dans esnasında coşkudan götü birbirine vurdurma veya götü(paçozluk amaçlı), rakibini ekarte etmek için kullanma sanatıdır. aşağıda zenci bacımızın rakibini basenleriyle nasıl sıkıştırdığını ve şampiyon olduğunu ayrıntılarıyla görebilirsiniz...
özcan deniz misali ayak bakımına özen gösterdiğim külliyen yalan. heybeliada'da ayağıma yapışan reçineleri çıkarma çabamdır resimdeki... yine de ayağıma masaj yapan birine hayır demem, diyemem...
etrafta sevinçle koşturaran kediler-köpekler, inceden bir türk sanat müziği sesi, begonviller, şarap kokusu, bağlar ve kutup soğuklugunda buz gibi bir deniz! işte bunların hepsi bozcaada'dır. giderseniz vahit'in yerinde buz gibi bira eşliğinde meze yemeyi, çınaraltı kahvede damla sakızlı kahve içmeyi ve ada sokaklarında avare avare dolaşmayı unutmayın...
900'lü hatların bu kadar komik ve facia olduğunu bilsem her gün arardım! baskül ailesinin fidan'ı meğer pornocuymuş. bu ülke adamı şaşırtmaya devam eder...
*spoiler*
şahane şahane! bir kadının bacakları arasındayım!
...
sik götünden! sik götünden!
merhaba erkeğim ben senin okullu körpe geyşanım. bu güne kadar o daracık kutumdan 3 kere düzüldüm.
ya bu zihin açıcı haritayı ve başlığı ben paylaştım ok! fakat aklıma şöyle bir soru takılıyor: anglo-sakson diyarı abd'de zik boyu nasil dusuk cikar? bugüne kadar düşük boylu bir amerikali büllüğü hiç görmedim.görene,duyana da rastlamadım.yok yok kesin abd'deki asyalı nüfusu bu oranı düşürdü...nasıl olur yaw?
the walking dead 3.sezon resmen çılgın atıyor sözlük. ilk 4 bölüm ardından şu kadarını söyleyeyim sapkınlık ve şiddet dozu resmen fışkırmış durumda.
-spoiler-
lori lori lori! ulan maldın falan ama böyle ölümü de haketmemiştin! hele döl israfı carl'la son konuşman ve akabinde looser kocan rick'in geçirdiği kriz. ahh ulan ah ağlattın bizi. ve gelelim andrea'ya! yani andrea allah aşkına ne güzel michonne ile lez lez takılıyordun governor'ı görünce hemen orospuluk peşindesin. neyse iş işten geçecek benden söylemesi. seni severim andrea ama kredini kaltaklık yönünde kullanma bacım...
hülya avşar: jürinin en ossuruk sesli üyesi olmasına rağmen en iyi seslere o dönüyor. şımarıklık baki!
mustafa sandal: zannedersin pavoritti. bir afra bir çalım! ağır abi pozlarıyla etki yaratma peşinde. karıların bir kısmı bu numaraya tav oluyor.
hadise: etkisiz eleman. zenci gırtlağım var numarasından vazgeçmedi. ingilizce söyleyen herkese dönme eğiliminde. tırt...
murat boz: en sahtekar jüri üyesi. yeri geliyor ağlıyor, yeri geliyor cilve yapıyor. yaptığı dandik esprilere karılar fit oluyor.
kısacası berbat bir jüri, berbat bir program. ama çok düşük ve ucuz olduğu için keyifle izliyorum...
tüm gaylerin gözü aydın! bilim adamları yemeyip içmeyip bir derdimize daha çare buldu. dünyanın çeşitli ırkları üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda dünya erkeklerinin penis boyları ortalama olarak belirlendi. türkiye orta sıralarda yer alırken bazı güney amerika ve afrika ülkeleri kanırtma sinyali verdi. göz atmak isteyenler aşağıdaki linkten hayallere dalabilir...
bu sene boğaz köprüsünde tavla oynayanı da gördüm, gelinlikle koşanı da gördüm. kezban ve apachi sayısında ise patlama yaşanıyordu. sakız patlatma şampiyonu prenses sümeyye bile bu sene etkinliğe katıldı. gözler muhteşem rte'yi aradı. lakin kendisi (10 kasım'dan fıyma amaçlı) dünyanın en önemli ülkesi brunei sultanlığı'nda olduğundan teşrif edemedi! next year inşallah...
1-american horror story
2-friends
3-the walking dead
4-lost(son iki sezonu çöpe atın)
5-kaygısızlar
6-the simpsons
7-avrupa yakası
9-bizimkiler
10-married with children
90'lı yıllarda bir hayli popüler olan, şimdinin muhafazakar tv ekranları içinse fazla feminen kaçan şarkıcı. aynı klasmandaki fatih ürek, aldo, kuşum aydın ve arto'da ekran yasağından nasibini almış durumda. hiç unutmam rahmetli defne joy foster, doktor bilal'in evini programı için ziyaret ettiğinde, yatak odasında kutu kutu ağda bulmuştu. ikisi de çok gülmüşlerdi. hey gidi 90'lar hey...
bir dönem bilkent üniversitesi'nde ders veren popüler tarihçi. dersine girmek her babayiğidin harcı değildi. ders sırasında konudan konuya atlar, güncel siyasetten, etimolojiye ne ararsanız tartışırdı. osmanlı'ya inanılmaz derecede hayrandı. aptal türkler, gerzek araplar gibi cümlelerde sık sık ağzından kaçardı. osmanlı'ya vakıf olduğu doğrudur ama tarafsız bir tarihçi olduğunu söylemek zordur.
sırbistan'ın başkenti. beklediğimden daha güzel, daha köhne, daha ucuz, daha medeni, daha faşist daha daha şehri. vizesizmiş ya diyerek aniden bilet alıp gidebilirsiniz. türkiye'den kat kat ucuza tatil yapabilimek olası. havaların sıcak olduğu dönem giderseniz çok renkli bir gece hayatı ve sokak yaşamı sizi bekliyor olacak. yemekler et -hamur işi ağırlıklı ve müthiş lezzetli. köfte, börek ve şiş kebap yaygın olarak yeniyor(isimleri de aynı). kulağınıza durmadan türkçe kelimeler çarpıyor. belgradlılar çok güzel ve atletik yapılı insanlar. avrupa ve abd'ye karşı öfkeliler. duvarlarda ab ve abd'ye küfürler var. türk olduğunuzu duyunca önce şaşırıp sonra konuşmaya başlıyorlar. çoğu insan yardımsever ve ingilizce biliyor. şehrin kenar semtlerinde neo-nazi ırkçılar var. bu manyaklar türklerden, boşnaklardan ve arnavutlardan tiksiniyor. ama genel itibariyle güvenli ve çok ucuz bir şehir. şehir halkı homofobik olmakla beraber tuna nehrinin kenarında gaylerin donsuz yüzdüğü alanlar bile mevcut. giderseniz republic square'e yakın bir yerde yani stari grad mahallesinde kalın ve bana teşekkür edin...
habertürk'te öteki gündem programına çıkan ismet özel'in gündeme bomba gibi düşen açıklamasıdır. trollük müessesinin şairlere kadar indiğini göstermesi açısından da eşşsizdir. hazarlar ve gagavuzlar gibi musevi ve hristiyan türkleri ne yapacağız desem onlar türk değil diyecek demekki! peki göktürkler'i falan ne yapacağız hacı desem nafile. zat ayrıca harf inkilabıyla geleceğimizin çalındığını ve türkçe diye bir dil olmadığını da belirtmiş. şahsen ben namaz kılmıyorum ve gayet türküm. ama önce insanım...*
sokak hayvanlarına gulyabani muamelesi yapan kızdır. çoğu çevreden ilgi görmek ya da sevgilisine poz yapmak için böyle tavırlar sergiler. mırıl mırıl gezen bir sokak kedisi ya da size mahsun gözlerle bakan bir köpek bu kız için potansiyel bir seri katildir. klasik sözleri bu kedi burdan gitçek ozaan, ıyyy oturamam ben buraya gibi sevgi sözleridir. böyle insanları görünce çekinmeden ağızlarına kürekle vurunuz.
8 mart dünya kadınlar gününü sayfasında yazdığı bu güzide sözlerle kutlayan akp kırıkkale il başkanı mehmet demir'in beyanatı. memleketimi yöneten akp zihniyeti için emekçi kadınlar günü işte bunu ifade ediyor... zatın sözlerini değiştirmeden aktarıyorum:
" eğer onlar sizden izinsiz razı olmadığınız kimseleri aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise örfe göre her türlü yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir..."
islamiyet, toptan tu kaka ilan edilebilecek ya da hoşgörü öznesi olarak sunulabilecek yekpare bir din değildir. tıpkı hristiyanlık, musevilik ya da diğer dinler gibi. diğer ülkelerdeki( özellikle de hristiyan coğrafyadaki) yaygın özeleştiri yapabilme hakkının nasıl doğduğu ve hangi ortamlardan geçerek bu noktaya kavuştuğunu anlamak karmaşık ve zor bir süreçtir. islam coğrafyası 12. yüzyıla kadar bilim ve sanatta tüm dünyadan daha ileri ve saygın bir durum sergilerken endülüs emevilerinin çöküşüyle tersi bir sarmala girmiş ve tıkanmıştır. ispanya'da kurulan islam medeniyeti kadınların eğitim gördüğü üniversiteleriyle, başarılı siyasi yapısıyla islamiyete yöneltilen eleştirilerin aksini ispat edebilen yegane örneklerden biriydi. şu an yücelttiğimiz hristiyan ittifakın bu medeniyeti yok etmesiyle islamiyet aşağıya doğru yuvarlanmaya başlamıştır. ilginç ve tartışmaya açık iddialardan biri de osmanlı imparatorluğu'nun tüm arap ve asya coğrafyasını emperyal nedenlerle sömürmesi ve bu nedenle islamiyetin gerilemesinin hızlanmasıdır. bu iddia tartışmaya açıktır ama üzerinde düşünmeye değerdir. hristiyan batının şu an içinde bulunduğu özgür ve liberal ortamın dinlerinin islamiyetten daha hoşgörülü olmasıyla alakası yoktur. kilise ile uzun üren ve milyonların ölümüyle sonuçlanan uzun ve kanlı mezhep savaşları, ardından gelen reform dalgası hristiyan erki durdurmuş ve seküler düzeni yaygınlaşmıştır. islami toplumlar ise bu esnada yerinde saymış ve kibirli vaziyette elindekiyle yetinmiştir. her dinin kendine has olumsuzlukları ve bazı olumlu özellikleri vardır. islamiyetin diğer dinlerden ne çok matah ne de daha fazla kötü özelliği vardır. islam coğraftasının genelinin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal çöküntü müslümanlıkla ilgili imaja da yansımakta, malesef doğu medeniyeti eşittir yamyamlık gibi bir sonuç çıkmaktadır. kişisel görüşüm dinlerin misyonunu tamamladığı yönünde. herhangi bir dinin yaşadığımız dönem itibariyle bize bilgi ve ahlaki gelişme sağlaması çok zordur.
gay olma ihtimali ultra düşük erkek. malum tüm gayler bulunmaz hint kumaşı ve best model'dir türkiye'de. sanırsın karınlar baklava, kıç desen pascal nouma. belki de başlığı çirkin olduğunun farkında olmayan erkek koymalıydım...
bütün şarkıları aynı ton ve nağmeyle söyleyen hacı şarkıcı. yüzüne baktıkça içim sıkılıyor. kezban'ların sevdiği romantik şarkılar genelde mustafa ceceli ve farhat göçer'den çıkar. nice hanzo düğün töreninde gelin ve damatın ilk dans şarkısını ceceli ağabeyimiz söylemiştir.
emek sineması, istanbul'un önemli tarihi binalarındandı. malesef yıkımından önce kötü işletmecilik yüzünden can çekişiyordu. yenilenmeyen iç ve dış cephesi yüzünden mekan küf kokuyor, cicili bicili avm sinemaları yüzünden de seyirci kaybediyordu. lakin çok önemli bir tarihi değeri vardı. sinema olarak değil ama müze ya da istanbul film festivali için kurumsal bina olarak değerlendirilebilirdi. emek için yıkım kararı alınmadan önce tüm sinema yazarlarına mail atmış, o zamanlar ön gösterimlere katıldığım için hepsiyle konuşmuştum. bakın bu sinema çöküyor başına bir iş gelecek dediğimde hiçbiri ilgi göstermemişti. şimdi günah çıkarır gibi röportajlar veriyor, festival açılışında protesto konuşmaları yapıyorlar. emek sineması'nı sinemacılar da istanbul halkı da el birliğiyle yıkıma itti. hafızası olmayan, kültürel ve tarihi değerlerine sahip çıkamayan bir halktan bir cacık olmaz. şu an yapılan eylemleri de samimiyetsiz buluyorum... ben en azından arkadaşlarımla o sinemada festival filmlerini izledim. siz avm'lerde patlamış mısırlarınızı yiyin...