pierrot

Durum: 1364 - 0 - 0 - 0 - 01.10.2020 15:44

Puan: 21372 - Sözlük Kaşarı

9 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

I wanna take a ride on your discostick
  • /
  • 69

sauvage

2018 fransız yapımı lgbti+ temalı film. cannes film festivali’nin eleştirmenler haftası bölümünde dünya prömiyerini yapan filmin yönetmeni camille vidal-naquet imiş.

fransa’da seks işçiliği yapan erkeklerin yaşantısına odaklanan film, bu yaşantıyı gösterirken verilmek istenen mesajdan biraz uzaklaşmış. filmdeki izlediğimiz leo karakteri hakkında çok fazla bir şey bilmeyişimiz de her şeyin havada kalmasına sebep oldu. “neden bu işi yapıyor?” “nasıl bu hale gelmiş?” gibi sorulara cevap bulamıyorsunuz.

doktor kadınla arasında geçen diyalogda doktorun “why don’t want to change?” sorusuna “why would ı?” diye cevap verecek kadar kendini kaybetmiş leo’nun sürekli olarak yaptığı yanlışları izlemekten benim içim karardı. sürekli olarak “nasıl kendisini kurtarmak istemez?” sorularıyla boğuşurken sürekli hatalar yapan karakter battıkça daha da dibe battı.

filmle ilgili en güzel detay sanırım başrol oyuncusu félix maritaud’un festivale katılıp filmi bizle beraber izlemesiydi. bildiğiniz ön sıramda oturdu ve film bitiminde güzel bir söyleşi gerçekleştirdi.
(bkz: iksv istanbul film festivali)

the blonde one

2019 arjantin yapımı lgbti+ temalı film. yönetmenliğini marco berger’in yaptığı film ilk gösterimini şubat ayında sydney film festivali’nde yapmış. imdb puanı da 7.7 ile oldukça yüksek.

kardeşi evden taşındıktan sonra boş kalan odayı çalıştıkları marangozhanedeki iş arkadaşına kiralayan juan ve filme adını veren sarışın gabriel arasında geçen yakınlaşma ve ilişkiyi izliyoruz. karısı öldükten sonra küçük kızıyla hayata tutunmaya çalışan sessiz ve çekingen bir karakter olan yakışıklı gabriel’in aksine, içemeyi ve kafasına göre takılmayı seven juan farklı iki karakter çiziyor.

buenos aires banliyölerinde geçen bu hikaye, sosyo-kültürel olarak alt sınıf sayılabilecek insanların eşcinselliğe bakış açısını farklı şekillerde gösteriyor. gabriel’in sessiz ve çekingen olmasına rağmen yaşadığı kıskançlıklar, juan’ın yaşayış tarzını benimsemeye çalışması ve arkadaşlarının eşcinsellikle ilgili yorumlarıyla ortaya güzel bir hikaye çıkmış.

film oldukça duygusal. eşcinsellikle ilgili en büyük baskıyı, toplumsal tabular ve yargılardan ziyade, insanın kendi kendisine yaptığına dikkat çekilmiş. bütün film boyunca duygulanmayan beni sondaki tek bir cümle hüngür şakır ağlatmayı başarmıştır.
(bkz: iksv istanbul film festivali)
festivaldeki en merak ettiğim ve beğendiğim film olmaya aday “the blonde one” trailerını da şöyle bırakayım;

un rubio

agnes varda

bugün 90 yaşında hayata gözlerini yuman fransız fotağrafçı ve yönetmen. klasik film formunu reddeden ve tabuları yıkan "fransız yeni dalgası"nın öncülerindendir. fransa'nın en feminist figürlerinden birisidir.

uzun metrajlı ilk filmi olan clèo de 5 á 7 filmini 1961 çeken varda la pointe courte, sans toit ni loi ve les glaneurs et la glaneuse gibi birçok önemli filmi sinema dünyasına kazandırdı.

agnès varda jr ile birlikte yönettiği 2017 çıkışlı fransa yapımı belgesel filmi visages villages filmi ile son kez bir yapımda yer almıştır. varda ve jr'nın fransa kırsalında dolaşırken karşılaştıkları insanların portreleri anlatan film, ilk gösterimini 2017 cannes film festivali'nde gerçekleştirip burada cannes altın göz belgesel film ödülü kazandı. belgesel ayrıca, 90. akademi ödülleri'nde en iyi belgesel film kategorisinde adaylık elde etmiştir.

daha geçen hafta istanbul'da "agnès varda hakkında her şey" isimli etkinlikte 30 filminin gösterimi yapılmıştı. kanser sebebiyle ağırlaşan rahatsızlıkları dolayısı ile istanbul'a gelemeyen varda istanbul'daki sinefillerine şöyle tatlı bir mesaj yollamıştı.

https://twitter.com/Filmmor_/status/110...

kitap okumayan biriyle sevgili olmak

ilk olarak boşluk bırakmadan, gözü yoran uzun destanlar yazarsanız kimsenin okuyası gelmez zaten. bunun kitap okumakla alakası yok bence.

herkesin kitap okuma şekli farklı olabilir. evet bir kitabı eline alıp sayfaları çevirerek okuması hoş bir duygu ancak artık teknolojinin pik yaptıgı bir çağdayız. kindle veya tablet gibi cihazlarda milyonlarca e-booka ulaşılabiliyor.

son zamanlarda çıkan "dostoyevski okumayan insanla konuşmak" yok "hegel'i bilmeyen insanla sevgili olmak" gibi türeyen başlıklardan gına geldi. belki o adam senin hakkında bir kelime edemeyeceğin bir konu üzerinde master yapacak kadar bilgili. belki her gün atom fiziğiyle ilgili makaleler okuyor.

kendi standartlarına uymayan insanlara "cahil" demek de yeni moda oldu sanırım. genelleme yapıp insanları bu genelleme havuzunda yargılamadan önce çok kitap okuyarak geliştirdiğiniz beyninizi kullanıp bir düşünün bence.

a-ha

yersiz göksüz zamanlar

redd'in iki gün önce yayınlanan 7. albümü. albümde 7 yeni şarkıyla beraber bazı eski şarkılara da tekrar yer verilmiş. albümü şu sözleri paylaşarak yayınladırlar:

zaman, insan, bizler, gördüklerimiz, yaşam biçimi ve yaşadığımız çevreye dair her şey son sürat değişiyor. başını akıllı aygıtlardan kaldıramayan bizler, fitrelerle cilaladığımız hallerimizi başkalarına geçmişte hiç olmadığı kadar -mış gibi gösterme haline teslim olmuş durumdayız. kendimizi anlarımızı kısa süre sonra yok olan hikayeler yoluyla anlatır olduk. bizim için en kıymetli şeyi hafızamızı neredeyse sosyal medyaya, aracı aygıtlara teslim ettik. akıllı aygıtlarla bizi başbaşa yalnızlaştıran bir yaşam biçimine karşın halen eğleneceli ve kalabalık olduğumuzu anlatmaya çalışıyor bir yanımız. yüzümüzde gözümüzde emojiler, üzerlerine iliştirdiğimiz kalpler, gökkuşakları var, dünyanın, ülkenin en fena olduğu zamanlarda üstelik.

gerçekliğin eğilip büküldüğü, yerin göğün zamanın birbirine bulandığı bir çağın ilk deneyimleyicileriyiz, belki üstesinden geleceğiz belki de aygıtların içine hapsolmuşluğumuz türümüzün yeni yaşam biçimi olacak, kim bilir.

yazarların whatsapp durumları

galatasaray lisesi'nin kapatılması

dün gerçekleştirilen genel kurul sonrasında patlayan olaylar silsilesi.

mustafa cengiz yönetimi ibra edilmedi. 30 gün içinde tekrardan seçime gidilecek. tekrardan aday olamayacaklar. ve seçilmeme gerekçesinin galatasaray lisesi mezunu olmaması gibi bir konu var.

şimdi bütün bu saçma sapan spor ve fanatizmi bir kenara bırakırsak. galatasaray lisesi bir markadır. türkiye'nin en kaliteli ve köklü eğitim kurumlarından biridir. ve galatasaray sk'nın sahibidir. marka değerine lise sahiptir. istedikleri kadar yaygara çıkarsınlar lise ve spor klübü ayrı düşünülemez.

birkaç tane anadolu çomarı kalkmış faturayı galatasaray lisesi'nde okuyan liselilere kesmeye kalkıyor. türkiye'nin en akıllı cocuklarına. zekalarıyla onları donunda sallayacak bu çocuklar, spor ve fanatizm denen bu saçma kavramların kurbanları yapılıyor.

yok bileklik, forma almayacakmış. siktir git alma aq. sizin 10 milyonunuz o kuruldaki adamlardan birinin yaptığı yatırımı desteği yapmıyor kulübe. adamların tabiki de söz hakkı olacak. aldığın 10 liralık bileklikle sen kim köpek yönetimde söz hakkına sahip olacaksın.

#lisecizihniyetbatsın hastagi iki gündür trend topic twitterda. yeter artık ya. bu ülkenin çomar insanından da başka bir şey beklenemezdi. bir kadın cinayeti lgbt cinayeti için neredeydi o 30 milyon insan. siktirin gidin hiç samimi değilsiniz.

coucou

fransızların samimi arkadaşlarıyla buluştuklarında veya ayrılırken "selam" ya da "bay bay" yerine kullandıkları sözcük öbeği.

kuku

kiki

ayrıca gay kültüründe arkadaşlarla dedikodu yapmak ve sohbet için toplanma anlamına gelmektedir.

kiki

kim kardashian'ın aile içindeki lakabı. drake'in in my feelings şarkısındaki "kiki do you love me? are u ridin?" sözleriyle aralarında gizli bir aşk söylentisi çıkmasına sebep olmuştur.

şu an dinlenen şarkıdan bir dörtlük

breakfast at tiffany's and bottles of bubbles
girls with tattoos who like getting in trouble
lashes and diamonds, atm machines
buy myself all of my favorite things

paris est a nous

kafamı dağıtmak için bir film izleyeyim derken içine düştüğüm karışık, anlaması zor 2019 fransız yapımı film. elisabeth vogler isimli kadın yönetmen tarafından çekilen bir netflix filmi. gerçekliğin hayallerle karıştığı bir paris tablosu.

film ilk başlarda romantik bir ilişkiyi konu alacak gibi diyaloglarla başlasa da sonrasında gerçeklik algınızı yitirdiğiniz bir hale dönüşüyor. sonrasında filmin ana karakteri anna'nın kendi iç dünyasındaki monologlarla aşk, ilişkiler, hayat ve bir çok farklı konuyu sorguladığınız bir evren sunuyor.

sinematografi nefes kesici. özellikle benim gibi paris sokaklarının gösterildiği fransız filmlerine hayransanız sizi tatmin edecek derecede güzel sahnelere sahip bir film. imdb puanı düşük olsa da hayatı sorguladığım ve bir çok şeyin cevabını aradığım şu dönemde meraklı ruhumu büyük ölçüde tatmin etmiş durumda.

 spoiler!
anna şans eseri binmediği ve barcelona sokaklarına düşen bir uçak kazasından sonra paris'in kaotik ve gerilim dolu atmosferinde gerçeklik algısını yitirerek gerçeklikten uzaklaşmaya başlar. erkek arkadaşı greg'den ayrılmasıyla birikte bu hayal ve gerçeklik olgusu daha çok birbirine karışır ve ortaya tadından yenmez bir bunalım çıkar


kısacası ben filmden aşırı tatmin oldum. asla beklemdiğim bir şekilde beni şaşırtarak aslında anna'nın yaşadığı sorgulama ve kargaşayı gün içinde benim de yaşadığımı fark etmemi sağladı. filmsever sözlük yazarları için önerilir. ayık kafayla izleyiniz.

hayallerle yaşıyor bazı ibneler

herkes hayal kurar, kurduğu hayallerde yaşar ama bazılarımız bunun ayarını fazla kaçırıyoruz. "her şey güzel olacak, mutlu olacağız" falan diye kendimizi kandırıyoruz.

kirlenmiş insanların, duygusuz ve kalpsiz silüetlerinden kaçıp kendi kabuklarımıza sıkışıyoruz. kabuğun içinde işliyoruz kendimizi ilmek ilmek. bir gün o kabuğu kırıp, kanatlarımızı açıp özgürlüğe ve mutluluğa uçacağımıza inanıyoruz. ama bilmiyoruz ki o kabuk çok kalın, kırılması çok zor.

bugün de güzel hayaller kurduk. kendimize sözler verdik "onlar gibi olmayacağız!" diye. gerçek olur olmaz bilemeyiz ama ümidimizi kaybetmeyelim yeter.

isyan

geriye bir avuç yalan yalan ahh yalan...

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

google'a ayisozluk yazınca çıkan sonuca çok şaşıracaksınız

diğer başlıklardan mantık akıyor çünkü. boş yapmayın aq.

en gay şarkılar

  • /
  • 69

ülkeden kaçıp gitmek için nedenler

kalmak için nedenleri saysak daha kısa sürecek sanki.

ayı sözlük itiraf

bazı şeylerin özel ve güzel olduğuna inanmıştım. her şeyin düzelebileceğine inancım tamken, elimden gelen her şeyi yapmama rağmen olmadı. o kadar kırgınım ki. hayatımda hep yalnız olduğumu düşünmüştüm, uzun bir süre karşı çıktım, direndim ama zamanla o kadar bağlanmışım ki bu düşünceye, kötü günlerimi yalnız geçireceğimi hiç düşünmüyordum. artık çabalayamıyorum bile. kendimi böyle savunmasız bıraktığım için o kadar kızgınım ki.

ben artık bir köşede gizli gizli gözyaşı döküp mutsuz olmak istemiyorum sözlük.

neden yalnızsınız

yalnız isek kendimiz seçmişizdir. yalnız olmamız ve kendi yolumuzu yürümemiz, yolun sonunda da kendimizi tamamlamamız gerektiği için yalnızız. su akar yolunu bulur. tek başına tamamlanamayan diğer yarısını tamamlayacak olanları bulur.

neden yalnızsınız

bir anket başlık.
benim bu konuda hissettiklerim:

kırık kalp sendromu

vücut tarafından yoğun strese karşı verilen bir savaş olan bu sendrom, kalp krizine benzer bulgulara sahiptir. 1990 yılında japon hiraru sato tarafından keşfedilmiştir. tıptaki diğer adı (bkz:apikal balon sendromu) dur.

kronik yorgunluk sendromu

kişinin sürekli olarak kendini bitkin ve mutsuz hissetmesi, dinlenmekle bile kendini iyi hissedememesi gibi sorunlarla ortaya çıkan bir durumdur. (bkz: bağışıklık sistemi) önemlidir.

eski yazarların sözlükten uzaklaşması gerekliliği

sözlükteki naftalin beyinli yazarlarımızın artık yazmamaları gerekiyor. sözlüğün eski zamanların beri yazan bu yapışkan insanlar bir sülük gibi sözlüğün kanını emiyor. yeni olan her yazara düşmanlık besleyip sözlükte gergin bir hava yaratıyorlar.

lütfen bi salın artık. gençlerin önünü açın. sizin vaktiniz geçti.

aldatan sevgiliye bir şans daha verir miydin

akıllara özlem tekin ablamızın "aşk her şeyi affeder mi?" şarkısını getiren başlık olmuştur. aldatmanın altında yatan sebepler de gözden geçirilmeli misal bağlanmaktan kaçmak gibi skdkdh. neyse şarkı sözümüzü iliştirelim.

çok üzgünüm istemeden
seni dün gece aldattım
kim olduğu mühim değil
sana bağlanmaktan kaçtım

çok üzgünüm istemeden
bir bakışa aldandım
inan bana bütün sabah
pişmanlıktan ağladım

aşk herşeyi affeder mi
dersin zamanla geçer mi
güzel günlerin hatrına
aşk herseyi affeder mi.

tuhaf şeyler

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

Toplam entry sayısı: 1364

kitap okumayan biriyle sevgili olmak

ilk olarak boşluk bırakmadan, gözü yoran uzun destanlar yazarsanız kimsenin okuyası gelmez zaten. bunun kitap okumakla alakası yok bence.

herkesin kitap okuma şekli farklı olabilir. evet bir kitabı eline alıp sayfaları çevirerek okuması hoş bir duygu ancak artık teknolojinin pik yaptıgı bir çağdayız. kindle veya tablet gibi cihazlarda milyonlarca e-booka ulaşılabiliyor.

son zamanlarda çıkan "dostoyevski okumayan insanla konuşmak" yok "hegel'i bilmeyen insanla sevgili olmak" gibi türeyen başlıklardan gına geldi. belki o adam senin hakkında bir kelime edemeyeceğin bir konu üzerinde master yapacak kadar bilgili. belki her gün atom fiziğiyle ilgili makaleler okuyor.

kendi standartlarına uymayan insanlara "cahil" demek de yeni moda oldu sanırım. genelleme yapıp insanları bu genelleme havuzunda yargılamadan önce çok kitap okuyarak geliştirdiğiniz beyninizi kullanıp bir düşünün bence.

istanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin iptali

an itibari ile ysk denen sözde kurumun kararı ile gerçekleşen olaydır. millet iradesinin ve demokrasinin yok sayıldığı, onlarca insanın aptal yerine konulduğu korkunç bir olay.

gelecekte utançla hatırlanacak bu karar için, cb ve akp sokakta mız mızlanan bir çocuk gibi yenilgiyi kabul etmemiş, "tek adam rejimi" nin gücünü kullanarak seçimleri iptal ettirmiştir.

artık gerçekten hiçbir şeye inancım kalmadı. lanet olsun böyle işe ya. günlerce ysk merkezlerinde çuvalların üzerinde oylar çalınmasın, bir şey olmasın diye uyuyan insanların emekleri her şey bir anda yok oldu. sırf hırs için. hırsınızda boğulursunuz inşallah.

yazarlardan bear fotoğrafları

kim kardashian

1 dakikada kazandığı parayı ömrü boyunca çalışsa kazanamayacak yazarları rahatsız etmiş celebrity.

yeni tanışılan kişiyle miley cyrus'ın wrecking ball'u üzerine sohbet etmek

yeni tanışılan entelektüel kişi ile popüler kültür üzerine başlayan hararetli bir konuşma esnasında üzerine tartışılabilecek bir konudur. sonuçta bu dünyada oscillation hareketini yapan tek şey foucault sarkacı değildir. başka pendulumlar da vardır.

anoreksik vücudu ve küçük memeleri ile 2013 yılına damga vuran miley cyrus 24 saatte 19 milyon izlenme ile göğüslediği youtube rekorunu sonrasında 19.6 milyonla nicki minaj anaconda'ya kaptırmıştır. çıplak bir şekilde sallandığı yıkım topu şarkısını şimdilerde tekrar barıştığı eski nişanlısı chris hemsworth için yazmıştı.

sohbet iki tarafında inşaat alanında balyozları yalaması ile son bulur.

istanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin iptali

an itibari ile ysk denen sözde kurumun kararı ile gerçekleşen olaydır. millet iradesinin ve demokrasinin yok sayıldığı, onlarca insanın aptal yerine konulduğu korkunç bir olay.

gelecekte utançla hatırlanacak bu karar için, cb ve akp sokakta mız mızlanan bir çocuk gibi yenilgiyi kabul etmemiş, "tek adam rejimi" nin gücünü kullanarak seçimleri iptal ettirmiştir.

artık gerçekten hiçbir şeye inancım kalmadı. lanet olsun böyle işe ya. günlerce ysk merkezlerinde çuvalların üzerinde oylar çalınmasın, bir şey olmasın diye uyuyan insanların emekleri her şey bir anda yok oldu. sırf hırs için. hırsınızda boğulursunuz inşallah.

reynmen

bomboş kıro bir adam. bir içerik de üretebildiği yok. iki gözü renkli diye ergenleri düşürüyor işte. "yeteneksizlik is the new trend" akımının öncüsü olabilir bu şahıs o derece boş.

16 mayıs 2019 namusuma dil uzatılması rezaleti

entrylerine eksi yemeyi hazmedemeyen 30'lu yaş bunalımındaki boş insanların, dil uzatması kalkışması olayıdır.

namus ve şeref gibi kavramlar alışık olamayan bünyelerde mide bulantısı ve baş dönmesi etkileri yaratabilir. o yüzden şaşırmadık bu olanlara.

istanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin iptali

ayrıca akp bu kararın verilmesinde başrol oynayarak, asıl tek dertlerinin halka hizmet falan değil hırs olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

zararlı çıkacaklar bu hareketlerinden. inşallah bir kez daha o sandığa gömülürsünüz. bu sefer daha ezici bir farkla. tek dileğim bu.

yalnız yaşamak

yalnız yaşayan herhangi bir insanla bir gayin hiçbir farkı yoktur. o yüzden yalnız yaşayan gay başlığını protesto ederek buraya yazıyorum.

şuan ki şartlarımla yapamadığım ama bir gün yapacağıma inandığım eylem. kendi başına yaşamak. sadece sana ait bir yer. çok güzel olsa gerek. yalnızlık çoğu zaman sevdiğim bir şey değil ama bir evi paylaşması da çoğu zaman zor.

kendi evimin içinde kendi mutluluklarımı yaratacağım günler umarım bir an önce gelir. şuraya yalnız yaşamakla ilgili şu güzel illüstrasyonları bırakıyorum






suriyeli mülteciler hakkında doğru bilinen yanlışlar

https://www.facebook.com/turannotagi/vi...

allah kimseyi aç gezerken, evine et süt alamazken suriyelileri savunacak kadar rezil bir konuma düşürmesin. yazık.

edit: hiç bir zaman giremeyeceğimiz ab'ye yaranmak için suriyelileri kendi ülkemizde tutmak da ayrı bir rezillik. "omo poroyo ab veroyo" amk babasının hayrına vermiyor heralde. suriyelilerin pislikleri kendilerine bulaşmasın diye veriyor.

edit 2: bazı yazarlarımızın (bkz: pollyannacılık) oynamayı çok sevdiğini gösteren başlık.

ayı sözlük itiraf

bugün 10 km yürüdüm. asla çikolata yememem lazımdı ama tutamadım kendimi ne olacak şimdi aq.

edit: ne istedin lan itirafımdan.

yazarlardan kadın fotoğrafları

16 mayıs 2019 namusuma dil uzatılması rezaleti

entrylerine eksi yemeyi hazmedemeyen 30'lu yaş bunalımındaki boş insanların, dil uzatması kalkışması olayıdır.

namus ve şeref gibi kavramlar alışık olamayan bünyelerde mide bulantısı ve baş dönmesi etkileri yaratabilir. o yüzden şaşırmadık bu olanlara.

reynmen

allahım nolur en çok artılanan entrymin "reynmen" ait olmasını istemiyorum. lütfen artılarınızı geri alın arkadaşlar. rezillik yani daha güzel girdilerim var. yapmayın bunu bana nolursunuz*