kardan adam

Durum: 731 - 0 - 0 - 0 - 31.03.2018 10:54

Puan: 15018 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

izler gelecekten...
  • /
  • 37

mevlana

kibir

aşağılama şeklinde eyleme dönüşür. kibirin keskin bir ifadesi olduğundan etkili sözler için de popüler bir kelimedir.

"zeka kibiri yenemez. "kibir" (vanity) sözcüğünün "boş" (void) sözcüğünden gelmesi tesadüf değildir."
leszeck kolakowski

"kemikleri, eti, bağırsağı ve kan damarlarını toplayan deri, nasıl insanın görünümünü katlanılır hale getiriyorsa, ruhun ajitasyonu ve ihtirası da kibirle kaplanmıştır. kibir, ruhu kaplayan deridir.."
(bkz: nietzsche ağladığında)

" kibir nedir? kendinden habersizliktir ! güneştan haberi olmayışı gibi buzun"
mevlana

gay kibiri

kibir in duygularla alakalı bir şey olduğunu düşündüğümden, "mantıklı" bulamadığım ayrım. böyle bir ayrım "geylerin sevgisi" paralelliğindedir.

çoğunlukla herkeste olan iki şeyden biri ile karıştırılır:

(bkz: üstünlük kompleksi)

(bkz: aşağılık kompleksi)

özgürlük

özgür olduğun konusunda kendini kandırabiliyorsan, varlığını ileri sürebileceğin kavram. siyasal içerimleri insan hakları kapsamına girer.

ilk akla gelen siyasi yaklaşımdır. kavram sorgulaması yapan kişiler arasında kısıtlı özgürlük gibi tuhaf bir sonuca yönlendirir.

(bkz: düşünce özgürlüğü)
(bkz: ifade özgürlüğü)
(bkz: toplumsal özgürlük)

higgs bozonu

adını peter higgsten alan, kaba tabirle spini(açısal momentum) sıfır olan, cisme kütle kazandırmak için var olduğu öne sürülmüş parçacık.

stephen hawking ve peter higgs arasında çekişmeye neden olan teori, henüz doğrulanmamıştır.varlığına dair ipuçlara ulaşıldığı söylenmektedir. hawking böyle bir şeyin mümkün olmadığını ileri sürerek 100 dolara iddiaya girmiştir. peter higgs de hawking in fizikten anlamadığını dile getirmiştir.

fizikçileri, üslupları konumuz değil deyip kendi haline bırakalım, zira asıl dikkat çeken kısım parçacığın medya tarafından adlandırılış şekli; yani tanrı parçacığı.

higgs bozonunu dinsel bir çağrışımla sunmak, medyanın her zamanki gibi hassas değerleri sömürmesi anlamına gelmektedir. kavram yaklaşık 20 yıl önceki bir makaleye dayanıyor olsa da medyanın etik anlamda herhangi bir endişe taşıdığını düşünmüyorum. kılıfı da hazır; "önemine vurgu yapmak".

cern in ve rakibi cms nin karşı çıktığı bir adlandırmadır.

(bkz: aşırı çok)

cern de neler oluyor

öpüşmeyi bilmeyen adam

kişinin rol yapmadığı varsayımından yola çıkarak; öpüşmenin belli kuralları ve belli bir yöntemi olduğu izlenimi verir, genellikle yetersiz ya da rahatsız edici bulunan öpüşmelerde karşı taraf hakkında varılan yargıdır. karşı tarafın da sizin hakkınızda aynı şeyi düşünmüş olabileceği unutulmamalıdır.

aynı kişi farklı adamlarla farklı şekillerde öpüşebilir. bu hissel bir ifadenin nesnelleşmiş halidir. hislerin yerini haz aldığında daha da çeşitlenen eylem bu tür yanlış anlaşılmalara daha çok sebep olabilir. dudak teması sırasında dilin kullanım şekli ve ne sıklıkta kullanıldığı, ıslaklık oranı, çene kemiğinin yaptığı açı, dili vakumlama çabaları, hafif dudak ısırmaları vs... gibi etkenler hesaba katıldığında permütasyonel bir renk derinliğine ulaşmak kaçınılmazdır. renkler uyuşmuyorsa taraflardan birinin öpüşmeyi bilmediği anlamına gelmez, adama haz veren öpüşme şeklinin sizinki ile uyuşmadığı anlamına gelir.

kısaca; seni heyecanlandırıyorsa, gerisi teferruat..

(bkz: bokunu çıkarmak) *

ötekileştirmek

"... bu ülkede kürtler, ermeniler, süryaniler, aleviler ve cümle "ötekiler" için kullanılan paslı bir cümle vardır.

"onlar bizim zenginliğimizdir!" diye başlar.

bir nevi kendilerini anapara, onları da faizi gibi gören, kibirli ve çirkin bir zihnin çıplak yakalanmış halidir.

işin kötüsü, çoğu bu sevimsizliğin farkında değildir, matah bir şey söylediğini sanır.

biraz daha gelişmişi, "benim çok …… arkadaşım var" kalıbındaki boş yerlere sığdırır ötekini. ..."

(bkz: sırrı süreyya önder)

distopya

kötü/anti ütopya, gerçekte olmayan bir yeri karamsar bir atmosfer içinde tasvir eder. her ne kadar ilk ve orta öğretimde ütopya için yapılan tanımda iyi ve kötü ayrımı yapılmasa da ütopya sözcüğünün güzel/iyi anlamı taşıması, böyle bir ayrımı gerekli kılar.

distopik iki önemli eserin ( bin dokuz yüz seksen dört ve cesur yeni dünya ) karşılaştırılmasını, tam olarak katılmasam da, fikir sahibi olmak adına faydalı bulurum:
neil postman - gerçeğe dönüşen ütopya

görsel malzeme kullanılarak yapılan:
http://homoinsurrectus.com/2011/07/29/gercege-donusen-distopya-neil-postmandan-distopyalar-arasi-bir-karsilastirma/

türkiye'nin ab süreci

türkiye açısından, konuya en iyi yaklaşımlardan biri için;

(bkz: neyse halim çıksın falım)

http://www.neysehalimfilm.com/

anlamlı şarkı sözleri

söylemezdin tüm o sözleri
görseydin en gerçek halimi
artık önemi yok
her yanlışta doğar bir doğru
belki de böyle olmalıydı bu
boşver ziyanı yok

başka birine kendimi anlatmak,
başka birine duvarlarımı yıkmak,
başka tenlerde aşkı aramak,
inan istemem artık

zor, duramam ayakta hergün kırılıp da
zor, aşk yaşanmıyor hergün, her an yanılıp da
her giden bir parça çalıyor benden
yarım kalanlara rağmen

yok bağırma sakın, hiç şimdi alınıp da
yok üstüme gelme, hiç eskiye sarılıp da
her acı bir günah diliyor benden
yarım kalanlara rağmen

şimdi yaramı sarmam gerek
aşkla aramı yapmam gerek
kime inanmalı

başka birine kendimi anlatmak,
başka birine duvarlarımı yıkmak,
başka tenlerde aşkı aramak,
inan istemem artık

yarım kalanlara rağmen

küfür

kırıcı, incitici söz.. aynı zamanda islamın herhangi bir şartının ihlali anlamına gelmesi, düşündürücü. küfürlerin zaman içerisinde etkisi değişebilir; hatta küfür olmaktan çıkabilirler.

(bkz: queer)

ayrıca: (bkz: hakaret)

erken boşalma bahaneleri

-affedersin tutamadım kendimi... sen de boşalmak ister misin?

-öhmm ?(!)... çok iyisiniz türkan hanım !!

orospu çocuğu

terimsel anlamda kullanımı fahişelik olsa da ses uyumundan dolayı çocuğu daha iyi tamamladığı düşünülerek orospunun tercih edildiği bir çeşit küfür . türkiyede yasal olmasına rağmen meşru olarak kabul edilmeyen fahişeliğin, birey ve toplum ilişkisi düşünüldüğünde, çağrışımları kişiyi bu küfrü kullanmaya iter. bilinçli bir kullanım değildir, ezberden sarf edilen sözlerdir. her küfürde olduğu gibi incitmek amaçlanır.

(bkz: toplumsal ahlak)

yazarların ayı sözlük'e kayıt olma sebepleri

reklam

endüstriyel ürünleri kullanırken aracı olduğumuz kavram. bir şeyi kullanmak aynı zamanda onun reklamını yapmaktır.lakin akla ilk gelen kitlesel etkiyi amaçlayan yapımlardır.

" hicbir tenkide uğramadan kolayca 10 tane şiir yazabilirsiniz. lakin binlerce tüketici karsisinda tenkit konusu olmayacak bir reklam metni yazmak zordur"( aldous huxley)
kapitalist sistemde dünyayı döndüren önemli motorlardan biridir. fikirlerinden dolayı türkiyede bu alanda en çok önemsediğim isim:
(bkz: levent erden)

jefferson airplane

70 lerin efsane gruplarından, vietnam savaşına karşı olanların simgelerinden olmasına rağmen cephedeki askerlerin en çok sevdiği hit parçalara sahip grup.



(bkz: white rabbit)



(bkz: volunteers)

benim favorim:

(bkz: somebody to love)

bermuda şeytan üçgeni

koli mekanları

kişisine göre, mekan tanımına uyan herhangi bir yer..

faili meçhul cinayetler

"1993-1997 yılları arasında faili meçhul cinayetler bir devlet politikasıydı" (emekli oramiral atilla kıyat)

1993- 510 kişi
1994 - 292 kişi
1995 - 321 kişi
1996 - 78 kişi
1997 - 109 kişi

(kaynak: insan hakları derneği)
  • /
  • 37
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 731

gay ilişkide partnerine kocacım diyen erkek

kocacım kelimesini kullanan kişiye kadın yaftası yapıştırmak alışılagelmiş, binary sistem işlemiş içimize tabi; kocayı direk karı ile eşleştiriyoruz. ikisi de bir birine kocacım deseydi ne olurdu acep(?)

açık ilişki

iki kişinin aralarındaki bağı ilişki olarak tanımlaması ve bu ilişkide cinsel anlamda-kendilerinin belirledikleri kurallar çerçevesinde-hayatlarına üçüncü bir şahsı konuk etmeleri sonucunda ortaya çıkan durum. kendilerini bu şekilde daha mutlu hissedecekleri düşüncesiyle yola çıkarlar.

muhataplar durumdan memnun olduğu halde, dışında kalanların kendi ahlaksal pencerelerinden bakıp taşa tutmaları haksızlıktır! genel yaklaşımın aksine; sadık olmadıkları halde sadık gibi davranıp, içinden geldiği için değil değer yargılarının baskısıyla dayatılan kuralları, koşulsuz, doğru kabul ettiği için kendini sınırlandıran ilişkilerden daha samimi ve gerçekçidir denebilir.

duygular kirlenir mi? ayrılık öncesi son çırpınışlar mıdır? yetersizlik belirtisi midir? yoksa bir yanılsama mıdır? bunları anlamak güç, özellikle de yaşamadan. ben gerçekten aşık olup da başkalarıyla sex yapmaktan kendini alıkoyamayan insanların varlığına inanıyorum, bu da ayrı bir psikolojik problemden mi kaynaklanıyordur? başka bir sorunsal. konu "normal" kavramına kadar uzar; ki pek tekin sular değildir..

(bkz: valla ben yapmadım)

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

" kadınsı olmak" kötüdür algısı uyandıran bir durum, belki kadınsı olduğu için hoşlanılmıştır bu doğrultuda kadınsı çıktığı için beklentileri karşıladığı söylenebilir. lakin asıl sorun kadınsı olup olmaması değil kişinin karşı tarafın kadınsı yahut maskülen olduğunu anlayamayacak kadar fikir sahibi iken hoşlanmış olmasıdır kanımca.*

özdemir asaf

kelimelerle dans eden, kelimeleri bin bir şekilde ören usta şair. yalnızlığın alfabesi gibidir.

"özdemir asaf (1923-1981),ankarada doğdu.ilkokuldan lise son sınıfa dek galatasaray lisesinde okudu.daha sonra da kabataş lisesinden mezun oldu.bir süre istanbul üniversitesi hukuk,iktisat fakülteleriyle gazetecilik enstitüsüne devam etti.sigortacılık,çevirmenlik gibi işler yaptıktan sonra,sanat basımevini kurdu.kendi kitaplarını kendisi bastı.cana yakın davranışlarıyla şiir okuma toplantılarının en sevilen kişisiydi.erken ölümünün ardında bıraktığı yayımlanmamış pek çok şiiri sonraki yıllarda kitaplaştı." *

"
sen bana bakma
ben senin baktığın yönde olurum
"

eşcinselliğin baba faktörüyle doğrudan ilgili olması

büyüdüğümüz ortamdaki bütün figürler isteklerimizi, davranışlarımızı, duygularımızı açıklamada her zaman kilit rol oynarlar fakat eşcinsel olmakla alakalı değildir. bu sadece geylerle alakalı değil bütün insanlar için geçerli olan bir şeydir. aile içerisinde yeterince değer verilmediyse, kendinizi değersiz hissetmenizi sağlayan şeyler yaşadıysanız. size kendinizi değerli hissettirecek kişilere meyletmeniz gayet normaldir. bu anlamda heteroseksüel bir kadın da bunu göz önünde bulunduracaktır.

kafanızda oluşturduğunuz baba figürü şefkatli biri ise ve gerçekle uyuşmuyorsa aradığınız kişinin şefkatli olmasını "babacan" davranmasını istersiniz. bu isteklerin çoğu bilinçli şekilde ortaya çıkmaz.

güven sorunu en çok ensest ilişki yaşamış, ailesinden biri tarafından tacize uğramış kişilerde görülür. ne kadar yakın olsanız da hep bir acabası vardır. buna rağmen güven noktası onun için temel bir ihtiyaçtır takıntı derecesinde.

kısaca eşcinsel olmanın herhangi bir figürle ilişkili olabileceğini düşünmüyorum. psikologlar da buna katılıyor. sadece hayatınızda davranışlarınızın, duygularınızın ve isteklerinizin şekillenmesinde bütün figürlerin büyük bir rolü var. baba en baskın karakter olarak küçüklüğümüzde yer ettiğinden hep öne sürülen baba karakteridir.

dersim

devletin özel olarak ilgilendiği, göz bebeği gibi baktığı, alakasını hiç eksik etmediği, hiç bir masraftan kaçınmadığı, doğanın tüm endamıyla boy gösterdiği virane memleketim. devletin bunca çabasına rağmen; hep muhalif yönü ile, zaman zaman "nankör"lüğü ile, "isyanları" ile anılmış olması devletin harcadığı emeğin niteliğini izhar etmektedir. devletin ilgisi alakası, hala diğer illerin üstünde olsa da, zamanla azalmıştır; azalmasından da halkı memnuniyetsizlik duymamaktadır. yıllar önce korkulu gözlerle bakınca çocuk suratımda yankılanan askerin; "biz sizin için burdayız!" sözü, haftada bir evi dağıtılan bütün sevdiklerine hakaret edilen bir çocukta -kelimeleri sorgulama anlamında- derin bir etki yaratmıştır. her paylaşılan anının ardı sıra gelen; "eskidendi o canım" cevabı insanların yaralarına tuz olur, toplumsal hafızadan bihaber iyi niyetli akıllı arkadaşlarımızın tarihin mirası olan harabeler üzerine yeni bir sayfa açma teklifleri acı bir gülümsemeye sebep olur.

evet, bizim için oradaydılar; adım başı arabaları durdurup hal hatır sorarlar hatta çoğu zaman sormakla yormazlar direk sizin ağzınızdan cevaplarlar kimliklerden, kayıtlardan bakarlar, "bilinçli tüketici" yaratma çabasıyla aldığınız her boku tartarlar ölçerler, "haftada bir", evi ziyaret ederler etraflıca hayatımıza renk katma amaçlı bütün eşyaların yeri değiştirilir, bizi anlamak için o kadar çaba harcarlardı ki bazen dil problemi yüzünden duygularımızı anlayamadıklarında çok üzülürlerdi bunu telafi etmek adına misafirperverliklerinden hiç imtina etmeyip özel odalarda ağırlarlardı, hatta hatırlarım bu misafirperverlikten faydalanmış olanlar evlerine döndüklerinde, bu yoğun ilgiye özlemlerinden olsa gerek, yatak döşek yatarlardı. bize ilginç oyunlar öğretmişlerdi saklambaçın tersiydi saklanmıyorduk, yasal elbise görünce köy meydanına çıkıyor sıraya diziliyorduk ve o gün kimin şefkat göreceğini tahmin etmeye çalışıyorduk.

kim demiş devlet oraya yatırım yapmıyor diye, sırf 10-15 dakikada bir havalanan helikopterlerin yakıt parasını saysan öyle bir şey söylediği için utanır insan. dağlara gardiyan karakollar, 3 haneli köylere dahi okullar(okuma yazma oranında nasıl birinci oldu sanıyorsun) , adam başı özel korumalar, halkın arasına sızacam diye makyaj hayatlar, munzura onlarca baraj projesi, arazi koşullarını daha elverişli hale getirmek adına atılan bombalar yakılan ormanlar..

mayın tarlaları, girilmesi yasak bölgeler, tel örgülerle çevrilmiş alanları, yıkılmış köyleri onlarca kesilmiş asma köprüsü, toprağa kök salmış hüznü olsa da inadına güzeldir.

adı resmiyette tunceli olarak değişse de halkının dilinde değişmemiştir ve halkın dili tekrar resmiyet kazanacaktır.

25.12.1935 tarihinde adı değişmiştir, aynı tarihte dönemin içişleri bakanı şükrü kayanın genel kuruldaki konuşmasındaki; "asıl hastalığı tedavi eylemek için burada medeni usullerle bir tedbir" sözü manidardır.

"dahili işlerimizden en mühim bir safha varsa o da dersim meselesidir. dahilde bulunan işbu yarayı, bu korkunç çıbanı, ortadan temizleyip koparmak ve kökünden kesmek işi her ne pahasına olursa olsun yapılmalı ve bu hususta en acil kararların alınması için, hükümete tam ve geniş selahiyetler verilmelidir."

mustafa kemal atatürk(tbmm açılış konuşması)

tarih: 1 kasım 1936

(bkz: munzur vadisi milli parkı)
(bkz: dersim katliamı)
(bkz: dersimin kayıp kızları)

anal seks

yaşamamış ve yaşayanları anlayamamış ya da anlamak istemeyen zihniyetin "hak deliği dururken bok deliği niye!" şeklinde feryat figan ettikleri ilişki türü.. sonradan icat olmuş gibi onu haktan saymamak bir yana iki taraf halinden memnunken gerisine o delikten çıkan şey haktır.

sivas katliamı

93 temmuzunu donduran naralar esiyordu madımak otelinin çevresinde, standartlaştırılmış "resmi" bir dinin standartlar dışında kalana tahammülsüzlüğün doruklarda gezdiği bir dönemde. yükselen alevler kin bürümüş gözlerde parlıyordu, tekbirle karşılanıyordu can veren insanlar. " allahuekber" sesleri alevleri körüklüyordu. devletin seyirci kaldığı 37 canın ölümü ile sivas insanlığa mezar oldu.

(bkz: madımak oteli)
(bkz: katliam)

bugün davanın insanlık suçu olarak kabul edilmemesi ve zaman aşımına uğraması, katliamdan sorumlu tutulan kişilerin avukatlarına bakıldığında pek de şaşırtıcı bir durum değil aslında; sizce bu bir rastlantı mı?

av. şevket kazan - eski rp milletvekili ve eski adalet bakanı;
av. celal mümtaz akıncı - afyon barosu başkanı ve akp oylarıyla anayasa mahkemesi üyesi;
av. hayati yazıcı akp’nin devlet bakanı;
av. haydar kemal kurt - akp ısparta milletvekili;
av. zeyid aslan - akp tokat milletvekili, başbakan erdoğan’ın eski avukatı;
av. hüsnü tuna - akp konya milletvekili;
av. burhanettin çoban - afyonkarahisar akp’li belediye başkanı;
av. faik ışık - başbakan erdoğan’ın ve süleyman mercümek’in avukatı;
av. ibrahim hakkı aşkar - 22. dönem akp afyon milletvekili;
av. m. ali bulut - akp maraş milletvekili ve anayasa komisyonu üyesi;
av. bülent tüfekçi - akp malatya il başkanı;
av. halil ürün - rp kayıp trilyon davası sanığı, akp afyon belediye başkan adayı;
av. mevlüt uysal - akp istanbul başakşehir belediye başkanı;
av. nevzat er - eski akp eminönü belediye başkanı;
av. suat altınsoy - akp konya il başkanı yardımcısı;
av. tayfun karali - istanbul büyükşehir belediyesi darülaceze müdürü;
av. ferruh aslan - istanbul büyükşehir belediyesi basın yayın müdürü;
av. ibrahim kök - akp elazığ milletvekili aday adayı;
av. ali aşlık - eski akp izmir il başkanı;
av. bedrettin iskender - akp ümraniye belediye başkan adayı;
av. ekrem bedir - sakarya akp hendek belediye meclis üyesi;
av. eyüb karagülle - eski saadet partisi ilçe başkanı;
av. faruk gökkuş - akp kâğıthane belediye başkanlığı aday adayı;
av. hasan hüseyin pulan - akp istanbul il disiplin kurulu üyesi;
av. hurşit bıyık - akp trabzon il başkan yardımcısı;
av. reşat yazak - anadolu ajansı yönetim kurulu üyesi

lut kavmi

müslümanlar arasında konu eşcinsellik olunca değinilmeden geçilmeyen, üzerimize musallat olduğunu düşündüğüm yanlış örnek. halbuki toplumun yok edilme gerekçeleri arasında öne çıkan; tecavüz, yol kesme gibi durumların meşru hale gelmesidir. eşcinselliğe atıfta bulunulan durum aslında " fuhuş"tur. tabi bütün "kötü" sıfatları eşcinseller üzerine atmaya meyilli olan toplum bu konuda da eşcinselleri günah keçisi yapmıştır. peygamberin ölümünden 200 yıl sonra düzenlenen hadislerde ise çok sert yaklaşılmıştır. cezalandırılan diğer toplumların hakkında eşcinselliğin "e"si bile geçmez.

(bkz: görmezden gelmek)

adamı göt gibi ortada bırakan sorular

daha kibar haliyle cevapsız sorular denilebilirdi; ama bu ifade cevapsız bırakılan soruların en ağır olanlarını ifade eder. düzenin çarpıklığını dışa vurmak isteyen belediye çukuruna düşmeye benzer, hayat yolunda ilerlerken.
bilgisizlikten de kaynaklanmaz her zaman. ihtimal cevaplar, öğretilmişliklerle örülü hayatımızın temellerine konulmuş dinamitler gibidir. dünya dev bir dekor halini alır. daha patlamadan, korku bulutları gökyüzünü kaplar, tehlikenin sularında çözünmüşsünüzdür artık.

çoğunlukla bu soruların derdi cevaplar değildir. istediğini kulağa ulaştığı anda almıştır, su birikintisine atılmış tas misali kendisi ruhun derinliklerine doğru süzülürken etkisi dalga dalga yayılmaya başlamıştır. boşluğu seyreden donuk gözlerde renkler silinmiştir.

"eğer evren cevapsa soru nedir?"
(bkz: leon m. lederman)

bankacibear

gideri olmayan gay

yeni yaklaşımlar ışığında tanımı yenilemek lazım sanırım; çirkin gay yoktur, evi ya da parası olmayan gay vardır. *

edie sedgwick

1960 lı yıllarda oldukça popüler olan aktris. bob dylan ile adı geçen biri, adına şarkılar yazılmıştır. ondan çocuğu olduğuna dair söylentiler de var. factory girl adlı filmde hayat hikayesi konu edilmiş. oldukça dikkat çeken bi tarzı var. bu üne baba parasıyla kavuştuğu da söyleniyor. bence ünü daha çok erkekleri kolayca elde etmesiyle ve sonrasında göt gibi ortada bırakmasıyla oluşmuş. taşşaklı karı dediklerinden.

uzun bir entry yazıp kaydete bastıktan sonra sözlük bağlantısının kopması

kaydete tıklamadan önce yazılan entryi kopyalama alışkanlığı kazandıran durum.

(bkz: ayı sözlüğün yazarlar üzerinde bıraktığı psikolojik etki)

rum pontus imparatorluğu

milattan önce 290 lı yıllarda kurulan ve daha sonra milattan sonra 60 lı yıllarda roma imparatorluğuna bağlı olarak varlığını sürdüren imparatorluğa, bizanstan sonra 1460 larda fatih sultan mehmet tarafından son verildi. bugünkü trabzon ve rize civarında yaşamış bir imparatorluktur. 1900 lü yıllarda osmanlının zayıflamasıyla, tekrar kurulması amacıyla adına cemiyetler kurulmuştur. bu sebeple karadenizde hala yunanca konuşşulan köyler mevcuttur.

(bkz: pontus)
(bkz: pontos)