tunatuan

Durum: 3780 - 5 - 0 - 0 - 30.04.2025 17:50

Puan: 57032 - Sözlük Kevaşesi

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

YAŞARkolik, CD arşivcisi, konsergezer/yazar, blog sahibi çevirmen.
  • /
  • 189

gökçe bahadır

bayıldığım kadın oyunculardan, yüzünde hep hüzünlü bir ifade var, çok da yakışıyor oynadığı kadınların duygusuna, ama hep aynı ağlamaklı ve acı çeken kadın rolleri geliyor, hiç mi gülerken göremeyeceğiz bu güzelliği diye üzmüyor değil. güzelliği aldatılmasına engel olmamış ve okuduğum bir habere göre ali sunal'ı bir travestiyle basması neticesinde boşanmıştır.

porno videoda arkadan görünen kameraman

durumun hem zevkli hem acıklı olduğunu düşündüğüm kameraman türü. adamlar iş üstündeyken o bunu çekmekle yükümlüdür, gözlere seyran bir olaya tanık olsa da dahil olamaz, bakıp otuzbir de çekemez, odada herkes çıplakken o giyiniktir ve tam güzel bir pozisyonda şortlu kamera tutan bir adamın görünmesi yer yer etkiyi azaltmıyor değil, ama bi yandan adeta brechtyen bir şekilde izlediğinizin reel yaşam değil kurgu/oyun olduğunu da hissettiriyor. kameramanın durumu güzel bir konsere gidip kayıt yapmak zorunda olduğu için konseri izleyemeyen bir izleyici gibidir. *

yıldız tilbe

istese yeniden aşkperest gibi bir albüm yapabileceğini manga ile düetinde gösteren, ama şu an piyasanın istediği abukluklar dizisinde albümlerini çıkaran, zehir gibi bir zekaya sahip doğal kadın. sezen aksu ve ibrahim tatlıses gibi piyasasnın ağzını açsa piyasayı yerinden oynatacağı iki insana bile eyvallah etmeden bugünlere kadar gerçekten tırnaklarıyla kazıyarak gelmesi yıldız'ı özel ve ayrıcalıklı bir yere koyuyor.

deliksiz uyku

seks partneri bulamamış "aktifin" çaresizce uyuyım bari diyerek geçirdiği uyku vakti. *

doğaçlama düşünülerek ortaya çıkmış grup isimleri

"neyse" adlı bir grup var.

deniz seki

meksikalı uyuşturucu baronu pablo escobar'dan daha uzun süre hapis yatan pop müziğin kadife sesli sanatçısı. dönüşü muhteşem olacaktır.

balkon seksisi

nihat doğan

"mini etek giyen taciz edilir" diyerek yeniden pörtleyen, ex-seda yavuklusu, magazin tontonu olan arabeksçi az buçuk ünlü. 2 lafından biri şerefli diğeri halkım olan 1 adam aynı halkı istisnasız mini etek giyeni taciz etmekle itham ediyor, yani sözleriyle o çok sevdiğini söylediği "halkını" tümden tacizci görüyor. çelişkiler yumağı. yazık! nihat doğan'ı başımıza saran ilk belanın mazhar fuat özkan'dan gelmesi ise ayrı bir yıkıcı. kırdın kalbimi albümüne prodüktör ve vokal olarak da imza atan grup o zamanlarda bilemezdi sanırım bu ülkeyi nasıl bir belaya bulaştırdıklarını.

sonuna kadar izlenemeyen videolar

her türlü canlıya, hayvana ve insana şiddet, öldürme, işkence videolarının başı çektiği kategori.

mersin ve civarında yaşayan gaylerin aşırı derecede paranoyak olması

buna benzer bi şey yaşadım. mersin'de bir adamla yazışıyordum güzel güzel, iş buluşma aşamasına gelince selam sabah kesildi, sonra bana "kusura bakma ben maneviyata yöneldim, bu işlerden elimi eteğimi çekiyorum, özür dilerim" dedi.

cem davran

gün geçmiyor ki dilin kemiğini tutamayan başka bir ünlüsü saçmalamasın. sosyal medya insanları söylediklerini tartarak ifade etme özelliklerini ellerinden aldı. artık gelişine allah ne verdiyse çalakalam yazabiliyor ve bunun sonucunda lafımız nereye gider düşünmüyoruz bile. bir spell checklik zaman bile bırakmıyoruz kendimize gönder tuşuna basmadan önce, bunun sonucunda cem davran gibi bin tane özürle düzeltilemeyecek komik duruma düşebiliyoruz. işin kötüsü sadece tahammül sınırının altında yaşayan insanlar olarak bir zaman bayıldığımız övgüye boğduğumuz ünlü isimleri bu laflarından dolayı lince hazır yapımız devreye giriyor. ne kadar sevmiş olursak olalım bir lafıyla o kişi bizim için bir sonraki hoşumuza gidecek açıklamasına kadar bitmiş oluyor. sonra onu gene sevip bağrımıza basıyoruz, yapımız gereği içimizde çeşitli duygular barındırma yetisine sahip bir tür olarak programlanmış duygular yaşıyoruz. bir lafa kız, sonraki lafı sev, arkasını ötesini bağlamını düşünme, belli şeylere standartlaştırılmış tepkiler ver, sonra bas göndere gitsin... cem davran da modern hayatın bu tuzaklarından birine düşmüş. şimdi seyreyleyin gelsin küfürler gitsin özürler. bir sonraki kurbana kadar. eskiden şöyle derlerdi, ne yazarsan yaz bir şey yazdığında bir gece beklet ertesi gün okuyup göndermeyi hala istiyorsan gönder derlerdi. bu süre artık bir gece değil on saniye. aklımızdaki artık parmaklarımızın ucunda. bir yandan hayatlarımız iyice şeffaf olurken, diğer yandan bu şeffaflığın insani ve toplumsal ilişkilere vereceği zararı düşünmeden hareket ediyoruz. insanın en vahşi düşünceleri ve güdüleri ortaya çıkıyor ve siz beklemediğiniz birinde beklemediğiniz bi reaksiyon gördüğünüzde daha fazla afallıyorsunuz. çünkü sevimliliğiyle kalbinizi çelen ciciko ünlünün zihnini görüyorsunuz ve hoşunuza gitmiyor. bilhassa ünlü olduğunuzda ve topluma mal olduğunuzda sorumluluğunuz hepten artıyor. bunu bilip sosyal medyayı öyle kullanın ya da hiç kullanmayın bırakın zihniyetleriniz bize gizli kalsın. böyle çok daha güzelsiniz. sonra dersin ki içimde öyle güzelsin ki onu kirletmiycem seninle.

balkon seksisi

böyle eli balkon demirine dayanmış, derin derin havayı soluyor, altında bokserı var, hafifçe uzamış siyah saçları rüzgarda hafif hafif uçuşuyor, kirli sakallarını eliyle kaşıyor, üstü çıplak, on beş saniye sürüyor bu ve bu süre sizin içinizin erimesi ve tuvalete koşmanız için yetiyor, kafamdaki imge bu.

görüştükten sonra arayıp sormayan date'in her bayram ve kandillerde mesaj atması

her bayram, seyran ve cumada nurlu, mukaddesli, mübarekli mesajlar atıp ertesi günü penisli fotolu mesaj göndermesi olası koli türü. *

nokia 3310

bir dönemin moda cep telefonu fenomeni, statü sembolü, zamanın samsung'u, efsane, yılan oyunu...

ceylan ertem

görünüş itibariyle soğuk canlı tanışma itibariyle sıcak ve neşeli insan. söyleşi yapmak istedim kabul etti sorularımı gönderdim bir daha ne ses ne haber... gene de iyidir müzikte.

türkan şoray söylüyor

yaklaşık 50 yıldır yılan hikayesine dönen efsanenin vücut bulması. türk sinemasının sultanı türkan şoray şimdi şartların hazır olmasıyla ve artık canının istediğini lüksüne sahip olmasıyla şimdi çıkarmak istemiş. bence çokg ereksiz bir baskı var üzerinde. sonuçta iddiası yok, yıllarca içinde kalan bir şeyi dışa vurmak ve bir anı bir evladiyelik bırakma isteği var. bu bile çok değerli kılıyor albümü. yok sesi yetersizmiş, yok tahammül edilmezmiş, bu kadın ses sanatçısı değil ki, bence türkan şoray'ı kendi yolunuza çekmek yerine bazen siz biraz beklentinizi düşürüp olduğu gibi karşılayın. bravo diyor alkışlıyorum. sonuçta bu yaşta cesarettir böyle ortaya çıkmak.

ara güler

şöyle bir diyaloga konu olacak önerme:

a: sen gittiğinden beri çok mutsuz, hep depresyonda, hep ağlıyor.
b: ne yapayım gülmesi için?
a: ara güler

*

vurur yüze ifadesi ..... bitanesi

tutmayan bir şarkının deli bir prla nasıl fenomen haline getirilebileceğinin artık kabak tadı vermiş ifadesi.

full house

ikoncan ikizler mary kate-ashley olsen ikizleri hayatımıza ilk kez sokan ve şubat ayında orijinal kadrosuyla 'fuller house' olarak yeniden gönül bahçemize yerleşecek olan 90ların kült komedi dizisi. *

500t

cevizlibağ atatürk öğrenci yurdunda kaldığım 2 sene boyunca , metrobüsten önce kadıköy'e en yakın ulaşım aracımdı. sonra ordan ayrıldım zaten sonra metrobüs geldi.
  • /
  • 189

jet sosyete

senaryosunu gülse birselin yazdığı oyuncuları arasında çağlar çorumlu, cengiz bozkurt, hasibe eren, derya karadaş, sarp apak, deniz cengiz, ecem uzun ve bartu küçükçağlayan gibi isimlerin yer alacağı konuşulan yeni komedi dizisi.ocak sonunda star ekranlarında yayına başlayacakmış.

jet sosyete

ilayda, tony, gizem ve pelin karakterlerine haykırarak gülüyorum.

jet sosyete

bu akşamki bölümde baya iyi geldi. şennur teyzenin sözlerine ve gizemin saçmalamasına çok gülüyorum. sanki gülse birsel de nasıl yazabileceğini biraz daha göstermiş oldu bu bölümle. severek izliyoruz.
hiç de içim almıyor ama..
ben öyle demiyom oğlum
araya gideceğine canıma gitsin
çiğ silikon mu bu?

kolinin oğluyla arkadaş olmak

bazı arkadaşlarımın yaşadığı bir durumdur. yaşamayı hayal bile edemiyorum.

kolinin oğluyla arkadaş olmak

daha dramatik versiyonu için (bkz: oğlunun kolisiyle arkadaş olmak)

yaşasın hoşgörülü aileler..

ayrıca (bkz: geçen yine başımdan geçen olayda)

tunatuan

hafta içi olmayaydı iyiydi. iyi eğlenceler.

acıyor ama devam et

zevkle acının kesiştiği o eşsiz anda seçimini zevkten yana kullanan sosyal alıcı repliği. iyi bilir ki; acısa da öldürmez.

acıyor ama devam et

doyumsuz dar kıçlı ayıların mottosu.

kanırtmaya başladıysa da devam edilir.

kıro erkeklerin ortak özellikleri

fikri olmamak ama zikri olmak, elde tespih, ağızdan çer çöp kürdan sigara vb bir nesne düşürmemek, dilden erkeklik adamlık delikanlılık ve racon derslerini eksik etmemek, ahlak bekçiliği yapmak ama ahlaksızlığın müptelası olmak, cin olmadan adam çarpmak, medeniyet seviyesinin altında kalmak, kültür ve bilgi birikimi edinmemek, hayat üniversitesinden mezun olmak, yobazlık, kaba davranışlar sergilemek, hoşgörü ve nezaketten uzak olmak, kafasını kullanamadığı için yumruklarını kullanmaktır.

ufak tefek cinayetler

ayyhhhh dün gece son dakkalarda gerim gerim gerdiler. yani bir gerilim filmlerinde böyle gerildiğimi hatırlarım bir de bunun dünkü bölümünün son sahnesinde. allah sizi bildiği gibi yapsın e mi son anda dedim bunu göstermeyecekler, haftaya bırakacaklar ki öyle de oldu zaten. şu senarist arkadaşlar da oya karakterine daha anlamlı ve okkalı laf sokan replikler yazsalar da azıcık içimizin yağları erise ayol. o kadar sinirleniyor, atarlanıyor ama iş merve'nin karşısında konuşmaya gelince pıssssss balon gibi sönüyor. vallahi içim şişti yemin ederim yeter diye bağırasım geldi.

Toplam entry sayısı: 3780

ilk eşcinsel deneyim

en sevdiğim hikayelerimden... bir gün kadıköy'den eminönü'ye geçmek üzere vapur beklerken, yanına oturup çaktırmadan seyrettiğim beyefendiyle bir hafta sonra halvet olmuştum. vizelerim vardı o hafta, yoksa daha erken olurdum. sene 2001 yaş 18. genelde toplu taşımalardan (otobüs, tramvay, metrobüs...) kaldırdım adamlarımı... hatta bi keresinde yanımdan yürüyüp giden bir adamla on beş dakka sonra apartman bodrumunda halvet...

biseksüel

zeki müren "ruh zenginliği" olarak tanımlamıştı bir keresinde.

ayı sözlük ilişki danışmanlığı

birinden maddi bir şey beklemek için çok erken 2 3 buluşma, şahsen ben de bana daha dakka bir gol bir bana borç verir misin derse altında artniyet ararım, tedirgin olurum yani. tabi beklenen maddi büyüklüğe de bağlı, geldi ya da ben gittim güzel vakit geçirdik, bi şeyler de olucak gibi, ama gidicekken yanında yol parası yok mesela, ya da benim yok, o tip durumlarda sıkıntı olmaz. ama büyük meblağlar, 100 liralar filan olmaz ilişkinin ilk zamanlarında.

gerçek gay’lerin ap’ler olması

gene kalıplardan kendini kurtaramamış gey önermesi, şu işin duygularla hislerle bağlantılı olduğunu bir anlatamadık. gerçek gey sahte gey ayrımının komikliğine değinmiyorum bile. aynı cinsle yatıyorsan veya aynı cinse duygular besliyorsan geysindir, yatmıyorsan gey değilsindir. bu kadar basit. gerçek gey sahte gey gibi bir saçma ayrım olabilir mi?

yürüyen seks

yürüyüşüyle, bakışıyla, gülüşüyle, seksapeliyle, elinizi sıkışıyla, konuşmasıyla, konuşmamasıyla, selam verişiyle, kendi seksapelinin farkında olmanın getirdiği özgüveniyle, aurasıyla, varlığıyla, cinsel cazibesiyle, mesajıyla ya da hiçbir şey yapmadan insanın içinde ılık erotik rüzgarlar estiren, hayaller kurdurtan, insanı kudurtan, ben de böyle sevgili/koli istiyorum dedirten, yanınızdan geçip giderken başınızı çevirip defalarca bakma isteği yaratan, bakarken vaauuuuv olduğunuz, içinizin gittiği, eriyip bittiğiniz, ölüp gittiğiniz, alıp vitrine konulup seyredilesi ya da çerçeveletip duvara asılası erkeklere ilişkin bir arkadaşımın bulduğu tanımlama. tuna kiremitçi ve yaşar için kullanıyorum ben de bunu.

eşcinsel olmanın kötü yanları

1) sürekli bir yalan dünyasında yaşamak zorundasınızdır, gizliyseniz hele aileye, iş arkadaşlarına, normal arkadaşlara (tabi gey dostu olmadığını bildiklerinize) yalan söylersiniz
2) homofobik bir toplumda yaşamanın getirisi, aşağılanır, hakarete uğrar, dövülür, tecavüze uğrar hatta öldürülürsünüz, ve o homofobik toplumun homofobik polislerince insan yerine konmazsınız, hatta onlar da size aynı muameleyi yapar
3) çoğu zaman iç dünyanızla ilgili karmaşaları kendi başınıza çözmeniz gerekir, dışarı anlatamazsınız, diğer geylerin de kendi dertleri olur onlar da bi yere kadar dinler
4) aileniz ve toplum tarafından ağır ithamlarla cezalandırılırsınız
5) size herkese g.tveren potansiyel muamelesi yapılabilir, gece s.ken adam gündüz size bir paçavraymışsınız gibi davranabilir, veya sarhoş muhabbetlerine meze yapar.
6) başınıza bir şey geldiğinizde, tecavüze uğradığınızda polise gidemezsiniz, zira polisin aklında sizin bu halinizle zaten davetiye çıkarmış olduğuna dair bir önyargısı vardır


offf bu kadar yazdım içim şişti, gerisini siz tamamlayın.

ilk eşcinsel ilişkiden sonra yapılanlar

eve gidip duş almak, sonra gerizekalıya bağlamak, "aneeeymm hasta oldum ben aids oldum" diye kendini kahretmek, adama mesajlar atmak, "bir daha sikilmek için yalvarsam da gebersem de bana yazma, mesaj atsam da cevaplama" gibi saçma sapan mesajlar atmak, sonra adam gerçekten mesaj atmadığında neden mesaj atmıyorsun diye evine gitmek ve bir daha kendini siktirmek. sonra alışıyorsun tabi.

sikmek kelimesi iyi mi yoksa kötü anlamlı mı

bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım yakışıklı mı diye.

aysel gürel

seni özlüyorum deli kadın, bütün bu dünyanın kiri pası içinde ekranlardan yansıyan ve bize her şeye rağmen umut var dedirten temiz sevincini, neşeni ve kaleminden akan yüreğini özlüyorum, senin en ince espri yaparken bile gözlerindeki derin bakışı, en ciddi konuda bile muzip yorumlarını, kısaca seni özlüyorum deli kadın. bir resmine bakarken bile binlerce kare geçiyor gözümden, seni hiç tanımadım, tanıma imkanı bulamadım, ancak ben seni hep sevdim, senin bu dünyaya kattığın güzelliği sevdim, tüm dünyanın akılları bir araya gelse senin tek bir yorumla herkesi susturabilme becerini sevdim.

ama neyi sevmedim biliyo musun? daha seninle tanışmadan çekip gitmeni, daha şarkılar şiirler tamamlanmamışken çekip gitmeni, tabiri caizse daha karpuz kesecekken zengin kalkışı yapar gibi 80 +/- 60 yaşın baharında çekip gitmeni... yarım kaldı şarkılar, şiirler, daha çok şarkı var yazacak... daha fazla söz söyleyemem, söz söylemede senin eline su dökemem, senin sözünün üstüne söz söyleyemem, sadece diyebilirim ki, ulaşıyosa bu yazılar bir yerden sana, bir el salla oralardan bana. deli kızım uyan, bir tek sensin duyan!!! bu dünyada bize bir bakış borcun kaldı, acelen ne, bekle aysel!

artik yok!! diyemiyorum; iyi ki vardi! diyorum...

müslümanlığı güzel bir din sanmak

müslümanlık ve islam özünde -aslında her dinde olduğu gibi- kardeşlik, hoşgörü, barış gibi güzel mesajlar içeren bir din. insanoğlunun elinde oyuncağa çevrildiği için sürekli kötü ve berbat bir din izlenimi yaratılan ancak insanların amellerinden dolayı bütün bir dinin alaşağı edilmesini doğru bulmuyorum, sonuçta ortada ortak ve güzel bir mesaj var ve sorun bu mesajı insanların kendilerine yonta yonta saçma sapan ve müslümanlıkla bağdaşmayan uygulamalara giderek yanlış bir müslümanlık izlenimi oluşturmasıdır. kulaktan dolma bilgilere pabuç bırakmamak için herkesin bir kere okuması gerektiğini düşünüyorum.

seri eksi oy veren ezik

gerizekalıdır, komplekslidir, derdi varsa yüzleşmek yerine bu şekilde derdini anlatabileceğini sanandır, siktir olup gitsindir, sözlükten uzaklaşma nedenidir. böyle şeyler yapmamalıdır!!! hadi bunu da eksile gerzek dingil!

göt deliği

sermayem, erkekleri tavlama aracım, erkeğimin fişini takacağı priz...

ayı sözlük yazarlarının yaşları

4 ay sonra otuz, olgun seven aktifleri özele beklerim.

evlilik eşitliği

heterosu bile gereksiz gelirken, eşcinselinin gerenksiz olduğunu düşündüğüm eylem, birlikte yaşa, ne var yani, çocuk yapmayacaksın ki?

meni yutmak

erkek dölünü içmek. meninin tadı insanın yediklerinden etkilenirmiş; hakkaten doğru, kocamınki zaman zaman çok tatlı zaman zaman baharatlı oluyor. menilerini yutmam erkeklerimin de hoşuna giderdi. ilk kez moda kayalıklarında ilk sevgiliminkini yutmuştum.