geldi yine tipini siktiğimin
white wine
bir vayt vayn olmadan olmaz! türkçesi, iltifatları, duruşu ile sözlükte hep kalmalı.
gökkuşağının 95 rengi varmış
* sen de biz de farklı farklı renkleriz.
küfür etmeyi marifet sanmak
argo ve küfür sansürlendiği için ülkede sanat gelişememiştir bence. küfür bir bakıma da rahatlama yoludur, nasıl ki ünlü psikiyatrlarımız "çık bir dağa avazın çıktığı kadar bağır!" diyorlarsa zagor da gerildiğin zaman müsait ortamlarda bol bol küfür et, argo konuş diye tavsiye eder. şahsa yönelik sinkaflı küfürler tabi ki biraz irite edici duruyor.
duble rakı
rakı duble içilir. aynı zamanda su eklenmez, tek buz idealdir, yanında da şalgam olursa şahane.
eşcinselleri savunurken hetero olduğunu vurgulayan eşcinsel
çoğu zaman kendimden tiksinerek yaptığım bir harekettir. iş ortamlarında yapılacak iş kalmaıdğından işsizlikten en alakasız muhabbetlere girildiğinde kesin konu eşcinselliğe geliyor ya da bendeki algıdaki seçicilik. tam o anda efendi bir şekilde heteroculuk oynayıp lgbti bireyleri savunuyorum. büyük ikiyüzlülük dostlar!
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
murat yılmazyıldırım- acıları bana bırak
hüzün meleği
murat yılmazyıldırım'ın düş sokağı sakinleri grubundan ayrıldıktan sonraki 7. solo albümünden enfes bir şarkıdır.
şarkının sözleri şöyle ki:
aşk tut beni dünya elimden
yar adına ağıt yaktım duyulsun diye
geçtim kendimden
dunya bak bana yar kalbinden
aşk adına ateş oldum görülsün diye
indim göklerden
ooofff
yar at beni ooff günahlar giysinden .aatt
ateş adına dunyaya dondüm bilinsin diye
düştüm gözlerden
ateş koş bana mum yağmurlarıyla
dünya adına melek oldum konusulsun diye
uçtum beşiklerden
aaaa aaa aaaahh
gizem süzül bana kervana giderken
düş sazına el oldum evsimler değişirken
döndüm ölümlerden
çöl gel bana dökül kalbimden
güneş adına bulut oldum
yar serinlesin diye
göründüm denizlerden
ayı sözlük ikinci anadolu yakası muhabbet zirvesi
erovizyon bari beylikdüzünde olsun!
kendini ifade etmek
iletişim konusunun en çarpıcı kısmıdır. iyi bir dinleyici olmak herkese has bir özellik olabilir ama insanın kendini iyi ifade etmesi sanat işidir. herkes beceremez. bazı insanlar kendini ifade edemez ve iletişiminde sıkıntı çıktığında problemin kendisiyle alakalı olduğunu bilmesine rağmen örtbas etmek için bir zeytinyağı görevi üstlenir ve karşı tarafa saldırıp yıkıcı bir iletişime geçer.
yapılan işle de alakalı olarak bu beceri kazanılabilir. örneğin zagor, ankaradaki gençlik zamanlarından kalma atarlı konuşmalarını istanbul'a geldiğinde törpülemek zorunda kaldığını düşündü. iletişime dayalı yaptığı işinde birkaç atarlı konuşması karşılığında çeşitli tehditkar bakışlara maruz kalınca; "oğlum uslu dur, burası senin çöplüğün değil!" dedi ve kendini daha kısa ve net bir şekilde tom waits ses tonunu da kullanarak kendini ifade etmeye başladı.
ayı sözlük ikinci anadolu yakası muhabbet zirvesi
tanışmayı istediğim çok yazar var umarım bir aksilik çıkmaz da katılabilirim.
ayı sözlük itiraf
galiba ayaklarım bi süredir yere değmiyor!
çayır çimen
çiçek böcek...
zengin depresyonuna girememek
hep özendiğim depresyon modelidir. biz fakirler depresyon hırkamızı giyip emo tarzı oturanlardanız. ama zengin olsak en kral içkileri alıp ayık gezmezdik, hunharca araba sürer arabesk dinlerdik, havuzda böyle kokteyller içip havuza atlardık, sürekli pasta yerdik vb.
alttaki yazara soracaklarım var
sabahları erken kalkmak, erekte halde çişini yapmak en nefret ettiğim ve zorlandığım mevzu, 5 dklık işyerime her sabah geç kalıp 8 yerine 8.30da giriş yapmam.
alttaki yazar, kendine dahi itiraf etmekte zorlandığın konular var mı? varsa hadi kır zincirini bize ucundan bucağından anlat, mümkünse.
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
zeki müren- alkışlarla yaşıyorum
taksim gezi direnişi ile başbakana verilmek istenen mesaj
"sen çık gel söz bulucam bir bir çareleri!"
ayı sözlük yazarlarına şarkı armağan etmek
the cure- love song
online yazarlara gelsin..
alttaki yazara soracaklarım var
tatile çıkacağım, çok da istiyorum. neresi diye soracak olursan net bir karar vermedik ama bu yaz planladığım beyrut gezisi ertelendi, çok üzgünüm. büyük ihtimalle ege'de bir yer olacak. öncesinde de benim evi taşıma ekonomik sorunlar gibi mevzularımız var. şayet pembe bir panjurlu ev görürsem söz fotosunu çekip atacağım sana.
alttaki yazar, en yakın arkadaşım mutlulukla karşılaşınca gerilenler derneği başkanı yaptı beni. bi süredir de çok mutluyum! gerginliğim de var, bir türlü bu gerginliği üstümden atamıyorum. ne önerirsin?
porter
bu sıra hiç uğraşasım daha doğrusu gerçekleri ortaya dökesim yok. kendisi hastadır. nasıl bi grip nezle olduysa telefonda konuşamıyor. yazık ona! ama o benim canımdır, dert ortağımdır, kardeşim, bugüne bugün ablaların ablasıdır. onu ailecek çok seviyor sayıyoruz. en kısa zamanda istanbula gelmesini diliyorum. çok özledim.
kemalistlerin haklı olduğu gerçeği
kendi kendime sinirlendim! açtığınız başlığı ve ilk entrynizi siksinler.
"atatürk olmasaydı" diye başlayan milyon tane cümle kurabiliyorken hangi insan için yapabiliyorsunuz bunu?
kemalistlerin haklı olduğu gerçeği
niye bu insanlar atatürk'ten kemalistlerden böylesine rahatsız oluyor ki? ben anlamıyorum arkadaş!
çok samimi söylüyorum ki atatürk'ün bokuna kurban olsunlar.