14 mart tıp bayramı
ders çalışılarak kutlanan bayramdır. tşk
zoruna mı gitti
" hayırdir birader bi durum mu var" kalıbınin eş değeri sayılabklecek söz öbeğidir. karşıdakinin bir konu üzerine isteksizliğini, rahatsızlıgını öğrenmek hedefi ile yöneltilen soru cümlesidir. hele bi de profesyonel kullanim alanı vardır ki can yakar o da şöyle, yalnızca bakışarak bahsedilen ifadeyi karşı tarafa sezdirmek.
fuzuli
*mende mecnûndan füzûn âşıklık istidâdı var
Âşık-ı sadık menem mecnûnun ancak âdı var
(bende mecnun'dan daha da fazla sevme yeteneği var, aşkına sadık olan benim; mecun'un ancak adı var.)
*öyle bed-halem ki ahvalim görende şad olur
her kimin kim dehr cevrinden dil-i naşadı var
(öyle kötü haldeyim ki, durumumu gören ve dünya cefasına feryat etmiş olanlar mutlu olurlar) (bkz:
beterin beteri vardır)
*gezme ey gönlüm kuşu gafil feza-yı aşkta
kim bu sahranın güzer-gahında çok sayyadı var
(gönül kuşum, aşk göğünde gafil gezme, çünkü bu aşk sahrasında pek çok avcı vardır)
en muhteşem üçlü
sigara, çay, kıraathanedir o. alternatifi de çorum yozgat ankaradır.
aç camı bişi konuşcaz
özellikle ankaramızin nezih semtleri arasında taşımacılık görevini üstlenmiş minibüscü abilerimizin, hoşuna gitmeyen herhangi durumda muhatabı ile iletisime geçmek, maruzatını bildirmek adına sarf ettiği rica cümlesidir.
köpek gibi sevişerek barışmak
bikaç gün sonra tekrar ayrılırlar önsezisi ile hareket edebileceğim durumdur. nihayetinde insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa. (bkz:
aç camı bişi konuşcaz)
biseksüel sevgili
tabi saygim var fakat naçizane fikrim; "keyfim ne isterse o olur agaa" gevşekliğini sezdiğim durumdur. çok yönlü olmak elbet iyidir abicim fakat bu mevzulara gelmez o iş, sikerler adamı; misal git hem tanzimatçıyım de hem sevet-i fünuncuyum de koymaz bana. veya git entüisyonizme gönül verdim ama aynı zamanda pozitifst bir yanım da var diyebilersin, beni yine yaralamaz ama bisex takılmaca benim işlemciye uymuyor bilader.
derdini sikeyim butonu
gereksiz muhabbetle kafa açan elemanların yanında ihtiyacın hasıl olduğu ruh sağlığı ekipmanı.
götü göbeği salmak
sene içinde 11 komite olunca en uzun kurul 4 haftaya tekamül eder, her an sınav haftasıymışcasına kendini yeme eylemi ile avutan insan da başlıktaki durum ile karşı karşiya kalır. (bkz:
sedanter yaşam)
flört etmek
bir ilişkinin en güzel evresidir. zira insan birbirini tanıdıkça karşıdakinden soğuyor.
yoruldum
pera adlı rock grubunun da aynı isimli şarkısı mevcuttur. bi arkadaş dinle diye ısrar etmişti vaktinde; normalde halk müziğinden başka bir şey dinlemeyen ben, o zamandan sonra ara ara açar dinlerim. şarkinın içinde " olmayan bir şeyi aramaktan yoruldum" diye serzenişte bulunan sanatçıda kendimi gördüğüm olur.
tanışmak
iki bireyin birbirlerinin kimliğini ögrenmesi eylemi gibi yüzeysel bir tanım yapılabilr. esasinda çok geniş anlamlar içine sığdırılabilir; karşidakinin niyetlerini, dünya felsefesini, olaylara yaklaşım ve hislerini, alışkanlıklarını, yapmaktan veya kendisine yapılmasından hoşlandığı- hoşlanmadığı şeyleri öğrenebilmektir. bana kalırsa bu eylemi düzgünce yapabilen insan olgun bir birey olma yolunda sağlam bir adım atmıştır (fiziksel olgunlukla olayın hiçbir ilişkisi yoktur). şimdi ortalık "pat diye sevgili olalım" güruhu ile doluyken bahsettiğim eylemin ne kadar da kıymetsizleştiğini görüyorum. "abicim ben sıradan bi arkadaş seçerken bile bahsettiğim şeyleri öğrenmeye çalışıyorum, siz yolda bulduğunuzu sevgili yapıyorsunuz. " şeklinde düşünceler şu sıra beynimi işgal etmekte.
yeni bir ayı sözlük yazarı
verilen tepkilere nasıl yanıt vereceğini bilemeyendir. mekanın raconunu tam bilmediği icin kafasına estiği gibi davranandır. ulan şimdi bu iyi bir şey mi dedi yoksa sövdü mü diye düşünendir. kendisinin izlenildiğinin farkında olmadan yazıp durandır.
sözlükte eksi oy verenin görünmesi
bence devam etmesi gereken bir olaydır. "kardeşim neyi beğenmedin" adlı paneli açabileceğimiz bir muhabbet ortamı olurdu. hem kim çocuk çocuk hareketler yapıyo onu da görürdük.
demli çay
şuan ihtiyacım olan içecektir. eve gelmeden on beş dk önce arayıp "hadi yârim çayı koy geliyorum" diyebileceğim bir mevkiye atanabilirsem manası daha büyük olacaktır.
testisler için tehlike yaratan şeyler
başlıktaki entryler genelde tramvatik patolojileri ele almış, ben diğerlerine dikkat çekeyim.kabakulak virüsü (paramyxoviridae) ile enfekte olmuş yetişkin erkek bireylerde görülen orşit yani epididimit buna bir örnek olarak verilebilir. ayrica seminom, teratom, embriyonel karsinom gibi bölgenin tümörleri de testis icin tehlike yaratan bir mevzudur. dolaşim sistemi bozukluğu olan varikosel de bir damar patolojisidir ve bolge venlerinin genislemesiyle gorulur. toplumda erkek bireyler arasinda insidansı %15, infeltilite sebeplerinin de %40'idir. vakalarin %85 kadarı sol testikuler venin genişlemesidir. sebebi sağ taraftan farkli olarak, bu venin sol renal vene dik acı yapmasidir. son olarak kriptorşidizm yani inmemiş testis de testis için tehlike arzeden bir durumdur ve erkek genital sisteminin en sık doğumsal anomalisidir, testislerin intrauterin 32. haftada inguinal kanalda veya karin boslugunda kalmıs olup scrotuma inmemesi problemin esas nedenidir.
ders çalışmak
şuan yapmam gereken eylemdir. deli gibi dermapatoloji okumam gerekirken hava mükemmel. tam siktir et her şeyi diyip dışarı fırlamalık bi atmosfer var moruk.
sabah kahvaltısı
günun en önemli öğünüdür. eğer kahvaltı yapmama süre yoksa, yine de kahvaltı yapıp gideceğim yere gecikirim, öyle bi sevda bizimkisi. bi de haftasonuysa pates kızartilirsa akıl başta kalmaz.
unutur gibi olursun yeniden çıkar karşına sonra yeniden gider
bu olayın bi de psişiklisini yaşıyorsan yazıktır sana. örnegin tam unutuyorum, iyiyiz, güzeliz dersin. o dönem bi rüyana giriverir ve aynı sırada sen uykudayken mesaj atar. "ulan siktir hissediyo mu lan bu" diyerek uyanıp heyecanla yeniden bi yakınlık kurmak istersin. ama boş bi eylemdir; senin olmamıs bir şeyi inatla öyleymiş gibi görmek saçmadır. böyle anlar için bi uyu uyan geçer olmadi hafifler derdim eskiden, artık o hipotezi de çürüttüler.
fuzuli
şu başlığı açmak şereftir. şiirin, aşkın muazzamı divan ile işitilir, has şairi de fuzuli'dir. girişe muazzam bi gazel koyayım.( en sevdiğim gazelidir bu arada) ara ara gelirim ben buraya.
*bağrı bütünler mana ta'ne iderler müdâm
hâlümi şerh itmeğe bir ciğeri pare yoh
(aşk derdiyle yüreği parçalanmamış olanlar daima beni ayıplarlar. halimi anlatmak için aşk derdiyle ciğeri parçalanmış bir kimse yok.)
*yığdı menüm başuma dehr gamın n'eylesün
bâdiye-i ışkda men kimi âvâre yoh
( dünya bütün gamını benim başıma yığdı. ne yapsın aşk çölünde dolaşan benim gibi bir avare bulamadı.)
*dehrde hemtâ sana var peri yoh dimen
var güzel çoh velî sen kimi hun-hâre yoh
( dünyada senin eşin peri gibi bir güzel yok demem, vardır. güzel çok var, lâkin senin gibi kan içen güzel yok.)
*çâk görüp göğsümi kılma ilâcum tabîb
zayi' olur merhemün mende biter yara yoh
(ey doktor! göğsümü parçalanmış görüp ilaç yapma. merhemin boşa gider. çünkü bende bitip tükenecek yara yok. )
*zârlığum ışkdan var fuzûlî velî
ol meh-i bî-mihrden rahm men-i zara yoh
(ey fuzûli! aşktan ağlayıp inliyorum. lakin o merhametsiz ayın (sevgili) bana acıdığı yok. )
not: günümüzde hunharca diye sıkca kullandığımız kelime aslında kan içen demekmiş, öğrendiğimde ben de dehşete düşmüştüm.