ask olsn

Durum: 353 - 0 - 0 - 0 - 02.10.2023 18:54

Puan: 3990 - Sözlük Kezbanı

11 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 18

yavrum

bu kelime bi' tek annelere yakışıyor. bir erkeğin ağzından bu kelimeyi duymak itici geliyor bana. muhtemelen kelimeye yüklenen cinsel misyonla alâkalı. yani şu türk filmlerindeki offf yavrum hepsi senin mi? minvalinden kullanımdan bahsediyorum.

lgbt camiasının kullanılması

camia çok da kullanışlı değil aslında. birileri bir şeyleri göze alıp bizimle ilgili pozitif adımlar atıyorsa öpüp de başımıza koyarız. zira, biz bile camianın içinde olmamıza rağmen yeterince yanında duramıyoruz. o yüzden ne sebeple olursa olsun pozitif yaklaşım takdire şayan.

fenomen

türkiye'de fenomen olup da dişe dokunur iş yapan görmedim henüz. nerede boş beleş tipler var hepsi fenomen olmuş durumda. gerçi ne bekliyorduk? toplumun kendisinde hayır yok ki tercihlerinde hayır olsun.

esenyurt

rezil haberlerin merkez üssü adeta. böyle semtlerde yaşamak zorunda kalanlara allah sabır versin. devlet de bu olayları kontrol altına alamıyorsa millet ne yapsın?

milli olmak

sevişti bir bakir ile bakire,
erkeğe milli dediler, kadına fahişe.
ahh aşağılık sürüngenler, erkeğe tapan, gücün kölesi olan sefil şeytanlar. sizi ancak cehennem paklar.

beyin ölümü

başımıza ne geldiyse bu illetten değil mi? etkili yerlerde önemli kararlar alan insanların beyin ölümü gerçekleşmemiş olsa dünya bu halde olur muydu? ee, onları başımıza musallat eden kitlenin bu sonuçlarla sorunu olmaması başlı başına insanın beyin ölümüne etken değil mi? demem o ki bu acayip bir paradoks.

birinin hayal kırıklığı olmak

hâlâ bu dünya üzerindeki herhangi bir şeye hayal kırıklığı yaşayabilecek kadar anlam yüklenebiliyor mu gerçekten? beni aciz kılan bu anlamsız marazdan vazgeçeli pek çok oldu da...

tevekkeli değil

bu söz öbeğindeki karakter çoğu adamda yok. bu nasıl bir ihtişam, nasıl bir tokluk ya rabbi. muhabbet esnasında bu söz öbeğini kullandıktan sonra iki gün sussa insan, kimse hiç konuşmuyorsun diye yakınmaz herhalde.

bahar nezlesi

gözlerde kızarıklık, burunda kaşıntı ve akıntı, sürekli kazan gibi hissettiğiniz kafa tası ile kendisini gösterir. ilkbaharın çocuksu coşkusunu elinizde alır da sizi sokakta gelinini çekiştiren gam kasavet yüklü kocakarılara çevirir. e peki yok mu bir kocakarı ilacı duyan bilen? verse de şifa niyetine bol bol dua etsek.

actual proof

kendisinin benimle ilgili yaptığı iyi niyetli çıkarım için teşekkürü borç bilmekle birlikte, durduğumuz yerin farklı olduğuna dair edindiği izlenim beni ziyadesiyle üzmüştür. zira geçmiş girdilerin bi' kısmına baktığımda altına imza atılmayacak gibi değil. bence ben kendisi ile aynı yerde durmaktan büyük memnuniyet duyarım gibi. not; ak partili değilim. kendimi hiçbir partiye ait hissetmiyorum.

kütüphane huzuru

ne zaman bir kütüphaneye girsem kafamdaki sis bulutları saklanacak yer arayıp yerini usulca huzura bırakıyor. bu kitapla alakalı bir huzur değil... öyle olsa aynı huzuru caddelerin en görkemli kitap dükkanlarında da bulmaz mıydık? fakat yok. bu kütüphaneye oluk oluk akan iyi enerjinin etkisi muhakkak. ince ruhlu, naif insanların ardında bıraktığı büyülü bir iz adeta.

ramazan güzeldir

güzeldir tabii ya. farkındalık seviyesinin zirveye çıktığı harika bir zaman dilimi. inanan herkesin bir şekilde kendisini ve yaptıklarını sorgulayıp envanter çıkardığı en güzel duyguların ayıdır ramazan. severiz kendisini.

spor salonuna gitmeye utanan gay

bunca ar perdesi yırtılmışın arasında bir güneş gibi parlayan bu utangaç insanlar bana umut aşılıyor. bence, insanı sevimli kılan en güzel duygulardan biri de utangaçlıktır. fakat bu duygu hayatımızı olumsuz etkileyecek duruma geldiyse bir uzman desteği almak gerekir herhalde.

ayı sözlük iş ağı

kurumsal firmalarda finans, bütçe, maliyet ve raporlama alanlarında minimum 5 yıl tecrübeli bir takım arkadaşı aranıyor. başarılar.

will smith

yapabileceği onca şey varken en basit ve en bayağı yöntemle kendini ifade etmek kimseye yakışmaz. insanların önünde bir iş yaptığı için duygu kontrolü çok yüksek olmalı bu insanlarda. sınıfta kaldı vesselam. gitsin de kendisini şiddetle ifade edebileceği başka işler yapsın o halde. insanların zevk ve estetik duygularını kabartmak için kullandığı mecrada görev almasın beyfendi. bence aldığı ödül de iptal edilmeli.

onca erkek dururken neden bir kız

çok iyi karakterli, farkındalığı yüksek, yüreği hayvan ve doğa sevgisi ile dolu, çok başarılı ve karizmatik biridir belki...

ala geyik

hiçbir şekilde dize getirilemeyen geyikçi halil'in ala geyik avlama merakı başını yer. hainler onun bu zaafını kullanarak sevdiceğini elinden almayı hesap ederler. erkek güçlüdür mesajlarının havada uçuştuğu filmde kadınların rolü, sadece erkekleri güçten düşürmek üzerine kuruludur. avcılığa övgü de cabası. yalnız, her yeşilçam filmi gibi mekanlar, müzikler ve kostümler izlemeye değer kılıyor filmi.

volodymyr zelensky

yeni bir insanlık dramının baş kahramanlarından. işler savaşa varmadan çözümlenebilir miydi çok emin değilim fakat savaş sonrası duruşu takdire şayan. umarım halkıyla birlikte muktedir olurlar. her ne kadar savaşın kazananı olmasa da en azından zalimin daha çok kaybetmesi yanan yüreklerimize su serpecek.

sıdıka

sıdıka'nın yayınlandığı yıllardaki mutluluk ve masumiyet hiç fark etmeden kayıp gitti şu canına yandığımın dünyasından. şimdi bakınca; sislerin ardına saklanmış, asırlar öncesine ait birer anı gibiler adeta. istiklâl'in dar dükkânlarından süzülen fransız melodileri, meraklarımız, iç çekişlerimiz. neredesiniz? sıdıka'nın buklelerine mi saklandınız? armut mu yoksa elma mı desem çıkarsınız?

görevden af talebi

sonuç olarak bir güven bağı üzerine kuruluyor tüm ilişkiler. hayal kırıklığına uğratılanlardan dilenen bir af bu. biz kendisine ilişkin bir hayal kurmadığımız için bizden af da dilemiyor doğal olarak.
  • /
  • 18

toksik ilişki

bugün 5.senesini deviren ilişkim(di). kendisinden mental olarak hala kurtulamadığım için her sene bu gün içime karabasan gibi çöker bir garip his. kendimi bir daha bulamamak üzere kaybettiğim, yıllar süren manipülasyonla özgürlüğümü kafese kapattığım, eve giderken ayaklarımın geri geri gittiği, erkek yeni biriyle arkadaş olurken acaba kıskanır mı korkusundan yakın olamadığım, bana "senden çok daha iyiyim" diyen ve öyle olmamasına rağmen beni buna inandıran, tokat atıp sürekli şiddet göstermesine rağmen bana "başkası olsa seni dövüp öldürmüştü ama ben iyi bir adamım, arada yediğin şeylerin adı şiddet değil seni sevdiğimden gitmenden korkuyorum seni sevmesem bu kadar sinirlenmem siktiri çekerdim" diyen, ben aileme açılmamışken anneme ulaşıp "ibne oğlunuz herkesle yatmaktan hastalık kapacaktı ben onu kurtardım" diyerek ailemle tüm ilişkimi kesen, kardeşimle aramızı bozan, gittiği her konferansta beni de yanında götürüp ikimiz de doktor olmamıza rağmen bana sekreteriymişim gibi davranan, ayrılmanın eşiğindeyken pahalı hediyelerle ağlama krizleriyle intihar ederim tehdidiyle beni yanında tutan, her kavgamızdan sonra eve elinde yeni bir eşyayla gelip "bak evimizi güzelleştireyim diye neler aldım" diyen, kaçmayayım diye bavuluma kilit vuran... tüm bunları çocukluğumu ve ilk ilişkim olduğu için tecrübesizliğimi kullanarak yapan bir adamdı. bana hep "erkek erkeğe ilişkinin en güzel yanı hem abinim hem babanım hem kocanım" diyerek aslında hiçbir şeyim olmasına rağmen kendi uydurduğu bu kimliklere borçlu hissetmemi sağladı. tüm bunların sözlükle, sizinle bir alakası yok ama yazmak istedim sadece çünkü yazmasaydım bugün içime oturan bu karabasını çıkaramazdım. oh...
şimdilerde, yine kendinin yaşının yarısı biriyle ilişki halinde. keşke o çocuğu da kurtarabilsem ama yaklaşamıyorum bile yanlarına, istemiyorum da.
mutlu olabilmek için, tekrar nefes alabilmek için ve birilerine güvenebilmek için çok bedel ödedim. vücudumda hala yaralarını taşıyorum, arada açıp yaralarımı öpüyorum, kabuğunu kaldırıyorum kanatıyorum ve iyileşiyorum. mutlu olabilmek ve yeni bir ilişkiye başlayabilmek istiyorum.

28 mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı 2. tur oylaması

malumunuz cb seçimi 2'inci tura kaldı. başlığımızı açıp siz değerli yazarlarımızın isabetli yorumlarını alalım derim.

ayrıca bugünün bir özelliği var sayın okuyucular. 28 mayıs 2013, gezi parkı direnişinin başlangıcıdır. şimdi tam 10 yıl sonra bizi bir sınav daha bekliyor. hadi bakalım!

etken medya

(bkz:ebem kuşağı) adı altında lgbt+ bireylerin yaşamına insani bir taraftan bakan yeni bir yazı dizisine başlayacak olan online gazete.

sahte bir isimle ya da isimsiz, kendi hikâyenizi ççocukluğunuz, gençliğiniz, kabul süreciniz şeklinde başlıklar altında siz de yazıp yayınlanmasını sağlayabilirsiniz.

etken medya

"bir gazeteden çok daha fazlası" sloganıyla yola çıkmış, bir köşesinde yazılarımı da yazdığım. giderek büyüyen tarafsız online medya platformu.

site için; https://etkenmedya.com
ınstagram için; https://instagram.com/etken.medya
twitter için; https://twitter.com/etken_medya

izmir katliamı

hayvan aşığı 3 cana kıydı yine bir hayvan-altı yaratık...

(bkz:bireysel silahlanma)
(bkz:hayvan sevgisi)
(bkz:insan düşmanlığı)

ayı sözlük günlük

istanbul'a döndüğümde daha mutlu olurum sandım be günlük. daha 1 seneyi doldurmadan başladı anksiyete atakları, depresyon günlükleri. *

ask olsn

sözlük yeniden açıldıktan sonra yazan çok az kişi var. belki de yazma motivasyonunu bulamıyorlar bilemiyorum.

ask olsn'u tanımam etmem. fakat gözüme çarptı seri eksilenmiş. ne bok yedi diye baktım. bir halt yediği de yok. fikir belirtmiş ki bu arkadaş 8 senedir hemen hemen aynı şeyleri yazıyor.

mütedeyyin biri; inanan biriyim demiş bir yazısında. akp'yi övmüş ve bunu geri durmaksızın çeşitli mecraları örnek göstererek yapmış; bu da olabilir beni ilgilendirmez.

benim durduğum yer ile ask olsn'un durduğu yer çok farklı. e mübarekler sizin de öyle muhakkak. ask olsn arkadaşımız seneler önce bu kadar göze batmamışken, sözlük içinde bir renk olup gitmişken bu tahammülsüzlük neden? iktidarın hıncını ask olsn'u eksileyerek mi çıkarıyorsunuz? relax!

eksileyen dostlar: kendinizi sevin. kendinizle ilgilenin. ne bileyim gidin ağaca filan sarılın.

ayı sözlük partileyecek insan veri tabanı

avrupa yakasına taşındım. enerjim yerinde. beş saat boyunca aralıksız dans edebilecek enerji potansiyalindeyim. tercihen avrupa yakasında oturan, kasıntı olmayan, pozitif vibe arkadaşlar yazabilir. cuma- cumartesi geceleri müsaitim.

tostumu yedim bekliyorum

müşterinin öksüz gelen tost yanında söylediği çayı hatırlatma sözü.

eşcinsellerin yaşlılık dönemi

bugünümüzden ne farkı olacak? belki biraz hastalık, belki ağrı sızı. en büyük fark anne babasızlık olacak.

Toplam entry sayısı: 353

trt çocuk kanalında yayınlanan çizgi filmde eşeğe tecavüz sahnesi

kanalın istanbul muhafızları filminde de kötü çocuğun elinde bulunan "çocuklara yapılacak kötülükler listesinin" altında gazi mustafa kemal imzası görünüyor. bu adamların dedeleri muhtemelen resim yapmak günahtır diyen adamlardı. o zamanın kaymağını yiyenlerin torunları şimdi de aynı kaymaktan besleniyorlar maalesef. tarih bir şeyleri hiç değiştirmiyor!

herkes bana asılıyor gay'i

ders: psikoloji
konu: şizofreniye giriş

şehit haberini sunan spikerin şarkı söylemesi

kendisi şuan hakan ural ile vatan millet sakarya edebiyatı yapmakta ve ak partili vatansever insan sürüsü de coşkuyla izlemektedirler. ayaklar baş oldu resmen. birilerinin yatacak yeri yok.

burak özçivit

kendisi tam bir yurdum heterosu ve ben bu toplumun klasik heterolarından tiksiniyorum. tvde falan görünce direkt çevirecek kadar. adamın vasat olduğu yetmiyormuş gibi evlenmek için kendisinden daha vasatını buldu. tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş hesabı.

ben ibne değilim

ben ibne değilim.
ben tanrının heybesinden yer yüzüne düşen bir cennet tohumuyum.
toprağına alışmaya çalışan mor bir menekşeyim.
kırılmaya yüz tutmuş, buzdan bir kalbim ben.
ben ibne değilim.
ben soluksuz bırakılan altından bir deniz atıyım.
gelinlerin belinden 3 kez geçirilen kırmızı kuşağın sonuncusuyum.
bereket getirsin diye yere atılan narım.
ben sizin geleneklerinizin altında ezilen incecik bir ruhum.
hey, ben ibne değilim.
ben bir insanım!

şehit haberini sunan spikerin şarkı söylemesi

kendisi şuan hakan ural ile vatan millet sakarya edebiyatı yapmakta ve ak partili vatansever insan sürüsü de coşkuyla izlemektedirler. ayaklar baş oldu resmen. birilerinin yatacak yeri yok.

atatürk'ten nefret ediyorum

nefret etme hakkı vardır. bunu söyleme hakkı vardır. hakaret etmediği sürece herkes her istediğini söyleyebilir. bu ülkeden defol söylemi falan komik geliyor. o halde ülkenin çoğunluğu homofobik ve nefret ettikleri insanların bu ülkeden defolmalarını istediklerinde haklı mı oluyorlar?

trt çocuk kanalında yayınlanan çizgi filmde eşeğe tecavüz sahnesi

kanalın istanbul muhafızları filminde de kötü çocuğun elinde bulunan "çocuklara yapılacak kötülükler listesinin" altında gazi mustafa kemal imzası görünüyor. bu adamların dedeleri muhtemelen resim yapmak günahtır diyen adamlardı. o zamanın kaymağını yiyenlerin torunları şimdi de aynı kaymaktan besleniyorlar maalesef. tarih bir şeyleri hiç değiştirmiyor!

şaka kaldıramamak

genel olarak cıvıklıktan hazzetmemekle birlikte özellikle iş hayatında laubalilikten, gereksiz şakalar yapılmasından, izin verilmediği halde sınırların aşılma çabasından hiç hoşlanmıyorum. bana şaka yapabilecek insanlar bellidir. dışında herkesle mesafeli ilişkiler kurmak daha doğru geliyor. çünkü artık insanların niyetlerini anlamak o kadar güç ki; kim neyi ne amaçla söylüyor hiç belli değil. kocaman bir maskeli balodayız sanki. yüzüne gülüp aslında içinden belalar saydıranlar, ayağının kayması için istihareye yatanlar, canının yanması için gün sayanlar, ağam paşam çekip aklınca küçük görenler... hele sokakta görüp yüzüne bakmayacağın insanlarla iş icabı bir araya geldiysen durum daha da fena.

sevgiliyle uyumak

erken uyumaya özen gösteren biri olarak onda geçirdiğim gece ondan sonra uyuyorum genelde. ince tüller ardından sızan ışığın vurduğu güzel yüzündeki rahatlığı ve huzuru görünce uyku usulca yanaşıyor gözkapaklarımın limanına. hafta içi haliyle iş günü yorgun düşüyorum ama o yorgunluğa tarifi olmayan bir keyif eşlik ediyor.

ana dilde savunma

bu ülkenin türlü imkanından yararlanıp iş bu ülke için bazı fedakârlıklar yapmaya geldiğinde yan çizenlerin her halükarda haklı talepleri olarak görebiliriz bu olayı sanırım. istisnaların önünde saygı ile eğiliyorum.

ben ibne değilim

ben ibne değilim.
ben tanrının heybesinden yer yüzüne düşen bir cennet tohumuyum.
toprağına alışmaya çalışan mor bir menekşeyim.
kırılmaya yüz tutmuş, buzdan bir kalbim ben.
ben ibne değilim.
ben soluksuz bırakılan altından bir deniz atıyım.
gelinlerin belinden 3 kez geçirilen kırmızı kuşağın sonuncusuyum.
bereket getirsin diye yere atılan narım.
ben sizin geleneklerinizin altında ezilen incecik bir ruhum.
hey, ben ibne değilim.
ben bir insanım!

ramazan güzeldir

güzeldir tabii ya. farkındalık seviyesinin zirveye çıktığı harika bir zaman dilimi. inanan herkesin bir şekilde kendisini ve yaptıklarını sorgulayıp envanter çıkardığı en güzel duyguların ayıdır ramazan. severiz kendisini.

polis kıyafetleri

tasarımları kim yapıyorsa eline sağlık. cidden iyi iş çıkarılmış her tip polise yakışıyor. maşallah diyelim de allah polisimize zeval vermesin.

19 mayıs

geçmişi silip atmanın bu kadar kolay olduğu, değerlerin buharlaşıp kaybolduğu bir başka dönem daha var mıdır? merak ediyorum.
19 mayıs, korkak ve eli mahkum bir yönetime, yok olmaya yüz tutmuş bir orduya, savaşlardan bitap düşmüş halka, maddi imkansızlıkların dik alâsına rağmen saraydaki önemli görevi elinin tersiyle itip milletle göğüs göğüse çarpışmanın mihenk taşıdır. birinin kalkıp böyle bir günün kutlamasına gölge düşürecek sözler etmesi için insanlıktan nasibini almaması gerek sanırım. sağlığın el vermiyorsa törene katılmamak bir tercih olabilir. törenlerde baygınlık geçirecek bir yapın var ise bunu ilgililere iletebilirsin. hoş, böyle bir günde yaşadığı baygınlık nedeniyle kutlamaların kalkmasını dileyen birinin baygınlık geçirmese bile vatana duyduğu nefrette boğulması kaçınılmaz ya. neyse... vatana sevgisi olan ve olmasa da saygısı olan herkesin bayramı kutlu olsun.