benim de söyleyeceklerim var

Durum: 254 - 0 - 0 - 0 - 23.02.2024 01:16

Puan: 5064 - Sözlük Kezbanı

4 yıl önce kayıt oldu. 10.Nesil Yazar.

0
  • /
  • 13

seks hayatınızı iki kelime ile anlatın

koşu bandında düşünülenler

ayağım kaysa düşsem ne kötü olur. dikkat edeyim de bandın yapıştırılma izine basmayayım. acaba adımlarımı eşit uzunlukta mı atıyorum? sağ ayağım daha baskın, itici güçü daha fazla. küçükken sol ayağımı 5 defa burkulduğu için olabilir. koşu bandından düşsem hızımı alamayıp bandın altına kaçar mıyım acaba? neyse şarkı güzelmiş.

burhan altıntop

60ıncı bölümlerde diziye idari müdür olarak girdiğinde ofisteki kızlara fiziksel tacizde bulunup müstehcen fıkralar anlatan burhan, en azından ilk sezonunda asla gey değildir.

ama tabi gender is fluid

cizre

gidenlerin mutlaka dengbej evine uğraması gerektiği şehir. hatta denk gelirse çok güzel etkinlikleri var.

hiper enflasyon

göz göre göre gelendir.
hakedilendir de bir yerde, işin özü çok benlik bir durum yok, ben bir kişiyim bir şekilde çıkarım işin içinden. kimseye minnet eylemem umarım ama bu en az üç çocuk yapan dingiller nasıl geçinecek acaba merak ve endişe ile izliyorum.

yazarların küçük pipili erkeklere ayırdıkları zaman

her gün bir sürü küçük pipili erkeğe en değerli vakitlerimizi ayırmıyor muyuz hepimiz?

yolda "pardon bu kalenin iç kısmında kafe var mı?" diye soran küçük pipili adama kalenin tadilatta olduğunu, bir iki yila anca açılacağını, sahile inip etrafında dolanırsa bir kaç kafe olduğunu ama o sahili gördüyse görülecek başka pek bir şey olmadığını anlattım bir bir. vaktim değerli ama insanlığı da elden bırakmamak gerek.

edit: arkadaşlar bir sürü mesaj gelmiş adamın pipisini küçük olduğunu nerede biliyorsun diye.
şuraya alayım sizi (bkz:küçük pipili erkeği fark etme yöntemleri)

dönem ödevi

iki sene aynı dersten aynı ödevi alıp aynı şeyi teslim etmiştim. itiraftır. umarım tüm eğitimim yanmaz.

ayak fetişizmi

toplumda yükselen arz ve talebi hissetmemek mümkün değil.
ığyk diye öteleyip toplumsal bir ayaklanmaya önayak olmayın *

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

türkiye'de bilge deyince akla gelen ilk isim

bilge diyince aklıma nuri bilge ceylan
bulge diyince aklıma insan gelmiyor. bulge geliyor.

çok insan gördüm üstünde bulge yok, çok bulge gördüm üstünde insan yok.

ayrıca:

akademik bear

istanbul erceren üniversitesinde kendini bilime adamış, eğitim neferi değerli arkadaşım. hoş geldin.

alttaki yazara soracaklarım var

bu konuda çeşitli fikir ve görüşler var ama bakalım. şu an kestiremiyorum.

çok tanımadan gidip performansa/ müziğe hayran kaldığın konser kimindi?

stranger things

birinci sezondan sonra izleyemedim.
“haydi bu sorunu büyüklerimiz kattiyen izin vermese de ısrarla biz çözelim ve sonda da takdir görelim” tarzını cennet mahallesi’nde polisten gizli iş çevirip işi çözen ekip gibi görüyorum.

bıkmadık mı böyle yapımlardan?

şey de böyle: sezercik aslan parçası
nedir yani seksenler geçiyormuş gibi yapılan bu tür filmleri bu kadar sevip gerçekten seksenlerde geçen sezercik aslan parçası’na yapılan haksızlık?

ilk sezon neyse de (çünkü onu ben de izledim) ikinci sezonun ilk 4 dk’sını bile izleyen herkes gözümde batı hayranıdır. net.

aileler yarışıyor

ailenin yarıştırılmak suretiyle yine yeni yeniden kutsallaştırıldığı programlardan.

bizim kültüre pek uygun değil. çünkü bizde aile çok kabul gören bir yapı. zaten iliklerimize kadar yaşıyoruz yani. bu tür programlar özünde aile fikri zayıf olan toplumlarda daha rağbet görür. bu tür ilüzyon işte.

dünyayı dört beş aile yönetiyor minvalindeki bu açıklamama şunu da eklemek istiyorum: bizde aile ve eğlence diyince düğünde fazla içip çılgınca oynayan dayı, ya da askerlik anısından ziyade anısını anlatma şekline gülünen bi sike balta olamamış kuzeni anımsatır bana.

yoksa yüz kişiye sorduk falan… ne bilim.

herdevrinmuhalifi


böyle bir hikaye vardı.

hoş gelmiş, ahmet şık sen misin? *

tırt bir insan mısın

dating app’te hesap açıp arkadaşlık, sohbet dışında bir arayışım yok mu diyorsun?

tırtlık dünyasına hoş geldin tırt bebek.

morgan freeman

bir balondur. dikkatli bakarsanız her filmde siyahiyi oynuyor. *

gay ilişkilerdeki en büyük sorun

ortadoğu'da yaşamak dışında diğer ilişkilerden farklı sorunlar yoktur.

anlatılanların tamamı tüm ilişkilerde mevcut olan şeyler. evlenme, miras, çocuk konularının olmaması bağlayıcılığı azaltabilir ama bu da ilişkiyi doğasının dışına çıkarabilen bağlayıcılıklardır.

iş koymak

birinin cinsel yönetimini test etmek değil de sana karşı ilgisi olup olmadığını anlarsın bir şekilde. sosyal medyadan bulmak ya da bir bahaneyle numarasını istemek belki. iletişimde olmak isterse zaten severek verecektir. sonrasında sohbet ederken de hissedilir. malum meselelere kayar.

nihayetinde iş hafiften taşın altına elini koymaktan geçiyor. yok bunun bi turnusol testi

aşk acısı çekenlere önerilecek şarkılar

  • /
  • 13

31 çeken homofobik erkek

garip bir gerçekliktir. hem penise dokunup keyif alır hem de başkasında görünce sinirlenir...
gerçek heteroseksüel erkek, 31 çekmekten keyif almayandır diye düşünüyorum. sonuçta bugün kendi sikine dokunup keyif alan yarın başkasının sikini ellerken boşalır.

alın bu argumanla ne yapıyorsanız yapın. heterolara karşı kullanırsınız.

actual proof

ay özelden yazıyor dükkanda çekyat var akşam gel anahtar sadece bende korkma diyor. dükkanı akşamları fuhuş yuvasına çevirmiş anlayacağınız ama bence hiç hijyenik değil.

ayı sözlük

koca bir medfen burası, yazdıklarımız da hüve’l-bâkīli mermerler. bir gün bakıp ya işeyecekler ya da papatya ekecekler. "artık senin mekânın servilik altında bir yermiş" dedirtelim.

benim de söyleyeceklerim var

başlıklara girdigi entrylerinde umut sarıkaya kırpıkları kullanması çok hoş.

anthony quinn

geçenlerde yine klasik olarak her ramazan olduğu gibi çağrı filmini veriyorlardı. arkadaş hz hamza rolündeki anthony quinn'i görünce 'müslüman olmuş' dedi. hayır evet hayır evet sonunda pes ettim tamam müslüman olmuş dedim.
ben oyuncunun zorba ve la strada filmlerindeki oyunculuklarını daha çok seviyorum.

benim de söyleyeceklerim var

geri döndü. şimdi ağzınıza yüzünüze karikatür fırlatıcak. bunu siz istediniz. haydi yiğidim geri durma gün bugündür.

taşak ağrısı

türkiye değişim partisi

mustafa sarıgül tarafından kurulan türkiye değişim hareketi'nin devamı diye nitelendireceğimiz parti.

parti adından çok sarıgül'ün instagram'a koyduğu storyler ile söz ettirmekte. sarıgül ve genç bir arkadaşın karşılıklı komik diyaloglarından başka bir aksiyon şu ana kadar yok. millet ittifakına göz kırptığını da eklemeliyim. büyük ihtimalle de desteğini açıklayacak.

kağıt helva

3 harfli marketler gurmenizden bir kıyak daha. olur da kağıt helvaya aşererseniz a101'de xroll kağıt helva var. kremalı diye de belirtmişler. orijinali nasıldı bilmiyorum lakin markası koska olurdu eskiden. e malum koshelva da denirdi bu tatlıya. yok eyt bana vurmadı. merak etmiştin sen biliyorum. eksik günlerim var. bitince emekli oluyorum ama.

ayı sözlük

hatrı sayılır online yazar görünüyor orada. acaba off olmayı mı unuttular. kim bilir? eskiden gak deseniz eskiyi basan bir ekip vardı. onlar da yok, özledim cidden. arkadaşlar arada hayat belirtisi gösterin. sex yine yaparsanız, ben yapmayın demiyorum. fakat sözlüğü de canlı tutalım yahu.

Toplam entry sayısı: 254

en iyi seks hangi meslekten kişiyle yapılır

dev hizmet!


iyi seks için gerekli 12 altın kural göz önünde bulundurularak aşağıdaki itibarı en yüksek 20 meslek incelendi.

meslekler:
20- astsubay
19- inşaat mühendisi
18- belediye başkanı
17- üniversitede araştırma görevlisi
16- avukat
15- elektrik mühendisi
14- genel müdür (kamu)
13- makine mühendisi
12- psikolog
11- eczacı
10- mimar
9- büyükelçi
8- yüzbaşı
7- vali
6- general
5- diş hekimi
4- öğretmen
3- hakim
2- üniversite profesörü
1- tıp doktoru

kriterler ve değerlendirme:

- konuşun:
tıp doktoru, hakim, general, yüzbaşı ve astsubay eksi birle başlıyor. zira bu insanlarla ne konuşsanız iş dönüp dolanıp tatsız mevzulara gelecektir. üniversite profesörü, vali, büyükelçi, psikolog, genel müdür, avukat, araştırma görevlisi, belediye başkanı ise konuşma kabiliyetlerinden dolayı bu kriterden + puan alıyor.

- ideal ortam: bunu “yer var mı?” olarak düşünüp hepsi az çok bu ortamı sağlar diyerek geçiyorum.

- dokunun:
mesleki el deformiteleri olacağı için bu konu inşaat mühendisi ve askeri mesleklere birer eksi kazandırıyor. doktorsa bu parametrede yüzü gülen taraf.

- ön sevişme önemlidir: vakit konusunda sıkıntılı olan tıp doktorluğu eksilendi. eczacı ve avukat gibi çalışma saatlerinde kafasına göre takılan meslekler artı puan alıyor.

- kendinizle barışın:
kendiyle barışık olması zor mesleklerden hakim, avukat, genel müdür, araştırma görevlisi, belediye başkanı payına düşen eksiyi alıyor. sizi zırt pırt eleştirip kendinizle barışık olmanıza engel olacak general, yüzbaşı, astsubay eksi alıyor. yüzü gülen taraf psikolog oluyor.

- güvenin:
içimizde zerre güven uyandırmayan genel müdür, avukat, vali ve belediye başkanı olurken ekstra güven oyu alan tıp doktoru, öğretmen, büyükelçi oluyor.

- partnerinize saygılı olun:
burayı atlayalım çok bireysel bir parametre.

- rahatlayın:
psikolog, öğretmen, araştırma görevlisi, mimar dışında tüm mesleklere eksi veriyorum. hiç birinin yanında rahat hissedilmez. mühendisler ve büyükelçi ise nötr

- utanmayın:
bu konuda tıpta utanma yok diyerek doktor, eczacı ve psikologa artı puan verip geçiyorum

- konsantre olun:
konsantrasyon konusunda eğitimli olan askeri temelli meslekler, mimar, mühendis, doktor ve eczacıya artı oy veriyorum.

- sağlıklı beslenin:
hepsinin karnı doyuyordur bence. ekstra kötü beslenen de yoktur. ayrıca sıkıldım amk.

evet arkadaşlar kazanan psikolog oldu.

şahsi fikrim: avukat ve büyükelçiden beklentim yüksekti. niye böyle oldu bilmiyorum.

sözlük yazarlarının şu an düşündükleri

yeğenimi haşladım biraz.

sen o kadar uğraş et kursa kaydet paşam haftada bir gün yedi saatlik kursa çok uzun, sıkılırım, girmek istemiyorum diyor. bir vasıf kazanması için ne yaparız ne ederiz diye düşünüyorum ama bu çabamdan ötürü de beni kötü bilsin istemiyorum.

en sevmediğim "onun iyiliği için ona karşı" ebeveyn hatasının içine girmek rahatsız etti beni.

sonra tabi pişman oldum. aldım karşıma
'ben seni düşünüyorum' adı altında sana istemediğin bir şey yaptırmaya hakkım yok ama madem istemiyorsun neden uğraştırıyorsun beni?

hem hiçbir şey kolay olmuyor armut piş ağzıma düş yok öyle bir dünya. daha hiç gidip görmeden sıkılırım diye bırakır mı insan?

gitmeyeceğim diyorsan gitme tabi. kendine bir şeyler katmayı ancak sen istersen mümkün olur, bunu istediğin zaman ben sana destek olurum sadece, bundan ötesi zorbalık yapamam

dedim konu tatlıya bağlandı.
dayı olmak güzel.

eşcinsellik ve yalnızlık

öncelikle herkesin yalnızlığıktan payına düşeni alabilmesi adına yalnızlığı tekelleştirilmesine karşıyım.

bunun yanında yalnızlığın yeryüzünde en adil dağıtılan duygulardan biri olduğunu düşünüyorum. “zenginler fakirlerden daha yalnız değil mi sevgili yazar?” dediğinizi duyar gibiyim… hayır efenim, zenginler yalnızlıklarının farkına erken varıp yaygarasını daha fazla yaparlar, fakirler uzun bir süre bunu farkedecek kadar kendiyle baş başa kalmıyor sadece.

(bkz: yalnız ve ayı)

kalabalıklar içinde yalnız olmak üzerine:

kilolu olmanın kötü tarafları

en kötüsü de yemek yerken şahika koçarslanlı'ya dönüşüyorum.

-yemek yerken oyalama beni beee.
*

mutlu olmak istiyorum

“mutluluk peşinden koşulmaması gerken bir şeydir. insan özünde acıdan kaçınmalıdır” minvalinde bir söz hatırlıyorum schopenhauer abimizden.

mutluluğun peşinde koşmak herkesin bir dönem varlığına inandırıldığı bir illüzyondan ibarettir. çünkü mutluluk sürdürülebilir değildir. hatta mutluluğun en büyük düşmanı “devamlı mutlu olma isteğidir” bile diyebiliriz. hem geçicidir hem de asla yetmeyecektir.

neşeli bir mizaç geliştirin, neşelenmek için kendinizden izin istemeyin, bir sebep bile aramayın. ufak şeylerde küçük mutluluklarla yetinmeniz tavsiye edilir. mesela peynir. güzel peynir sadece pazardan alınır. gidin kendinize güzel bir beyaz peynir alın. tarttırmadan önce ucundan tadına da bakın. al sana mutluluk.

hdp

türkiye’deki ana akım medya üzerinden siyasi fikir edinen insanlar tarafından kolaylıkla hedef haline gelebilen siyasi parti.

bu kimi neyle suçladığının bilmeyen, eleştirilerinin altını dolduramayan, bu denli haksızlık ve zulmü görmezden gelenler bir de siyasi okuryazar olduğunu düşünür…


yurttaşlar desteklemese bile çıkıp “bu hdp’ye yapılan nedir kardeşim, ne yapıyorsunuz siz?! benim hdp’li kerdeşlerimin siki kutu kola gibidir!” diyemediği sürece bu ülkenin burnu boktan çıkmaz.

takip edilesi youtube kanalları

my analog journal - seçilmiş farklı kültürlere ait çoğunlukla eski parçaların * plak kaydı dinletileri sunuyor. çayınızı kahvenizi alıp bir yandan bir şeylere göz artarken dinleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/c/MyAnalogJourna...


anatolian rock revival project -başarılı görsellerle elden geçirilen anadolu rock parçaları tüm dünyayla buluşturuyorlar.
https://www.youtube.com/c/AnatolianRockR...


140journos - pek çok siyasi, tarihi, ekonomik ve sosyal olay ve durumu geniş bir spektrumdan, sağlam bir zaman çizgisinde yorumlara açık bir şekilde gösteren başarılı bir kanal
https://www.youtube.com/user/140journos


cep hikayeleri - hayatın içinden kayda değer hikayeleri aktarıyorlar.
https://www.youtube.com/c/CepHikayeleri

belçika'da ingilizce konuşulmuyor

gerçekten ne kadar güzel dertler varmış. beylikdüzü metrobüsüne binmeden hemen önce türkçe bilmeyen (işin garibi ingilizce de bilmeyen) arap kökenli insanlara yardımcı olmaya çalıştıktan beş dakika sonra maruz kaldığım en tatlı hiciv oldu bu başlık. saygı duyarım (ben de kimsem artık...)

*

ermeni soykırımı

“iyi olmuş, az bile öldürmüşüz” diyen canavarla “abi savaş şartları, ülke karışıkmış keşke olmasaymış ama olmuş işte” diyen iki çok farklı insanı aynı fikirde bir araya getirebilen yegane konu.

şey var bide “soykırım değil abi bu sayıdaki ölüm olsa olsa katliamdır”
- sayende nur topu gibi bir katliamımız oldu teşekkürler amk, ele ele tutuşup koşalım mı?

he bide şey var “kanka susun yoksa toprak verecez”
- aile içi tecavüzler için “susun yoksa ailemizden birini ceza evine, birini de sığınma evine gider” diyen insanla aynı kefedesin.

sözlük yazarlarının şu an düşündükleri

yeğenimi haşladım biraz.

sen o kadar uğraş et kursa kaydet paşam haftada bir gün yedi saatlik kursa çok uzun, sıkılırım, girmek istemiyorum diyor. bir vasıf kazanması için ne yaparız ne ederiz diye düşünüyorum ama bu çabamdan ötürü de beni kötü bilsin istemiyorum.

en sevmediğim "onun iyiliği için ona karşı" ebeveyn hatasının içine girmek rahatsız etti beni.

sonra tabi pişman oldum. aldım karşıma
'ben seni düşünüyorum' adı altında sana istemediğin bir şey yaptırmaya hakkım yok ama madem istemiyorsun neden uğraştırıyorsun beni?

hem hiçbir şey kolay olmuyor armut piş ağzıma düş yok öyle bir dünya. daha hiç gidip görmeden sıkılırım diye bırakır mı insan?

gitmeyeceğim diyorsan gitme tabi. kendine bir şeyler katmayı ancak sen istersen mümkün olur, bunu istediğin zaman ben sana destek olurum sadece, bundan ötesi zorbalık yapamam

dedim konu tatlıya bağlandı.
dayı olmak güzel.

memleketinde efendice takılan gayin istanbul'a gelince amı götü dağıtması

bu jargonda alttan alttan çomar çekme ya da ahlakçılık yapma hissediyorum. hayır, bundan kime ne.

kendi amsterdam’a falan gitse dayı gibi girmedik yer bırakmaz muhtemelen. ki buna karşı değilim. götü başı dağıtmayan da dağıtmasın o da sorun değil. ahkam keser söylemleri yersiz buluyorum sadece.

süt kardeşler

kitap okumayan biriyle sevgili olmak

sevgililik mevzusunda bu tür bir yaklaşım yanlış olmaz ama sığ bir tavır olur.
adama ''bu aralar bakıyorum da bir aydır aynı kitaptasın bizi mi yiyosun lan. anlat bakalım ne anlatıyor o kitapta?'' mı diyeceksin?
''bu yaptığına inanamıyorum selahattin. kürk mantolu madonna'ya madonna'nın kitabı demişsin. pılını pırtını topla gidiyorsun bu evden. bitti anlıyor musun bitti!'' mi diyeceksin?

kitap okumak bu noktada sembolik bir şeydir.

muhafazakar siyasetçinin 24 erkekle gay partide basılması

homofobik girişimlerinden dolayı biri adama çok spesifik bir beddua edilmiş ve kılı kılına tutmuş sanki. *

başlığa türkiye'de mi olmuş sanıp koşarak geldim.

darısı bizim tüm homofobiklerin başına. * *

ermeni soykırımı

“iyi olmuş, az bile öldürmüşüz” diyen canavarla “abi savaş şartları, ülke karışıkmış keşke olmasaymış ama olmuş işte” diyen iki çok farklı insanı aynı fikirde bir araya getirebilen yegane konu.

şey var bide “soykırım değil abi bu sayıdaki ölüm olsa olsa katliamdır”
- sayende nur topu gibi bir katliamımız oldu teşekkürler amk, ele ele tutuşup koşalım mı?

he bide şey var “kanka susun yoksa toprak verecez”
- aile içi tecavüzler için “susun yoksa ailemizden birini ceza evine, birini de sığınma evine gider” diyen insanla aynı kefedesin.