alınan mamanın kalitesine göre koku yoğunluğunun değiştiğine dair rivayetler var ne derece doğrudur bilemem ama her türlü kuru mama kokuyor. bir de gelip ağzının kenarını sürterek sizi işaretlemeye çabaladığında koku yayılmaktadır.
harun kolçak'la bendeniz'in yıllardır beraber söylediği harika şarkıdır. fakat harun kolçağın son albumu olan çeyrek asır'da harun abimiz şarkıyı bendeniz'le arasının bozuk olmasından mütevellit ışın karaca ile birlikte söylemiştir.
ve günlerdir buna üzülüyorum. tüm samimiyetimle söylüyorum ciddi ciddi üzüldüm, bu şarkı bendeniz'le güzeldi..
buram buram kalite akan kadın şarkıcı, hafiften jehan barbur ve ceylan ertem'e de benziyor sanırım. çok iyi bilmemekle beraber 3. albümünü yakın zamanda çıkarmış. 3. albümü kusursuz derecede iyi ve tüm şarkıları dinlenir. özellikle yalan ve karakolda ayna var şarkılarını bu kadından dinlemelisiniz ama benim favori şarkım bilmece oldu.
makinenin mekanik sesiyle back vokal yapmasından başka bir şey değildir. makine bitince ise yokluğu kısa süreliğine farkedilir ve insanda makineyi yeniden çalıştırma hissi uyandırır.
zirvede muhteşem şapkasını görünce sordum kendisinin yapıp yapmadığını, maalesef o kadar vaktim olamıyor hazır aldım dedi. kıymetli vaktini boncuk dikerek geçiremezmiş. parıl parıl incili şapkasıyla gecenin unutulmaz yazarları arasında yerini aldı sanırım. samimiyeti ve doğallığını seviyorum.
meyve metaforu geldi aklıma, her zamanın ayrı bir güzelliği olgunluğu vardır. nitekim nesil nesil de sözlükte farklılıklar var. ama ilk nesillerin yazdıkları hala beğeniyle okunuyor ve takip ediliyor.
instagram hesabına yüklediği videolar ile instagramı kasıp kavurmaktadır.
açıkçası adamın keyfi de hiç kaçmıyor o kadar yaptığım hakaretlere rağmen şen kahkahasını yine de atıyor. bir de zamansız aramaları.. ne zaman şarjım bitse ya da tuvalete girsem hiç kaçırmaz..
naifliğiyle meşhur yazar, performans değerlendirilmesinde naif oluşu tescillenmiştir. hem işkolik hem de naif ikisini birden nasıl yürütüyor merak konusu. maşşallah on parmağında on marifet..
kendisiyle yakın zamanda planladığımız "bir şehir olarak bursa" gezimizde beni oldukça heyecanlandırmaktadır. bir önceki şehir turunda şehrin dört bir köşesini görcem derdiyle kıçımız yer görmemiştir. üstüne bir de 2 tonluk cüssesiyle bir valiz gibi adeta omzumda taşıdığım rahmetlisi de olmayacak. bu defa ki rehberimiz sözlüğün nadide gülü bodurayi olacak.
o rakı kadehini elime alınca tabiki gözüm hiçbirini görmeyecek..
92 yılında çıkan tuna kiremitçi kitabıdır. adı gibi roman kendini çok sevdirmeden gidiyor. kısa bir öykü ve son sayfayı çevirdiğinizde kendi betimlemenizi kendiniz yapıyorsunuz. yıllar önce okumama rağmen hep aklımda kalan kitapta yapılan betimlemelerdir.
halen uzaklara dalıp gittiğimde yanı başımda çalan müziğin kendini farkettirdiğinde yazarın kulağını çınlatırım.
90lı yılların popüler gruplarından kumdan kalelerin solistidir. şimdilerde düetleriyle yeniden müziğe dönüş yapmıştır. 3. düetini kumdan kaleler'in 96 albümündeki sana dair şarkısını gonca vuslateri ile beraber söylemiş yürekleri cızlatmıştır.
hem türk müziği, hem türk sineması için dönüm noktaları yaratmış, yeni başlangıçlara vesile olmuş türkiye'nin en önemli değerlerinden biridir. kızı müjde ar'ın annesini anlattığı ntv yapımı belgeseli mutlaka izlemelisiniz.
nevizadede bira içilebilir diye düşündük aslanım’ın üst katı, saat olarak da 19:00 şeklinde belirledik. daha şiddetli bir önerisi olan varsa belirleyebilir mekan ve saat önemli değil
bursalı bir grup sanırım en bilinen şarkısı kasvetli kutlama, şarkıyı dinlerken bana enjoy the silence’ı hatırlatıyor. buram buram kalite grup, gothic tarzları the cure tadında, gerçekten zamanın ötesinde şarkılar yapıyorlar.
son zamanlarda jakuzi ile beraber yükselişe geçen iki gruptan biri kanımca
bu klişeyi yapmak istiyorum, belki bir gram farkındalık oluşur. eskiden çok güzel yazan insanlar vardı burda yazdıklarını okurken keyif aldığım okudukça öğrendiğim epey değerli insanlar.. eskiden dediğim 2-3 yıl öncesine kadar belki, daha sonra genç yazar arkadaşlar geldi kendi heyecanlarını acemiliklerini buraya yansıttılar(insan özenmiyor değil)
fakat yine de hiçbir şekilde eskilerin yerini tutmadı. birileri sinirlenecek belki beğenmiyorsan siktir git de diyebilirler yine de eski bir alışkanlık var. ara sıra bakmaktan hep keyif alıyorum buraya..
gayet de güzel olmuş. arabada köşede sokak ortasında bir kadını para verip sikerken iyi, eylemde çıplak görmek kötü. hayırlı işler türkiye!
femen neden feministlerin marjinal insanların eşcinsellerin hoşuna gidiyor da türkiye vatandaşı insanların aynısını yapması hoşunuza kaçmıyor? neyini beğenmedin canım? gelinlik giymiş gay, maskülen kıyafetli lezbiyen, makyajlı insanlar güzel duruyor da çıplak olan hayat kadınları veya lezbiyen her ne ise bu mu çirkin durdu.
herşey el altından yürüsün gitsin nasılsa bilinmiyorum mantığı midemi bulandırdı nasıl bir ikiyüzlülükse bu.
farklı nokta atışları, net oluşu, çeşitli betimlemeleri ile hep dikkatimi çekmiştir.
hepsinin dışında on numara beş yıldız yüreği olan sevdiğim bir yazardır.
beynimde saatlerdir filler skşyor.. dün tam olarak 1 saatliğine derse ara vereyim taksimde arkadaşlarla kahve içeyim diye evden çıktım fakat eve dönüşüm bi hayli geç oldu sabah 6ydı yanlış hatırlamıyorsan... kahve diye çıkıp 1.5 litre rakı ne ara içildi nasıl o masaya oturdum hatırlamıyorum tek hatırladığım dansözün beceriksiz bel kıvırmasıydı.. masada ağır abiler vardı kalkamadım, yoksa o dansöze ağzının payını verirdim. verirdim inanıyorum kendime.
xalo ahretliğim de beylikdüzünde yeni saç tasarımları derdindeydi, mavi onda huymuş bilen bilir. ben bilmiyordum bunca yıldır öğrenmiş oldum.