sarosbalik

Durum: 1067 - 0 - 0 - 0 - 06.04.2016 02:23

Puan: 23394 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 54

melih gökçek'in tayyip'e yaranmak için eşcinsel düğününde misket oynaması

"hatır için çiğ tavuk yeme" dönemlerinin en azından akp için çoktan geçtiği fazlaca aşikar şu son gelişmelerden sonra. ancak ortada şimdiye kadar burnundan zinhar kıl aldırmayan bir melih gökçek realitesinin en son yerel seçimlerde çatır çatır madileştiği rte'nin gözüne girmek için yapmadığı şey kalmadığı düşünülürse gayet olabilitesi yüksek durumdur.*

hatta oğlunun beyaz tv'sine çıkıp yeni evli çiftimiz için iki göz yaşı bile döker.

demedi demeyin.

tuna kiremitçi

yok arkadaş... herife baktıkça içimde minik minik danalar hoplayıp kalbimi sıkıştırmaya başlıyor... twitter'da sinir harbi yaşadığım şu son bi ayda durup durup gündemden öyle kopuk saçma sapan şeyler yazıp - çiziyor ve normalde buna "şapşal, memleket ne durumda senin kafa ne nerde" şeklinde çemkiresim gelse de unutuyorum derdi tasayı... sonrasında öyle malak malak resimlerine bakınıyorum google imagesten...*

yani velhasıl kelam abdest bozan - uğruna koca boşatmayı göze aldıran cinsten herif...

(bkz: ayi sözlük itiraf)

çiçek jopla benim için

nisan 2013 başlarında dicle üniversitesinde öğrenim gören öğrencilere tekbirlerle saldıran bir grubun* çıkardığı olayları bastırmak için kampüse gelen polislerin fotoğraflarından biridir. polis orada çiçek değil; tekbir getiren yaratıklardan "kaçan" bir öğrenciyi darp etmektedir.

aynı gün ve aynı yerde çekilen bir başka foto için bkz: *

yaşanan olayalar için bkz: http://ayisozluk.com/lnk/a889b2

tayyip’in eşcinsel danışmanı evlendi

türkiye cumhuriyeti başbakanlık türkiye, yatırım, destek ve tanıtım ajansı danşmanı ole von beust kendisinden 36 yaş küçük sevgilisiyle dünya evine girmiş. çiçeği burnunda çifte ömür boyu mutluluklar diler; akp'nin o çok övündüğü* ekonomik kalkınma masalının kahramanlarından birinin homoseksüel olmasını tez zamanda sindirmesini temenni ederiz.

http://sozcu.com.tr/2013/gunun-icinden/t...

(bkz: tayyip'in eşcinsel danışmanının düğününde nikah şahitliği yapması)
(bkz: melih gökçek'in tayyip'e yaranmak için eşcinsel düğününde misket oynaması)

mabel matiz

ayselin için söylemiş sultan süleymanı... çok da güzel söylemiş hem de... hem de tepede kendini sultan sananların özgürlüklerimize, haklarımıza, canımıza kasdettiği şu velveleli günlerde pek de manidar olmuş...

aysel gürel

yüzlerce eserinin 12 tanesini seçmişler ve 12 seçkin sese söyletmişler... albüme de aysel'im demişler... 24 haziran 2013 günü geç saatlerde youtube'ta paylaşılmaya başlanan albümün tamamı şu saat itibariyle dinlenebilir durumda...

albümde genelde ünlü isimlerin sesine yer verilmişken diğerlerine göre underground sayılabilinecek mabel matiz de sultan süleyman şarkısına ses vermiş olması baya manidar olmuş. hele ki 31 mayıs tarihinden bu yana ülkeyi kasıp kavuran "sultani despotizm"e biraz da cevap gibi dinleyince şarkıyı pek beğendim; pek benimsedim...

gülten akın

bunalıyorlar
bilim onlardan uzak
zulmü yönetimlerine başat kılıyorlar
akrep tutuyorlar, çiyan besliyorlar
başlarını ölüm yastığına yaslıyorlar
tükenmiş çareleri.

bakmayın görkemli duruşlarına
kendi ökselerine tutuklu
kendi yargılarına hükümlüdürler
sınıf birincisiyken
bölme işlemlerinde
tutsak olduklarını görerek
parçalanıyorlar
tükenmiş çareleri

içinden içinden çürümüş
bir dal suretinde salınıyorlar
duldaları yok gölgeleri yok
oturdukları satrançta çoktan
mat olduklarını biliyorlar
o yüzden
şahı elden çıkarışları
tükenmiş çareleri

kurallar koyuyor çiğniyorlar
yasalar koyuyor çiğniyorlar
bitmez bir tahterevalliye duruyorlar
tükenmiş çareleri

ince yüzlerinizdeki ışığı
söndüre söndüre
dal bedenlerinizi öldüre öldüre
besleniyorlar
tükenmiş çareleri

oysa
akan bir ırmağı kim durdurabilir?

gezi parkı direnişi duvar yazıları

"anne ben devrim yaptım"

"aşırı ucu olan"

"boyun eğme"

"çapulcu geldi hanım"

"tayyip beni yeme"

"devrim televizyonlarda yayınlanmayacak"

"başım kapalı; gözlerim değil be tayyip"

"bizdeki bu ağaç sevdası zamanında astığınız fidanlar için"

"kes sesini tayyip"

"küfürle değil; inatla diren"

"alex gitti; sen mi gitmicen aq"

"kadına, ibneye, orospuya küfretme"

"ayık kafayla çekilmiyorsun akp"

"altı yıldız oldu, tanklar gelecek"

"toma'yla 8 gündür beraberiz; ciddi düşünüyoruz"

"sevim koş; katil geldi"

"ay resmen devrim"

"bu isyan sulukule'de evsiz bıraktığın yoksul çingenenin ahdıdır"

"yaşasın tam bağımsız kuru kahveci mehmet efendi"

"hiçbir şey "garanti" değildir"

"sıkma demiyorum; hobi olarak yine sık"

"yasak ne ayol"

"sinirlenince çok güzel oluyorsun türkiye"

"ayağa kalk"

"polis simit sat onurlu yaşa"

"park yoksa avm'ye sıçarım"

"tayyip cami duvarına işedin"

eşcinsellerin genellikle terbiyeli insanlar olması

ahlakınız ve terbiyeniz batsın!

türk polisi

- gümüşsuyu yolu güvenli mi?
- hayır, orada polis var!

gazi mahallesi

gazi katliamı'nın gerçekleştiği mahalledir. bugünler de ise 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi'ne destek vermekte olan ve karşılığında polis şiddetinin en yoğun ve en ağır haliyle karşılaşan insanları barındırmaktadır. mahalle sakinlerinin daha ziyade yoksul, solcu ve alevi vatandaşlardan oluşması ve istanbul'un merkezi yerlerine uzak olması itibariyle; polisin gözden ne kadar uzak olunursa ve halkı devlete ne kadar yabancılaştırılmış ise polis şiddetinin de o denli artacağını göstermiştir.

08.06.2013 tarihi sabaha karşı 01:00 sıralarında buraya yapılan polis müdahalesinde 4 vatandaş çok ağır yaralanmış ve yaklaşık 1 saat boyunca hastaneye götürülememiştir.

türk polisi

aslında hiç değişmemiş bir teşkilattır. sadece akp'nin siyasi skalada kendini orta yoldan daha da sağa çekmesi ve akp'nin başındaki adamın da yürütmenin yanısıra yasama ve yargı erklerini de tek başına elinde bulundurmaya çalışmasıyla toplumun büyük kesimini yönetime yabancılaştırmasıyla rengini toplumun bu kesimine göstermiştir. yoksa yıllarca tv'lere bile çıkmayan milyonlarca olayda her nevi solcu, alevi, kürt, eşcinsel, transeksüel, öğrenci, çevreci bu ceberrut teşkilatın orantısız şiddetine maruz kalmaktaydılar...

topçu kışlası

tayyip'in inadım inat kıçım iki kanat kafasıyla gezi parkını yıkıp yerine yaptırmak istediği tarihte kalasıca binanın ismidir. ne zaman yapıldı ne zaman restore edildi kısmı bi tarafa bu binanın türkiye tarihinde önemi pek büyüktür sayın ayılar. öyle ki tayyip'i sürekli benzettiğimiz osmanlı padişahlarının asıllarının en zalimce yönetimde oldukları zamanlarda insanların aynı böyle 31 mayıs'taki gibi "allah belanı versin, öff yeter" diyip ayaklanmasına benzer yüzlerce olayla ülke çalkalanmış ve nihayetinde ermenisi, türkü, kürdü, çerkezi, arabı rumu yanyana gelip 2. abdülhamit'e "lan yarrağım, şu kağıdı imzala yoksa bilion sonunun nolacağını" demişler ve bir güzel herkesin 2. meşrutiyet dediği ancak dünya tarihinde ismi 1908 devrimi olan olay gerçek olmuştur. ilk defa padişah efendinin yetkileri sınırlanmış. çağdaşlarına göre pek de fena olmayan bir anayasa hazırlanmış. ee padişah'ın işine gelir mi.. yok tabi ki gelmez. ee padişahın yetkileri sınırsızken bundan sınırsız şekilde faydalananların işine gelir mi.. ee yine yok tabi ki. iş böyleyken sayın ayıcanlar, bu mel'un topçu kışlasındaki hacıar hocalar, aman bu ermeniler-kürtler bizim yerimizi alıyor, aman başımıza taş yağacak diye ortalığı velveleye veriyorlar. bu olan hicri takvime böre 31 mart'a denk geldiğinden olay isim verme konusunda çok yaratıcı olmayan tarihçiler tarafından 31 mart ayaklanması olarak tarihe kaydediliyor. bundan sonrasını biraz olsun biliyosunuzdur artık anaokulundan beri zirilyon kere tarih okumak zorunda kaldığınızdan ve işin içine atatürk'ün girmesinden ötürü. evet, burda olay hop selanik'e bağlanıyor. selanikte bulunan harekat ordusu "lan noluyo yine payitaht'ta, bi rahat durmadılar a.q."diye söylene söylene mahmut şevket paşa ve yanında artık kardeşiyle dayısının tarlasından karga kovalamak işinden emekli olmuş, matematik öğretmeni tarafından kendisine mustafa ismi ismi verilmiş; anasının molla okulu yerine gittiği askeri okullardan mezun olmuş üzerine kurmaylık sınavlarını geçmiş mustafa kemal kurmay başkan sıfatıyla hop gelip bu gericileri bir güzel bastırıyorlar ve 2. abdülhamid'in kulağından tutup "seni gidi yaramaz" diyerek köşeye alıp yerine 5. mehmet reşat'ı oyuna sokuyorlar.

zaten bu saatten sonra da bi daha ne kendisine ne içindeki diğer milletlerden olan ittihat terakkililere güvenemeyen yeni hükümet hem balkan savaşlarıyla da başbaşa kalıp birden "türkçülük" kafasında ülkeyi 1. dünya savaşına doğru sürüklüyorlar... (o devirler mustafa kemal bunları bunlar da mustafa kemal'i hiç sevmezlermiş zaten... ama tc kurulduğunda mustafa kemal bunların biçoğundan başka okumuş etmiş - tecrübeli adam bulamadığından mecburen bu kesimle işbirliği yapar.. ta ki izmir suikastine kadar)

neyse ayıcanlar, görüldüğü üzere tayyip başkan topçu kışlasını yeniden inşa etme ısrarını zamanında kendisiyle özdeşleştirdiğini açık olan abdülhamid'in bir şekilde intikamını almak; ona yardım edenlerin (genelde dönemim en gerici insanları olduğu söylenir) kışlasını yeniden kurmak; 1908 devrimi'yle ülkede kurulmaya çalışılan düzenin bir daha asla geri gelmemesinin sembolünü istanbul'un ortasına dikmek...

tabi bunlar işin manevi yönü.. maddi yönüyle ilgili zaten avm'nin yapımından - dükkanlarının satılışına kadar ortaya çıkacak rantı tahmin edebilirsiniz...

neyse ders bitti, direnişe devam ayılar, ayıcılar ve güzek kadınlar!

recep tayyip erdoğan

türkiye medyasının halk düşmanı olması

kaynakları da götüm zaten.

beyaz show

31 mayıs 2013 tarihli gösterimi iptal edilen; salondaki öğrencilerin taksimdeki direnişe katılacakları twitterdan duyurulan program.

mahallenin bakkalinin kocasi

adamın dibisin!!! 31 mayıs direnişini bana daha yakından hissettirdiğin için orada bulunan herkesten bir nebze daha fazla canım ciğerimsin!

28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

mahallenin bakkalinin kocasi sayesinde telefonla da olsa oradaki sesi duyabildim. sürekli kesilen korsan canlı yayınlardan devşirebildiğimden çok daha fazla heyecanlandım! şimdi "iyi hoş da ....'da nerdeydiniz" "tabi bu iyi bir şey ama .... olsa bu insanların yarısı gelmez" gibi gibi içindeki karamsarlıktan dünyayı göremez olmuş kolaycı zihniyetlere itibar etmeyiniz, fırsatınız varken geleceğinizi - özgürlüğünüzü meydanlarda - sokaklarda kazanınız!

#direngeziparkı

hiç adil değil

şu an istanbul'da olamamam... #direngeziparkı

risotto34

öncelikle pek hoş gelmiş bir arkadaş. cidden entrylerine rastlayıp okudukça pek mutlu oluyorum. aklı hür, "fikri hür; vicdanı hür" biri çok belli ki... küstahlık gibi görünebilinecek özgüveni var... * bu özelliğine ayrıca hayran oldum. cidden de alçak gönüllülüğün şu sıralar vatana millete pek faydasının olmayacağının farkında demek ki. umarım hep yazar, belli ki kendisinden öğreneceğim çok şey var.

  • /
  • 54
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1067

gece okunan şiirler

"em rojên nexweş ên dawî dijin belkî
belkî em rojên pêşî yên xweş jî bijin
tiştekî tehlok heye di vî hewayî de
di navbera dahatû û rabirdûyê de
di navbera êş û dilşahiyê de
di navbera hêrs û bexşînê de
dm şikestin hê jî em ê bên şikestin
ji rojhilat ber bi rojava di hemû cîhanê de"

kürtçe bilmeyenler için:

"son kötü günleri yaşıyoruz belki
ilk güzel günleri de yaşarız belki
kekre bir şey var bu havada
geçmişle gelecek arasında
acıyla sevinç arasında
öfkeyle bağış arasında
biz kırıldık daha da kırılırız
doğudan batıya bütün dünyada"

(bkz: cemal süreya)

edit: pisinge zaten paylaşmış... ne güzel bir başkasının da gecenin köründe cemal süreya'nın bu şiiriyle umut biledeğini öğrenmek.

bankacibear

uzun zamandır mesajlarını görmezden geliyordum tatlım. ama buna*** cevap vereceğim. anlamayacağını düşünerek buraya yazıyorum. okuyup anlayan birinden sana yardımcı olmasını isteyebilirsin. keşke bırakmasaydın boşlamayı. düşüncelerinde daha samimi ve irade gösteren biri olduğunu düşünür ve belki biraz saygı gösterirdim.* sen ne kadar bu kelimeleri marjinalleştirip kötülemeye çalışsanda bu kelimelerin ifade ettiği sorunlar türkiye'nin en yakıcı sorunlarıdır. çözülmediği - çözülmeye çalışılmadığı sürecede öyle kalacaklar. çözümüne kadar da bu sorunları o ya da bu şekilde "görünür kılmak" benim vicdani görevim. ve inan bana boş oylarından çok daha fazlasını yapman gerek; zira geçmişimde ödediğim bedeller yanında senin boş oyların ve sağ menüde kendinden ve ilişkisel skandal haberlerinle ilgili entryler yazmaya ara verip yazdığın "din-devlet-namus elden gidiyor ahali" yaygaralı entrylerin solda sıfır kalır.*

öte yandan umrumda olmasa da ilk kez beni atatürk düşmanı ilan etmeye çalıştığından şunu söyleme gereksinimi hissettim. chp'yi sevmemek ve desteklememek atatürk'ü sevmemek anlamına gelmez. itinayla atatürk'ün tarihi kişiliği ile ilgili bişiler yazmıyorum. gördüğüm sorunlarda ve eleştirdiğim konularda atatürkle ilgili bişi göremiyorum. dar kafası 80 yıldır gelişmeyen chp zihniyeti benim karşı olduğum şey ki görünüşe göre türkiye'nin %75'i de benim gibi düşünüyor...*

iz bırakan kitap cümleleri

''sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadığımı, kocamın ne iş yaptığını, ana babamın ne olduklarını sordukları zaman, ne gibi koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum. ve hepsine haykırmak istiyorum. onayladığınız yanıtlar yalnızca bir yüzey. ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne sizin medeni durum dediğiniz durumsuzluk, ne de başarılı bir birey olmak ya da sayılmak benim gerçeğim değil. bu kolay olgulara, siz bu düzeni böylesine saptadığınız için ben de eriştim. hem de hiç bir çaba harcamadan. belki de hiç istediğim gibi çalışmadan.istediğiniz düzeye erişmek o denli kolay ki… ama insanın gerçek yeteneğini, tüm yaşamını, kanını, aklını, varoluşunu verdiği iç dünyasının olgularının sizler için hiç bir değeri yok ki. bırakıyorsun insan onları kendisiyle birlikte gömsün. ama hayır, hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum.sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla bağdaşan hiç yönüm yok.aranızda dolaşmak için giyiniyorum, hem de iyi giyiniyorum. iyi giyinene iyi değer verdiğiniz için. içgüdülerimi hiç bir işte uygulamama izin vermediğiniz için.hiç bir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz.''

tezer özlü, '' yaşamın ucuna yolculuk''

heteroseksüellere sorulabilecek sorular

- heteroseksüeller neden futbolu bu kadar seviyor?

- benim heteroseksüel bir arkadaşım var, seni onunla tanıştırayım ister misin?*

heteroseksüellere sorulabilecek sorular

**

- küçükken bir kadının tecavüzüne uğradığın için mi heteroseksüel oldun?

- heteroseksüel olduğun için doktora gittin mi? doktorlar ne diyor?

sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler

dul kadınsın, bir ihtiyacın olursa çekinme.*

pınar selek

1971'de doğup iyi bir lisans öncesi eğitim aldıktan sonra akademik başarılarını mimar sinan üniversitesi* sosyoloji bölümünde devam ettiren ve şu sıralar yurt dışında olan sosyolog, feminist ve yazardır. 1998’de yedi kişinin hayatını kaybettiği mısır çarşısı patlaması davasından o günden beri yargılanan ve hakkında bir türlü nihayi karara varılamayan insandır. iki kez bu davadan beraat etmesine rağmen yargıtayda sürekli kararların bozulması süreci bugün itibariyle türkiye cumhuriyeti hukuk tarihine geçicek saçmasapan bir kararla tekrar bozulmuştur. kendi kararını bozan yargıtaya karşı kararında direnme kararı veren yerel mahkeme "ay biz vazgeçtik" demek suretiyle yargılama sürecini sil baştan ele almaya karar vermiştir. işin ilginç tarafı bu duruma eski kararda direnme fikrindeki savcı bile şaşırmış ve mütaalasını "iyi madem, suçlu, hadi yargılayak bari" şeklinde vermiştir...

kanıtsız, tanıksız şekilde yargılanıp hakkında müebbet hapis istenen selek'in davasından bir gün önce bir ülkeyi 30 yıl geriye götüren darbeyi yapan bir çok insanın ölümünden, kaybolmasından, sakatlanmasından sorumlu olan insanların ellerinde kahveyle talk show'a çıkarılmışçasına ifadesini alan mahkemeyle selek'in durumunu bu şekilde yargılamayı uygun bulan mahkemenin aynı anayasa ve yasalarla işlediğine inanmak güçleşmiştir.

son karar haricindeki yargılama süreci için bakınız: http://www.pinarselek.com/

pınar selek'in hepimizce okunması gereken kitabı için (bkz: sürüne sürüne erkek olmak)

(bkz: adaletin batsın türkiye)

eşcinsel evlilikleri protesto gösterisi

coqueteria nickli has hanım ablanın "emekli cami hocaları yardımlaşma derneği" olarak nitelendirdiği bir grup insanın türkiye'de olan bitene kafa yormaya başlaması; dahası kafalarını yoran meseleler için sokaklara dökülmesidir.** öncelikle söz konusu gürühun eşcinsel evliliği ile ilgili yasanın geçmesi için bdp ve chp'nin kıçlarını yırtmalarının bile işe yaramayacağını düşününce dertlendikleri şeyin müslüman kürt camia'nın bdp ile ilgili bağlatılarını zayıflatmak olduğu düşünülebilir. dahası bu video bir kez daha göstermiştir ki eşcinselliğin ismi türkiye'de hala "ibnelik"tir.** vidyonun devamında başka konulara da değilinilmiş olunmasına karşılık değinilmeyen konular kendilerine "insan hakları savunucusu" diyen bu taşakları topuklarına değen elemanların aslında ne kadar samimiyetsiz olduğunu göstermektedir. samimiyetsizliğin ölçüsü için elemanların "insan" kategorisine neyi alıp neyi almadıklarını bir kez daha düşünmek gerekir.

son olarak da bu vidyonun ve bu tür amcaların ellerinde bu pankartlarla sokaklarda bulunmalarının, türkiye'deki eşcinsel hareketin artık ne kadar kuvvetli olduğunu gösteren bir geribesleme olduğunu düşünüyorum. normal şartlarda "yok saydıkları bir kesimin" varlığını kabul etmiş olmaları üzerinde de bu kesim için canlarının bu denli sıkılması eşcinsel görünürlük için - eşcinselliğin bir mücadele alanı yarattığını göstermesi açısından gayet kıymetlidir.

(bkz: ibnenin fendi hacıyı yendi )

http://www.sansursuzhaber.com/izmitte-es...

şafak pavey

konuşmalarıyla, yaptıklarıyla, duruşuyla ve güzelliğiyle mecliste bulunmasından ötürü çok memnun olduğum insandır. şu sıralar kişisel web sitesinin kapağında cihan kırmızıgül'e destek için onunla, boynunda puşi ile çekilmiş bir fotografı bulunmaktadır. http://www.safakpavey.com/

(bkz: hayranı olunacak kadınlar)

ayı sözlük'ün geldiği son nokta

yazarların dertlendikleri her ne ise o konuda yazabildikleri; bunu yaparken de neredeyse istedikleri her formatta başlık açıp üzerinden muhabbet döndürebildikleri bir sözlük olmuştur. insanların çok ve çeşitli oldukları düşünülünce insan sayısı kadar entry yazım şekli ve içeriğinin olması düzeylilik-düzeysizlik tartışmasından çok daha öte bi yerde "zenginliktir". zaten burada söz konusu olan yaşanan cinsel deneyimleri ballandırarak anlatmaktan ziyade hayatın, bizim durduğumuz yerden nasıl göründüğünü kelimelere aktarmaktır.

arada bikaç ayının sik boyunu; göt deliği çapını öğrenmenin ve bunların toplamda kaç farklı kişininkiyle ilişkilenmiş olduğunu bilmenin zararı yoktur. kaldı ki her birimizin bir cinsel birleşme sonucu burada olduğumuzu düşününce, bizi var eden "sikişmek" eyleminin sokakta neredeyse hiç kullanılmayan kullanılsa da kötü bir anlamı varmış gibi kullanılan bir ifade olmasının önüne geçip bu eylemi yemek yemek, uyumak...vs diğer insani eylemler şeklinde insanlara düşündürtmek bu sözlüğün asli görevlerindendir. sikişmek eylemi insanların kafasında normalleşmezse eşcinsel ilişkiler sapıklık olarak değerlendirilecek; kadının bedensel özgürlüğü hiç bir zaman var olamayacaktır.

vatandaş ingilizce konuş daha çok konuş

evrensel iletişim ve bilim dili olan ingilizce'nin hakkının teslim edilmesidir. toplasan 70 milyon tarafından konuşulan bir dilin yerine 4 milyar insanın bildiği ve konuştuğu dille iletişim kurulması gerekliliği kuşku götürmez bir gerçektir. orta okuldayken tarih kitabında gördüm. bir dağın içine sıkışmış bir grup insanın köpekgillerden bir hayvanın lütfuyla o dağdan kurtulmaları*** sonra da üreyerek koskocaman orta asya'ya sığmayıp dünyanın dört bir yanına barbar olarak gitmesi, gittikleri yerlerde taş üstünde taş bırakmayan ve varolan kültürleri yok eden torunlarının biraz medenileşmesi için şarttır. devletin kurucu milletler arasında ingilizce konuşanların olmaması önemli değildir. ne de olsa devlet ne derse o olur. ingilizce konuşmayanlar hastanede tedavi edilmezlerse; askerde, okulda, karakolda...vs. aşağılanırsa seve seve ingilizce öğrenip medenileşirler zamanla ne de olsa...

(bkz: milliyetçilik karşıtı olayım derken millet karşıtlığı yapmak)

dark bear

ana dil başlığına yazmış olduğum "the language that a person can have; but not a state" girdisini 5 kere silen ve 4. kez bu işlemi yaparken bana nedenini "aynı entryi tekrar tekrar yollamana gerek yok aslında. türkçe meailini ilave etmen gerekecek, herkesin anlayabilmesi için" şeklinde bir açıklamayı nihayetinde lütfeden ayı sözlük yöneticisidir. kendisine "böyle bir kural olmadığını" belirtmiş olmama rağmen "böyle bir kurala gerek yok, herkesin ruhen ve beyinen bilmesi gereken birşey." diyerek beni dumura sürüklemiştir.

kurallarda herhangi bir ifadenin olmadığı sözlükte alıp başını giden seri eksileme olayına ruhunun ve beyninin ne dediğini çok merak etmekteyim.

(bkz: zeki müren ruhuna ve beynine göre versin)

chp teyzesi

yakın gelecekte biyoloji ve fiziksel antroploji bölümlerinde; uzak gelecekte ise paleantropoloji bölümlerinde homo kemalismus vajinismus ismiyle anılacak olan primat türüdür.

anlamsız entryleri alt alta okumak

bankacibear

sözlük formatından habersiz yazardır. sözlüklerin belirtilen kuralları içerisinde istenilenin istenildiği şekilde yazıldığı yer olduğu fikrini daracık ufkuyla değerlendiren ayı insanıdır. sözlükler de insanların kendilerini ifade etmeleri için çok sayıda satır bulunan yerlerken sözlüğü ağlamak; şikayet etmek; kendini paralamak için kullanandığı gözlemlemektedir. kendisine adresini göndermesi durumunda "democracy for dummies" isimli kitabı hediye etmek istemekteyim.

ayrıca kendisi bana attığı mesajla beni seri eksici ilan etmiştir.* bu konuda kendisine: sorry mario princess is in another castle demek istiyorum. *
Henüz takip ettiği biri yok.