james gray'in uzay temalı karakter filmi diye özetleyebiliriz.
film bizlere şimdilik uzak ama belki space x'in bir gün gerçekleştirebileceği bir gelecekte geçiyor. ama bu film için sadece ve sadece set, anlatmak istediğini anlatmak için bir araç. yani film geçmişte'de veya günümüzde'de geçse yine benzer bir film yapılabilir.
konusu basit anlamda astronot olan babasının başarısının gölgesinde babası gibi astronot olmuş birinin, yine babasını kurtarmaya gitmesi diye özetleyebiliriz. film çok ciddi anlamda baş roldeki karakter roy'un (brad pitt) bu yolculuk esnasındaki hissettikleri ve nedenleri üzerine kurulu ve bu yüzden bir karakter analiz filmi. yani filmin uzayda geçmesi bence izleyiciyi çekmek ve cool gözükmekten çok öteye bir amaç taşımıyor. eğer filmi bilim kurgu filmi olarak izlerseniz kesinlikle hayal kırıklığı yaşarsınız.
biraz daha detay yazmak isterdim ama üşendim. şimdilik bu kadar
netflix'in bence dünyadaki herkes tarafından yaşı ne olursa olsun izlenmesi gereken tek dizisi olabilir.
dizinin konusu annesi sex terapisti olan liseli bir çocuğun okulda arkadaşlarına sex terapistliği yapmaya başlaması olsa da aslında dizinin her kesimden her yaştan her insana hitap eden bir yönü var.
kimine göre dizide gillian anderson gibi usta bir aktris'i oynatmaları tek başına izleme sebebi olabilecekken baş roldeki otis karakterini oynayan asa butterfield ve arkadaş eric yani ncuti gatwa'nın tek başlarına diziyi yüklenebilecek kadar oyunculuk sergilediklerini düşünüyorum. diğer karakterler de oldukça eğlenceli.
diziyi söylediğim ilginç kılan kısım bence, cinselliği odak noktasına koyup bunu sadece lisedeki gençlerin yaşadıkları sıkıntılar ile sınırlandırmayıp özellikle ikinci sezonda farklı cinsel yönelimlere ve insanların cinsellikten bağımsız yaşadığı sorunlara değinmesi diziyi oldukça erişebilir kılıyor.
ancak burada diziyi izleyenlerin ne kadar açık fikirli birileri olmak istemeleri çok önemli. zira dizide neredeyse heteroseksüellik kadar homoseksüellik, bunlardan biraz az olmak üzere de biseksüellik, aseksüellik ve panseksüellik de mevcut. eğer izleyici zaten heteroseksüellik harici hiçbir cinsel yönelimi kabul etmiyorsa diziyi zaten ilk bölümden kapayacaktır. tabi bunun bu sözlük okuyucuları için geçerli olmadığını varsayıyorum. ayrıca dizinin geçtiği yerin (ingiltere) pek de ülkemizde yaygın olmayan bir homoseksüellik anlayışında olduğunu da buradaki okuyucular için belirtmekte fayda var.
normalde dizinin tonu oldukça yüksek ve ciddi, duygusal olaylara sizi ağlama krizlerine sokacak şekilde yer verebilecekken bunu yapmıyor. ama bu yinede benim göz yaşlarıma engel olmadı tabi. yer yer gülüp kahkaha attım, yer yer de sulu gözlerle izledim.
bence deneyin, belki sizinde öğreneceğiniz birkaç şey vardır belki.
steven moffat ve mark gatiss ikilisinin sherlock yeni bbc yapımı. kendisini netflix'te bulabilirsiniz. yine 3 bölüm ve önceki yapımlarında olduğu gibi dracula'ya güncel bir bakış açısıyla baksak nasıl olurdu sorusuna cevap bulabileceğiniz mini dizi. 2. sezonun gelip gelmeyeceği henüz belli değil.
kılsız bir wannabe bear olarak burada varlığımı sürdürmekte olan bu kardeşinizin yaptığı eylem. hem belki ben de bir gün yeterince yemek yersem ayı olurum, beni de aranıza alırsınız.
kıyıda köşede kalmış, çok başarılı şarkıları olan gruplardan biridir efenim.
son zamanlarda keşfetmeyi başarabildiğim mükemmel gruplardan. vokalin sesi çok güzel. bana cem adrian'ı hatırlatıyor, belki de bu yüzden çabuk sevebildim. çok sevdiğim 2 şarkısını bırakıyorum, dinleyin ve hissedin efenim.
"boşluğun dibinde yalnızım
biraz kararsızım
kendinden utanır mısın?
sonum belki en başımdır
yollar karışmıştır
ben olmadan kaçamaz mısın?"
link ile değil nude atarak gruba katıldığınız grup. nude'larınızı bana özel mesaj yoluyla atıyorsunuz. ben grupta paylaşıyorum ve grup üyeleri kabul görürlerse sizi gruba alıyoruz ***
ö.m. yoluyla bana, @urkek 'e yada @darkbear 'a ulaşabilirsiniz.
ana baba öğüdünden daha etkili olan bir film. keşke televizyonlarda gösterilse. hem de ass to ass sahnesi sansürlenmeden. yemin ederim kamu spotuna gerek kalmaz.
spoiler!
ass to ass=kibar bir tabirle benliğini kaybedecek kadar hiçbir şeye bağımlı olma. yoksa doğduğuna bile pişman olabilirsin. sonuç aynı olduğu müddetçe bağımlı olduğun şeyin ne olduğu pek de mühim değil. bu bir uyuşturucu da olabilir, bir insan da.
"insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
....
hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. insanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden herşeyi bırakıp kaçarlar.
...
muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ancak birçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gidecekti. bir ruh ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... biz ancak o zaman sahiden yaşamaya -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. o zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbiriyle kucaklaşmak için, herşeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu"
etkinlik için çok teşekkürler. katılanları tanıdığım için gerçekten çok mutlu oldum. başta çekingen tavırlarım için kusura bakmayın ancak nickimin hakkını vermezsen de olmazdı di mi? benim ilk zirvemdi ve tekrarlarını oramdan buramdan yeni gözler çıkarmış bekliyorum.
dark bear, futurelavirs ve nstrgt'ye ayrıca benimle uzak yoldan geldiğim için ilgilendikleri için teşekkür ediyorum.
bu arada hediyenin akademik analizini araştırma tamamlanınca paylaşırım. ve evet cidden 17cm.
yani bir konu hakkında 10000 saatlik bilgi/tecrübeye sahip olmak ile olmamanın farkı nedir bugün? önünde sonunda yine bir firmanın sana biçtiği değer kadar biliyorsun, fazla bildiğin kendine kalıyor.
yani ne kadar uzman olursan ol, bildiğinin çoğu kendine verebileceğin değeri artırıyor, başkalarının sana verdiği değeri değil. siz hangisine değer veriyorsunuz? "ben bildiğime bakarım, bu bildiğimi paraya çevirmeye çalışırım" a mı yoksa "para eden şeyi bilmem gerek, kalanı gereksiz" e mi?
edit: geçen redditte gezerken görmüştüm. biri "people used to have professions, now we only have jobs" yazmıştı.
napıyormuş bu ak lgbti'ler çok merak ettim. haklarımıza yararı dokunan, sesimizi duyurmamıza yardımcı oldukları durumlar var da biz mi bilmiyoruz? yoksa onlar da bizim gibi devletin gözetimi altında ifşa edilmekten korkup sessizce varlığını sürdürmeye çalışan bir grup olmasın?
akp'nin lgbti'ler toplumuna tek yararı herhalde eşcinselliği "yasaklamamaları". düşünün artık buna da şükür hale gelmiş durumdayız. diğer politik tutumları hakkında burada yorum bile yapmaya gerek yok sanırım.
ben akp'den nefret etmiyorum, ama onlar benden ediyor.
etkinlik için çok teşekkürler. katılanları tanıdığım için gerçekten çok mutlu oldum. başta çekingen tavırlarım için kusura bakmayın ancak nickimin hakkını vermezsen de olmazdı di mi? benim ilk zirvemdi ve tekrarlarını oramdan buramdan yeni gözler çıkarmış bekliyorum.
dark bear, futurelavirs ve nstrgt'ye ayrıca benimle uzak yoldan geldiğim için ilgilendikleri için teşekkür ediyorum.
bu arada hediyenin akademik analizini araştırma tamamlanınca paylaşırım. ve evet cidden 17cm.
bir orman. sık. dalları birbirine karışmış. toprağı görmek zor. ve bu orman içerisinde iki zirve, dağ, birer yanardağ gibi sıcaktan kararmış ve ateş saçıyor. her an patlamaya hazır, enerji dolu. ve bu enerjiye aç bir bulut. dağın üzerinde, yavaşça alçalıyor, sarmalıyor onu. etrafını kaplıyor, dağı yok ediyor, onunla bütünleşiyor. enerjilerini paylaşıyorlar.
napıyormuş bu ak lgbti'ler çok merak ettim. haklarımıza yararı dokunan, sesimizi duyurmamıza yardımcı oldukları durumlar var da biz mi bilmiyoruz? yoksa onlar da bizim gibi devletin gözetimi altında ifşa edilmekten korkup sessizce varlığını sürdürmeye çalışan bir grup olmasın?
akp'nin lgbti'ler toplumuna tek yararı herhalde eşcinselliği "yasaklamamaları". düşünün artık buna da şükür hale gelmiş durumdayız. diğer politik tutumları hakkında burada yorum bile yapmaya gerek yok sanırım.
ben akp'den nefret etmiyorum, ama onlar benden ediyor.