insanların gay sözcüğü yerine söyledikleri sözcükler
biraz şeey hani anla işte
mutlu kaya
damadı düğünde pasta oyunuyla sinirlendiren gelin
damat beye bunu uzun bacaklı rus hatun yapsa ağzının sularını akıta akıta kızın elinde tav olurdu. işte bu sinirleri elde ettiklerine söküyor bunların.
puding tenceresinin dibini parmaklamak
bazen pudingi o kadar seversin ki tencereye kafanı sokmak istersin.
ayı sözlük itiraf
3 gün önce mezuniyetim vardı, ve kepimi havaya değil birinin kafasına fırlatma kararı aldım törende. sonra kime atsam kime atsam diye düşünürken kafama iki tane kep yedim bu arada. sonra bir baktım önümde hiç sevmediğim mutlu bir çift, kız kepini fırlatmış yehuu coşuyor. iyice gerinip kepi kızın kafasına geçirdim. kız ''ağğğh salakmısınız yaa'' dedi arkasına bakıp , tabi benim attığımı bilmiyor benle gözgöze gelince gülümsedi, bende güldüm. sonra bu çok eğlenceli geldi. yanımda da
arvellian vardı onun da kepini istedim. ön sırada boş boş duran bir kız vardı zaten 4 sene boş boş durdu bari bi anısı olsun diye
arvellian 'ın kepini de onun kafasına fırlattım. kız çığlık attı ve yanındaki kankası da çığlık attı - niye bilmiyorum- işte aldı beni bir gülme buna güldüm 10 dakika işte bu da böyle bir şeyimdi.
ayı sözlük itiraf
kendimi hep "yarin sabah daha guzel olacak" masalina inandirmaktan yoruldum galiba,1 seneyi gecti. güçlü kız olduğuma da inandırmışlar beni, bi kere olsun birinin yaninda gucsuz kalmak istiyorum artik. ben de boğulmanın eşiğine gelebiliyormuşum bunu öğrendim. ama olsun bu gece de uyuyacağım " yarın sabah daha güzel olacak"
tuvalette başa gelen kötü olaylar
misafirlikte sifonun bozuk olmasi,ve bunu tuvaletin bitimine yakın haber eden ev sahibi.
mutlu kaya
yine türkiye, yine kimsenin sesini çıkarmadığı bir kadına şiddet haberi. ulan bu nasıl zihniyet ? adamın biri kızı şarkı söylemiş diye vuruyor , kimsenin umrunda değil. neden peki ? çünkü sosyal medya da çok yankı uyandırmadı. çünkü prim yapacak malzeme değil öyle mi ? hemen işin kürt/türk boyutundan yararlanmak istemişler beynine sıçtıklarım. ''yankı uyandırmadı çünkü o bir kürt'' ne demektir , madem bunu dedin sen ne yaptın mutlu kaya için derler adama. erkeğin bitmeyen hegemonyası bir kadını daha ölümle savaştırıyor. kadının başarısını , güzelliğini çekemeyen ego sorunu olan beylerin elinin kiri bu kız, nice ölen kızlar gibi. umuyorum anladığı dilden ceza alır bunu yapan şerefsiz, içindeki hümanisti sadece bu şerefsizlere çıkarıp ''ay bunun cezası şiddet mi '' lere de zerre kulak asmıyorum. hümanizm insan aşkıysa bu adamlar insan mıdır ?
irlanda
eşcinsel evliliği oyladıkları referandumda halkın yaklaşık 2/3ü evet dedi, hayırlı olsun.
freddie mercury
öldükten sonra türkiyede '' en büyük ibneliği ölerek yaptı. '' diyerekten anılmış vokalden daha fazlası olan vokal kişisi.
yusuf atılgan
aylak adam da ''ne öğrettim ona? dünyada tanımadığı bir deli daha olduğunu.'' demişti , ben de çok tanımak isterdim bu deliyi. gri bir yazar, kitapları da gri , anlamak zor onu yaşamak gerek. iki tane romanı var sadece
* * , - derleme hikayeleri ,mektupları da var-. yapmacıklık, abartılar ruhuna ters. okurken kitaptan bir cümleye mutlaka ''aha bu ben'' dedirtiyor. keşke daha çok yazsaydın dedirtiyor , parmak uçlarından öpüyorum.
insan bir şey yapmaya hep geç kalırdı. -
aylak adam
"insanlar yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. olmak istedikleri, olamadıkları kişiyi anlatırlar. -
aylak adam
''bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. kadınlar da böyleydi. dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu'' -
aylak adam
ne yamansınız dökme kalıplarınızla; bir şeyi onlara uydurmadan rahat edemezsiniz. -
aylak adam
sakallı erkek görmek istememek
ahmet batman
orijinallikten uzak yazar. şiirlere ve genç yazarların kitaplarına ilgi duyan herkesin farkedebileceği bir sıradanlığı var. parmak uçlarından öpülecek bir sürü güzel türk yazar/şair varken bu kadar popüler olması bence eskilerin kemiklerini sızlatıyorur. tamamen maddi amaç güdülüyor yani o yazılanların edebi bir yanı olduğunu falan düşünmüyorum. bu sadece ahmet batman'la ilgili bir durum da değil. eline sigarayı alıp uzaklara bakarak aşk acısı çekmek herkesi şair yapmaz. bazılarının sadece aşk acısı çekerek depresyon hırkasıyla gezmesi lazım türk edebiyatının geleceği için.
kıvanç tatlıtuğ
milli yakışıklımız, hemşehrim, ayrıca çok medyatik olmasına rağmen mütevazı kalabilen adam.
çocuk gelinler
türkiyenin yüz karalarından biri, en karalarından. kaderdir,fıtrattır,dünya sınavıdır değil bu. pis zihniyetin kurbanı olmaktır, yaşayamayacağı çocukluğunun cinayetidir.yılda kaç kız çocuğu açık artırma gibi satıp kendini mal hissettiriliyor, gerdek gecesinde vajinal tahribattan ölüyor, ruh sağlığı bozuluyor, daha bakıma muhtaçken bakmaya yükümlü çocukları oluyor, okuyamıyor , o verdikleri hasta ruhlu adamın kölesi olmak zorunda kalıyor,şiddet görüyor - eve dönemez çünkü o artık adamın namusu elalem ne der- . zihniyet değiştirilemiyor bu türlü , kimi suçlamak gerek ; ailesini mi , dini nikahı kıyan imamı mı , çocuğu yaşındaki kızdan cinsel tatmin bekleyen adamları mı ?
ülkedeki herkes, her lider, her bu olaya müdahil olması gereken her insan kendi derdindeyken, hergün kaç kız daha bunun kurbanı oluyor. bir ağız da burdan açılmıyor: ''ben buna dur derim. kızlarıma da sahip çıkarım'' diye. çok klişe gerçek ama burası türkiye...
gece pencereden eve giren yarasa
gece gece korku itemi. pencerede bu ne diyerekten dokunduğum sonra uçup suratıma çarpan ve odada tur atmaya başladıktan sonra anlık kalp krizi geçirten olay.
yeni zelanda
hayvanların ''duygusal varlık'' olduğunu anayasal olarak kabul edip, artık kozmetik şirketlerine hayvanları telef ettirmeyecek ülkedir.
gruplaşmak
ortak paylaşılabilecek şeyleri olan veya ortak amaçları olanlar oluşturur genelde. çok normaldir genelde kafamız '' en kötü taraf tarafsız olmaktan iyidir'' le çalışır. aslında doğada da böyledir bu, birbirine benzeyen ve ihtiyacı olan canlılar birlikte hareket ederler ; avlanırken, göç ederken vs. ama her grubun tipik hikayesi ; yalnızlar birleşir, başta takılırsınız sonra herkes yakın olacaklarını gözüne kestirir, grubun içinde ayrı ayrı yakınlıklar olur, sonra da biri pastanın içine sinek düşürür hayal kırıklığına uğrarsınız, sonra bir bakmışsınız herkes onun yanında -siken sevilir çünkü- sonra yine kendi yolunuzdasınız.
yazarların hatırladıkları en eski anıları
4-5 yaşlarımdayken arı kovanına elimi sokmuştum, kaçarken yere düşüp ısırgan otlarının saldırısına uğrayıp kaşımı yarmıştım. doktora götürüldüğümde de iğnelerden korkup doktora tükürüp kaçmaya çalışmıştım. bu da böyle bir anımdı işte
farklı kadınlarla yatan eş olarak bakire kadın arayan namuslu erkek
''kardeş sen kana susamış vampir misin ?'' dedirten erkek modeli.