balçiçek ilter'in sunduğu program kezban hatemi, gürkan hacır'a terlik ,ayakkabı ,çanta ,ananas allah ne verdiyse atar diye bekledim ama zoraki araya gidildi..

eylül ayına; sonbahar mevsimine en çok yakışan doğa olayı. izlemesi, damlaların çıkardığı sesi dinlemesi ayrı keyif..

bayram tatilini geçirdiğim şehir. çakırlar cennet vadisi'nde kahvaltı * phaselis antik kenti ve olimposa mutlaka uğrayın. expo'ya gerekli önemin verilmediği su götürmez bir gerçek. böyle muhteşem bir organizasyonun kulak arkası edilmesi içler acısı. *

@antalya expo 2016 ricky martin konseri

etiket bir bölüm olsun; teyzem, dayım,halamgiller de benden bahsetsin derseniz
(bkz: tıp) *
(bkz: hukuk)
iş imkanları geniş olup kişisel gelişime de açık olsun derseniz;
(bkz: fizyoterapi ve rehabilitasyon)
(bkz: iş ve uğraşı terapisi)
(bkz: uçak bakım)
(bkz: psikoloji)
dini bütün muktedir mazbut halimi devam ettirmek istiyorum diyenler içinde;
(bkz: ilahiyat)

iktidarın ohali kullanıp gayr-i insani yaklaşarak durumu cadı avına dönüştürdüğü anti demokratik uygulama. bugün öğretmen bir aile dostumuzun 14 yıllık öğretmenin o çok sevdiği işinden, çocuklarından koparılışıyla doğduğum büyüdüğüm ülkeme olan inancımı yitirmişliğimin son perdesiydi. teşekkürler yeni türkiye..

edit: bu yaptığım ne kadar etik bilmiyorum ama bu güzel hocamızın içini döktüğü yazısını paylaşmak; bu güzel öğretmene ses olmak hepimizin boynunun borcudur. gün birlik olma günü..

olur ya faşizm bizi sorarsa...
yıl 2002...ilk atama ve diyarbakır...
yıl 2016...aynı heyecan,aynı umut,aynı inanç...
bazılarının düşüncesine göre,sistemin asimilasyon çabasının bir aracı olmaktı öğretmen olmak!bana göre ise çift dilli işkencenin ortasındaki cocuklara yalnız olmadıklarını cift dille anlatmaktı diyarbakır'a gönüllü gitmek!
ne bizi asimilasyonun hizmetkarı olarak gorenlere ne de asimilasyon gayretiyle ha babam uğraşanlara yaranmak gibi bir gayretimiz olmadı hiç!ne kadar doğru ve sağlam durdugumuzu bugün bize karşı geliştirilen "imha"hamlesi ile gördük!göremeyenler utanmasa bile biraz susar sanırım artık!
"ali gel!"fişini"ali were" olarak tercüme ettiğim ilk günle tarafıma tebliğ edilecek olası "...açığa alınmanıza..."kararının ulaşacağı gün arasındaki on dört yıl boyunca tek bir gün bile bu işi yapiyor olmaktan yana asla olumsuz anlamda bir "keşke"m olmadı olmayacak!
yıkık duvarlarını onardığım köy okulunun,ıslak çoraplarını kurutmadan derse baslayamadığım çocuklarımın,bir türlü onarilmayan lojman binasından ötürü karakolda "güvenlikten kaynaklı yaşanacak olumsuzluklardan kaldığım karakolun guvenlik birimleri sorumlu değildir!"notunun altına attığım imzanın gölgesinde geçen gunlerimin,sürekli devrilen sınıf sobasindan çıkan dumanda kesilen nefesimizle ağız dolusu güldüğümüz anların,catlak tavandan akan yağmur sularının islattığı sıralara"kim oturacak"kavgalarının,catidaki yılanın,lojmandaki farenin,duvar kovugundaki yarasalarin,çocuklarla topraktan çıkarılan çiğdem soganlarının,bahceye diktiğimiz kavaklari kemiren eşek sipasının,ekilen sebze tohumlarını gagalayip tüm hevesimizi bitiren tavukların,taş koleksiyonum için cocuklarin topladığı taşların,kışa hazırlık için kırılması gereken kütüklere sallanan baltanin avcuma bıraktığı nasırların,evim kadar rahat ettirildigim komşu misafirliklerinin,tütünlü kaçak çaylı yalnız gecelerin,ıstanbulun varoşlarında devam eden tanımı zor,yoksulluğa batmış günlerine uzanan on dört yıl,alında bembeyaz bir armağan gibi taşındı keşkesiz ve amasız!
eğitim-sen'in kapısından girdiğim ve"üye olmak istiyorum"cümlesini kurduğum o günden ,"kurtuluş yok tek başına..."vurgusunu yapmanin elzem olduğu bu günlere uzanan süreç hic bir zaman kolay olmadı. bundan boyle de olmayacak!
"eger em nebin yek,emê herin yek bi yek!(bir olmazsak,birer birer gideriz!) sözünün tam da bu süreç için söylenmiş olduğunun farkındalığıyla umudu ve direnci daha diri tutmaktan gayrı care yok!faşizm bizi sorarsa söyleyin onlara:"biz kazanacağız!!"

ortaköy rumlarından olan ve 6-7 eylül olaylarının tanıklarından seferad anne anlatıyor. o kara günü ve yaşanılanları..
http://www.avlaremoz.com/2016/09/07/sefa...

ülkesini terk etmek zorunda bırakılmış bir çiftin tarifsiz mektup giriş cümlesi.türkiyede yarına umutla bakma ümidini kaybedip, çocuğunu ve 3-5 parça eşyasını alıp kanadaya göç eden nora jarta'nın mektubu. payına düşen doğduğu topraklara veda etmek olmuş muhtemeldir ki bu gidişler bundan sonra daha sık gerçekleşecek.

http://www.birgun.net/haber-detay/kanada...

terörle mücadelede yeni dönem. * tarih tekerrürden ibarettir söylemine hep karşı çıkmıştım yanılmışım. bildiğin hamidiye alayları can bulmuş. vah ki ne vahh..
http://www.cnnturk.com/video/turkiye/kor...

lilit pipoyan- gulo

15 gün önce gol attığımda omuzlardaydım. o gün ise kayalar ve boya tenekeleriyle karşılaştım. en kötüsü harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdı. evde ne pencere ne kapı kalmıştı. kızlarım küçüktü onları öldürmeye kalktılar. istambul'dan emniyet müdürü evime geldi. gece gördüğü manzara karşısında "aman allah'ım" demişti. çok sordular kim yaptı diye.o gün de söylemedim bugun de söylemeyeceğim.

lefter küçükandonyadis (6-7 eylül sonrası yaşadıklarından)

o bir dünya lideri..
foreign policy'nin 7 yıldır her sene düzenlediği en etkili 100 küresel düşünür arasına bu yıl türkiye'den sadece hdp eş genel başkanı selahattin demirtaş girdi.
https://www.evrensel.net/haber/266493/fo...

prezervatif.*

ettirilmesi olarak düzeltelim; zira bile isteye tercih ettiğini düşünmüyorum. ileri demokrasimiz bizim yerimize düşünür uygular. tahminim eski vali, avni mutlunun yan koğuşu kendisine rezerve edilmiştir.
(bkz: pensilvanya'dan oğlum gelecek boşaltın hapishaneleri)

genel merkezinin meyve hal'i olması muhtemeldir.

bu sorgulamanın sonucunda bize iki şarkının eşlik etmesi muhtemeldir. süreç meşakkatli acılı ve çıkmaz ise.

saldım çayıra modunda isek şüphesiz fermanı tek geçerim

"mücadele dediğin son nefesine kadar verilir. öyle iki tur koşmakla dünya değişmez." * *

sana da tavsiye ediyorum faredir fare. titanik müziğinde roman havası oh miss.

bir tane de benden gelsin *
oya-bora / sevmek zamanı

abdal - ervah-ı ezelde