the portrait of steven meisel

Durum: 251 - 0 - 0 - 0 - 12.05.2013 23:46

Puan: 4294 - Sözlük Kezbanı

14 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 13

ayı sözlük yazarlarının mezun olurken verdikleri son ders

kentsel atık su(lağım suyu) konularını içeren bir ders. her anlamda ders çok boktantı. hem gönderilecek/uzaklastırılacak bokların çökmemesi için boru çapı filan hesaplıyorduk hem de 4 defa bu bok içeren dersten kalıp mezuniyetin buna bağlı olması yeterince midemi bulandırıyordu.

ikinci dönem çok çalışacağım

uygulanmaması durumunda "11. dönem okulu bitirmem lazım artık" gibi bir cümle sarfettirebilen başlık.

spartacus

bu dizi ile alakalı olarak önyargısız olamıyorum. öyle bir göz ziyafeti var ki* tek gecede ilk sezonu bitirmiştim. sanatı, sahneleri, ışıgı, kurgusu veya oyunculuklarını sorgulayamıyorum. herkesin bir zaafı vardır işte.

aamir khan

yarısını seyrederken uyudugum rang de basanti filminde oldukça tatlı/sevimli buldugum aktör.

demet demir

kendisi ile alakalı 2011 de madisözlükten bulabildiğim hakkında şöyle bir açıklama yapılmış aktivist.

"tüm insan hakları savunucularının dikkatine;
biz istanbul lgbtt dayanışma derneği yönetim kurulu ve üyeleri olarak yaptığımız koordinasyon toplantısında aşağıdaki kararları almış bulunmaktayız:
demet demir, trans arkadaşlarımız ile yaptığı günlük konuşmalarda, uzun zamandır “önemsiz dedikodular veya haklı eleştiriler” diye tanımlanamayacak bir üslubu kullanmayı alışkanlık haline getirerek lgbtt hareketine ve ilgili örgütlere (insan kaynağını geliştirme vakfı - kadın kapısı, istanbul lgbtt dayanışma derneği]] zarar vermeye başlamıştır.
bununla ilgili sayısız örneklerden aklımıza hemen gelen en üzücü olanlar şunlardır:
¬ istanbul lgbtt’ nin yüz binlerce euro aldığı ve bu parayı bazı arkadaşlarımızın zimmetine geçirdiği yalanını yaymış;

¬ dernek politikamızın temeli olan ve ayrıca tüzüğümüzde de bulunan “kişilerin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine dair önyargı ve ayrımcılık yapılamayacağı” olarak belirlenmiş amacımıza ters düşerek, bazı kadın trans arkadaşlarımıza aşağıdaki ifadeleri kullanmıştır.
- “sen kadınlığı hak etmiyorsun”
- “aslında geysin”
- “sen trans kadınsın, nasıl bir lezbiyenle beraber olursun”
- “sen aslında adamsın, boşuna kestirdin” vb
derneğimizin bileşenlerinden olan lezbiyen ve gey varoluşlara bile hakaret ederek. lezbiyen beraberlik yaşayan bir kadın trans arkadaşımıza transfobik ifadelerde bulunarak transfobi suçu işlemiştir. açıktır ki kendini lgbtt hakları savunucusu olarak belirten kişi, gey, lezbiyen varoluşunu da aşağılık bir şey olarak betimlemektedir.
tüm bunların sonucu olarak, kar amacı gütmeyen ve bağışlarla ayakta duran derneğimiz için gösterilen çabaları ve karşılıksız emeği hiçe sayarak ve karalayarak istanbul lgbtt’yi hedef haline getirmektedir.
bir arkadaşımız hakkında böyle bir deklarasyon yayınlamayı hiç istemedik. hatta bunu yapmamak için uzun süre gayret gösterdik. bu gayretlerimize rağmen bir değişim olmadığı gibi yapılan dedikodu ve karalamaların şiddeti artmıştır. yukarıda sayılanların dışında binlerce örneğin bilincindeyiz.
sonuç olarak, istanbul lgbtt dayanışma derneği’nin aktivistleri olarak demet demir ile ortak bir paydada buluşamayacağımızı üzülerek duyuruyoruz."

ayı sözlük yazarlarının sevdiği içecekler

kahve zincirlerinde büyük boy latte, evde kıvamı yogun sütsüz nescafe, gece yarısı türk kahvesi.
+kesinlikle bira, kırmızı şarap, çok çok nadir martini veya votka.
+cola zero

ergen

250.000tlye disket oyunu alıp, mastürbasyonu çok süper bularak yaptığım ve blue jean dergisi alarak geçirdiğim hayatımın bir döneminin ismi. o zamanlar da metalcilerle rapçiler dergilerin okur sayfalarında birbirlerini yerlerdi. demek ki insan oğlunun en pis dönemi bu dönemmiş.

tabii ki;


justin bieber

aradan seneler geçtikten sonra ana akım medya gazetelerinin internet sitelerindeki foto galerilerde çöküşünü böyleydi böyle oldu şeklinde okuyacağımız sanatcı.
(bkz: tarih tekerrürden ibarettir)

brokeback mountain

verem film. cıktıgında 2 defa sinemada izledim ve bir defa daha seyretmeye duygusal acıdan mecalim yok.

thy'nin yeni üniformaları

gereksiz yere yabancı dilde konuşma ve yazışma ihtiyacı duyan insan

hadi date, oral exam filan bir yere kadar da " drinklerimizi alalım" ne ya??!!! yavsak, drink ne lan?!! sırf sosyete olacağını sanmak gibi temellere dayanmayan bir saçmalık uğruna tüy dikiyorsunuz ya...!!!*

glee

her türlü gay klişesine, hatta martha stewart ile yemek programları da dahil, bulasmıs biri olarak cidden sevemediğim dizi. ama bunu yazmaya iten, cocugunu düşürmüşcesine yüzünde bir ifadeyle "nasıl seyretmezsin ??!!!" diye şaşıran insanlar. cidden sevemedim, hatta seyretmediğim için aşırı üstüme gelindikçe iyice tiksiniyorum. belki de ben 90larda kaldım halen:
(bkz: sex and the city)

baba

çok çok düzgün bir erkek figürüne sahip olduğum insan; gayet mantıklı, ataerkil olmayan ve zekasını kullanabilen bir bireydir bana denk geleni. ha her babanın siyasi açıdan veya kuşak farkından çağ dışı bulduğunuz özellikleri yok değildir. illa ki olabilir. ama benimki aşırı ilgili ve düşkün o nedenle kendimi şanslı hissediyorum.

süperego

genellikle toplum kurallarıyla ama daha cok yetiştiriliş veya etkilendiğiniz genel geçer yargılarla sekillenen nanedir: yine id kavramına yazdıgım örnekten yola cıkacagım; mesela yine ultra seksi bear bir bağcı var ve üzüm topluyor, elleri filan bile cok seksi, bu durumda eğer yatmak istiyorsanız ama yatamıyorsanız cunku bu anda superegonuz devreye giriyor: "olum hastamısın, sehir merkezinde tekyönde değilsin bu adam namus kavramı filan der deşer seni ortadan, zaten baban tarafını da tanıyor ipne diye bütün köyü/sehre/kasabaya yayar bu durumu, saçmalama, az dişni sık tekyöne gidicen zaten". bu durumda bağcının olusturabileceği tehlike ve riskleri superego hatırlatır ve idin aksine cok tedbirli ve bazen fazla pimpiriklidir. ama alkollüyken sıcıp sıvadıgınız durumlarda keske superegom olaydı diye zırlarsınız.

id

çok detaylı bir bilgim olmadan yazdıgımı önceden belirteyim ama emin oldugum noktalarla, ve örnekle açıklamaya çalışacağım; öncelikle id yazıldıgı gibi okunur ve superego ile ters çalısan nanedir, mesela bir üzüm bagındasınız, seksi bir bear bağcı var üzümleri toplayan; id size der ki: " hem üzümleri al hem de sabaha kadar utanmadan bağcı ile seviş seks yap 2 günlük dünya bağcının da tadına bak". bu hayvani ve hedoist kısmınız sizin idinizdir. alkolle etkisi artar.

zıttı için:
(bkz: superego)

homofobi

"götümüzü bağırta çağırta siktirmek istiyoruz ama id istiyor süperego istemiyor, ne yapalım bilinç altı da böyle tepki veriyor, şaşkınız" şeklinde homofobik bakıs açısıyla açıklanabilecek durum. halen kimin siktiğinin peşindeler*; amca rahat ol, kasma, ikimiz de zevk alıcaz.

gaylerin heterolardan daha karizma olmaları

bir defa gayler heterolar daha psikoloji bilmeden kendilerini tanımaya calısıyorlar. yani psikoloji nedir, erkeklik kadınlık ot bok nedir biliyorlar, tabii gel zaman git zaman kendilerinde ne cekici ne değil biliyorlar ve olabilecekleri en seksi hale bürünüyorlar. bir hetero daha evleneceğim kadın bakire olsun derken bir gay çekicilik kavramının altyapılarının amına koyuyor afedersiniz. onda sonra gayler niye seksi neden bu kadar her boku biliyorlar. *

bağımlı

ağlayan sevgili

sigara

bazen zaralı bulsam da bu bünye hiç bir zaman zevk aldıgı seyi ertelemedi. seks mi alkol mü uyku mu sigara mı?!! bu da o tarz bir dürtü, seks sonrası, alkolle beraber, photshop yaparken... abartıyor demeyin de bir hayat tarzı. molalarınızı belirleyen türden. ama memnunum.
  • /
  • 13
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 251

at avrat silah

ayı sözlük yazarlarının gün ışığına çıkmayı bekleyen fantezileri

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

eleştirdiğim tek noktası biseksüelliğini kabul etmeyenler için, heteroseksizmin o güvenli kıyılarında görünmeye çalışmaları. yok kız arkadaşım var da falan da filan da... kaç senedir yarrak yalıyorsun sonra efenim ben bütün cinsel yönelimleri reddediyorum. yok ya?! senin bu yarrak kürek tutumun sebebiyle o kadar lgbt bireyi işkenceye uğruyor her gün.. ha icraate bakarsan gelsin herifler, gitsin herifler. insanın kendine saygısı olacak abi. hayatta ne olursan ol, önce kendinin arkasında durabileceksin.

biseksüellik herhangi bir geçiş dönemi olmamasına karşın, homofobik gayler tarafından marş haline getirildiğinden bu tarz sorunlar çıkmakta.
ne acayip değil mi homofobik gay kavramı??! tıpkı bifobik biseksüeller gibi.

nasıl ki homofobi yapan gayler çoğunluktaysa, bifobiyi oluşturan biseksüeller de çoğunlukta, herkes kendi kapısının önünü süpürsün dicem de, 2 tarafta da bu pislik aynı kökenden geliyor, erkeklik kavramı üzerinden. nasıl ve niye böyle anlasılıyorsa artık bilemiyorum. ha bilmek istiyor muyum ondan da emin değilim artık. amma velakin seviştiğim adam çıkıp da agızlara sakız kıvamında kız arkadaslarını anlatıyorsa kimse kusura insan bir sabrediyor, iki sabrediyor daha sonra bir daha aynı tongaya düşmüyor. olayın kimin kimi siktiğiyle de alakası olmadıgını her aklı başında lgbt bireyi zaten çözecektir.

dediğim gibi bu fobilerin kaynagı yönelimler değil. bir çeşit "erkeklik" kavramı kavgası ki, walla gay olsun biseksüel olsun lütfen almayayım.

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

eleştirdiğim tek noktası biseksüelliğini kabul etmeyenler için, heteroseksizmin o güvenli kıyılarında görünmeye çalışmaları. yok kız arkadaşım var da falan da filan da... kaç senedir yarrak yalıyorsun sonra efenim ben bütün cinsel yönelimleri reddediyorum. yok ya?! senin bu yarrak kürek tutumun sebebiyle o kadar lgbt bireyi işkenceye uğruyor her gün.. ha icraate bakarsan gelsin herifler, gitsin herifler. insanın kendine saygısı olacak abi. hayatta ne olursan ol, önce kendinin arkasında durabileceksin.

biseksüellik herhangi bir geçiş dönemi olmamasına karşın, homofobik gayler tarafından marş haline getirildiğinden bu tarz sorunlar çıkmakta.
ne acayip değil mi homofobik gay kavramı??! tıpkı bifobik biseksüeller gibi.

nasıl ki homofobi yapan gayler çoğunluktaysa, bifobiyi oluşturan biseksüeller de çoğunlukta, herkes kendi kapısının önünü süpürsün dicem de, 2 tarafta da bu pislik aynı kökenden geliyor, erkeklik kavramı üzerinden. nasıl ve niye böyle anlasılıyorsa artık bilemiyorum. ha bilmek istiyor muyum ondan da emin değilim artık. amma velakin seviştiğim adam çıkıp da agızlara sakız kıvamında kız arkadaslarını anlatıyorsa kimse kusura insan bir sabrediyor, iki sabrediyor daha sonra bir daha aynı tongaya düşmüyor. olayın kimin kimi siktiğiyle de alakası olmadıgını her aklı başında lgbt bireyi zaten çözecektir.

dediğim gibi bu fobilerin kaynagı yönelimler değil. bir çeşit "erkeklik" kavramı kavgası ki, walla gay olsun biseksüel olsun lütfen almayayım.

gelmiş geçmiş en iyi türkçe dizeler

"ona kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim."

(bkz: lale müldür)

nil erkoçlar

daha rahatça gay olduğumu insanlara söylemediğim dönemdi neyse, istiklaldeki mc donalds ta oturuyorum kezban kezban yanımda da nil erkoçlar var, daha 18 yaşındayım sene 2004*yanında da bir arkadaşı var, 2-3 saat öyle takıldık filan en son mor kedi kafenin yerini soruyorlardı birilerine ben de bilmiyorum gaylere hizmet veren bir kafe olduğunu o dönem. sonunda 3ümüz bulduk ama ben çıkmamıştım yukarı. o günden sonra hep tatlı bir bitirim lezbiyen olduğunu düşünmüştüm.* * doğru bedeni bulduğunu öğrendim bu gün, adına çok sevindim, hatta baya gülümsedim, ana akım medya onun biyolojik olarak kadın olduğu dönem için "ay cok güzeldi neden böyle oldu ki" yarak kürek yorumlar yapacak olsa da, asıl şimdi en güzel, aynaya baktığında, alışveriş yaparken, sokakta yürüken istediği bedende yaşamanın güzelliğini yaşayacak. hoşgeldin tatlı adam.

tek yön

en sevdiğim özelliği avamlıgı. paçozluk önemli bir şeydir, armani çantasıyla heykel misali bebek sokaklarında coolluktan ölen gay camiasının bir türlü kabul etmek istemediği, bastırdıgı aşagılık kompleksini dile getirir, içlerinde patlatır tekyön. her sosyal statüden, eğitimden, ekonomik sınıf, ot boktan olan o kıcından kıl aldırmayan bazı gayler condom şarkısında çılgınlarcasına dansetmemek için kendilerini zor tutarlar. onların sırf bu halini görmek için bile gidilmesi sarttır. en sevdiğim özelliği ise 2. yerinden hatırladıgım kadarıyla üst katta uzun bir koltuk vardı ve o 4 metrelik koltukta; bir yaslı amca bir acayip saçlı cocuk bir indie cocuk bir o cocuk bir bu cocuk olmak üzere kabaca tarif edersek toplumun her kesiminden 4 çift deliler gibi öpüşüyordu. zaten o görüntüyü gördükten sonra daha da baska bir bara gitmeme gerek kalmadı. rahatım ulan bir defa, öyle kasılmalar yukardan bakıslar filan da yok, yerse yap bakalım, komik duruma düşersin.**

her mahallede bulunan tipler

haftada bir fisting yaptıran adamla seks yapmak

aslında güzel olabilir. önemli olan penisle veya yumrukla tatmin etmenin farksızlığıdır, karşındakinin zevk aldığını görüp memnun olmaktır.

sperm tadı

kim ne derse desin tadı güzel. o tadı agızda dilde damakta hissetmek varoluşu hissetmek gibi.

ha ilk sevgiliminki leş gibiydi orası ayrı. gerçi onun vücut kokusu da banyo yapmasına rağmen kötüydü, teri de..her bir şeyi de. allahtan kokuyu/tadı unutacak kadar uzun yıllar geçti.