evrimparis

Durum: 466 - 0 - 0 - 0 - 15.10.2018 00:10

Puan: 6816 - Sözlük Kezbanı

8 yıl önce kayıt oldu. 7.Nesil Yazar.

Kırçıllı dünya bu ara şeytanların istilasına uğramış gibi herkes kötü bense başpiskopos
  • /
  • 24

prezervatif alırken utanan insan

ben de durum niye bu kadar farklı bana condom satarken utanan satıcılar dolu buralar . pek umrumda olmaz hatta hoşuma gidiyor utanmaları . “ tırtıklı da var mı tatlım ? “ “ eh ah kem küm “ “ bir kutu daha ver , koli but hahaha “ susar ve kızarır . ( bazen kötü bir kişi oluyorum sanırım . )

burçların direniş sloganları

bir başak ın son sözü : dikiş bir defa yapılmaz !

ilk eşcinsel ilişkiden sonra yapılanlar

duşa girmiştim . o an çok güzeldi her seviştiğim an gibi ama adamın ( ona göre sevgili bana göre bekaret kurtarıcımdı ) ve benım orgazmdan sonra onun sarılma çabaları vücudumu yıkamam gerektiği hissini doğurdu otelde ( üniversite bir de yurt öğrencisiydim ) bir saat keselendim. ertesi günde ayrıldım zaten . ne var romantık kalıplara sokmasaydın belki şu an evliydik .

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

demet akalın şu an da kulüpte keyfim yerinde şarkısı çalıyor . üst katımda oturan embesil yine kendini kulüpte zannediyor . birazdan ben kolim ve kolimin bana erkekliğini ispat etmeye çalışan egosu kulübün tuvaletine kafasını sokucagız . al sana bas al sana hoparlör diye . umarım yönetici bizden hızlı davranır .

heteroseksüel dünyanın sevdiği gay trans modeli

bir yanda selin cigerci ve kerimcan durmaz kafaları, bir yanda kıvılcım arat ve diren coşkun ..

sistem biraz nankör olsa gerek nankör ve ikiyüzlü . bir tarafı coplayan polis diğer tarafla selfie çekinir . bir tarafa ahlaksız diyen insanlar diğer taraf youtube da video yüklese de izlesek diye bekler .. mesele yine kapital ekonomiye çıkıyor sanırım . neyse bazen susmak bir şeyleri anlatmak için daha yeterli .

hukukun üstünlüğü

ütopik bir eser olsa gerek bizim için .

14 şubat’ta beklenilen hediye

gerçek aşk yaşayanlar eminim hediye beklemiyorlardır birbirlerinden . başbaşa vakit geçirmek , beraber bir filme gitmek ya da 14 şubatı farkedememek bile onlara yeter . adamlar en güzel hediyeyi zaten bulmuşlar : birbirlerini . gel gör ki ben :
kolilerime lacolarıma ya da adaylarına sesleniyorum . abidik gubidik romantik yapmayın . evime gereksiz plastik ya da metal şeylerle gelmeyin . koparılmış çiçek almayın . illa çiçek alacaksanız tema ya bağış yapın onlar kart veriyor zaten alın onla gelin ya da balkonuma güzel bitki alın ya da metal veya gümüş takı alacaklara almayın hoşlanmıyorum . zevkli olun azıcık 50 yaşına gelmiş menepoz mağduru değiliz paraya kıyın alın ! illa alacaksanız işe yarasın değil mi .

kanaatimce sevgililer günü diye hayvan bakamayacak sevgililerinize sırf size daha iyi versin diye kedi köpek alıp bakamayak birine o hayvanları alıp kaderiyle oynamayın ! hele bana hiç almayın . ben sahiplenmek istediğim an bir şehre kesin yerleştiğim an olacak sanırım .
pırlanta hediyeler mantıklı ama pırlanta diye zirkon kakalamayın !
gay çiftlere tavsiyem bazı markalarda çok hoş altın , pırlanta kol düğmesi , kalem , çanta vs var tavsiye ederim . abidik gubidik günlük hayatta aldığınız şeylere benzer şeyler almayın üzülür partneriniz hele hele belli etmese de sevgililer günü için bir beklentiye girmişse .
hediyeyle uğraşamam o da beklemiyor zaten diyorsanız güzel bir yemeğe çıkarın . dikkat edin fazla romantik olmasın akabinde hediye bekler partneriniz vurucu darbe ister romantik yemek sonrasında .
çok gürültülü mekanlara gitmeyin . sevgililer günü mü sevgiliyi sergileme günü mü ?
ayh nerdesin aşık olabileceğim beyaz porsche lu prens . yoksun değil mi ?

çark yapmak

ben o konuda bakire olsam da durum şu : koli aranmaya sokağa , sosyal ortamlara çıkmak denilebilir ben hiç çark amaçlı sokağa çıkmasam da her sokağa çıktığımda sanki çark yapmış gibi kolisiz dönmem abla .
genelde köşe başlarında travesti ablalarımız dolanır arabası olanlar selektör falan çakar koliyi yakalar şipşak ... kanaatimce tehlikeli bir durum . sokakta biriyle mantık çerçevesinde tanışmak makul olabilir olumlu sonuçlar doğar ama anlayamadan biriyle tanışıp koli kesmek bence tehlikeli hiç yapmadım yapmanızı tavsiye etmem .

üstten ders almak

yaşayamadım . üsten ders alanlara hep acaba bunlar insan mı diye baktım yaklaşınca anladım ki insan değiller . hatta zeki bile sayılmazlar inanılmaz sıradan hatta sıkıcı hayatları var yapabildikleri tek şey ders çalışmak ve sınav kağıdına hoca ne istiyorsa onu yazmak . iki hafta önce okulun inekleriyle kanka oldum vizelerim yüksek gelsin diye ordan biliyorum ay valla çok sıkıcılar ve aptallar eminim mesleki hayatlarında başarılı olamayacaklar . bknkz :
-kanka napıyon
-iyidir ta kitabı okudum notlara bakıyorum üf yardımcı kaynağı bir kere okuyabildim korkuyorum bu sınavdan
-allah belanı versin kanka çan eğrisi olsa ananı öperdim .
-yok ya hiç çalışamadım ben .
-senin taaaaa ...

çi

kitabı okuyanlar spoiler versin lütfen merak ettim iyice sonraki bölümleri . ne olacak ? duru ya ne olacak ? özge egeli ölüyor mu ? kim kimi bafileyecek ? vs ..

yazarların mesleklerinde çok kullanılan kelimeler

condom , duş , yavaş , hızlı , oh , sok , boşalma , kalk üstümden , kapat lan telefonu .

mavi en sıcak renktir

mavi saç deyince aklıma sadece (bkz:marge simpson ) geliyor .

ötenazi

bence bir hak .ve pozitif kanunlarda var olmalı . bireyin yaşam hakkını kendi isteğiyle devlet tarafından alınması . birey acı çekiyor olabilir , yaşadığı hastalıgı bireye sosyal hayatını yaşanamayacak hale getiriyor olabilir . intihara sevk etmektense bunun devlet tarafından yapılması bireyin istekleri ve gerekli bilirkişilerden alınan onaylar sonucunda yapılması yapılabilmesi bile insan haklarına saygı olarak yorumlanabilir .

limon

iki aydır haftada birkaç kg tüketiyorum kullanım alanları .
sabah uyanınca sigara bile içmeden bal zencefil ve limon suyunu karıştırıp içmek ( 20 li yaşların başında yaşlanma korkusu sonucunda ogrendım bu karışımı ne işe yarıyor vücudun ihtiyacı olan c vitamini ve antioksidanı sağlanıyor ajda pekkan her sabah bunu yapıyormuş )
sıktığım limonu duşa girmeden önce içine saf zeytinyağı koyup 5 10 dakika bikini bölgesine koltuk altına masaj yaparak uygulama ( hormon kullanımına bağlı olarak vücutta özel bölgelerde kararmaya iyi geliyor kadınlarda zaten kararma söz konusu hepsıne iyi geliyor )
lımon salatalık suyunu hazırlayıp düzenli olarak onu içmek karın yağlarının yakılmasında da faydalıymış ( hayvan gibi fastfood yememe rağmen pek yağlı değilim iki aydır ve ne yazıkkı hormon kullanımı vücutta su tutmasına sebep oluyor ve yağlanmaya sebep oluyor bu yağlanmayı daha kontrollü ve daha estetik hale getirmek limonla mümkün gibi .

vazelin

dematologumun önerisiyle göz altı kremi olarak kullanmaya başladım . tabiki inceltip kalın bir doku halinde değil . tavsiye ederim . 8 10 lira hem de 700 800 liralık kremlerden çok daha faydalı gibi şimdilik bir haftadır kullanıyorum morluklara şişliklere bile iyi geliyor .
bir kaba alıp bir kaşık vazelini sıvı hale getirip yüzünüze nemlendirici olarak ta kullanabilirsiniz ama gözenekleri tıkayıp sivilce oluşturmaması için inçe bir tabaka haline getirmekte fayda varmış .
ruj yapmaya çalıştım ve oldu . vazelin allık bunları bir çöple karıştırıp dudağa sürünce kalıcı parlak ve doğal bir ruj elde ettim hem dudak bakımını da yapmış olunuyor . tavsiyem siyah far , sim ve vazelin bir çöple bunları karıştırın ve sürün ben yaptım gece boyu dudağımda kaldı . aydınlatıcı olarakta kullanmayı deneyeceğim bugün yarın .

sözlükten kanka kaldırmak

ben hala sözlükten kanka kaldıramadım . nasıl oluyor acaba ? trans kankalar kaldırılmaya ihtiyacı olanlar tanışabiliriz bence . hadi kalk .

seren serengil

seren serengille ilgili hakimin verdiği kararı eleştiren akademisyen hoca kanunu geniş yorumlamış olamaz mı ? 6284 sayılı kanunun geniş yorumlanmasında ne gibi bir sakınca var ? ortada mağduriyet söz konusuysa kadına şiddeti neden darlaştırıpta yasa yanlış uygulandı diye yorum yapıyorsunuz ! ( 6284 sayılı kanuna taraf olan devletlerde -türkiye dışında - travestiler bile o kanundan faydalanıyor . anlatabildim sanırım . benım kanaatimce mahkeme görevsizlik kararı vermeliydi bu davayla ilgili . neden mi ? söz konusu şiddet geniş yorumlanırsa fikri ve sınai hak olarak adlandırılabilir nihayetinde bunlar ısımleriyle para kazanan türkiye de isimleri marka olan insanlar degşl mi ? biz iki tacir olduğu zaman görevli mahkeme neresi diye düşünüyor muyuz ? hayır . bence isimleriyle para kazanan insanlarda tacir gibi sorumlu olmalılar diye düşünüyorum . ya da marka ile ilgili davalara bakan mahkeme ticaret mahkemeleri degşl mi ? ben hakım olsam görevsizlik verirdim sayesinde fikri sınai haklar hatta ticaret hukukuna yeni makaleler gelirdi vs. ne ise kadın hala diyor ki hakim yanlış karar verdi diyor üst mahkeme ye git avukat tutacak paran mı yok ? hala reklam . hapse girmek işine gelecek ayrıca seren fanları üzülmeyin kadın hiç konuşulmadığı kadar konuşuluyor işte oh ne güzel
( biliyorum yaşanan olay ticari bir olay degil ben başka bir şeyi kastettim . şimdi sanatçı onlar diyeceksiniz ama degil ! sanatçı ile medyatik olmak arasında çizgi bence kanuna girmeli hatta çok sert bir ayrımı olmalı . tamam bir sanatçiyı tacir olarak görmemek lazım ama söz konusu sanatçı mı onu ayırmak gerekir . bakınız fazıl say a , sezen aksu’ya sanatçı diyorsam seren serengil e ya da gülben ergen e sanatçı diyemem degil mi ? medyatık onların adı . nasıl iş kanununda bazı sporcularla vs ilgili sert ayrımlar var bu da böyle düzenlenmeli . ) ( fikirlerim bölük borcuk oldu ama çok uzun umarım demek istediğimi anlatabildim )

karanfil

bir sürü faydası var mesela -bir avuç karanfili 4 5 bardak suya koy bir gün karanlıkta beklet karanfilin özü suya geçsin sonra o suyu süz ve haftada en çok üç kere spreyle saç diblerinden ucuna kadar sür . saç köklerini güçlendiriyor , saça ışıltı veriyor , saçlar kırılmadan uzuyor , saç daha kolay şekil alıyor ..

süper mavi kanlı ay

152 yıl sonra yaşanmış ayın regl olma durumu . teşbih yerindeyse astrologlara göre sıkıntılı bir dönemde olabilir , gerginlikler , hayal kırıklıkları yaşayabilirmişiz falan . hatta tutulmanın izlenilmemesi gerektiği , eski kabilelerde ugursuzluk olarak yorumlandığını okudum bir dergide . dikkat etmekte fayda var astrolojiyi ciddiye alanlar için . ( türkiye de kısmen de olsa ankara da gözlemlenebilmiş )

dönersen ıslık çal

verilmek istenen mesaj filmin yayınlandığı zaman baz alınırsa verilmiş bir film . izlenilmeli . bundan 20 yıl sonra bir balamoz olduğumuz zaman lgbti bireylerin güçlendiği, cinsiyetsiz bir dünya da (bkz:ferzan özpetek ) e de homofobik diyebilirler . ama unutulmamalıdır ki 20 30 yıl sonra yaşanılacak modernizm ya da gelişmişlik bugünün 30 yıl sonra bakılacak trajedisiyle mümkündür . şu an mükemmel görünse de bize .
  • /
  • 24

alttaki yazara soracaklarım var

çok düşündüm evrim. bildiğin gibi değil her bir saniyem seni düşünerek geçti. ama lütfen artık ısrar etme daha fazla düşünmek istemiyorum. olmaz bu iş. yani çıkarı yok malesef. ayrılmalıyız. adsfadafsa.
elinde şuan ne var?

transseksüel olmak neye benziyor

attığı adımlardan dolayı "cesur" sanılıp, bedenindeki tutukluluğa daha fazla devam edemeyeceğinin "korku"suna sahip olup;
cezasından devletin "şartlı tahliye"si ile kurtulup toplumun "müebbet" hapsine çarptırılmaktır.

ben bir tutuklu mahkumum.
unutulmak istenen anıların izlerini taşıyan bir bedeni diğer mahkumla birlikte paylaşıyorum.
o benden daha güçlü(ydü).
insanlar ona güçlü olmasını söyledikleri için, benden çok yaşadığı için, yaşadığı kayıpları daha fazla olduğu için, erkek(!) olduğu için...
benim doğduğum zamanları hatırlıyor o; bedenine, onun bedenine hapsoluşumu hatırlıyor.
beni sevmiyordu.
varlığımı kabullenmiyordu, ikimizin de tutsak olduğunu, ikimizin de aynı cezaya çarptırıldığını farketmiyordu.
o beden ikimize aitti ama o bencildi, bana nefes alacak yer bırakmıyordu.
sessiz kalmamı, gitmemi, kendisini yalnız bırakmamı, ölmemi istedi.
sonra onun bedeni değişmeye başladı, yok olmama neden olabilecek şeyler oluyordu.
hiç bitmeyecekmişçesine süren acılar içinde çığlıklar attım.
yakarışlarım bitsin diye sadece bitsin diye gardiyanlara sorunlarımı belli etmeye çalışmış.
onun da güçsüz olduğunu o zaman anladım.
gardiyanlar bizden daha güçlüymüş.
onu da susturdular.
ikimiz de sessizlik yemini edip günlerin geçmesini bekledik.
belki bir gün...
tutsaklık devam ettikçe birbirimiz daha iyi tanıdık.
ben onu sevmiş olmama rağmen bana karşı soğuktu.
doğrusu o herkese karşı soğuktu; kendiyle barışık olmadığı için, ben orada olduğum için...
ben de yeterince dayanıklıymışım.
ondan üstün olduğum anlar oldu, istediklerimi yaptırabildiğim.
her defasında ikimize de zarar verdi ne yapacağını bilemediği için.
günün birinde gidiyoruz dedi, gariyanların haberi varmış.
salıverileceğim zaman geliyor heyecanıyla hazırlıklarımı planlıyordum.
o gün ne giyeceğime, nasıl davranacağıma, o olmadan nasıl görüneceğimi, insanların arasında ilk defa nasıl yer alacağımı...
gün çattı, ayrılık sözleri edildi, uğurlandık.
elimde umutlarımla beklerken gittiğim yerdeki gardiyanın da bizden güçlü olduğunu, hatta öncekilerden daha güçlü olduğunu gördük.
ve biz yine sessizlik içinde bekledik.
...
bir gün onun arkadaşı bir şeyleri farkettirdi, aslında bildiğimiz şeyi yüzümüze vurdu.
bu kez olacak derken ikimizin de beklediğini yapmadı, ona uygun olanı değil ona layık görülene karar verdi.
yine de sevindim.
istediklerimin bazıları oluyordu; ilk deneyimleri, ilk heyecanları onunla birlikte ben de yaşadım.
o mutluydu, nelerin eksik olduğunu bilmeden; ben mutluydum eksiklerin de tamamlanacağını bilerek.
artık birbirimize bağlanmıştık. heyecanlandırdığı her insana bağlılık hissettirse de o bana bağlıydı.
kabul etmek istemesem de ben de ona.
o olmadan ben hiç olmayacaktım.
varlığımı parazit gibi düşünürken onun eksiklerini tamamladığımı, onu ilginç kıldığımı farkettikçe kendimi önemli hissettim.
bu mutluluğumuzun üzerinden çok geçmeden ikimizi de yaralayan, belli etmese de onun daha çok zarar gördüğü bir olay yaşadık.
mutluluk bitti...
ikimiz de kabuğun içinde soğuktan ölmeyi bekleyen tırtıl gibi kıvrılıp uyuduk.
...
alkolün etkisiyle kontrolü ele aldığım bir gece, ne olduğunu bilmediğimiz ama o güne kadar beklediğimiz çağrı geldi.
bir davetti.
ikimiz de hemencecik kabullendik.
hazırlıklar, parıltılar, cıvıltılar, geri bırakılan utangaçlık ve ben ordaydım.
gerçek hayata doğmuştum.
ordaydım.
ve o benimle gurur duyuyordu, kendisinin yerine geçmemi istiyordu.
ben olarak kalmak istiyordu.
o heyecanı, o geceyi, o ilk olmayı, ilk doğmayı hiç unutmadık.
eskisi gibi değildik ikimiz de.
kazanmıştık.
gece bitince sessizliğe gömülsek de bağımlı olduğumuzu ve tekrar isteyeceğimizi biliyorduk.
istedik de...
ve yaptık da...
doyasıya, korkuyla, korkusuzlukla.
...
yine bir ayrılık vakti, yine köklü değişiklikler ve yeni bir dünyayı daha yaşamaya başladık.
ilk iş kendimizi göstermek, beğenenler olucak tabi ki.
kendimize güveniyoruz.
sonra bizim gibi olanları gördük, onlarla tanıştık, yaşadıklarını dinledik.
aynı gibi görünsek de biz birbirimizle anlaşmışken onlar hep mücadele halinde olmuş.
kendileriyle, aileleriyle, toplumla.
biz o kadar cesur değildik, sessiz kalmaya devam ettik.
...
tecrübeler oldu mutlu eden, tecrübeler oldu yaralayan, tecrübeler oldu bizi biz yapan.
ben olduğum...
bir yolculuk sırasında kendi yolcuğumu yaptırmaya ikna ettim onu.
artık gizlenmeyeceğimi, buna alışması gerektiğini.
ve başladık.
başladım...
...
ben olmaya başladım.
ama o hasta oldu, ben korktum geri çekildim.
iyileşmesini bekledim, tekrar konuşacağımız zamana kadar.
tekrar ikna edeceğim günü beklerken hiç beklemediği şeyi yaptı.
bana hediyesini verdi.
kendisi de ben olmak istiyordu.
dönüşüm tamamlanana kadar bana bakacağını söyledi.
...
ve tekrar başladık.
geri dönemeyeceğimiz kadar ilerledik.
hem vazgeçmek isteyen kim.
istediğim bedenin izleri oluştukça birlikte mutlu oluyoruz.
biliyoruz ki uzun yolumuz var.
ama mutluyuz.
ne demişler: "ama"dan önce söylenenlerin değeri yoktur diye.
ama mutluyuz...

8 mart dünya kadınlar günü

bu sözlükte yazarlar arasında etkileşim, iletişim zayıf gerçekten.

8 mart dünya emekçi kadınlar günü

yıl içinde en iyi hissettiğim gün. kadınlarla birlikte yürümek, bağırmak, birbirimizin varlığını hissetmek o kadar iyi geliyor ki. birbirimizden güç aldığımız, bilincimizde taşıdıklarımızı sorgulatan ve kadın olma bilincini kazandıran, kendi adımızı, adlarımızı koymaya cesaret ettiğimizi haykırdığımız gün. tek bir gün olmasından bir önemi yokmuş gibi görünebilir, kadınları metalaştıranların kullanmaya çalıştıkları bir gün olabilir ama gerçekten aylar sonra bile baktığında o güne dair fotoğraflara hissettirdiği güç ve dayanışma duygusu yeni dostluklara açılabiliyor, kadınlar arası ilişkiyi rekabetten birbirini anlamaya çevirebiliyor. umarım her sene gücümüz katlanarak artar. ayrıca kadınlar olarak şiddete karşı çıkan ve eşitliği savunan erkeklerin de 8 marta ortak olmak yerine ayrı yürüyüşler yapıp erkekliği sorgulamalarını bekliyoruz.

8 mart dünya emekçi kadınlar günü

"biz (kadın) sizin (erkek) için değiliz" dediğimiz gün. hayatımızı geri alana dek, hayatın her alanını dönüştürene dek mücadelemiz sürecek.

ex seri eksici ibnenin yerine vekaleten seri eksici ibne bırakması

zamanında bunu da gördük.

sözlüğü terk edip yazmayı bırakacağını söyleyen seri eksici ibne, tahtına başka bir seri eksici ibneyi varis olarak oturtmuş; sözlüğü terk ettikten sonra, vekaleten bu işlere bakan seri eksici ibne eksileme işine devam etmişti.

çok enretesandır, sözlüğü terk eden seri eksici ibne ile vekaleten görevi alan eksici ibne sonra kanlı bıçaklı oldular, şu an aynı ortamlara dahi girmiyorlar. umarım ben de görmem onları ya gözlerim falan kanar sonra, işallah orospu falan olmuşlardır hacı abi.*

survivor 2018 all star

sözlük hanımağası

hoş bir sözlük sıfatıdır.

işte bu sıfat da bana uygundur. sayın dark bear'ı, bu durumu eyleme dökmeye davet ediyorum. swh

sözlükçülerin 15 yaşındaki haline vereceği öğüt

neden rüyanda sürekli erkek öğretmenlerinle seviştiğini sorgulamayı bırak çünkü eşcinselsin.

Toplam entry sayısı: 466

en komik yemek davetleri

yemek davetinden insan ne bekler ? temiz , ferah , güzel kokan bir ortam ; özenle hazırlanılmış şık masa ;davette bulunan kişinin şık giyinmesi berber görmeyen yerlerinin berbere görünmesi falan . sen ne yaparsın sabahtan kahvaltını yapar duşunu alır yemek saatine göre işlerini hazırlarsın yemek saatine yakın kuaföre gidersin ayda yılda on yılda falan giyeceğin seksi bir o kadar usturuplu ama cüretkar kıyafetini giyersin ( tercihen ben etekli bir şeyler giyerim ki belki masada fantazi yapar ayağını falan gezdirir düşüncesi ( hayaller ve hayatlar ) ) erkeğe ne alınır ışte kırmızı gül olmaz beyaz gül ya da papatya alırsın, arabadan inmeden son kez özel akşamlarda sıktığın parfümü sıkıp aynadan rujunu kontrol edip rimelini bir kere daha geçip çıkarsın. ( söz konusu beldeli koli ama adam lacomtrak tavırlarda acaba aşk kadını mıyım ki diye denersin yani hani e belki ) zile basarsın ve şok gecesi başlar.

yemek dediği şey pizza , kapalı plastikte alınmış salata ve saçma market sosları ! insan bir çorba yapar ya falan diye düşünürsün e bu bana çiçek de almamış e ben bu pizzayı yersem tanrım vıcık vıcık ( hayır cok severim o ayrı ) rujum ağzıma gözüme bulaşır e ben bu oduna çiçek de aldım tanrım of ne aptallık neyse adam yalnız yoğun çalışıyor olur tamam sus . sen kırmızı pullu mullu elbise adam yanında koltukta şortla oturuyor ve bira içmeyi teklif ediyor ( ya hayır bira da içeriz ama ben bira konseptinde degilim ki )olmaz işte o an çıldırdığın an !
-hadi odan neredeydi ? dokunma sakın pizzalı ellinle elbiseme ! ( hatta o kadar kızmışsındır ki ) önce cash i alırsın.
ve bir aşk maceran daha iğrenç bir şekilde bitmiştir .. beklenti suya düşmüş romantik olacağını düşündüğün yemek maç izleyen adamlar modunda geçmiştir ! üzülecek bir şey yok işimize baktık der ve gidersin . evine gittiğinde telefonuna bir mesaj " evrim gerçekten seni anlayamıyorum " gel de bu adama cinsiyetçi küfür etme ! o kuaförde o kadar vakit ayır o elbiseyle çiçekçiye git çiçek al odun öküz sana mesaj atsın evrim seni anlayamiyorum .
" arama bir daha beni sana vermicem artık ! "

ilham veren kadın söylemleri

"ben hiçbir zaman feministin ne olduğunu anlayamadım. ancak şunu biliyorum ki beni kapı paspasından ayıran duygularımı açıkladığımda insanlar bana feminist dediler." (bkz: rebecca west )

8 mart dünya emekçi kadınlar günü

8 mart 1857 tarihinde new york’ta 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. işçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi katıldı .

26-27 ağustos 1910 tarihinde danimarka’nın kopenhag kentinde 2. enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (uluslararası sosyalist kadınlar konferansı) almanya sosyal demokrat partisi önderlerinden clara zetkin, 8 mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 mart’ın “ınternationaler frauentag” (ınternational women’s day – dünya kadınlar günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

türkiye de 1921 tarihinde 8 mart dünya emekçi kadınlar günü olarak kutlanmaya başlandı. 1980 darbesi döneminde dört yıl kutlama yapılmadı. her geçen gün daha büyük kitlelere yayılmakta .

heteroseksüel dünyanın sevdiği gay trans modeli

bir yanda selin cigerci ve kerimcan durmaz kafaları, bir yanda kıvılcım arat ve diren coşkun ..

sistem biraz nankör olsa gerek nankör ve ikiyüzlü . bir tarafı coplayan polis diğer tarafla selfie çekinir . bir tarafa ahlaksız diyen insanlar diğer taraf youtube da video yüklese de izlesek diye bekler .. mesele yine kapital ekonomiye çıkıyor sanırım . neyse bazen susmak bir şeyleri anlatmak için daha yeterli .

10 cm penis çok mu küçük sorunsalı

değil ya içinizde 10 cm işlevi iyiyse uzun süre kalabiliyorsa yeterli bence . sik buldunuzda cm 2 si kaldı . hahaha

1 ay boyunca yıkanmayan adamın taşak kokusu

kokudan taşşakları erir bence . açar bakar ki taşşak yok yerinde gaz bulutu .

içinden bok çıkan bir deliği sikmek

içinden çocuk çıkan deliği sikebiliyorsunuz ama ! bok sikmek bu gibi ifadeler faşist ve homofobik söylemler ! ama mantiklari sıfır bunu düşünen kafaların içinden bebek çıkan , kan çıkan deliği de sikmemeleri lazim ! ne kafalar ya ! bok dediğin şeyi kötü yapan şey de benim için ve herkes için kabullenilmiş algı ! saçma popüler alginizi sanata bilime politikaya yoneltseydiniz azıcık insanı yaşardık bizde ! natgeo da yayınlanan orangutanlar gibisiniz evrim gecirememis kafalar !

dark bear'ın yattığı yazarları editör yapması

ay ben çirkin miyim yanee ? diye beni bir anligina düşündüren entry ? ay cidden çirkin degilim ben yaa herkes benim peşimde dermişim.. demekki editör olursam biranda demekki herkes benim kraliçe olduğumu düşünecek (kahkaha )
yahu adamla whatsappta bile konuştum inanılmaz babacan , yardım sever , iyiniyetli , insanin dertlesebilecegi nitelikte bir insan . bence darkbear la sevişmek isteyipte darkbearin sevismedigi kafalardan çıkan sesler . ayrica öyle olsa ne olacak ? hayırdır ya ? milletin yatak odasından size ne ?

selin ciğerci

namı diğer bebek okan ! transseksüel aslında ; parlak oglan tipi var ! nerden denk geldim ? arkadaşım bak bu ne güzel değişmiş dedi meraktan inceledim , fotoğraflarına baktım , snaplerini iki üç ay takio ettim ! yahu bu kadını nasıl begeniyorlar anlamıyorum. bunu begenenlerin bize tapınması lazim ( ki öyle ) yok mv sevgilisi varmış yok beşiktaşlı futbolcu sevgilisi e olabilir olaun da ama bununla neden hava atar ki bir insan ? duydum ki hem de sağlam kaynaktan kesinlikle sevgili değillermiş " koli " olayları.
gelelim snaplerine ya sen nasıl bir cahilsin , nasıl bir egitimsizsin ablamiz pembe kimliğini her an yerde salliyor "baaak ben kadınım " modunda . inanilmaz itici . gösteriş budalası olduğu gerçek ama gösterişi sahte kerim can durmaz sayesinde kazandığı ünün ekmegini yiyor kesinlikle devam etmeyeceğini düşünüyorum.
babası tekstilciymis ordan yani bu kızın bilmem kac liralık pirlantasi.
kendini ünlü zanneden , ama sadece aptal , eğitimsiz taşra ruhlu kadınlar tarafindan tanınan şahsiyet !
eğitimini merak ettim ! lutfen kahkaha atmayin çok trajik . lise terkimsi bir sey . tek kelime ingilizce dahi konuşamıyor ama sözde " very important person " yazık ya böyle insanları popüler yapıp , onları da kendilerini de kandiran akıl noksanlarina yazık !
röportajını okudum ! annesinden aldığı harcliklarla ameliyatını olmuş ! uzulelim mi buna selin teyze ( hani sen kadınsın ya teyze hala beklersin ) yoksa gulelim mi ? demagoji mi yaptın ailenin parasını mi vurguladin? ne trans lar var ne translar ! yürürken yollar titriyor , egitimleriyle kafalar dönüyor ! hadi güzellik göreceli de taşra ruhlu olmak , egitimli olmak kesinlijle göreceli degil ! ben senin yerinde olsam kerimxan durmaz a yatar kalkar dua ederim . allah başından eksik etmesin ! snaplerini izlerseniz neyi kastettifim anlaşılacak ! pembe kimlik almakta ne var ya ! dava - ameliyat - mahkeme - nüfus ! iki aylık süreç !
" kadın geldi " " ah kadın kadın " " kadınım ben " gibi cumleleri her yerde . hayırdır ya çok asagiladilar seni yoksa lakabın bebek okan degil miydi de neydi ?
azıcık aktivist olsa belki bu kadar sinir olmazdım ! kadınlar zaten kadın kadin ortadalar o senin ve senin gibilerin kurduğu zengin kariyerli adamlar var ya canısı onları ellerinin tersiyle bile itebikiyorlar ! ben ben daha estetiksiz ben istanbuldan........ larin yanina koliyr gidiyorsam bu övünmem gereken bir şey mi ? ( ki tam tersi değil ! üzücü bir durum , erkeği yucelestirmek ! kendini asagiliyorsun da farkindalik yok ! )
allah im akil versin , sağduyu versin ! ne kadar üzücü medya ( sosyal medyanin bir kesimi ) oyuncakligi

not : yaşın gelmiş 40 selin teyze ! bak sana çıtır bir kadından not : azıcık mantıklı ol , senin kadinliginin ölçüsü pembe kimlikse aşkım biz sana boyar verirdik ! valla su an bile 18 cm kalin damarli kadin kadin ! anlatabildim sanırım yazık olmuş. yürürken allah allah geçerken maşallah derler bazi kadinlara , sohbet esnasinda da mal gibi susr izlerler şekerim ! öyle kimlik sallamaya benzemez kadın olmak . benim sakallı pasif ama kadın olan senin gibi .... larin ibne dediği kadin arkadaşlarım var ! kendimi halka açacağım her seyimle valla az kaldı. kadin görün ayol (!)

yazarların sevdiği fetişler

üstte olmak beni tahrik ediyor . yatağın başına elleriyle gerçek iplerle bağlamak , ağzını pejmürde bir bezle bağlamak , tırnaklarımla göğüs uçlarına baskı yapmak ve bir erkeğin gözlerindeki o ürkmüş hali beni inanılmaz tahrik ediyor !

her şeyi bırakıp istanbul'a gitmek

istanbul’a gelme git git diyenler sizi zorla oraya bağlıyorlar mı ? o nasıl istanbul a yerleşmek istiyorsa sen de malını mülkünü topla yerleş işte kırsala ev fiyatları ucuz kira ucuz oh mis . neyi bekliyorsun orda yer aç şekerim geleceklere .
ben de istanbul da yerleşmek istiyorum ama tavsiyem şu istanbul’un her yeri bence istanbul değil . istanbul’un nimetlerinden faydalanmak istiyorsan birazcık paran olacak cebinde . araştırdığım kadarıyla 1000 tl ye de kira var 5000 tl ye de 200 bin e de satılık ev var milyon dolarla ölçülen evlerde var vs . ben istanbul un bazı bölgelerinin daha beter olduğunu düşündüğüm için araştırma yapıyorum . mesleğimi de yapabileceğim bir yer , rahat oturabileceğim bir semt sana da tavsiyem araştır derim önce . kötü örnek çok olduğu gibi iyi örneklerde bir o kadar fazla . ( konunun uzmanı değilim ama uzmanı olanlar yazsa güzel olabilir )
küçük şehirlerde bir tane bile aktivite yok ! boktan tiyatrocular para kazanma derdiyle turne yapıyor , adam akıllı kültürel bir etkinlik yok olayın cinsel boyutuna gelmek dahi istemiyorum . kendi hayatımdan en basit orneklere devam edecek olursam kullandığım hormon ilacımı ben kadıköy’de bulunan bir eczaneden karşılıyorum gibi . küçük hayatlara özenen insanlar taşının ordan yer açın, yerleştiğimizde trafikle falan uğraşmayalım olur mu ?
ha amacın eğlenceyse de ne yapcan istanbul da ayda yılda bir git eğlen oh mis çekme o derdi ders . istanbul bir londra paris newyork tan daha mükemmel bir yere gelir gelmesine de ah neyse düşünce suçu işlemeyim normal bir zeka demek istediğimi anladı !

yaşanan paranormal olaylar

anlatıyımda korkun... bir varmış bir yokmuş develer telalken pireler berberken ben babamın besigini tıngır mıngır sallarken ... evrim ışte öyle bir akşam hafif hava yağmurlu ve gök gürlerken , nerden geldiği belirli olmayan bebek çığlıkları geceyi bölerken , tepede ay en parlak ve en kocaman halinde biraz alkollü evine gelmiş. üzerine hızlıca soyup biranda yatağına yatmak istiyormuş. gecenin çığlıklarını duymamak için televizyon kumandasini aramaya başlamış dağınık salonunda . kafasını pencereye çevirdiği an inanılmaz büyüklükte bir rüzgar pencerelere öyle çarpmış ki neredeyse duvar titremiş. birkac dakika sonra kumandayı bulup televizyonu açmış o da ne ! televizyonda tam da o an kendisini görmüş aa sanki evin içinde bir kamera var ve evin içine stüdyo kurulmuş . çok fazla içtiğini düşünmüş zapping yapıyor yok değişmiyor her kanalda o , o an ki hareketleri ve evi .cnn türk ekranlarinda şirin payzin son dakika geçerken elini yüzünü yıkamak için banyoya koşmuş
" evet sayın seyirciler marsli buyuk zepulasyoniusun oğlu bu kızla evlenmek için nasa yetkililerine bir demet gul ve cikolatyla marsdan dünyamıza gelmiştir ve marsta yayin yapan yüksek teknoloji televizyonlarindan e. p. isimli şahsın evindeyiz " evrim biranda anlamış " hayir bu olanlar rüya degil " diyerek ağlamaya başlamış bir yandan da televizyon ekranlarinda şirin payzinin sol tarafında kendi aglamasini izlereyek halbuki çevresinde ne bir kamera ne de bir mikrofon yokmuş. şirin payzin konuşmaya devam etmis ; seyirci bak marslilar tüm uydu erisimimize el koydu ve safeve bu kadının yayini yapıyoruz..... birandao da evrim in arkasında bir karalti belirmis televizyon ekranina baktığında o da ne bir marsli ellerinde çiçeğe benzeyen isiksal bir buketle önünde eğilmiş
" korkma benden gel marsımin prensesi olmuş. nasadan seni istedim ama karşılığında yüksek teknolojili bir şey vermemizi istediler . istersen onu yaparim ." evrim biranda irkilmis
" ama ben seni tanımıyorum ben insanim sen insan değilsin nasil olur demiş "
o an da donmuş tv ekranları sanli zaman durmuş ve marsli prens evrime dokunmasiyla sadiseler içerisinde zamansiz bir an da evrim farketmis ki gerçek aşkın cinsiyeti türü biçimi olsun nefes alsın yeter diye dusunmus2 ve marsliya sormuş:
" nefes alabiliyor musun ? "
" evet merak etme paranormal olduguma bak sen " demiş... yillaaar geçmiş hani marsta zaman baskaymis dünya da geçen 100 yilmarsta bir saniyeye denk geliyormuş... evrim bir dünya gezisinde bunu farketmiş sevdiği herkesin oöldügünu farkedince ama o kadar mutlu olmuşlar ki hiçbir engel kalmamış aralarında .. paranormal aşkının memleketinde mars kralı ölünce taht kocasına kalinca tum mars ahalisi bağrına basmış ve evrim cik marsin kralicesi olup zeus sikalana kadar paranormal aşkıyla mutku mesut yaşamış....

hilal feza ve diğer gezegenler

trans kadını canlandırmak için kutluğ ataman keşke bir trans kullansaydı . yok mu yanı trans olup o rolü babalarca oynayacak trans kadın . bu ne perhiz bu ne lahana turşusu .
sinema anlayışınız bu kadar ! piyasa bir suratla sen gerçek hikayeyi nasıl vereceksin ? hande ataizini i de straight bir orospu rolü verseydin yine filminin popüler olma derdini bir şekilde sağlardın . neyse çöp olur kesin zaten .

selin ciğerci

namı diğer bebek okan ! transseksüel aslında ; parlak oglan tipi var ! nerden denk geldim ? arkadaşım bak bu ne güzel değişmiş dedi meraktan inceledim , fotoğraflarına baktım , snaplerini iki üç ay takio ettim ! yahu bu kadını nasıl begeniyorlar anlamıyorum. bunu begenenlerin bize tapınması lazim ( ki öyle ) yok mv sevgilisi varmış yok beşiktaşlı futbolcu sevgilisi e olabilir olaun da ama bununla neden hava atar ki bir insan ? duydum ki hem de sağlam kaynaktan kesinlikle sevgili değillermiş " koli " olayları.
gelelim snaplerine ya sen nasıl bir cahilsin , nasıl bir egitimsizsin ablamiz pembe kimliğini her an yerde salliyor "baaak ben kadınım " modunda . inanilmaz itici . gösteriş budalası olduğu gerçek ama gösterişi sahte kerim can durmaz sayesinde kazandığı ünün ekmegini yiyor kesinlikle devam etmeyeceğini düşünüyorum.
babası tekstilciymis ordan yani bu kızın bilmem kac liralık pirlantasi.
kendini ünlü zanneden , ama sadece aptal , eğitimsiz taşra ruhlu kadınlar tarafindan tanınan şahsiyet !
eğitimini merak ettim ! lutfen kahkaha atmayin çok trajik . lise terkimsi bir sey . tek kelime ingilizce dahi konuşamıyor ama sözde " very important person " yazık ya böyle insanları popüler yapıp , onları da kendilerini de kandiran akıl noksanlarina yazık !
röportajını okudum ! annesinden aldığı harcliklarla ameliyatını olmuş ! uzulelim mi buna selin teyze ( hani sen kadınsın ya teyze hala beklersin ) yoksa gulelim mi ? demagoji mi yaptın ailenin parasını mi vurguladin? ne trans lar var ne translar ! yürürken yollar titriyor , egitimleriyle kafalar dönüyor ! hadi güzellik göreceli de taşra ruhlu olmak , egitimli olmak kesinlijle göreceli degil ! ben senin yerinde olsam kerimxan durmaz a yatar kalkar dua ederim . allah başından eksik etmesin ! snaplerini izlerseniz neyi kastettifim anlaşılacak ! pembe kimlik almakta ne var ya ! dava - ameliyat - mahkeme - nüfus ! iki aylık süreç !
" kadın geldi " " ah kadın kadın " " kadınım ben " gibi cumleleri her yerde . hayırdır ya çok asagiladilar seni yoksa lakabın bebek okan degil miydi de neydi ?
azıcık aktivist olsa belki bu kadar sinir olmazdım ! kadınlar zaten kadın kadin ortadalar o senin ve senin gibilerin kurduğu zengin kariyerli adamlar var ya canısı onları ellerinin tersiyle bile itebikiyorlar ! ben ben daha estetiksiz ben istanbuldan........ larin yanina koliyr gidiyorsam bu övünmem gereken bir şey mi ? ( ki tam tersi değil ! üzücü bir durum , erkeği yucelestirmek ! kendini asagiliyorsun da farkindalik yok ! )
allah im akil versin , sağduyu versin ! ne kadar üzücü medya ( sosyal medyanin bir kesimi ) oyuncakligi

not : yaşın gelmiş 40 selin teyze ! bak sana çıtır bir kadından not : azıcık mantıklı ol , senin kadinliginin ölçüsü pembe kimlikse aşkım biz sana boyar verirdik ! valla su an bile 18 cm kalin damarli kadin kadin ! anlatabildim sanırım yazık olmuş. yürürken allah allah geçerken maşallah derler bazi kadinlara , sohbet esnasinda da mal gibi susr izlerler şekerim ! öyle kimlik sallamaya benzemez kadın olmak . benim sakallı pasif ama kadın olan senin gibi .... larin ibne dediği kadin arkadaşlarım var ! kendimi halka açacağım her seyimle valla az kaldı. kadin görün ayol (!)

tokat gibi cevaplar

bir ingiliz lordu atatürk’ün daveti üzerine istanbul’a gelir. bu misafir şerefine verilen yemekte servis yapan türk elindeki tepsiyi devirir. herkes büyük bi şaşkınlık içinde kalır ve atatürk’ün ne tepki vereceği beklenirken, atatürk ingiliz lorduna dönerek “milletimiz herşeyi beceriyor da bir tek uşaklığı beceremiyor.” der.