salaş meyhanedeki yorgo

Durum: 520 - 0 - 0 - 0 - 03.09.2023 22:03

Puan: 9484 - Sözlük Kezbanı

6 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Yazar.

Nemli ortamda kısa taburesinde düşünceleri deniz olmuş adam. Merhaba ben Yorgo.
  • /
  • 26

biseksüel

burada ki bir kaç entryleri okudum kanım dondu.
ne iğrenç, pislik, rezil insanmışım ben haberim yokmuş.
vay be..

erkeklerin en hassas yeri

başlığı her gördüğümde kahverengi gözlerii diye söylenmeye başlıyorum :)

pisuvara işeyememe sorunsalı

öncelerde çektiğim sorundur.
tek yapamama sebebim yan gözle bakılması, yanımdaki birisiyle aynı anda işemek vs gibi etmenler vardı.
anladım sonra yiğidin malı meydandadır.

diriliş ertuğrul

tam rezillik.
gerçekten acaba kendilerini izleyip "ulan biz ne yapıyoruz" diyorlar mıdır acaba?
oyunculuk yok, konu berbat. abi kurgu sizin neyinize tarihi olduğu gibi verin daha çok aksiyon vs çıkar.
yazık ki devlet bütçesinden böyle filmler ve diziler çıkıyor.

futbol ve gay olmak arasındaki bağ

bana kalırsa gay olup futbolu sevmemek arasında bir ilinti yoktur.
şahsi olarak hem oynama hemde izleme noktasında sevdiğim aktiviteler arasındadır futbol.
futbol ile erkeklik arasındaki yaklaşım ne kadar doğru olsa da çocukluk yıllarındaki izlenilen duygusal yollar ilerleyen zamanlarda yerini mantığa bırakacağından bu sav çok doğru gelmiyor bana.
yalnız şöyle bir durum söz konusu -her şey mantıkla çözülecek değil elbette. yaşanılan bu travma inkar sürecini doğurabilir-

diğer üstünde düşündüğüm nokta ise futbol ve gladyatör ilişkisi.
kısaca bahsetmek gerekirse futbol sahası bir gladyatör arenası futbolcular ise savaşan gladyatörler, değişmeyen tek şey izleyiciler. toplum bu arenada baskıladığı şiddet ve öfkesini açığa çıkartıyor, meşrulaştırıyor.
burada gay olmakla ilintisi ise "bana" kalırsa gaylerin daha ılımlı olması. tabii bu tümevarım ne kadar doğrudur tartışılır ama karşılaştığım insanların genel yapısı bu yönde. haliyle bu gibi öfke ve şiddet unsurları (bkz:holiganizm) gaylerin ilgisini çekmiyor.
(kelime seçimlerin ne kadar kesin yargılar ifade etse de hepsi bencedir efenim)

sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler

-acını yaşa.
-geriye kalan ne varsa çöpe at.
-nefret etme, nefretinin bile ona karşı beslediğin bir duygu olduğunu unutma.
-elinden geleni yaptıysan vicdanın rahat olacaktır. pişmanlıklar onda kalacak inan bana.
-eğer gerçekten çok kötü durumdaysan yaz bana bir kahve ısmarlar derdine ortak olurum.
-ha her kimsen kendini sev olur mu?

akdamar adası

güzel ülkemde ne güzel hikayeler, yerler var. ülkemizde o kadar çok bilinmezlik var ki.. insanlarimiz daha kendi ülkesini bilmezken tutuşmuşlar yurt dışı sevdasına.
gidip, görünüz hatta doğu turu yapınız. hayran kalacaksınız.

toplu taşımada gerilim yaratmaya yatkın fevri insan modeli

bunlar ilgi budalası tiplerdir.
iş hayatinda beyaz yakası hayalarını yakalamış, patronu tarafından mobing yiyip, azılan sıçılan looser insanların eylemidir.
metrobüste, otobüste kendinden daha fizikce ezik, looser tiplere saldırır bunlar. bunlar dışında insanlara bulaşamaz, götleri yemez genelde. sosyal, iş hayatında sıçılan hayatlarına karşı bir genel bir tepkidir. karşılaşılan durumda sabırlı olunuz, ilk başta huyuna gitmeye çalışınız baktınız olmuyor dövünüz.

babanız hakkındaki acı gerçekler

pamuk gibi insandır babam. kolay kolay sinirlenmez, aşırı anlayışlıdır. hep beraber aktivite yapmayı sever, hiç bencillikleri yoktur.
oğlunu istediği hayatı yaşasın diye büyütmüştür bla bla bla.

yalanı bile yazılmıyor. yalanın yalanı olur ya bu da onlardan işte.

sermiyan midyat

doğulu olmanın verdiği bir güzellik var bu adamda.
evet midyat okuyorsun biliyorum. hoşlanıyorsam ne olmuş yani?

ayı sözlük yazarlarıyla mesajlaşmak

sık sık yaptığımdır efenim.
güzel insanlarla biraz kelam etmek, bilgi alışverişinde bulunmak ve hiç görmediğin bir insanin fikirlerini dinlemek hoştur.
herkesi bol yeşillikler :)

bir ayıya aşık olmak

aşkın şekilleri farklı olsa bile sonu yine hüsran.
kişi kendinden bilir işi benimkisi. kıza aşık olurum aldatır, erkeğe olurum evlenir ulan vazoya aşık olsam daha çok karşılık alırdım.

arkadaşla güreşirken ereksiyon olmak

bizzat başıma gelen olay.
17 18 yaşlarında anlamsız bir iddia üzerine güreşe tutulduk yaşıtım olan arkadaşla. belinden yapışıp tuş etmeye çalışırken ezkaza erekte oldum ve gördülerde. epey makara muhabbeti döndürdük ama bu tarz durumlarda içten ve rahat olunca anlaşılmıyor.
gördüklerinde tepkim "çalıya sürtsem yine kalkar" oldu. oradan kotardık sanırım

şehinşah

dinlediğim türk rapperlardan bir tanesi.
gerçekten bilgi, birikime sahip sözlerinin altında kaliteli metaforlar yatan arkadaş.

saidaiji eyo festivali

adamlar cm eksikliğini yerlerde arıyorlar.
japonsun sen zeki adamsın gerek var mı bunlara?

ötzi

1991 yılında alp dağlarında bulunan dünyanın en eski homo sapiens kalıntısı.
ismini bölgeden almıştır. soğuktan donarak kalıntısı bu günlere kadar ulaşmıştır. bir mumyalama işlemi olmadığından dolayı yaşadığı döneme dair önemli bilgiler vermektedir. ölme sebebi zehirli bir ok olduğu tespit edilmiştir. araştırmacılar büyük ihtimalle suikastte kurban gittiğini düşünmektedir. şöyledir ki ölmeden hemen önce bağırsağında çeşitli meyveler ve keçi eti yediği tespit edilmiştir. düşmanlardan kaçan ötzi'nın bu besinleri yeme şansının düşük olduğu düşünülmekte. çantasından kurutulmuş mantar ve çeşitli meyveler bulunmuş ayni zamanda demir başlıklı bir balta çıkmıştır.
ayni zamanda lanetli olduğu düşünülmektedir. bulan kişilerin ölmesi, üstünde çalışan bazı araştırmacıların kaza vs. gibi durumlar yüzünden hayatlarını kaybetmişlerdir. ne kadar internet efsanesi gibi gözükse de öldükleri doğrudur.
bizlerden uzak allaha yakın olmasi dileğiyle.

excalibur

gölün hanımı tarafından kral arthur a verilen kılıç. tarihte önemli savaş anlarında ortaya çıktığı rivayet edilmektedir. taşa saplı olan bu kılıcı arthur çıkartmış ve sahip olmuştur.
excalibur keskin bir kılıç değildir. gücünü kullanıcısından alır ve asıl gücü kabzasındadır. kabzasını tutan kişi aynı zamanda kan kaybetmediği söylenir.
(bkz:camelot)

the power elite

ünlü sosyolog charles wright mills in kitabıdır.
şahsımı en çok heyecanlandıran kitaplar arasındadır aynı zamanda. genel olarak para babaları, ordu ve siyaset adamlarının kendi aralarında bulunan güç unsurlarının isteş olarak kullanılmasını ele alıyor. şöyle ki efenim parası olan adam politikada yetkinliği olmasa bile siyasete girebilir, siyasetteki adam ise ordunun kuvvetini kullanabilir. keza orduda bulunan birisi bu 2 farklı sınıfa da dahil olabilir.
aynı zamanda ünlü dil bilimci noam chomsky'ın (bkz:propaganda modeli) bu yaklaşımdan yola çıkmış ve kuramsallaşmıştır.

alttaki yazara soracaklarım var

el müdahalesi ve karşımdaki insanın çok konuşup dinlememesi sinirimi çok geriyor.
yalnız kalmak sakinleştirir. insanlarin hatalarını kendi içimde normalleştiriyorum yalnız kalınca.

sabah yataktan mutlu ve mutsuz uyanma sebeplerin nelerdir?

ouroboros

fullmetal alchemist animesinde homunculuslarda bulunan dövme.
bu dövmede yılan yendi kuyruğunu yemektedir. eski druid ve simyacılara göre yeniden yaşamı, doğanın döngüsünü ya da sonun başlangıcı, başlangıcın sonu gibi anlamlar taşıyan bir semboldur.
genelde figürler yılan olsa da asya da kutsal olan ejderhalarda kullanılmıştır.
  • /
  • 26

30'undan sonra kariyer değiştirmek

ben değiştirmek yerine direkt kariyerimi sonlandırdım. çok riskli ve ölümcül bir karar tabi. hayatta tek isteğim şey çalışmamak yan gelip yatmaktı. yiyorum içiyorum geziyorum nerde olmak istersen oraya gidiyorum. 5 yıl sonraki planım da kerala ya da goa'ya yerleşmek.

yapılmış en aptalca dalgınlıklar

araba anahtariyla herseyin acilacagina inamamk. asansor kapisinin onunde araba anahtarinin dugmesine basip, hayir katta asansor, kapisi niye acilmiyor diye 10 saniye aval aval bakmak. dairenin dis kapisini araba anahtariyla acmaya calismak.

erkeği en sorunlu burç

niye kimse kova yazmamış, şerefsiz kovalarla karşılaşılmamış herhalde
ayrıca akrep erkeği de gayet sıkıntılı, iyi olanı iyi oluyor orası ayrı

ayı sözlük itiraf

bazı şeylerin özel ve güzel olduğuna inanmıştım. her şeyin düzelebileceğine inancım tamken, elimden gelen her şeyi yapmama rağmen olmadı. o kadar kırgınım ki. hayatımda hep yalnız olduğumu düşünmüştüm, uzun bir süre karşı çıktım, direndim ama zamanla o kadar bağlanmışım ki bu düşünceye, kötü günlerimi yalnız geçireceğimi hiç düşünmüyordum. artık çabalayamıyorum bile. kendimi böyle savunmasız bıraktığım için o kadar kızgınım ki.

ben artık bir köşede gizli gizli gözyaşı döküp mutsuz olmak istemiyorum sözlük.

flörtüne cool görünmenin verdiği haz

beğenilme arzusu kısmına tümüyle katılıyorum, kişisel tatminin en önemli sebebi belki de ama kendi açımdan isimlendirirsem, buna cool görünmek diyemezdim.

olduğum kişiyi, olduğu gibi düzgün ve anlaşılabilir bir şekilde anlatabilme kaygısı yaşarım mesela. daha açık olmaya, net konuşmaya, yoruma daha az mahal verecek şekilde davranmaya dikkat ederim, karşımdaki insandan da tek beklentim hep bu olmuştur. yanlış anlaşılmayı sevmememin bir yansıması sanırım ya da belki platonik denilebilecek duyguları yaşamamış olmamdan, bilmiyorum.

ilgi kısmı benim için dananın kuyruğunun koptuğu nokta. bir defasında -bana ilgi gösterilmesinden hoşlanmıyorum, diyen biriyle tanışmıştım, o an çok garipsemiştim ama bir süre sonra saygı göstermem gerektiğine karar verdim çünkü ben, yapay olmadığı, dozu tutturulduğu sürece ilginin her türlü ilişkiyi yeşerttiğini, sağlamlaştırdığını düşünenlerdenim hatta duygularını anlatabilmenin en doğal yolu olduğuna inanıyorum.

ayı sözlük itiraf

uykumu düzene soktukça kendimi hissizleştiriyorum sanki.
yani hissizleştirmekten kastım üzülebileceğim şeyleri öteleyip, geceleyin de üzülmeye yer kalmasın diye erkenden sızıyorum. yahu hisler ötelenir mi hiç demeyin. valla aynı hissi yaşaya yaşaya o hissi tam anlamıyla yok edemese de öteliyor insan.
gece 12 gibi erkenden yatıp sabah 7 gibi kalkacak kadar mı seviyorum bu hayatı nedir yani?
yoo hiç sevmiyorum. kaçış stratejisi buldum ve kendimi erken uyumaya zor da olsa alıştırdım.
saçma sapan bir döngünün içinde kaldım sözlük.
sabah uyanınca ve günün devamında bomboş hissediyorum kendimi. öyle et yığını gibi.
sanırım uzun bir süredir içimde verdiğim savaşın sonlarına geliyorum artık.
kaybetmekle kazanmak arasındaki o ince
çizginin üzerindeyim.
yavaş yavaş hislerimi siktir etmeyi başarıyorum sanki. bir taraftan da bunu istiyor muyum emin değilim.
istikrarlı da değilim istemek konusunda.
sanki ansızın özlemim dinecek veya ansızın tepeden tırnağa şiddetlice tekrar hissettirecek gibi. bilmiyorum.
karmakarışık şeyler işte.

hiv'den korkmayıp korona'dan korkan gay

hiv ile corona virüsü arasındaki büyük farkları kabaca değil de daha net ayırt edebilecek birisi olduğu için umursamıyor olabilir.
32 milyondan fazla insan hangi zaman zarfında ölmüş mesela?
tedavisi olan, öldürmeyen bir virüs ile ne olduğunu bilmediğimiz ve bu kadar kısa süre içinde çok fazla can alan bir virüsü aynı korku seviyesine çekmek biraz hiv+ bireyleri özellikle yeni tanı almış olanları korkutmaya çalışmaktan başka bir şey değil.
içi tamamen boş anlamsız bir karşılaştırma.
belki arkadaşın hiv pozitif olmayı sorun etmeyip, covid-19 olmayı sorun ediyordur.
neticede kimse kimsenin enfekte olmasına garışamaz.
korkulması gereken hiv değil böyle cahil cühela yazılara denk gelmek.

ayı sözlük itiraf

kalp kırıklıklarıyla dolu bu başlık ayısözlük. yaşanmışlıklar, aldatılışlar, terkedilişler ve hayal kırıklıkları. zamanında dibine kadar yaşadığım için hepsini tek tek anlayabiliyorum. keşke kocaman kanatlarım olsa da sarıp sarmalasam bu insanları.

bugünlerde ben daha dingin, daha mutlu hissediyorum kendimi. çok güzel insanlarla tanıştım şu karantina sürecinde. sabahlara kadar sohbet ettiklerim, telefonda güzel seslerini duyduklarım oldu. hepsi çok güzel insanlar ve hepsini sonsuza dek hayatımda tutmak isterim. umarım onlar da benim için aynısını düşünürler.

teşekkür ederim sözlük. bana verdiğin güzel insanlar için teşekkür ederim.

çok ama çok kırılabileceğin bir şeyi umursamamak

dostoyevski diyor ki; gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.

belki o kadar çok kırıldık ki, artık kırılmaya yer kalmadı.
sürekli aynı yerden aynı sebepten üst üste kırılınca insan, artık o şeye kırılmamak için savaşlar veriyor. kırılmaya gücü bile kalmıyor. umutsuzlaşıyor ve sonunda da umursamazlaşıyor.
çok kırılabileceğiniz bir şeyi umursamıyorsanız muhtemelen daha önce o kişi tarafından veya o sebepten dolayı kırılmışsınızdır.

ayı sözlük telegram grubu

yorgo diye yazılır adam diye okunur. analizlerine fikirlerine ekistıra bayıldığım karizmatik yazar kişisi. ve bir itiraf geliyor. herkes kendisini sarışın sanıyor fakat değil bildiğin esmerim biçim biçim..

Toplam entry sayısı: 520

ayı sözlük itiraf

dün rakı masasında dertlerimizi meze yapıyorduk yine.
yapıyorduk derken arkadaşlarım yapıyordu doğrusu. herkes çekilen dandik aşk acısı ağlaya ağlaya anlatıyor. dandik diyorum çünkü 1 çift memeye acılarını unutacak insanlar.
anlatıyorlar sözlük, sürekli bir şeyler diyorlar ama duymuyorum. okyanusun dibine çapa atmış gibi boşluğa bakıyorum. o kadar boğluyorum, sıkılıyorum ki anlatamam size.

derdimi anlatamıyorum, nasıl anlatayım ki hepsi kapalı kapılar arasında yaşanmış, yasak elmadan ibaret onlar için yaşadıklarım. içimden sadece siz ne anlarsıniz aşktan demek geçiyor ama yutkunuyorum.
muazzez abacı vurgun çalıyor öyle bir içten söylemişim ki "ulan yorgo derdin mi var sanki keşke senin gibi olsak" diyorlar, gülüyorum "benim derdimde dertsizlik işte" diyip geçiyorum.
çektiğim acının, yaşadıklarımın birazını yaşasalar keşke. keşke beni anlayabilecekleri bir gün olsa.

tanrı varsa şayet neden bu yaşadıklarımı bana reva gördü bilmiyorum. sınavsa şayet neden en zor kağıt bana geldi anlamıyorum. günden güne yok olmak bizimkisi.
sahi yok oluştan kurtuluş var mı?

ayı sözlük telegram grubu

mükemmel insanların varlığını öğrendiğim grup.
kişisel gözlemlerimi tek tek yazacağım akşam beklemede kalınız.

edit: işlerimin bitmesi üzerine hemen damladım buraya. buraya gözlemlerime dayanarak grupta olan yazarlarla ilgili ufak gözlerimi yazacağım. hepsi kendi gözlemlerimdir altını çizerek belirtmek istiyorum.

xalo: grubumuzun kanı, seçilmiş kişi, mükemmel insan çünkü o xalo! salvador dali' e parmak ısırttıran çizimleri, kuğudan hallice halay figürleri ve tabii olmazsa olmazı olan mendilleriyle kalbimizi ısıtıyor. yeri geldiğinde demir yumruğunu masaya vurup ağırlığını iliklerimize kadar hissettiriyor.

astral: bilimin ışığında aydınlatıyor yolumuzu. müsait zamanlarında bilgilerini aktarmaktan çekinmiyor ve bu koronalı günlerde online eğitimlerimizi aksatmıyor. içinde ise tütüsünü giyinmiş bir balerinin tüm zarafetini taşıyor. 2 konuda çok hassas 1. saat 00:00 gösterdiğinde uyumamızı istiyor. 2. de ise burç konuşmalarına asla izin vermeyip güneş görmeyen yerinden gülüyor.

robertpaulsonunkocamemeleri: sözlükteki entrylerini takip etmediğim için kendime kızdığım yazar, grubun dinamiği. lafı gediğine oturtması ve düşüncelerini çekinmeden söylemesiyle kalbimde yer edinen biriciğim. her türlü fikir alışverişinde bulunup karşı argümanlara saygıyla yaklaşması gözlerden kaçmış değil. ama grupta bir gün aktif olmadığımı fırsat bilip bıçağını sırtıma saplamış yazardır aynı zamanda. spoiler vermiyorum gruba girince anlayacaksınız :(.

yumuklusucurta hiçbir cingarda bulunmaz, madiliklerle ilgilenmez. fikri varsa konuşur fikri yoksa okur. kimseye yamuk yapmaz yapanı affetmez siler (gruptan siler yani). demir kapıdır anlayacağınız.

deltaphi her nude kelimesi geçtiğinde nerede, ne kaçırdım girişleriyle güldüren üyemiz. aynı zamanda league of legends maçlarımızda iyi bir uyum yakaladığımızı düşünüyorum (morgana q lerini olur olmaz yerde tutturması hala aklımda). zor günlerin arkadaşı gibi duruyor ama şahin gözlerim hala üzerinde...

sage hani kendi halinde, ne ayranım içilsin ne kötü şeyler yaşansın insanlarının vücut bulmuş hali. beyoğlu efendisi ve duyumlarıma göre asla ve asla kravatsız beyoğlu' na kravatsız çıkmıyormuş. öyle birisi işte gittiğinde yokluğu sonradan koyacak kişidir. kendisini burç danışmanım olarak atıyorum an itibariyle (çabuk astra gelmeden).

monattan grubun müzik ve dans ihtiyaçlarını karşılayan yazarımız. dans etmeyi ve ettirmeyi seven, kuş seslerini dinleyen yaşam enerjisine tanık olduğum er kişi. ayı sözlük müzik grubu kurulacaksa önerebileceğim tek kişi. kulağından müzik eksik olmasın.


diğer yazarlar hakkında gözlemlerim devam ediyor. yorgo magazin servisinden şimdilik bu kadar.

ayı sözlük itiraf

#404896
toplanın sözlük anlatıyorum.
dışarda buluşuldu. akşam vaktiydi ne yapalım ne yapalım derken "gel 2 bira içelim" deme gafletinde bulundum. gaflet diyorum çünkü hiç ama hiç alışkın değilmiş alkole. bildiğin 2 biraya gitti ama aşırı tatlı oldu sormayın (tabii yorgonuz ağırbaşlılığını korudu).
zaten önceden konuşmuştuk biraz vakit geçirip eve gecicektik öyle de yaptık. geçen süre zarfında topladı kendisini. izletmek istediği bir film varmış onu izledik vs. dedim içelim böyle olmaz devamı gelsin şunun. yine şişeler açılmaya başlandı baktım gidici, önünü kesip yorgonuz içmeye devam etti.
tabii siz buralara kadar okuyup devamında cool seks storysi arayacaksınız ama olmadı öyle birşey. geçip yatağa sadece uyuduk. ne o ne ben bir hamlede bulunmadık. neden diye soracak olursanız sohbet, muhabbet o kadar güzeldi ki sanki seks yapınca olay tamamen yapay bir hale gelecek gibi hissettim (sanki bu aksiyonların hepsi seks içinmiş gibi algısı).
sabah uyandığımda mükellef bir kahvaltı masası hazırlanmış, sevdigimi bildiği için masanın ucuna gazetelerimi koymuş, camımı açıp uyandırdı beni. belki ilk defa bu kadar iyi hissettim kendimi o anı anlatamam..
kahvaltı yapıldı tam sigara keyfi diyecekken telefon geldi çıkmak zorunda kaldım.
hala irtibat halindeyiz. birbirimizi tanıma çabası, ufak ego yarışmaları, beyin fırtınaları o kadar güzeldi ki seks yapmanın çok ama çok ötesindeydi.

ama sanırım kendisi biraz kaptırdı. ben uyurken tişörtumu koklaması, ufak tricklerimi öğrenip hep beni şasırtması ve bana duyduğu hissiyatın aşk olduğunu söylemesi korkuttu beni açıkcası. aşk bana göre zaman isteyen, kolayca ağıza alınmaması gereken bir kavram ve bunu ona da belirttim. bakalım zaman ilerledikçe neler göreceğiz. şimdilik hoşçakalın.

edit piaf: adam ruh hastası çıkti sözlük. takıntı haline getirdi beni zaten balık baştan kokar anlamalıydım. bi zamanda duvara toslamayalım be sözlük.

uludağ sözlük yazarlarının düzgün kız bulamaması

hani nasıl homofobiden şikayet ediyorsunuz ya. şöyle bir konuda var. (bkz:bir meta olarak kadın)
(bkz:mide bulandırıcı entryler)

ysb223

kendisinin biraz sorunlu olduğunu düşünüyorum.
fazla ilgiye aç birisi. devamlı fark edilmek, birileri ile konuşma gereksinimini her entrysinde çitirdan dile getiriyor. bir kaç kere fotoğraflarını paylaşmış fiziği, tipi beni zerre ilgilendirmez, yorum da yapacak haddi kendimde bulmam ama attiğin fotorağraflar aklıselim insanları etkilemez belirtmek isterim.
evet seri eksileyen bendim.
büdüt: kendisine benim tarafımdan bir eleştiri yapıldı. eleştiride hakaret yok, nefret söylemi yok gerçekten boş duyar kasmaktan bıkmadınız mı?
bir suser 18 yaşında demiş. zaten 18 yaşında olduğu için bu entryi girdim ben. belki eleştiriye maruz kalan kişi kendi içerisinde bir öz eleştiri yapacak?
ama yok linç toplumu olmak bunu gerektirir değil mi? komiksiniz.

ayı sözlük itiraf

dün rakı masasında dertlerimizi meze yapıyorduk yine.
yapıyorduk derken arkadaşlarım yapıyordu doğrusu. herkes çekilen dandik aşk acısı ağlaya ağlaya anlatıyor. dandik diyorum çünkü 1 çift memeye acılarını unutacak insanlar.
anlatıyorlar sözlük, sürekli bir şeyler diyorlar ama duymuyorum. okyanusun dibine çapa atmış gibi boşluğa bakıyorum. o kadar boğluyorum, sıkılıyorum ki anlatamam size.

derdimi anlatamıyorum, nasıl anlatayım ki hepsi kapalı kapılar arasında yaşanmış, yasak elmadan ibaret onlar için yaşadıklarım. içimden sadece siz ne anlarsıniz aşktan demek geçiyor ama yutkunuyorum.
muazzez abacı vurgun çalıyor öyle bir içten söylemişim ki "ulan yorgo derdin mi var sanki keşke senin gibi olsak" diyorlar, gülüyorum "benim derdimde dertsizlik işte" diyip geçiyorum.
çektiğim acının, yaşadıklarımın birazını yaşasalar keşke. keşke beni anlayabilecekleri bir gün olsa.

tanrı varsa şayet neden bu yaşadıklarımı bana reva gördü bilmiyorum. sınavsa şayet neden en zor kağıt bana geldi anlamıyorum. günden güne yok olmak bizimkisi.
sahi yok oluştan kurtuluş var mı?

salaş meyhanedeki yorgo'nun kedisinin hamile kalması

merhabalar güzel sözlüğüm.
bugün itibariyle baba olacağımı öğrendim. canım kızım, güzel kedim hamile...
babalık duygusunu bu genç yaşımda yaşayacağımı hiç düşünmezdim amma oluyorum vallahi..
tebriklerinizi bekliyorum.

seri eksi oy veren ezik

benim anlamadığım seri eksi alan arkadaşlar neden bu kadar sıkıntılı bu konuda.
insanların hakkınızda çok güzel düşünmesi neden bu kadar çok ilginizi çekiyor. bırakın eksilesin, artılasın ne önemi var. eksiledi diye girdilerinizin değeri düşmüyor.
sevmesinler onlar sizi ben sizi seviyorum -boşverin.

biseksüel

o kadar uzun yazılar içinde o kadar saçmalıklar var ki.
her biseksüeli aynı sanıp kesin yargıyla konuşmak aymazlıktan öte değil. nefretinizde boğulmanız dileğiyle.

ysb223

kendisinin biraz sorunlu olduğunu düşünüyorum.
fazla ilgiye aç birisi. devamlı fark edilmek, birileri ile konuşma gereksinimini her entrysinde çitirdan dile getiriyor. bir kaç kere fotoğraflarını paylaşmış fiziği, tipi beni zerre ilgilendirmez, yorum da yapacak haddi kendimde bulmam ama attiğin fotorağraflar aklıselim insanları etkilemez belirtmek isterim.
evet seri eksileyen bendim.
büdüt: kendisine benim tarafımdan bir eleştiri yapıldı. eleştiride hakaret yok, nefret söylemi yok gerçekten boş duyar kasmaktan bıkmadınız mı?
bir suser 18 yaşında demiş. zaten 18 yaşında olduğu için bu entryi girdim ben. belki eleştiriye maruz kalan kişi kendi içerisinde bir öz eleştiri yapacak?
ama yok linç toplumu olmak bunu gerektirir değil mi? komiksiniz.

feminenlere ilgi duymayan gay

la benle batak oynamayacak adamı ne yapam.
edit: batak oynayamayan birisi eksilemiş. kudur.

ysb223

kendisinin biraz sorunlu olduğunu düşünüyorum.
fazla ilgiye aç birisi. devamlı fark edilmek, birileri ile konuşma gereksinimini her entrysinde çitirdan dile getiriyor. bir kaç kere fotoğraflarını paylaşmış fiziği, tipi beni zerre ilgilendirmez, yorum da yapacak haddi kendimde bulmam ama attiğin fotorağraflar aklıselim insanları etkilemez belirtmek isterim.
evet seri eksileyen bendim.
büdüt: kendisine benim tarafımdan bir eleştiri yapıldı. eleştiride hakaret yok, nefret söylemi yok gerçekten boş duyar kasmaktan bıkmadınız mı?
bir suser 18 yaşında demiş. zaten 18 yaşında olduğu için bu entryi girdim ben. belki eleştiriye maruz kalan kişi kendi içerisinde bir öz eleştiri yapacak?
ama yok linç toplumu olmak bunu gerektirir değil mi? komiksiniz.

ayı sözlüğün gay date sitesi olduğu gerçeği

kuruluş gerekçesinin bu olmadığını bilsem de gerek formatın olmamasi gerekse de girilen entrylere müdahalede bulunulmaması bu fikre sahip olmama vesile oldu.
sözlükten arkadaşlar, ilişkiler kazanılabilir fakat sol framede bu kadar seks içerikli entrylerin olması böyle güzel ve özenle hazırlanılmış bir sitenin içini boşalttığını düşünüyorum.
aynı zamanda bu tarz sitelerin homofobiye karşı etkili bir bilinç ve kamuoyu oluşturma gücü olduğundan bu amaçla kullanmak yerine bizler daha çok kendi dünyamızın boşluklarında savruluyoruz.
bu bir duyar ve format kasma girdisi değil. sadece kendi örneği içerisinde tek olan böyle bir girişimi daha verimli kullanılması hakkında bilinç oluşturmak istedim.
boş fantezler, date oluşumu yerine daha aktivist girdiler olsa en azından kendi kitlemizden çıkıp diğer kitlere ulaşabileceğimizi, derdimizi anlatabileceğimizi düşünüyorum.

büdüt: çoğu kişi başlağı okuyup altındaki entryi okuma zahmetine girmemiş. yazık.

biseksüel

o kadar uzun yazılar içinde o kadar saçmalıklar var ki.
her biseksüeli aynı sanıp kesin yargıyla konuşmak aymazlıktan öte değil. nefretinizde boğulmanız dileğiyle.

ayı sözlük'te keşfedilen ilk yazar

albertcamus
girdiği entrylerinin içinin boş olmadığını görmüştüm. herkes öyle sandım ya la.
Henüz takip ettiği biri yok.