dalyandeltasi

Durum: 643 - 0 - 0 - 0 - 12.02.2013 00:28

Puan: 8162 - Sözlük Kezbanı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

bear-bondage :D
  • /
  • 33

orgazm sigarası

yemek üstü sigaraya değişilmez.

yaprak sarması

yapılması için ömründen büyük bir kısmını verdiğin halde tüketilmesi dakikalarla ifade edilebilecek kadar kısa bir zaman dilimini kapsayan ve bu nedenle işkenceye dönen, sinir bozan ve bunların akabinde anksiyete bozukluğuna yol açan ev hanımı psiko-dramı.

(bkz: pazı )

(bkz: lahana)

(bkz: serbest çağrışım)

çimmek

bir sıvıyla baştan aşağı ıslanmak anlamına gelen türkçe sözcük. tdk sözlüğünde yer alır.

(bkz: golden shower)

(bkz: serbest çağrışım)

çöğdürmek

yörükçe fışkırtarak 37,25 derece açılı kavis verilmiş olan iç sıvısının dış ortama bırakılma aktivitesi.

(bkz: çimmek)

titfuck

bu aktiviteyi denemeden önce iri, dolgun göğüsli bir hatun bulmak şarttır. *

(bkz: dağların arasındaki vadinin doyumsuz anları)

memenin kuyruk yağından farkı yok

sadece biyolojik açıdan bakmamak lazım olaya.

(bkz: titfuck)
(bkz: koynunda yılan beslemek)

memenin kuyruk yağından farkı yok

tatil yaparken alkolün dozunu kaçıran genç kadın, gece yarısı serinlemek için soyunup suya girdi, ardından da…

hırvatistan’da tatil yapan avusturyalı bir kadın boğulmaktan göğüsleri sayesinde kurtuldu.

bakınız: http://www.issizadam.net/fotograflar/bog...

(bkz: meme candır) *
(bkz: hadi ateyizler bunu da açıklayın)

ağza tükürmek

ağza tükürmek : sıtmaya ateşli hastalıklara, ellerde çıkan ve siğil denen içi dolu kabarcıklara, çeşitli sebeplerle ruhî dengesini bozan kişilere nefes edilir; yani muayyen ayetlerle, içlerinde "şifa" kelimesi geçen "şifa ayetleri" (ki kur'an'da şifa ayetlerinin sayısı altıdır) okunur, üflenir. kağıda bazı ayetler, dualar, şekiller yazılır, çizilir, üçgen şeklinde bükülen bu kağıt, yedi kat muşambaya sarılıp, üstüne bir bez geçirilerek, bir kılıfa konulur. dikilen ve muska (doğrusu nüsha) denen bu nesne hastanın boynuna takılır. bazı kere de yazılı kağıt suya konur, üç gün suyu içilir, üçüncü günü durulup bükülerek bir yudum suyla yutulur. eski dinlerden kalan ve bilhassa keldanîlerden geçen bu inançlar ve adetler, islam tarafından men edilmekle beraber, günümüzde dünyalık menfaat elde etmek üzere bazı cahillerce meslek edinilmiştir. tarihte görülen uygulamasıyla, okumak ve nüsha yazmak için el almak, izin verilmek şarttı. bu izin, ya sözle verilir, yahut mezun olan kişi, el almak isteyenin ağzına hafifçe tükürürdü. bu şekildeki sırrî güç geçişimi olayı, anadolu'da "ocak" olarak nitelendirilir. bu terimin, orta asya'dan intikal eden türk ocak kültürü ile bir bağlantısı olduğu düşünülebilir.

(ç)alıntı.

hilal cebeci

hilal cebeci'nin sado-mazoşist panpiş açılımını kamuoyuna bildirdiği über seksi anlar;

http://www.vidivodo.com/video/hilal-cebe...

yaşamak

yaşam... hayat... hep dolambaçlı bir yol gibi gördüm onu önümde kıvrılıp duran, bazen de küçük bir tepe serinliğinde geldi gözüme aşağıdaki şehirde olan biteni seyredebildiğim; insanların yaşadığı yer, ışığın küçük dokunuşlarıyla renklendirdiği karnaval alanının küçük bir minyatürüne benziyor çoğu zaman buradan baktığımda, şimdi kendimi otların arasında koşup duran, çiçeklerin ve buralarda yuvalanmış sayısız börtü böceğin arasında nefes alırken gördüğüm eski çocukluğuma bakarken yakalıyorum; o ve ben varız sadece; otlar, tepeyi renk cümbüşünün içerisine hapseden çiçek öbekleri, ağaç dalları arasında huzurlu sesi ve yumuşak dokunuşlarıyla yaprakları okşayan rüzgar, ağustos böceklerinin o gıptayla dinlediğim eğlenceli şenliklerini bölmekten korkarcasına ağır, hantal nefeslerle soluyan ben, tüm bunların arasında kapalı bir geleceğin tortulu rüyasına uyumuş olan çocukluğum; bir de yalnızlığımız geziniyor onunla benim... ben, o ve yalnızlığımız...

korkular basmış dört bir yanımı, eğri oturuyor doğru konuşmuyorum; işte; dünya, bildiğim dünya... yaşıyor, yaşatıyor ve ayırıyor, ayrılıyorum... kör bıçaklarla saldırmaya yeltendiğim acımasız geçmişimle karşı karşıya kaldığım şu dakikaların serinliğini hissederken sırtım ben yine terler atıyorum içimden boşalırmışcasına.

yaşadım diyebilmem için tüm duyguları en ayrıntılı karmaşıklığına kadar tatmış olmam gerektiğini düşünüyorum; hem aynı duyguyu farklı anlarda duyumsadığında benzer acıları, öfkeleri, sevinçleri yada heyecanları mı hissettiğini sanıyorsun sen... her duygu yaşadığın ana, boyuta ve kişiye özel; hayatı ve yaşamı benzersiz kılan da bu değil midir zaten...

kara koyun etli olur kavurması tatlı olur

gerek ezgisiyle gerek barındırdığı hikayesi ile akıllara zarar türk halk müziği şaheseri.



(bkz: hoyda yarim hoyda)

kara koyun

vatikan kütüphanesi

bilinen evrenin tarihinin yeni baştan yazılmasına neden olacak türde bilgiler barındıran parşomene, kitaba ve yazıta ev sahpliği yapan, ancak çok az sayıda kişinin bu bilgilerden yararlanabildiği; o da özgürce, istediği gibi değil; iskenderiye kütüphanesi'nin yerini asla tutamayacak olan ve dünyanın en iyi korunan kütüphanesi.

angels and demons kitabında / filminde geçmektedir.

(bkz: angels and demons)

00:00

hrant dink

sezen aksu'nun zamanında hrant dink için yazdığı şiiri ki:

güvercin ağıdı

bir daha açar mı karanfil korkusuz
bir daha uçar mı güvercin şehirde
yalancı güneşli bir ocak
mübarek cuma gününde
gitti cancağızım gitti!
bitti son istanbul…

budur; sonrasında bir şarkıya evirmiştir.

meraklı okurlar ve kulağı müzik aşkıyla yananlar için:

ayı sözlük yazarlarının hayat fonunda çalan şarkılar

the explosions in the sky - great death

perfume genius

2008 yılında myspace bünyesindeki sayfa aralarında ''perfume genius'' adıyla müzik yolculuğuna başlayan mike hadreas 2010 yılında ''learning'' ve 2012 yılında da ''put your back n 2 it'' ismini verdiği iki albüm yayınlamıştır.

şu ana kadar dinlediğim en iyi müzik çalışması:

dinlendiğinde enerji patlaması yaratan şarkılar

radiohead - idioteque


...
mobiles working
mobiles chirping
take the money and run
take the money and run
take the money
...

yol arkadaşım

dinledikçe içime sayısız acının çöreklendiği, tarif ederken boğazımda yaşamasından keyif aldığım yumruların dizildiği, beklentilerimin günlerimi tükettikçe iyiden iyiye azalttığımı anımsatan sezen aksu'nun şarkı ötesi çalışması. bir dost dertleşmesine benzetiyorum bunu hikayesini de bildiğimden dolayı parçanın; sonundaki tek kelime olan ''nerdesin?'' kısmı da çok dokunur yüreğime... dinlerken hep düşünürüm ve sorarım kendime: -acaba ben yol arkadaşımı bulabilecek miyim birgün? diye... ama bu bir arayış değil ki; bu beklemediğin yerde ve anda yapacağın bir çarpışma; etin tene, kalbin yüreğe dokunuşu... onulmaz yaralarımın melhemi; sana sorarım: -nerdesin?

klişe laflar

  • /
  • 33
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 643

ayı sözlük yazarlarının şu an okuduğu kitaplar

akif pirinçci - felidae

beş kitaplık bir serinin ilk ayağı olan felidae'de yazar, * * * * polisiye romanların tüm sıradan yapılarını kendine özgü alaycı üslubuyla harmanlayıp okuyucuya sunuyor; üstelik bunu yaparken romanın baş kahramanlarının hepsinin de kedi olduğunu düşündüğümüzde ortaya fabl türüne benzer; ama esasında polisiye masal görünümünde bir başyapıt çıkıyor. sabırlı okurlar için ki sürekli gerilim ve heyecanın alt üst edildiği bir anlatım mevcut sayfa aralarında, pek de o sabrı göstermek zorunda olduğunuz bir durum oluşmuyor okurken; sizi sürprizi bol bir son bekliyor.

not:

1. şu an okuduğum kitaplar bölümüne yazdığım halde sonunu biliyor izlenimini verdiğim bir yazı oldu farkındayım; biliyorum zira ki ilk okuyuşum değil bu eseri. hani beğendiğin bir parçayı tekrar dinlemek ya da sevdiğin bir filmi tekrar izlemek gibi bir eylemdir kitap okumak benim için.

2. kedileri seven bir yakınınız varsa mutlaka tavsiye edilesi türden bir romandır.

3. kitabı okuduktan sonra kedilere eskisi gibi değil de anormal gözlerle bakacağınızdan emin olun!

hunharca kuyruk yağı sikmek

yağlı ve büyük kuyruklu koyun ırklarımız;

(bkz: mor karaman)
(bkz: ak karaman)
(bkz: dağlıç)
(bkz: ivesi)
*
(bkz: serbest çağrışım)


yıllardır aynı tarz müzik yapan insan

katı halde bulunan tek sıvı

cam amorf katı bir madde olmasına rağmen sıvı halde kalan tek maddedir.

(bkz: cam)

acıyor ama devam et

doyumsuz dar kıçlı ayıların mottosu.

kanırtmaya başladıysa da devam edilir.

mahallenin bakkalının veresiye defteri

müjde ar bakkal alışverişinde! * *



not:

görüldüğü üzere
bir kalçaya büyük boy rakı
bir göğse büyük boy sana margarini
iki göğüs olunca konserve ve makarna da ekleniyor listeye

dip not:

bakkalın elinin çıplak memesine değmesiyle kirlendiğinin farkına varan sevgili müjde ar hemen listeye sabunu ekliyor ve ardından listenin vazgeçilmezi kaşar geliyor; hem de eski kaşar!

pazar

tezer özlü'nün pazar günlerine karşı içten içe içe bir kin beslediğini düşünürüm; ona insan hayatının sıradan yanlarını, hep aynıymışcasına yaşanan o tipik sabah, öğle, akşam ritüellerini ve o burjuvazi geleneklerini yıkamayan insanın kırık boşluklarını anımsatırken varoluşsal sorularını çözümlemede bir takım yeni metod yolculukları yapmasına olanak tanıyor gibi belki.

tezer özlü pazar günleri için şunu der;

"pazar günleri... şimdilerde... sokak aralarından geçerken... gözüme pijamalı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim... evlerin pencere camları buharlaşmışsa... odaların içine asılmış çamaşır görürsem... bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen futbol maçları yayımlanıyorsa, tartışan insanların sesleri sokaklara dek yansıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek.......... isterim hep."

tezer özlü - çocukluğun soğuk geceleri

cumartesi anneleri

cumartesi günleri içimde duyduğum burukluğun nedeni onlar. onları gördüğüm ilk günü; hatta ''an''ı hiç unutmuyorum, yine böyle soğukların tenimizi kavurmaya, yüzümüzü kesmeye başladığı zamanların birindeydi; o soğuğa rağmen bunca insan neden burada toplanmış diyordum kendi kendime; çünkü erken sayılabilecek saatlerdi meydan için. fark etmemek mümkün değildi onları, ki ortalık savaş alanını da andırıyordu bakıldığında; bir sürü polis ve onların sayısıyla yarışabilecek derecede köpek vardı etrafta, bir yandan da kimlik kontrolü yapılıyordu onlara yakın duranlara ve anlam vermeye çalışıyordum tüm bu olanlara. o zamanki aklımla uzaktan seyre durdum olan biteni, konuşmalarını dinledim, feryatlarını işittim, acılarını duyumsadım, yaslarını tattım... diğer yandan polislere ilişti gözlerim ve yanlarındaki boyu dizimi geçen köpeklerine; aç kurtlar gibi geldi o an hepsi bana, ağızlarından yere damlayan salyalarının kokusunu duydum sanki; polisler de çok tuhaf gelmişti baktığımda, sanki bir olay çıkacağının bilincindelermiş ve bu her zaman gerçekleşen kısır döngüsel bir süreçmiş gibi duruşları, bakışları ve davranışları vardı... bunları düşünürken olan oldu tabii...

şimdi biliyorum ki;
onlar terörist annesi değil!
onlar faşistlerin yandaşları değil!
onlar ''anne'' işte adı üstünde...

onların istedikleri tek şey sarılabilecek, ağlayabilecek oldukları bir mezar taşı. *
onlar sadece ''anne''...
bunun cumartesi, pazarı olur mu?
bunun ırkı, soyu olur mu?
bunun doğusu, batısı olur mu?

aktif gay kucağı koltuk

sarsıntılı ve bol darbeli yolculuklar için bire bir efenim. *

post rock

heteroseksüel

karşı cinse ilgi duyan, hasta olan, elde etmek için binbir taklayı geçtim üçlü salto çift burgu yapabilen birey.

(bkz: straight)
(bkz: str8)

yeni sözlük yazarları

göt

bazılarınınkinin karadelikten farkı olmayan, cinsel ritüellerin yapıldığı yer; mabet

müslüman eşcinsel

cenabet

kamyonu devirmek.

cinsel münasebette bulunma durumu sonrasında girilen hal-i ahval.

yakınında bulunulduğu takdirde etrafındaki tüm uğursuzluklara ve kara perşembelere göğüs gerilmesi gereken kişi ya da kuruluş.

bu hale erişmiş olan bireyin bütün kötü enerjileri içine çeken bir karadelik olduğuna inanılır.
Henüz takip ettiği biri yok.