actual proof

Durum: 2198 - 0 - 0 - 0 - 31.03.2024 23:19

Puan: 29360 - Sözlük Kaşarı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 110

bepanthol derma

şimdi reklamlar...

kuru, çatlayan patlayan ciltler için onarıcı bakım merhemi. bu merhemini ben götümden uydurmuyorum bizzat kendisini öyle konumluyor bu şey.

parmak uçlarım kışın çatlar. filanca yağlı krem falanca özlü krem fayda etmedi. bu hakikatten çözüm oldu. tavsiye edilir.

14 şubat

bu yıl 14 şubat'ı istanbul'un hem göreceli hem de istatiksel olarak en geri kalmış ilçelerinden birinde karşıladım. öncelikle bendeniz sapım. benim gibi birine kim tahammül etsin di mi, hiiiiç...
neyse gördüğüm kadarıyla baştaki istatistiklere rağmen güzel halkım sevdiceklerini çiçeğe saksıya boğmuş. beğendim bu işi. bazı şeylerde geri olabiliriz amma sevgide çiçek böcek bazında ilerlememiz takdire şayan.

irfan değirmenci

tip'in ankara çankaya belediye başkanı adayı oldu. tip'in joker adayı gibi bir şey oldu sayın değirmenci.

13 şubat 2024 istanbul üniversitesi görüntüleri

yeni açıklama ile bir gün önceki açıklamalarını çürüttüler. yani o görülen kişiler ulusal bir kanal çalışanları filan değil düpedüz yurdum insanı yurdum mültecileriymiş. bundan sonra aşağıdaki kurallar geçerli olacakmış. bu işin b.ku çıkar sayın seyirciler.

ayı sözlük yazarlarının şu an okuduğu kitaplar

13 şubat 2024 istanbul üniversitesi görüntüleri

birden bire sosyal medyaya düşen görüntüler cidden garipti. amfilerde gezinen insanlar, amfi kapılarında ders yapanları izleyen insanlar. yine görüntülere sahne olan beyazıt kampüsünün bahçesinde aynı şekilde gezinen halk.
önce bunun yönetim tarafından yapıldığı söylendi. güya alanlar tarihiydi. evet bu doğruydu. tarihi mekanların halkla buluşmasından doğal bir şey olamazdı. fakat bir yanlış vardı. bu tarihi mekanda halen eğitim öğretim devam ediyordu.
akşama doğru üniversite yönetimi açıklama yaptı. ulusal bir tv kanalının ön çalışması olduğu aktarıldı. bu görüntülerin de onun bir parçası olduğu söylendi. sosyal medyada bunu yayanlara da hukuk sopası kaldırıldı.
şahsen yemedim. yiyen varsa afiyet olsun. istanbul üniversitesi hem mekanı hem de tarihiyle önemli bir yere sahip. bizde önemli ne varsa içine ettik. demekki sırada istanbul üniversitesi varmış.
ayrıca böyle değerlere sahip çıkmak için üniversiteli, ayı dayı olup olmamanız önemli değil. insan olmanız yeterli.

31 mart 2024 yerel seçimleri

sanki her yıl seçim oluyor değil mi sayın seyirciler.
açalım başlığımızı ve bekleyelim. bakalım neler neler olacak.

ben peşinen 'birileri fena s.çacak' diyorum. ahbap çavuş, eş dost, akraba, memleketli kontenjanı nasıl işleyecek göreceğiz.

kara üzüm habbesi

adnan

şoke edici bir 140journos belgeseli. konu malum kişi. belgeselin daha başında beyninizden vurulmuşa döneceksiniz.

gökhan zan’ın tip’in hatay adayı olması

tip'in o bölge için doğal adayı barış atay olmalıydı. hatta başka partiler için de barış atay gayet ideal bir aday olabilirdi. neden ortalarda yok, tip neden gökhan zan'ı aday göstermiş aklım almadı. vardır bir hesaplar.

karavan

bokunu çıkartmak bize has bir durum olsa gerek. karavan da bunlardan biriydi. biriydi diyorum çünkü şu günlerde sokak aralarında* yatan karavanlar var. pandemi ve onun beraberinde ekonomi takla olunca karavan kültürü hortladı. çekilisi, motokaravanı zart zurt derken karavan terörümüz de oldu. sahiller, sahillere çıkan sokaklar karavanla doldu. buna hazır değildik, zira turizmimiz karavan turizmini desteklemiyor. daha doğrusu bu kadarını değil. otellere, otelciklere filan o paraları vermemiz bekleniyor, e tabi adamlar o kadar yapmış di mi ama o otelleri. neyse efendim, durum bundan ibaret. 80-90ların çadır furyası gibi karavan furyası da geldi geçiyor diyebilirim. birkaç seneye çürümeye bırakılan onlarca karavan görürüz sağda solda.

never there

the distance

biricik

mazhar alanson'un spor bağımlısı eşinin ismi. kasları filan var.

arif susam

taverna müziğinin öncülerinden olan arif susam, sakallı piyanist kontenjanından olup döneminin meşhur fantezi müzik icracılarındandır. ümit besen ve cengiz kurtoğlu ile efsane kategorisindedir. ümit besen ile her daim yarış halinde olduklarını da söylemeden geçmeyeceğim. nikah memuru-nikah masası atışması bunun en bariz örneğidir. tavernacılardan onu ayıran bir de özelliği vardır arif susam'ın. kendisi klasik batı müziği eğitimi almıştır, yani konservatuarlıdır. bir ibo show programında ümit besen ile kapıştığını ve sahneye fırlayıp sen bunu çalabiliyor musun diye besen'e mozart-beethoven çaldığını hatırlıyorum. neyse böyle şeyleri de nerden hatırlıyorsam artık... küçükken yenikapı'da çıktığı müzikhol'e de gitmişliğimiz vardır. ne günlerdi be paraları oralarda yedik işte...

eti browni gold

çikolata diyarından bildiriyorum. buralar fena arkadaşlar. soslu filan. herkes birbirini yaliyür.

malumunuz browni işte. bu biraz daha çikolata sosu olan ıslak gibi olanı. teşekkürler eti, sen bu kek işini iyi yapıyorsun.

oğul türkkan

yeme içme sektörünün yakından tanıdığı önemli bir değer türkiye için. özellikle alkollü içkiler üzerine yaptığı yorumları bayıla bayıla izliyorum. tabi sadece içki değil bir peynir nasıl kesiliri de anlatıyor hangi çeşitleri varı da... youtube ve sağda solda çokça videoları var. sağolsun varolsun; o yedi içti biz doyduk modundayım şu sıralar. ayrıca kel sevenler kendisine bir bakabilir.

şarap

bugün şarapla ilgili şunu öğrendim: *

malumunuz mekanlarda şarap masaya gelince kadehe konur ve tattırılır. siz de bir yudum alıp 'tamamdır' gibi bir şeyler deyip devam edersiniz.

buradaki olay şarap mantarı ve onun şaraba etkisini anlamak için yapılırmış. şarabı ilk kez sizin için açıyorlar ve kadehe döküyorlar. bu mantarlar çok düşük ihtimal olsa da bazen şarabı bozabiliyormuş. bu bozma hadisesi kokudan anlaşılırmış çoğunlukla. işte bunu hissederseniz şişe değişirmiş. yani şarabı beğenmeme durumu yokmuş. sizin şarabı beğenmemeniz şişeyi değiştirmeniz için bir sebep değilmiş. öyle ya sabaha kadar şişe açarsınız beğenmezseniz. olay bu.

islam işbirliği teşkilatı

teşkilatın bize kazıklarından biri ekmeleddin ihsanoğlu'dur.

dagi

devamlı indirim yapan firma. 12 ay indiriyor. o arada da bizim gibi keklere... ortalama kalite diyebilirim. özellikle bedenler bazen şaşabiliyor ki bu tekstilin klasik halleri.
  • /
  • 110
  • /
  • 33

kibarlık


enflasyon canavarı


unutulanlar


esir şehrin insanları


giriftar


1 kelime 1 işlem


ben aptal mıyım


platoon


v. murad


sarabande


spotify blend


çokokrem


bepanthol derma


13 şubat 2024 istanbul üniversitesi görüntüleri


31 mart 2024 yerel seçimleri


adnan


never there


the distance


arif susam


eti browni gold


  • /
  • 33

kendinden büyük erkekleri sevmek

uzun zamandır yazmak istediğim başlık. kısmet bugüneymiş. konu erkekler olunca tipim yok. genç-yaşlı-ten rengi-zayıf-şişman-kaslı demeden çoğundan hoşlanıyorum, kısacası bir tipim yok. birlikte oluğum erkeklerin yaşı 17-72 arasında boy 150-210 arasında kilo 50-200 arasında, pasaport 50'den fazla şekline. hayatımın bir kısmını da tam bir slut olarak yaşadığım da bir giz değil. neyse, konu bu değil, gel-git 30lu yaşlarımın sonunda kendimden 20 yaş büyük bir adama aşık oldum, hadi bu yetmedim, herifin evlenme teklifine de salya sümük evet dedim. burada yazacamayacağım kadar özel bir teklifti.
eşime 2016'da montreal'de geçirdiğim kısa 3 günde tanıştığımızda aşık olmadım. kinky yanlarıma iyi geliyordu. neyse. hayatımın en güzel yılı olan 2016'dan sonra en zorlu yıllarından 2017'in geleceğinden hiç haberim yok. rené ben hiç bırakmadı. o zorlu zamanımda hep yanımda oldu. mozambik'te yaşadığım 1.5 yıl boyunca hep bir telefon uzağımdaydı. beni dinledi. neyse gel zaman git zaman kanada'ya geldim yerleştim. covid oldu falan. adam beni yavaş yavaş kendine aşık etti. onun olmadığı bir hayatı, ona sarılıp uyumadığım bir geceyi hayal bile etmek istemiyorum.
ancak bir gerçek var, benden 20 yaş büyük. tip 1 diyabet hastası. 61 yaşında. benimle ne kadar birlikte olacak? neyse ki sağlığı 55 yıldan uzun süredir tip 1 diyabet hastası olan biri için çok iyi olsa da, iç organları 61 değil belki 81 yaşında biri kadar tahribat görmüş. bunlar yadırgayamayacağım gerçekler. onu o kadar çok seviyorum, ona o kadar çok bağımlıyım ki... minicik bir adada, dağ başında yapayalnız yaşıyoruz. şu an ondan başka kimsem yok. en yakınmdaki ablam, arkadaşlarım toronto'da benden 2000 km uzakta. ha bu adaya taşınma fikri tamamen benim, yavaş yavaş kafasına işleyip de ikna ettim. hayatı yavaşlattım. çünkü onunla geçireceğim zaman maalesef sonsuz değil. toronto'nun saçma sapan hayhuyuyla, aptal şehir kaosuyla onunla geçireceğim kısıtlı zamanı katletmek istemedim. cennet parçası bir yere aldım getirdim, kısacası pamuklara sardım.
bu entari istediğim gibi olmadı. kafamda beylik paragraflar kurmuş olsam da, olduğu gibi parmaklarıma geleni yazdım onlar yerine.
özetle. kendinizden büyük bir herifi sevin, beraber olun, ama o herifin, o hiç istemese de bir gün sizi bırakıp gideceği gerçeğine, 50'li yaşlarınızda yalnız kalacağınız gerçeğine kendinizi hazırlayın.
hayat, ilişkiler, sürprizler. kimin ne zaman öleceği hiç belli değil, kiloluyum, bakarsın yarın ben kalp krizi geçirip onu yalnız bıramışım. olur mu olur.
o yüzden eğer seviyorsanız arkanıza bakmayın. öününüze bakın ve o adamla birlikte olun. ama önünüzdeki yılların yaşıtınız biriyle olacağından çok daha kısa olduğunu bilincinde, hayatı her anının dolu dolu yaşayarak onunla birlikte olun.
benim için dolu dolu yaşamak, uzak bir adaya taşınıp doğayla iç içe sessiz bir yaşamı seçmek oldu, siz kendinizin ve onun ne istediğini düşünerek yapın seçimlerinizi.

message to bears

o hizmetimiz de var kardeşim, o hizmetimiz de var... lâkin burası yeri değil, ortalığa salkım saçak dökülmeyelim şimdi.

sözlükteki üniversiteli ayılar

aga üniversiteli ve ayı değilseniz üzerinize alınıp neden burada duyar kasıyorsunuz ki?

bak kapı orada

can atalay

can atalay’ı gezi davası üzerinden cezalandırdılar. fakat cezalandırmalarının tek sebebi gezi direnişi değil. soma’da ve ermenek’te hayatını kaybeden madencilerin, çorlu’daki tren faciasında ölenlerin, aladağ’daki cemaat yurdunda yanarak ölen çocukların avukatıydı. ülkede mağdur edilen insanların avukatıydı. hükümetin canını sıkan olaylarda karşı avukattı hep. onu ve onun gibileri bu yüzden cezalandırıyorlar. anayasa hiçe sayılıyor, ülkede hukuka dair hiçbir şey kalmadı artık.

ayı sözlük

koca bir medfen burası, yazdıklarımız da hüve’l-bâkīli mermerler. bir gün bakıp ya işeyecekler ya da papatya ekecekler. "artık senin mekânın servilik altında bir yermiş" dedirtelim.

femboy

sivilcelerden kurtulma yolları

sadece sivilcilerden kurtulmak değil az ve öz ürünle harika bir cilde sahip olmak da mümkün. influencerların bol bol gözünüze soktukları ürünleri sallayın. 4 adım yeterli güzel bir cilt için.
1) temizle
2) nemlendir
3) güneş kremi (spf) sür.
4) gece yatmadan haftada 3 gün retinol kullan.

sadece bu aşamaları yaparak glass skin'e ulaşmış biri olarak pazarlanan onlarca ürünü ve rutini reddediyorum. tabii ki bu 4 ürünü de güzel ürünlerden seçmek şart.

1) temizlik için dermabien'in hassas ciltler için olan yüz yıkama jeline bayılıyorum, şu kırmızı olan. daha ucuz olsun isterseniz skinmaster jelleri de efsanedir. cilt tipinize göre birini seçebilirsiniz. koyu mavi olanı -antiacne olarak geçiyordu galiba- bence en güzeli. yine hassas bir cildiniz varsa turkuaz olanı alın.

2) nemlendir: bunun için birkaç ürün var. ben dermabien diyeceğim yine burada. hydrating serumundan çok memnunum. daha ucuz yollu ama yine çok işe yarayan bereketli bir diğer ürünse luv it!'in 8d nemlendirici hyaluranic asidi. bunu ben saç diplerimde de kullanıyorum.

3) güneş kremi: bununla ilgili birçok marka var ama ben hem en garantisini hem en iyi koruyanını hem de yağlı yapış hissettirmeyinini önereceğim: holika holika'nın güneş kremi. ben tek bunu kullanıyorum. hayatım boyunca da sadece bunu kullanacağım gibi duruyor.

4) retinol: bunu kullanırken dikkatli olmakta fayda var. abartmayın ve sadece gece yatmadan sürün. benim retinolde de önerim dermabien olacak. melacure serisinden boost txa retinol. özellikle cildinde koyu leke olanlar için çok iyi gelecektir.

ben sadece bu 4 adımı kullanıyorum. geri kalan her şeyi lüks ve gereksiz görüyorum.

ek: sevgili actual proof'un * katkısıyla, elbette ki beslenme düzenini doğru ayarlayabilmek de var.

ege akersoy

yıldız teknik üniversitesi elektrik mühendisliği 4. sınıf öğrencisi. başarılı bir öğrenci, tam burslu, tubitak'tan projesi kabul görmüş ve destek almış. ayrıca emekli bir subayın oğlu. arkadaşları tarafından da çok sakin, hiçbir siyasi hareketin içinde bulunmayan ileriye dönük çok ciddi kariyer planları yaptığı anlatılan bir genç arkadaş. filistin için destek yürüyüşünde hilafet bayrağı açan birine yumruk attığı için önce gözaltına alınan, sonrasında hızlıca tutuklanıp cezaevine gönderilen genç. yumruk yiyen kişi ismail aydemir'in atatürk düşmanı, türkiye cumhuriyetinin yıkılıp şeriatın getirilmesine yönelik pekçok paylaşım yaptığı ortaya çıktı. olay anında polisin yanında ege'ye tokat atan bir şahıs var, hakkında hiçbir şekilde işlem yapılmadığı bilgisi geliyor, ülkedeki yönetimin değişmesi ve hilafetin gelmesini isteyen kişi için de hiçbir şekilde işlem yapılmadığı (hukukçu arkadaşlar daha iyi bilirler, tck 309 a göre müebbet hapis cezası alması gerekiyormuş) söz konusu. ülke yönetimi arap sevicileri koruyor, şeriat isteyenleri yüceltiyor, cumhuriyeti savunanları cezalandırıyor gibi bir durum hakim. 2024 iyi gelsin hepimize, ancak pek iyi gelmiyor gibi geliyor bana. filistin'e destek mitinglerinin altından şeriat ve hilafet pohpohlaması yapılıyor.

28 mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı 2. tur oylaması

2=1

bir eşitliğin olduğu iki deklem aşağıdaki gibi;

burada a2 olan ifade a kare aslında, burada gösterimi olamadığı için, bunu belirtmek isterim

a2 – a2 = a2 – a2

eşitliğin bir tarafını ortak çarpan ile a parantezine alıyoruz eşitliği diğer tarafını ise iki kare farkı olan a - a , a + a şeklinde çarpanlarına ayırıyoruz,

a(a – a) = (a – a)(a + a)

yukarıdaki ifadede farklı yöntemlerle çarpanlara ayrılmış bir ifade bulunmakta,

çarpanlarına ayrıldıktan sonra eşitliğin her iki tarafındaki aynı ifadeler sadeleştirilir, matematikteki sadeleştirme kuralından, (a – a ) ifadesi sadeleştirilir.

a(a – a) = (a – a)(a + a)
(a – a) (a – a)

a = a + a

1a = 2a

Toplam entry sayısı: 2198

28 mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı 2. tur oylaması

malumunuz cb seçimi 2'inci tura kaldı. başlığımızı açıp siz değerli yazarlarımızın isabetli yorumlarını alalım derim.

ayrıca bugünün bir özelliği var sayın okuyucular. 28 mayıs 2013, gezi parkı direnişinin başlangıcıdır. şimdi tam 10 yıl sonra bizi bir sınav daha bekliyor. hadi bakalım!

yine buluşuruz

korhan futacı ve kara orkestra'ya yasemin mori eşlik ediyor. seviyorum bu parçayı lakin babayı diyorum. aslında parça da size babayı diyor. kısmet diyoruz. yine buluşuruz.

yine buluşuruz günler geçer
aldıklarımız yeter
yine karmaşık geceler bekler beni
bekler bekler yine varoluş
dimdik yokuş yıldızlar ağlıyor kıyılar boyunca
dalgalarla avunuruz sığmıyor aklıma
çekip alsam seni ıssız rüyalarıma
günlerim sensiz düne düşüyor
yine buluşuruz yine amansız
kor ateşler cepheler bekler
zırhını parlatıyor zaman
delip geçmemi bekler
simsiyah atlar çekiyor arabamı
sapsarı ayçiçek tarlaları mızraklar deliyor
okyanus burada bitiyor

bir zaman sonra not: buluşamazsınız. geçin o işi!

çok zaman sonra: ulan acaba o buluşmayı beklediğiniz bir başkası mı? hadi bakalım.

göğüs kılı

birkaç tane beyazlarım oldu. hadi bakalım.

ayı sözlük

eskiden hafta sonlarında liselerin ortaokulların kursları vardı. cüzi miktarda ücrete ya da durumu olmayanlara ücretsiz verilirdi bu kurslar.
bendeniz de bu kurslara gitmiştim. o kursların birinde, matematik dersinde başımıza hoş olmayan bir şey geldi. hafta sonu çalışmaktan hoşlanmayan, dolayısıyla hafta sonu tatili yenen matematik hocamız garip bir uygulamaya imza atmıştı. kurs sırasında hoşlanmadığı ya da soruları bilemeyen öğrenci oldu mu defterini çıkarır sözlü notunu basardı.
hafta içi yetmiyormuş gibi bir de hafta sonu eksi notları almaya başlamıştık. bir iki şikayet ile hocamız bu uygulamadan vazgeçti. vazgeçti ama defterine geçtiği notlar aynen kaldı ve dönem sonu notlarımızı etkiledi.
ayı sözlük'te de duyduğumuz kadarıyla burasıyla alakasız bir ortamda yapılan muhabbetler yazarların uçurulmasına, banlanmasına sebebiyet vermekte. çok zor bir dönemden geçtiğimiz aşikar. bu yazar yoğunluğunun yarın öbür gün biteceği sözlüğün bekleme salonunda yeller eseceği günler yakın. şu kısa dönemde kişisel buhran ile yazar banlamak çocukçadır. ayrıca tüm bu olanlara rağmen böyle yerlere fazlaca anlam yüklemek de bana göre çocukluğun dik alasıdır. tarafsızlığımızı bir kez daha sorgulamaya davet etmekle beraber canları sıkılan yazarlarımıza her zaman bir yolun olduğu, yeni bir yolun açılacağını da hatırlatmak isterim. saygılar.

osmanlıda erkeklerin çatır çutur sikiştiği gerçeği

erkekler cumhuriyetle beraber 31'e yönelmişlerdir. sikişmeyi unutmuşlardır.

cumhuriyet fakirliktir, fakırlık değildir.

taleyna iilki

bir entry'de anne olurken diğerinde baba olabiliyor. mutlaka 2 çocuğu var. şimdilik gay gibi göründüğü ve 18 cm alete sahip olduğu da söylenebilir. allah şifa versin. az pide bol su.

berberlerin kapalı olması

berberler federasyonu açıklama yaptı:

sosyal mesafeyi koruyacağız, dayamayacağız!

5 ay önce herkes grip aşısı olsaydı coronaya yine de yakalanır mıydık

kamyoncu'nun bu hastalığa yakalanacağını düşünmüyorum. korona o vücuda girdiği anda kamyoncu'ya has antikorlar tarafında s.k.lerek bertaraf edilirler.

miacaba vs green apple

2 mart 2016 itibariyle (kıvılcım 1 mart 2016'da atılmıştır aslında) atışmaya başlayan ikili, eğitim sistemi üzerinden ilerliyor şimdilik.

araya troll ve trollük kavramları sokuşturularak kavga çeşitlendiriliyor. miacaba green apple'ı sığ ve gerici olmak ile suçluyor ve özelde atıştıklarını alenen ortaya dökmekle itham ediyor. (modlar göreve de dedi)

green apple'ın karşı atakları beklenmekte.

editler editi: green apple dün kendisine salvo yapmış zaten nickaltından. atanamayan öğretmenlerden kadrolu öğretmenlere kadar geniş bir yelpazee çakmalar olmuş. samimiyetsizlikle miacaba suçlanmış ve aman derdinizi filan anlatmayın oradan size çakar denmiş.

miacaba editi: miacaba tdk şubesi gibi çalışıyor. sağlı sollu noktalı virgüllü yapıştırıyor. güzel türkçemiz mahvolmasın diyor (yazar burada acaba mahfolmasın mı diye de düşünüyor)

yazar editi: arada da bana kaynamasalar bari.

cinsel seks sırasında erken boşaldığı için özür dileyen acemi erkek seksiliği

oglak dışında cinsel seks de ne ulan denmeyip doldurulmaya devam edilen girdi. arkadaşlar sizin seks nasıl bir seks çok merak ediyorum.

ask olsn

sözlük yeniden açıldıktan sonra yazan çok az kişi var. belki de yazma motivasyonunu bulamıyorlar bilemiyorum.

ask olsn'u tanımam etmem. fakat gözüme çarptı seri eksilenmiş. ne bok yedi diye baktım. bir halt yediği de yok. fikir belirtmiş ki bu arkadaş 8 senedir hemen hemen aynı şeyleri yazıyor.

mütedeyyin biri; inanan biriyim demiş bir yazısında. akp'yi övmüş ve bunu geri durmaksızın çeşitli mecraları örnek göstererek yapmış; bu da olabilir beni ilgilendirmez.

benim durduğum yer ile ask olsn'un durduğu yer çok farklı. e mübarekler sizin de öyle muhakkak. ask olsn arkadaşımız seneler önce bu kadar göze batmamışken, sözlük içinde bir renk olup gitmişken bu tahammülsüzlük neden? iktidarın hıncını ask olsn'u eksileyerek mi çıkarıyorsunuz? relax!

eksileyen dostlar: kendinizi sevin. kendinizle ilgilenin. ne bileyim gidin ağaca filan sarılın.

yere sabun düşürmek

sizi anlıyorum ve derhal hollywood filmlerinden uzak durmalısınız diyorum. ayrıca artık ilkokul arkadaşlarınızla bu muhabbetleri yapmayın, coin filan konuşun.


oo belalım gelmiş. yoktun kanka kokumu mu aldın? hoş geldin.

ayı sözlük

hatrı sayılır online yazar görünüyor orada. acaba off olmayı mı unuttular. kim bilir? eskiden gak deseniz eskiyi basan bir ekip vardı. onlar da yok, özledim cidden. arkadaşlar arada hayat belirtisi gösterin. sex yine yaparsanız, ben yapmayın demiyorum. fakat sözlüğü de canlı tutalım yahu.

a bridge too far

1977 yapımı 2. dünya savaşı konulu film. yönetmeni richard attenborough ( kardeşi david attenborough).

market garden operasyonunu konu alan film yıldızlar geçididir. james caan, michael caine, sean connery, elliott gould, anthony hopkins, gene hackman, laurence olivier, ryan o'neal, robert redford filan allah ne verdiyse filmdedir.

evet dedem de militarist filandı. eksileyin.

eksileyenler köprüye uzak olanlar. hasetlenmeyin be kardeşim.

ido tatlıses dinleyerek intihar etmek

youtube'daki önerilen videolarda ido çıktı karşıma. 20-25 cm'den kendisine bakıyorum. 4 küsur milyon kişi izlemiş. bu 4 milyonun en az 500 - 1 milyon arası tekrara girmiştir. diyorum kendi kendime 'ulan toplu ölüm olması lazım şimdiye kadar. olsa duyardık yani'. 4 küsur milyon artı 1 ben mi olayım derken kendimi serdar ortaç'ta buluyorum. bunun izleyen sayısı beni daha ürkütüyor. dna'mdaki yapı taşları lise 2 fen bilgisiyle çatışıyor. ölüyorum ulan kurtarın beni.

not: lan mal bunun neyini beğenmedin? ido ya da serdar ortaç fanı mısın?