir olay üzerine birden mırıldanmaya başladığım* klibinde o dönemin gözde spor arabalarından lotus esprit arz-ı endam eder.
şarkının sözleri ;
bir gün gelecek duyacaksın beni
bu sabır varken bende seveceksin beni
bir gün elbet
bir ömür sürse bile beklerim usanmadan
sevgilim anla beni, tadı yok aşkların
sen olmadan
zaten herkesten, her şeyden
vazgeçmişim ben senin için
ben bu yola yüreğimi koydum
başkasını düşünemez oldum
sen de benim gibi yanacaksın
en sonunda bana varacaksın
ben bu işi aklıma koydum
senden ayrı yaşayamaz oldum
aşkı sen bana soracaksın
en sonunda bana varacaksın yar.
alanya iskele yolunda bulunan saat 22 den 02 ye kadar 2 solistiyle canlı müzik yapan kaliteli mekan. 2002 senesinden beri kalitesini bozmadan devam eden mekanın en büyük özelliği sahne alan solistlerin piyasada şarkıcıyım diye dolaşan tiplerin 10 gömlek üstünde olması bence. 2007 senesinden beri yolum her alanyaya düştüğünde mutlaka uğrarım. 2007 senesinde deniz ve ekin diye iki hanım kızımız sahne alıyordu, biz de nerede otursak diye düşünürken sezen aksunun sultan süleyman şarkısı geldi kulağıma orada durup kaldım... arkadaşlarımı sürükleyerek girdiğimiz mekanda sahne alan deniz* ve ardından ekin çok eğlenceli bir gece geçirmemizi sağladılar. bu yaz gittiğimde zeliş ve seçil hüner ünsal sahne alıyordu. ilk olarak çıkan zelişin sesi assolist konumundaki seçil hüner ünsaldan daha iyiydi. yolunuz alanyaya düşerse uğrayın derim...
dip not : ilk gittiğimde sahne alan muhteşem ses deniz mekanın tam karşısında bulunan ve o dönemdeki ekürisi olan ekin'in ortak olduğu ekinoks adlı mekanda sahne alıyorlar.
yıldız tilbenin aynı adı taşıyan albümünün çıkış parçası. sözleri ve müziği kendisine ait olan bu parçayı zamanında çok hafife alıp üstünkörü dinlediğimi geçen haftalarda alanyaya her gittiğimde uğradığım ve piyasada şarkıcı diye geçinen çoğu kişiden daha sağlam sesleri her daim bünyesinde barındıran harem barda zeliş tarafından tekrar dinleyince anladım. youtube da bayağı popüler olan evet ne söylüyorduk ekibi tarfından bayağı güzel yorumlanmış.
sözleri ;
beni hafife alsan da
söz verip aramasan da
telefonu açmasan da
gönlün benden yana
sor bir kere ona
yalvarırsam şımarırsın
öyle güzel değilsin ki
şaka yaptım dur ağlama
sana deli olan benim
harca hiç korkma
hastayım sana
dermansızım
başkayım sana
sana arsızım
ne kadar inatçıysan da
dönüp geleceksin bana
izim var dudaklarında
alıştım aslında
dön çocukluğuna
bunca derdin arasında
aşk yansıtan bir aynasın
.... beyaz bir sayfasın
senin benim bu aşk bizim
bırakmam seni
ben artık sensiz imkansızım
seni bırakmam
ben gerçek aşkım
bırakma beni
ben artık sensiz imkansızım
beni bırakma
ben gerçek aşkım
sözlükte sol frame de görüp oooh ne güzel benimkine daha 3 ay var diye keyiflendiğim sırada teyzeme ne zaman senin arabanın muayenesi diye sormam hemen akabinde aa sıfır arabaların 3 senede bir oluyordu ama bakalım bi dedik ve acı gerçekle karşılaştık. kendisi bu işlerden anlamadığı için yarın sabah 8:30 da muayene randevusu almamızla başıma kalan olay.
zirveye giderken kafamda bir ton soru işareti olmasını sağlayan ve içten içe korkutan yazar. acaba gerçek hayatta da mesajlarda olduğu gibi anlaması zor cümleler kurup beynimi yakmaya çalışacak mı diye derin düşüncelere dalmış olsam da garson çağırır gibi işaretler yapıp beni masasına davet eden ve sonra da zirve sonunda ayrılana kadar yalnız bırakmayan yazarcan. bayağı uzun ve derin mevzularda uzun uzun sohbet ettiğimiz* aynı okulun aynı mekanlarında çok özel anılarımızı paylaştığımız ve zirve haricinde de sık sık görüşeceğimizin sinyallerini verdiğimiz keyifli, zeki, hazırcevap ve espirili adam. böyle bir zirve organize edip yüksek katılım sağlamak için çabaladığın ve bu kadar güzel ev sahipliği yaptığın için ayrıca teşekkürler... tanıştığıma çok memnun oldum...
ankara'da yaşayan yazarlara selam olsun 13 nisan 2019 tarihinde saat 15:00 - 16:00 civarında kızılayda birkaç eski yazar arkadaşlarla toplanıp sohbet edeceğiz ve eski günleri yad edeceğiz katılmak isteyen ve mekan önerisi olan yazarlar desteğinizi bekliyorum...
bu klişeyi yapmak istiyorum, belki bir gram farkındalık oluşur. eskiden çok güzel yazan insanlar vardı burda yazdıklarını okurken keyif aldığım okudukça öğrendiğim epey değerli insanlar.. eskiden dediğim 2-3 yıl öncesine kadar belki, daha sonra genç yazar arkadaşlar geldi kendi heyecanlarını acemiliklerini buraya yansıttılar(insan özenmiyor değil)
fakat yine de hiçbir şekilde eskilerin yerini tutmadı. birileri sinirlenecek belki beğenmiyorsan siktir git de diyebilirler yine de eski bir alışkanlık var. ara sıra bakmaktan hep keyif alıyorum buraya..
yaşadığım şehir.
son beş yılda çok yara aldı bu gri şehir.
peş peşe patlayan bombalardan yaka silkti. yüksel caddesinde, güvenpark'ta polisin saldırganlığından illallah etti. gezi parkı zamanında gaz bombaları ile darbe yedi, sisin pusun altına gömüldü.
yine de bozmadı düzenini.
trafik yine aynı saatlerde kilitlenmeye devam etti,
insanlar yine tandoğan'dan kızılay'a yürümeyi tercih etti.
ve ben, ne olursa olursun cuma akşamları kızılay'da bir kafede oturup kahve içmeyi ve ankara'nın kalbini izlemekten vazgeçmedim.
(bkz:kurşuni renkler) babam gelir aklıma hep. (bkz:fikrimin ince gülü) babam hastayken bu şarkıyı televizyonda gördüğünde ağlamıştı. bi hastalığın bi insanı nasıl çaresiz hale getirdiğini gördüm. içim parçalandı. belki de yaşadığı yılları, geçmişte yaptıklarını, yapmak isteyip yapamadıklarını düşündü. bu iki şarkıyı duyunca içim gidiyo. gözlerim yaşarıyor. kendimi bi garip hissediyorum.
(bkz:we found love) üsteki kadar beni etkilemesi imkansız olsa da bunu duyunca da italyanın teki geliyor hala aklıma. bi adam 1 haftada nasıl bu kadar derine kazınır anlamam.
2 bölümünü de izlediğim dizi. televizyondan olsa hayatta izlemem. türk dizisini televizyonda izleyen arkadaşlara da helal olsun diyorum. 3 saat boyunca imkanı yok oturamam bi dizi için. youtubeda açıyorum, saçma sapan yerlerini geçerek 1 saatte bitiriyorum. yabancı dizi tadında izlemek bu olsa gerek.
neyse gelelim dizinin konusu ve oyuncularına.
gayet kaliteli bi ekip var görünürde. tek tek anlatacak olursak ( of be ne yazasım varmış ha)
(bkz:gökçe bahadır) : (oya) benim taaaa hayat bilgisi zamanından sevdiğim oyuncudur kendisi. insanlar o dizide barbie denen kızı severken ben hep törpü törpü derdim. oyunculuk olarak gerçekten çok beğeniyorum ama o da benim yaşlarda olduğunu belli etmiş. ne kadar makyaj olsa da kırışıklıklar belli oluyor. sorun yok gayet güzel bir kadın, iyi bir oyuncudur.
(bkz:bade işçil): karşımıza pelin olarak çıkan sarışın güzelimiz. ezelde şebnem olarak izlemiştim. ben nedense bu hatuna kısa saçı daha çok yakıştıranlardanım. gayet güzel oynamaktadır.
(bkz:aslıhan gürbüz): merve karakterine hayat veren bu hanımefendi dizinin yılanı, pelinin en yakın arkadaşıdır. uzak durulması gereken psikopat hatun profili. serhanı nasıl kafeslemiş benim için bi muamma. gerçek hayatta serhan gibi bi karakterin böyle bir kadınla evlenmesinin imkanı yok.
(bkz:tülin özen) şirin arzu karakteri. ben bu kadına meryemce zamanı hastaydım. mehmet günsüre mustafam deyişleri kulaklarımda çınlardı. nasıl naif, güzel ve tatlı bi kadınsa artık, heteroseksüel bi ilişkiye resmen gıpta etmiştim. yeniden bi dizide görmek fazlasıyla mutlu etti beni.
şimdi bu kadınlar çok iyi arkadaşlar lisede. pelin ve merve aşırı kıskanç tipler ve oyayı kıskanıyolar. 96 yazında pis bi iftirayla hem oyanın hem edip öğretmenin başını yakıyolar. 20 yıl sonra filan oya büyüdüğü mahalleye geri dönüyor ve olaylar olaylar.
biraz geriden gelsem de zirvenin anahtardan sonra 2. ağır topu olarak benim de zirve ile ilgili yorumlarımı yazmadan geçeceğimi düşünmediniz herhalde...
öncelikle zirvenin organizasyonunu sağlayan sevgili hazineciye çok teşekkür ederim uzun zamandır böyle keyifli bir zirveye katılmamıştım çok iyi geldi.
mekana kadim dostum anahtarla birlikte buluşup geldik, mekanın üst katına çıktığımızda bir portatif yazı tahtasında birşeyler anlatan birisi ve dinleyen bir grup gördük ilk olarak doğal olarak biraz şaşırdık zirveler artık sunum tarzı mı yapılıyor diye birbirimize anlamsız bir bakış attıktan sonra en köşedeki masada oturan eski bir tanıdığı*aknarazı gördüm selamlaşmak için yanına gittiğimde kendisinin de sözlükte yazdığını ve zirve için geldiğini öğrendiğimde kısa süreli bir şaşkınlık* yaşadıktan sonra masaya oturup sohbete başladık. kısa bir süre sonra çekingen bir tavırla masaya * yaklaştı ve daha önceki zirveye ilk katılımdaki çekingenliği bildiğimden "evet düşündüğün kişiler biziz dedik ve sohbete devam ettik. daha sonra senseisplinter ve pena da aramıza katıldı* ve çok keyifli, vaktin nasıl geçtiğini anlamadığımız bir zirve daha geçti. katılan herkese çok teşekkür ederim, keyifli ve mutlaka en kısa sürede tekrarlamamız gereken bir akşam oldu...
geçen hafta çocukluk arkadaşlarımın olduğu bir gruba açıldım ve 3 senelik bir birlikteliğim olduğunu söyledim. başta çok gerilmiştim ama sonra neden şimdiye kadar tuttun kendini dediler ve hepsi ilk etapta çok anlayışlı karşıladılar. üzerimden bir yükü daha attım bakalım önümüzdeki günlerde neler değişecek...
sinema yazarları derneği (siyad), 2017 yılı türkiye sineması ödüllerinde “en iyi yardımcı kadın oyuncu” ödülüne layık görülmüştür biblom benim. ödülün anons edildiğindeki sevinci görülmeye değer. lgbt görünürlüğü adına verdiği mücadelede kazandığı bu ödül çok önemli bence. tebrikler biblom...
19. bölümde tülayın selahattin çakaler'e söylemesi için yaptığı şu benzetmelerle beni benden alan yalan dünya karakteri.
- sen insanı silikon askısı kopan sutyen gibi yarı yolda bırakan bir tipsin de...
- sen adeta yaz başı beyaz bıngıl vücuda bikini denediğimde yaşadığım hayel kırıklığı, ümitsizliksin de...
- basen genişleyince small beden külotun yanlarda bıraktığı iz gibi sadece bende geçici bir iz bıraktın de...
- selülit gibisin, senden kurtulmak istiyorum de...
zaman zaman başıma gelen hadise. sanırım çevresel koşullardan ziyade kendi iç meselelerimle ilgili oluyor bazen bana da. ama "her zaman söylüyorum sözlükte kimseyi zorla tutmuyoruz, kimseye "nooolur kal" demiyoruz. birileri daha iyisini yapana kadar şuan en iyisi budur yavrular. susun ve yalamaya devam edin. daha iyi bir sözlük kurucusu ortaya çıkana kadar da benimkiyle idare edeceksiniz, yada çekip gideceksiniz. net." olayın tam olarak ne olduğunu bilmemekle birlikte tarzında bir yaklaşımın bir sözlük admini tarafından düşülmüş ve dile getirilmiş olması beni çok üzdü. iyi günlerim de kötü günlerim de oldu burada paylaştığım... bu kadar...
zirveye giderken kafamda bir ton soru işareti olmasını sağlayan ve içten içe korkutan yazar. acaba gerçek hayatta da mesajlarda olduğu gibi anlaması zor cümleler kurup beynimi yakmaya çalışacak mı diye derin düşüncelere dalmış olsam da garson çağırır gibi işaretler yapıp beni masasına davet eden ve sonra da zirve sonunda ayrılana kadar yalnız bırakmayan yazarcan. bayağı uzun ve derin mevzularda uzun uzun sohbet ettiğimiz* aynı okulun aynı mekanlarında çok özel anılarımızı paylaştığımız ve zirve haricinde de sık sık görüşeceğimizin sinyallerini verdiğimiz keyifli, zeki, hazırcevap ve espirili adam. böyle bir zirve organize edip yüksek katılım sağlamak için çabaladığın ve bu kadar güzel ev sahipliği yaptığın için ayrıca teşekkürler... tanıştığıma çok memnun oldum...