cowabunga

Durum: 236 - 0 - 0 - 0 - 31.10.2019 11:01

Puan: 3840 - Sözlük Kezbanı

7 yıl önce kayıt oldu. 7.Nesil Yazar.

"Oedipus Rex" vs "Dr.Jekyll ve Mr.Hyde'in Tuhaf Hikayesi"
  • /
  • 12

oyun

(bkz:herşey)

insan yeter ki istesin.
biraz hayal gücü, biraz da eğlence isteği ile herşey bir oyuna dönüşebilir.

playmen

sekiz yaşımdayken evde iki adet bulduğum ve ilk kez cinsellikle, pornografi ile tanışmama vesile olan dergi. ilk pornografik hikayemi de bunların içindeki hikayeler kısmından etkilenerek yazmıştım.

alttaki yazara soracaklarım var

ben ayda iki kez değiştiririm mutlaka çarşafları. temizlik konusunda huysuzlugumun tuttuğu zamanlar oluyor böyle.

peki senin böyle takıntıların, huysuzlukların var mi alttaki yazar?

a serbian film

kolay hazmedilemeyen, herkesin kaldıramayacağı film.
filmin üzerinizde bıraktığı etki yetmezmiş gibi, filmde bahsedilen olayların, değinilen durumların sırbistan gibi ülkelerde gerçekten yaşandığını fark etmek daha da kötü etkiler insanı.

kaptan mağara adamı

tüm süper kahramanlar arasındaki en süper kahraman.
çocukluğumun idolü.

rahmetli büyük annem benden zor bir iş için yardım istediğinde "kaptan mağara adamı geliyoooooo" diye bağırarak kosardım yardıma. bu durum uzunca bir sure devam edince buyuk babam, kaptan mağara adamı'nın sopasına benzer bir sopa yaptırmıştı bana; ama sadece balkonda savurma iznim vardı o sopayı, evdeki eşyalara zarar vermemek için.

yıllar sonra universitede okurken yurdun ortak alanındaki televizyonda denik geldim çizgi filmine. yine bir çakmaktaşlar bölümünde şehri kurtarıyordu. diğer çocuklara nasıl bağırdıysam "kanalı değiştirmeyin lan!" diye, korkularından kumandaya dokunamamışlardı bölüm bitene kadar.

oedipus

oedipus, thebai kralı laios'un oğlu, labdakos'un torunudur. annesi ise iokaste'dir. iokaste hamileyken bir rüya görür. kahine göre kraliçenin karnında taşıdığı çocuk babasını öldürecektir. doğar doğmaz bebek bir dağın tepesine terkedilir ve ayaklarından da asılır ki şişmiş ayaklı anlamına gelen oedipus ismini de böylece alır. bir çoban çocuğu bulur, götürür korinthos kralı polybos'a verir. polybos'la karısının huç çocukları olmamıştır, oedipus'u öz evlat gibi büyütürler.

oedipus büyüyünce kulağına gelrn bir takım dedikodular üzerine delphoi tapınağına gider. apollon da kehaneti söyleyip genç adamı dikkatli olması yoksa büyük günah işleyeceği konusunda uyarır ve genç adam babalığının öz babası olduğunu düşünüp şehri terk eder. bir geçitte arabalı bir adama (öz babası) rastlar, kimin çekilip yol vereceği konusunda kavgaya tutuşurlar. adamı ve arabacısını öldürür.

bu olaydan sonra thebai'ye varır. sphinks denilen canavar şehirde korku salmakta, sorduğu bilmecelere cevap veremeyenleri parçalayıp yemektedir. bilmeceler şunlardır: "kimi zaman iki, kimi zaman üç, kimi zaman dört ayak üstünde yürüyen ve doğal yasalara karşıt olarak en çok ayağı olduğu zaman en güçsüz olan yaratık hangisidir? iki kız kardeştirler, biri ötekisini doğurur ve ikincisi birincisinden doğmadır." oedipus birinci bilmeyece insan, ikincisine de gün ve gece diyerek doğru cevapları verir. sphinks kendini tünediği kayadan aşağı uçuruma atarak ölür.

halk kurtarıcısı bildiği oedipus'a laios'tan boş kalan taçla birlikte dul karısı iokaste'yi verir. (annesi ile evleniyor yani) dört çocukları olur; eteokles, polyneikes, antigone, ismene. seneler sonra, şehirde veba baş gösterir. salgının nedenini öğrenmek için oidipus kaynını tapınağa gönderir. gelen cevap şöyledir: kral laios'un katili bulunmalı ve şehirden sürülmelidir. kahin teiresias'a katili sorar. kâhin cevap vermez. kahinle kavga ederken iokaste araya girer ve düşünde eski kocasının dar bir geçitte öldüğünü söyler.

oedipus şüphe duymaya başlar. tam bu sırada eski evinden üvey babasının öldüğü bildirilir. ve kral olmak üzere korinthos'a çağırılır. oedipus hala düşüncelidir. bu sırada ulak saraya bir çoban tarafından bulunup getirildiğini söyler. çoban da böyle deyince oedipus ile iokaste artık emin olurlar. iokeste intihar eser. oedipus da hem anası hem karısı olan kadının iğnesiyle kendisini körleştirir.

ayrıca (bkz:oedipus kompleksi)

breaking the habit

anime olarak çekilen klibinin, şarkı sözlerinden daha etkileyici olduğu linkin park şarkısı.

tinder

sağa sola kaydıra kaydıra giderken bir kaç akrabama deni gelip anında sildigim uygulama.

ed sheeran

bir ara taylor swift'e aşık olduğunu okuduğum şarkıcı. hala aşık mıdır bilemem; ama taylor gibi gözünü hırs bürümüş bir manyağa aşık olmak büyük talihsizlik diye düşünüyorum.

xhamster

pc'den opera'nın kendi vpn'i ile rahatça girilebilen site. arayüzü basit, arşivi geniş. bildiğim kadarıyla "turkish" kategorisine ilk yer veren sitelerden birisi.

daha karmaşık ve derin arsivlere sahip muadilleri için:
(bkz:motherless.com) (karma)
(bkz:imagefap.com) (sadece resim)

interaktif sözlükler kasım 2017 sıralaması

ayı sözlüğü fark etmemi sağlayan liste.
karşılaştırmalar açısından güzel olmuş. liste başındaki dinozorlardan sıkılıp da farklı alanlar arayanlar için işe yarar bir öneri listesi gibi duruyor.

fisting

hep yapmayı hem yapılmasını çok istediğim; ancak bir türlü uygun partneri ve cesareti bulamadığım olay.

yıllar önce denk gelmiştim porno sitelerde fistinge. aklımı başımdan almıştı. hem korkutucu hem ilgi çekiciydi benim için; ama öte yandan yapılması zor bir aksiyon. ortamın rahatlatılması gerek, temizlik gerek, gerekli esnekliği sağlamak gerek vs. vs. vs.

bazı yerlerde buna uygun esnekliği sağlamak için belirli kremler ve poppers kullanılıyormuş; ama bizim ülkede hiç denk gelmedim.

normalde partner bulamazken, fisting için bir partneri asla bulamam zaten.
hayırlısı diyelim.

bitcoin

yüklü miktarlarda alım-satım yapmak isteyenler için ideal görünen dijital para.

bu gün itibariyle 1 bitcoin 9-10bin usd arasında işlem görmekte. eğer 3-4 bitcoin alıp kenara atmak gibi bir imkanınız varsa, 6ay-1sene arası süreçte güzel bir kar elde edebilirsiniz.

ancak o rakamlara sahip değilseniz temeli sağlam olan ve güzel yükselişler vaadeden coinlerde şansınızı deneyebilirsiniz.

(bkz:monero)
(bkz:litecoin)
(bkz:ethereum)

koli ile seks yapmak yerine beraber yemek yapıp film izlemek

o anki duruma göre ortaya çıkan bir karardır.

bazı zamanlar olur, tek bir saniyede ilginiz farklı yöne kayabilir veya o an için farklı bir aktivite daha çok ilginizi çekebilir.
sevişmek için buluştuğunuz kişiyle bir anda kahve içip tavla oynarken veya tabakları elinize alıp tv karşısında ayıla bayıla film izlerken bulabilirsiniz kendinizi.

günaydın saksosu

justin bieber'in penisi

şarkılarıyla bir iş başaramayıp bedeniyle gündem olmaya çalışan eski popçuları akıllara getiren fotoğraf karesi.
  • /
  • 12

biseksüel

panseksüellerle birlikte en renkli insanlar topluluğu. bunları buldun mu muhabbetini kaçırmayacaksın. o anlatacak sen dinleyeceksin.
keşke herkes biseksüel - hatta panseksüel - olsa.

biseksüel

lgbti komünitesince bile ön yargıyla karşılanan cinsel yönelim.
"kafa karışıklığı"ymış... cinsel yönelimin insanın doğası olduğunu unutup bir ideoloji sanmaya başlarsanız, biseksüellik de size çelişki gibi gelir.
"kapitalist komünist"le biseksüelin arasında bir ton fark vardır halbuki.
hem erkeklerden, hem de kadınlardan hoşlandığınızda vücudunuz buga girip kendini imha etmez.
her biseksüel, kadın bulamayınca erkeğe meyleden hetero abaza değildir.
mesela ben biseksüelim. kadına aktif, erkeğe pasif. ilginç değil mi? ufkumuzun yetmediği yerde "yok öyle bir şey; mümkün değil!" demek yerine, bir düşünsek, çok daha kolay olacak her şey.

biseksüel

o kadar uzun yazılar içinde o kadar saçmalıklar var ki.
her biseksüeli aynı sanıp kesin yargıyla konuşmak aymazlıktan öte değil. nefretinizde boğulmanız dileğiyle.

interaktif sözlükler kasım 2018 sıralaması

sözlüğün yönetim şekli:



thepillars ve unicorn09 yanlış anlamasınlar. *

dark bear olduğu gibi anlayabilir.

çok porno izleyenin zor tatmin olması

hayal gücü eksikliğindendir o. pornodan olsa duramazsın. değişik insanmış.

evli erkeğin evli erkekle eşcinsel ilişkisi

toplumsal değerler veya ahlaki kurallar bu adamlara "haa canım madem eşcinselsin, büyür! kendi duygularını yaşa, kimseden çekinme. hayat senin hayatın" diyecek kadar cesur değilse, kusura bakmasın ama onu hapsettiği ve yaşamak zorunda bıraktığı hayatı sorgulamaya da hakkı yok.


hangi ahlak pardon?

hayatının baharında katledilen transların, ahmet yıldız'ların kanına gömülen ahlak mı?

gündüz dalga geçip, gece koynuna girdiği travestiyi katleden adamın ahlakı mı?


benim kişisel alanıma girmediği sürece, canıma, malıma kendi bireysel değerlerime burnunu sokmadığı sürece kimseyi sorgulamaya hakkım yok. herkes hayatını yaşasın.

sizin tabirinizle -aldatılan- kadına gelince; hayattaki tek başarısı "evlenmek - koca bulmak/ çocuk doğurmak" olan bir kadının ödediği bedel olarak bakmak lazım belkide.

biseksüel

karşısındaki insanı kadın/erkek olduğu için değil insan olduğu için seven, aşkın cinsiyeti olmadığını bilen kişi.

interaktif sözlükler temmuz 2018 sıralaması

ayı sözlük'ün aylık girdi sayısına göre 11. olduğu sıralamadır.

sıralamaya gelirsek;

ilk beşte; her zamanki gibi ekşi sözlük, uludağ sözlük ve dünya sözlük, instela, kutup sözlük yer alıyor. sıralamaya uçucu sözlük dahil olurken, kötü sözlük geçen ay kapandığından gümüş lig sıralamasına dahil oldu.

tüm interaktif sözlükler sıralaması'na ve açıklamalara ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:

https://interaktifsozlukler.com/interakt...

temmuz ayı çalışmalarımıza ek olarak sözlük röportajları sayfamızda iki yeni bölüm sizleri beklemekte. interaktif sözlükler sıralaması kapsamında devam ettiğimiz sözlük röportajları çalışmamızın temmuz ayı konukları bol sözlük ve ayı sözlük oldu. her iki sözlüğün yöneticilerine de röportaj teklifimizi yanıtsız bırakmadıkları için teşekkür ediyoruz.

sözlük röportajlarını okumak için buradan devam edebilirsiniz.

https://interaktifsozlukler.com/roporta...

interaktif sözlükler sıralaması formatsız sözlükler-gümüş ligi sıralaması için:

https://interaktifsozlukler.com/interakt...

ağustos 2018 sıralamasında görüşmek üzere.

https://interaktifsozlukler.com/

evli biseksüeller

bir sorun olarak gormedigim duruma sahip bireyler. olay 'evli biseksueller ile iliski yasamak' olarak degerlendiriliyor sanirim. biseksuel bir birey pek dogal olarak sevdigi insan ile evlenebilir, bunda bir sorun yok. illa biseksuel diye de kisinin habire farkli partnerler edinmesi de gerekmiyor.

yazarlardan bear fotoğrafları

Toplam entry sayısı: 236

ayı sözlük

8 ay önce tesadüfi bir şekilde haberdar olduğum, devamında kayıt olup kimi girdileri zevkle, kimi girdileri surat buruşturarak okuduğum; buna rağmen ilk gördüğüm andan bu yana belirli hamleleri yapması gerektiğine inandığım sözlük.

ayı sözlük'ün 2011 yılında bu yana faal olduğunu öğrenmek için herhangi bir arama motoruna "ayı sözlük" yazmak yeterli; kuruluş aşamaları, fikirleri vb. bir çok bilgiye sahip link pat diye çıkmakta önümüze. interaktif sözlükler sıralamalarında yer alan bir çok sözlüğe nazaran köklü, tematik görünse de aslında öyle olmayan, açık fikirli ve zengin içerikli bir sözlük burası. belirli bir yazar kitlesi var (ki eskiden bu kitle daha genişmiş) ve şu ana kadar hiçbir sözlükte görmediğim kadar geniş bir sosyal medya ağına sahip. sadece facebook, twitter, instagram değil google+, pinterest ve tumblr gibi interaktif sözlük platformlarının ikinci hatta üçüncü plana attığı alanlarda da ayı sözlük'ü görmek mümkün.

sosyal medyanın yanı sıra ayılarock ve homojen dergi gibi dirsek temasındaki alanlar ve çalışmalar ayı sözlük'ün değerini yükseltmekte

ancak

ayı sözlük, bir sözlük olarak yenilenmeli ve alt yapısını güçlendirmelidir. özellikle arayüz ve script konusunda ciddi bir yenilenmeye ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim. ayı sözlükle aynı scripti kullanan şu anda birçok sözlük bulunmakta ve hepsi aynı tornadan çıkmış gibi birbirine benzemekte. bu scriptin (bildiğim kadarıyla) işlenmesi kolay. iyi bir arayüz tasarımı ve php kodlaması ise ayı sözlük, görsel ve erişim kolaylıkları bakımından da yazarların --tekrardan- dikkatini çekecek bir platfrom olacaktır.

bu sayede sol frame'in daha da harektlenmesini sağlayacak farklı fikirlerden yazarları görmeye başlayabilir; dahası sadece ayı'ların değil, ayı sözlük'ün tanımında da geçtiği gibi "lgbti içerikli katılımcı sözlük" ifadesinin tam karşılığı olduğunu hissedebiliriz. (farkındayım buradaki ifade biraz tartışmaya açık; ama bunu iyi niyetli olduğumu bilerek değerlendirirseniz sevinirim)

son 6-8 aylık süre içerisinde ayı sözlük, ortalama 1600-2300 aylık girdi arasında gidip gelmekte. bu sayının daha da yukarıya çıkması ve ayı sözlük'ün daha geniş kitlelere ulaşmasının; ayı sözlük'ten haberdar olmayan lgbti+ kişilerin dikkatini çekmesi ve onları kendi bünyesinde düşüncelerini paylaşmaları için davet etmesin, ayı sözlük'ün kendisini yenilemesi ile mümkün olacağına inanıyorum.

arayüzde yapılacak güzelleştirmeler ve geliştirmeler; php altyapısında yapılacak ufak dokunuşlar ve tanım yazılması sırasında işlemleri kolaylaştırıp yazılan girdiyi daha okunaklı ve güzel bir kompozisyonda gösterecek minik ayarlar ayı sözlük'ün üzerindeki toprağı silkeleyip ayağa kalkmasında önemli noktalar olacaktır.

şimdi ben neden ayı sözlük hakkında böyle eleştiri yüklü bir girdi yazdım?
cevabı basit aslında; bu kadar geniş bir sosyal ağa yayılmış durumda olan ayı sözlük'ün, bu kadar sönük kalması içime sinmiyor.

ayı sözlük bir katılımcı / interaktif sözlük müdür? yoksa aynı düşünce etrafındaki 3-5 insanın bir araya gelip yazıp çizdiği bir forum sayfası mıdır? önce bunu soruyu tekrardan bir ele almak gerekli sanırım; zira ayı sözlük, gerek lgbti+ temalı sanat dallarının tasniflenmesi ve okuyucuya ulaştırılması gerekse asdi gibi önemli bir platformun bilinmesi bakımından ilk basamak olma özelliği taşıyor.

yahu benim kullandığım temada, homojen logosunun içinde kalan dekupe edilmemiş beyaz parça ve homojen yazsının kenarlarındaki hatalı dekupe izleri siteye her girdiğimde sinirimi bozuyor :) bunu yenilemek bile bir başlangıç olacaktır illaki...

kızmaca darılmaca yok, ayı sözlük'ün iyi bir noktada olması gerektiğini düşünmesem bu satırları yazmazdım :)

yarrak

anadolu’nun lapseki şehrinden gelen bolluk tanrısı priapus (priapos)'un sembolü olan organ.

yatılı misafirlikte başa gelebilecek terslikler

"üniversiteden oda arkadaşı" sıfatıyla evine kalmaya gittiğiniz buddy'nizle porno eşliğinde birbirinize masturbasyon yaparken ablasının odaya dalması...
herkesin kısa bir süre donup kalmasından sonra ablanın gitmesi, bizim ise g.t korkusu ile birbirimize dahi bakmadan uyumamız.

ankara

yaşadığım şehir.
son beş yılda çok yara aldı bu gri şehir.
peş peşe patlayan bombalardan yaka silkti. yüksel caddesinde, güvenpark'ta polisin saldırganlığından illallah etti. gezi parkı zamanında gaz bombaları ile darbe yedi, sisin pusun altına gömüldü.

yine de bozmadı düzenini.
trafik yine aynı saatlerde kilitlenmeye devam etti,
insanlar yine tandoğan'dan kızılay'a yürümeyi tercih etti.
ve ben, ne olursa olursun cuma akşamları kızılay'da bir kafede oturup kahve içmeyi ve ankara'nın kalbini izlemekten vazgeçmedim.

katılmak isteyen?

islamiyete güncelleme gelmesi

güncelleme bekleyen yeni nesil islamcılar:

hayatınız film olsa hangisi olurdu

ayı sözlük

8 ay önce tesadüfi bir şekilde haberdar olduğum, devamında kayıt olup kimi girdileri zevkle, kimi girdileri surat buruşturarak okuduğum; buna rağmen ilk gördüğüm andan bu yana belirli hamleleri yapması gerektiğine inandığım sözlük.

ayı sözlük'ün 2011 yılında bu yana faal olduğunu öğrenmek için herhangi bir arama motoruna "ayı sözlük" yazmak yeterli; kuruluş aşamaları, fikirleri vb. bir çok bilgiye sahip link pat diye çıkmakta önümüze. interaktif sözlükler sıralamalarında yer alan bir çok sözlüğe nazaran köklü, tematik görünse de aslında öyle olmayan, açık fikirli ve zengin içerikli bir sözlük burası. belirli bir yazar kitlesi var (ki eskiden bu kitle daha genişmiş) ve şu ana kadar hiçbir sözlükte görmediğim kadar geniş bir sosyal medya ağına sahip. sadece facebook, twitter, instagram değil google+, pinterest ve tumblr gibi interaktif sözlük platformlarının ikinci hatta üçüncü plana attığı alanlarda da ayı sözlük'ü görmek mümkün.

sosyal medyanın yanı sıra ayılarock ve homojen dergi gibi dirsek temasındaki alanlar ve çalışmalar ayı sözlük'ün değerini yükseltmekte

ancak

ayı sözlük, bir sözlük olarak yenilenmeli ve alt yapısını güçlendirmelidir. özellikle arayüz ve script konusunda ciddi bir yenilenmeye ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim. ayı sözlükle aynı scripti kullanan şu anda birçok sözlük bulunmakta ve hepsi aynı tornadan çıkmış gibi birbirine benzemekte. bu scriptin (bildiğim kadarıyla) işlenmesi kolay. iyi bir arayüz tasarımı ve php kodlaması ise ayı sözlük, görsel ve erişim kolaylıkları bakımından da yazarların --tekrardan- dikkatini çekecek bir platfrom olacaktır.

bu sayede sol frame'in daha da harektlenmesini sağlayacak farklı fikirlerden yazarları görmeye başlayabilir; dahası sadece ayı'ların değil, ayı sözlük'ün tanımında da geçtiği gibi "lgbti içerikli katılımcı sözlük" ifadesinin tam karşılığı olduğunu hissedebiliriz. (farkındayım buradaki ifade biraz tartışmaya açık; ama bunu iyi niyetli olduğumu bilerek değerlendirirseniz sevinirim)

son 6-8 aylık süre içerisinde ayı sözlük, ortalama 1600-2300 aylık girdi arasında gidip gelmekte. bu sayının daha da yukarıya çıkması ve ayı sözlük'ün daha geniş kitlelere ulaşmasının; ayı sözlük'ten haberdar olmayan lgbti+ kişilerin dikkatini çekmesi ve onları kendi bünyesinde düşüncelerini paylaşmaları için davet etmesin, ayı sözlük'ün kendisini yenilemesi ile mümkün olacağına inanıyorum.

arayüzde yapılacak güzelleştirmeler ve geliştirmeler; php altyapısında yapılacak ufak dokunuşlar ve tanım yazılması sırasında işlemleri kolaylaştırıp yazılan girdiyi daha okunaklı ve güzel bir kompozisyonda gösterecek minik ayarlar ayı sözlük'ün üzerindeki toprağı silkeleyip ayağa kalkmasında önemli noktalar olacaktır.

şimdi ben neden ayı sözlük hakkında böyle eleştiri yüklü bir girdi yazdım?
cevabı basit aslında; bu kadar geniş bir sosyal ağa yayılmış durumda olan ayı sözlük'ün, bu kadar sönük kalması içime sinmiyor.

ayı sözlük bir katılımcı / interaktif sözlük müdür? yoksa aynı düşünce etrafındaki 3-5 insanın bir araya gelip yazıp çizdiği bir forum sayfası mıdır? önce bunu soruyu tekrardan bir ele almak gerekli sanırım; zira ayı sözlük, gerek lgbti+ temalı sanat dallarının tasniflenmesi ve okuyucuya ulaştırılması gerekse asdi gibi önemli bir platformun bilinmesi bakımından ilk basamak olma özelliği taşıyor.

yahu benim kullandığım temada, homojen logosunun içinde kalan dekupe edilmemiş beyaz parça ve homojen yazsının kenarlarındaki hatalı dekupe izleri siteye her girdiğimde sinirimi bozuyor :) bunu yenilemek bile bir başlangıç olacaktır illaki...

kızmaca darılmaca yok, ayı sözlük'ün iyi bir noktada olması gerektiğini düşünmesem bu satırları yazmazdım :)

etek tıraşı yönteminiz nedir

tüy dökücü kremlerin hesaba katılmadığı anket olmuş.
bu güne kadar en iyi sonuca veet'in köpük şeklindeki tüy dökücü kremi ile ulaştığımı belirterek dışarıdan katılmak isterim bu ankete :)

mother!

" jennifer lawrence'a ciddi anlamda gıcık olsam da (bkz: darren aronofsky) gibi hayran olduğum bir yönetmene ait olduğu için vakit kaybetmeden izleyeceğim filmdir." demiştim daha önce ve öyle de yaptım.

filmin (link: imdb sayfasında : http://www.imdb.com/title/tt5109784/) açıklama olarak, "bir çiftin evlerine gelen davetsiz misafirler sonucunda ilişkilerini gözden geçirmelerini ve test etmeleri..." şeklinde bir açıklama var; ancak filmin esas konusuysa bu açıklamanın zerre alakası yok. böyle bir açıklama ancak ve ancak algı ve zeka seviyesi yerlerde sürünen; hayatı sosyal medya, televizyon ve gıybet üçgeninde geçen yurdum zombileri için geçerli olabilir.

mother! hakkında hiçbir şey bilmemeniz durumunda iki kez izlemeniz gereken bir film; zira filmin içerisinde her alan her sahne, her eşya, her karakter alegorik bir anlatımın parçası.

jennifer lawrence denen karıyı hiç sevmem. the fappening patlaması haricinde hiçbir şekilde ilgimi çekmemiştir oyunculuğu. donuk bakışları, durgun mimikleri ve oynarken yüzünde oluşan "ben ne yapacağım!" paniği şeklinde ifadeler sebebiyle sinirimi bozuyor her gördüğümde. x-men'de üstlendiği raven / mystique rolü yüzünden gıcıklığım kat be kat artmış olsa da mother!'da beni irrite eden tüm bu özellikler, rolünü destekleyen unsurlara dönüşmüş.

javier bardem filmin ikinci güzel yanı. oynadığı bir çok film gibi burada da rolüyle bütünleşmeyi yakalamış durumda.

kamera açılarının sürekli olarak jennifer lawrence'ı merkeze alarak hareket etmesi, alışkın olmayanlar için biraz baş dönmesine sebep olsa da, alegroik anlatım içerisinde düşününce, neyi merkeze almamız gerektiğine yönelik bir atıf gibi durmakta. javier bardem'in ise sürekli orada bir yerde olduğunun bilinmesi; ancak çoğu zaman kadraj dışı durması, karaktere ve anlatıma katılan güzel bir detay gibi durdu gözümde.

buradan sonrası ağır spoiler içerir!

filmi izlerken bir yandan da internetten kim-kimdir, alegorik atıflar neleri ifade ediyor şeklinde ufak bir okuma yapınca film daha çok ilgimi çekti ve sonuna kadar gözlerim açık bir şekilde izledim. filmi net bir şekilde anlayabilmek için şu atıfları tespit etmiş olmak gerekiyor;


-- spoiler --

mekan ve karakterler:

javier bardem: tanrı
jennifer lawrence: doğa ana
ev: dünya
yazarın odası: cennet
kristal: yasak elma
ed harris: adem
michelle pfeiffer: havva
brian gleeson ve domhnall gleeson: habil ile kabil
yazarın şiiri: kutsal kitap
hayranlar: insanoğlu

olaylar:

adem'in eve gelmesi ile tanrı'nın sıkkınlığını atması, heyecanlanması ve adem ile daha çok vakit geçirmesi divan edebiyatında bahsedilen bir durumu hatırlattı bana: "tanrı, bilinmeyi istedi ve kendi suretinden insanı yarattı." tanrı, bilinmek ve yüceltilmek arzusunun önüne geçememekte ve bu yüzden doğa ana ile ters düşmekte. doğa ana ona her şeyi sunmaya hazırken, tanrı, egoist bir çocuk gibi sorgusuz sualsiz kendisini yüceltecek olanlara, yani kendi yarattıklarına muhtaç hissetmekte kendisini.

adem'in evde kaldığı ilk gece kaburgasında yara olması ve ertesi gün karısının gelmesi, klasik adem-havva hikayesi; ancak havva'nın doğa ana'ya karşı kibirli ve laf dinlemez davranması hem insan doğasının itaatsizliğini hem de sorunlara gebe olmasını yansıtmakta. zaten ilk büyük sorun da tanrı'nın çok değer verdiği kristalin yani yasak elma'nın kırılması ve yazarın çalışma odası olan cennet'ten kovulmaları bu durumun ilk adımı oluyor.

adem ve havva'nın odadan kovulmalarının hemen ardından seks yapmaları ise uzun süredir bahsedilen alegorik anlatımlardan birisini temsil ediyor: yasak elma aslında cinsellik / cinselliğin bilgisi idi ve adem ile havva cinselliklerinin bilgisine ulaştıkları için cennetten kovuldular. yasak elma, cinselliğin bilgisini temsil eden bir simgedir ve ne zaman insanoğlu bu bilgiyi edinir, ardından cennetten kovulur. bu yüzden kristal kırıldıktan hemen sonra adem ile havva seks yapmaktalar filmde.

habil ile kabil'in kavgası sonrası, anma töreni sırasında havva'nın doğa ana'ya "üzerine usturuplu bir şeyler giy!" demesi, insanoğlunun doğa ananın çıplaklığını ve saflığını ayıp olarak addetmesine yönelik okkalı bir gönderme aslında.

mutfak tezgahının kırılması ve evi su basması nuh tufanının yansıması; ancak şöyle bir durum var ki tufanı yaratan tanrı'nın kendisi değil; insanoğlunun laf dinlememesi. sonrasında ise evdeki herkesi kovan doğa ana oluyor.

doğa ana'nın hamile kalması ve bebeği her ne kadar isa olarak yorumlansa da ben "umut" olarak yorumlamayı tercih ediyorum; ancak sonlara doğru bebeğin etinin yenmesi ve kanının içilmesi konusu isa atfına daha çok uygun kılıyor durumu.

filmde yer alan ev, üç katlı olması bakımından aslında cennet-dünya-cehennem sıralamasını yansıtıyor. doğa ana'nın bodrumda bulduğu gizli kapı ve hemen önündeki alev dolu kazan cehennemin en net simgesi. kağı açıldığında dışarı çıkan ve kaybolan kurbağa ise cehennemdeki şeytanlar veya salgın olarak yorumlanabilir. tüm olayların geçtiği orta / giriş kat dünyanın kendisini temsil ediyor. üst katta zaten yatak odaları ve çalışma odası olan cennet var.

tanrı'nın, doğa ana'nın hamileliğinden ilham alarak kitap yazması, kutsal kitapların ortaya çıkışını temsil ediyor. sonrasında ise şiiri okuyan insanların, şiirin farklı bölümlerine odaklanarak hayran kalmaları ve şaire yani tanrıya tapmaya başlamaları, dinlerin, insanları adım adım zıvanadan çıkartmasını çok güzel anlatıyor. tanrıdan bir parçaya sahip olmak için evi talan edenler; doğa ana'nın uyarılarına kulak asmayanlar ve şiiri yanlış yorumlayıp olayın bokunu çıkartanlar hep insanoğlu.

evin talan edilmesi aşamasında dikkatimi çeken bir şey oldu; insanların çoğunluğu evi yok etmeye çalışırken, çok az bir kısmı bazı yerleri tamir etmeye çalışıyordu. güzel bir detay olmuş.

ikinci gözüme takılan detay ise insanlığın kontrolden çıkması ve savaşların patlak vermesi ile tanrı'nın ortadan kaybolmasıydı. doğa ana insanların çılgınlıkları arasında tek başına kalır ve savaş hem dünyayı hem doğa anayı yok oluşun eşiğine getirir. aklıma birden ikinci dünya savaşı gibi büyük savaşlar geldi... ve tanrı ortalıkta yok. sonrasında ise gelip, doğa anayı cennete kaçırıp kapılarını insanoğluna kapatıyor. çoook büyük yorumlara gebe bu sahneler.

finalde ise doğa ana'nın artık yeter diyerek her şeyi ateşe vermesi: kıyamet.
filmin başında tanrı, adem'e doğa ana'yı anlatırken "her şeyimi bir yangında kaybettim" diyor. kıyametin yangını, tanrının sahip olduğu her şeyi küle çeviren yangındır aslında ve doğa ana'nın ellerinden çıkmaktadır. cehennem'de biriken katrana adem'in kaybettiği ateşi atarak kıyameti getiriyor doğa ana. filmin bir noktasında doğa ana'nın "ben de gidip kıyameti hazırlayayım..." demesi büyük ironiydi zaten.

ve sonra tanrı, her şeyi küllerinden yeniden yaratıyor ve başa dönülüyor...

okuduğum çoğu yorumda bahsi geçen bir durum olarak filmde şeytan atfının olmaması bana da enteresan geldi; ancak biraz düşününce şeytana çok da gerek olmadığını anlıyorsunuz aslında :)

-- spoiler --

son söz:
alegoriyi anlamak ve alt metni okuyabilmek için bir kez,
filmi ve senaryonu anlamak için iki kez,
insanları, tanrıyı ve doğa anayı anlamak için üç kez izlenmesi gereken bir film.

logoyu biraz büyütelim

her tasarımda, tasarımcıyı çileden çıkartmak için en az üç defa söylenmesi gereken söz.

ondan sonra vah efendim tasarımcınız klavyeyle müşteri dövüyor,
yok efendim grafik tasarımcılar tahammülsüz,
aman efendim grafik tasarımcılara da laf söylenmiyor vs. vs. vs.

heteroseksüel porno seyretmek

heteroseksüellerin lezbiyen pornosu izlemesi gibi bir şeydir.

2018 yılından beklentiler

1-daha eğlenceli bir seks hayatı.
2-denemek istediğim yeni şeylere yönelik cesaret
3-ilk iki maddeyi gerçekleştirebileceğim yeni insanlarla tanışmak

s.kmişim dünya barışını.

evlenmek

mevcut işyerimde çalışmaya ilk başladığım zamanlarda, benim dışımdaki elemanların tamamı pavyoncu tayfadandı. mesai bitimiyle arabalara doluşup soluğu pavyonda alırlardı.

sonra sırayla evlenenler olmaya başladı.
grup içerisinde evlenen, oyunda sobelenmiş gibi, pavyon tayfasının dışına itildi. zamanla evli sayısı çoğaldı ve şu anda pavyoncu olarak tek bir eleman kaldı. ilk başlarda evlenenlerle en çok o dalga geçerken, şu aralar "tek başına pavyona gitmek de can sıkıyor, ben de ufak ufak evlenecek birilerine baksam iyi olur" diye homurdanıyor.

işin daha da komik tarafı, bizim elemanların eşleri hep aynı çevreden. hanımlar ya arkadaş, ya akraba. dolayısıyla hepsi benden beter bunalmış vaziyetteler evlilikten.

pavyondan sıkılıp evlendiler;
şimdi daha çok sıkılıyorlar.

ayı sözlük itiraf

hayal ettiklerim için cezalandırılacak olsam, sonumun lut kavminden beter olması gerekirdi.

iki erkeğin başbaşayken yapabileceği şeyler

türk kahvesi içip tavla oynamak?
joystickleri kapıp tekken, mortal kombat, street fighter, marvel vs capcom 3 gibi bilimum video oyunlarında kapışmak?
balkon demirine yaslanıp batan güneşi izlemek?
satranç oynamak?
...
şaka maka bizim elemanlarla oturup oyun oynadığımız günleri özlemişim. :(
tek başıma oyun oynamaktan sıkıldım.