belliki birileri zirveyi kıskanmış.. buarada gelemeyen katılımcılara teselli ikramiyesi neyin yok mu efem??

türkiyede kadın o kadar özgür ki kaç çocuk doğurması gerektiğini emine hanımın pek kıymatlı eşi belirliyo..

bdp ve hdk nın karadenizdeki ilk durakları olan çorumda herhangi bi olay çıkmadı fakat ikinci durak olan sinopta bazı tatsız olaylar yaşandı akşam sırrı süreyya önderin yapmış olduğu acıklamalra göre planlı yapılmış bi provakatif eylem, beyaz bereli liseli gençlerin öncülük ettiği eylemde bazı tatsız olaylar yaşandı ve açıkçası ürküttü..

(bkz: ikinci madımak vakası)

klavyeler hükümdarı apolitik arkadaş ne çok derdin varmış. inan yazma dilin yarana merhem olmuyor aksine iğreti , itici. tabi herkes dilediğini yazmakta özgür ve fakat savurduğun küfürler yazılarını haklı çıkarmamakla birlikte yazdıklarınıda sıradanlaştırıyor. *

buaralar sözlükte sıkça rastlar olduğumuz nahoş hal vaziyet

(bkz: ayı sözlük nereye gidiyor)

an itibariyle dinliyorum, keyifle hem de.

amedli çocuklar başbakanı faka bastırmış.. farkında olmadan grup yorum'un 'marşlarımız' albümünde kızıldere türküsünden önce seslendirdiği devrim şiirini okuyan başbakan bakalım ilerleyen günlerde hangi ataklarıyla bizi şaşırtmaya devam edecek..

ben, buhar resitalini ya da buzulun
çağrısını düşlerim.
göz gözü görmesin, irisler donsun ya da!
ses boğulsun,
boyum bu boy kalsın!
yüreğim bu çifte olurlukta,
ilığın en karşıtı, deli düşmanı,
kutup tanının kendisi olmaya ant içerek,
dilerse kardan, buzdan bir igloo olsun,
dilerse eritsin bu vücudu kendi iç şafağında,
yunsun gök taşında!

su, şimdi aydınlık ve hafiftir,
yüzeyi çok karanlıkla solmuş olsa da...

barış mançoyu akla getiren başlık

kara sevda japonya konseri..

kim ne derse desin kapitalizmin icadıda olsa ufacık bi hediye dahi hoşuna gider insanın.. * *

yarın büyük gün kimileri için mutlu kimileri için ızdırap gelsede okullar açılıyor.. benim için umarım güzel bi gün olur , nasıl özlemişim tebeşir kokusunu* koridordaki yankılanan sesleri,* tenefüsün habercesi ciyak ciyak cırlayan zili ve nicesini.. ilk defa rolleri değişip öğretmen koltuğuna geçicem az heyecanlı, kısmen korkmuş vaziyetteyim yarın büyük gün *

maelesef dinle alay ediiliyor mardini kötü tanıtıyor diye yapımcı ve bütün oyuncular hakkında dava açmış emekli bir din alimi beyimiz..

umarım sadece bana öyle gelmiştir son günlerde homofobik haberlere sık rastlar oldum bugün;bartın'da işi olduğu gerekçesiyle valilik binasına girmek isteyen ve travesti olduğunu söyleyen kişi, mesai saati olmadığı gerekçesiyle polis tarafından içeriye alınmayınca sinir krizi geçirdi.... düpedüz ötekileştirmedir bu yapılan insanlığa yapılmış hakarettir yok saymadır..

filmi izledim ama hiçbişe anlamadım... başrol kız kördü ve rehber cocuga aşık oluyodu. gezinin ortasında turist kafilesi rehber eşliğinde müziğin akışına bırakıyodu kendini. rehberimiz film boyunca yer yer terörist yer yer dağların arasından helikopterle inen rambo v.s her şey vaar bu filmde.. arada geleneksel türk filmi kıvamıda yok değil.. kötü karaktter film sonunda aile babası oluyodu sanırım mutlu sonla bitiyodu.. *

en sevdiğimm..

başlığı görünce aklıma nihal yalçının taksim onur yürüyüşündeki velev ki ibneyiz yazılı pankartı tutanlara :'anam ne çok ibne varmış' sözleri ile twiterden destek mesajı verip ardından sağolsun provakatif çok adam var türkiyede çarpıtılan sözleri geldi..**

padişahım çok yaşa...

o ne sinsidr o; her an avını tetikte bekler , en ufak bi yağmur çisesinde üşenmez birikir o şerefsiz damlacıklar ee sonuç malum paçalar gitti..*

istanbulun sıkıcılığından, iş yoğunluğundan bıkkın olan arkadaşları polenezköy'deki leonardo restaurant'ta brunchı şiddetle tavsiye ederim. öğlen 11den akşam 5 kadar süren acık büfede her çeşit zevke uyacak gıdalar mevcut olmakla birlikte doğa ile baş başa ve mimarisiyle göz dolduran bir yer. birçok alan mevcut iç cam sera ya da asetat bölümlerinde oturmanızı tavsiye ederim. sahipleri antoni bey ya da gelini bayan marlin ile muhabbet etmeli beraber bir kahve içmelisiniz. öte yandan oturduğunuz yer rezerve olup polenezköy'ü keşfe çıkabiliyorsunuz. patika yolları ,henüz kirletilmemiş bir ormanı, eski kilise , zosia rizi'nin anı evi bir de atatürk'ün zamanında kaldığı eski bir ev var gezilebilecek yerler...**

büdüt: eski başlıklar hortlayınca iğrenç yazı dilim ve açlığım ortaya çıkmış hiç xoş değil.

denize girecek çocuğuna: 'suda boğulursan gebertirim seni' diyeceek kadar candır*.. (bkz: validem bitenemm..)