benim de söyleyeceklerim var

Durum: 254 - 0 - 0 - 0 - 23.02.2024 01:16

Puan: 5064 - Sözlük Kezbanı

4 yıl önce kayıt oldu. 10.Nesil Yazar.

0
  • /
  • 13

türkiyede evlilik eşitliği olsa evlenecek yazarlar

en iyi seks hangi meslekten kişiyle yapılır

dev hizmet!


iyi seks için gerekli 12 altın kural göz önünde bulundurularak aşağıdaki itibarı en yüksek 20 meslek incelendi.

meslekler:
20- astsubay
19- inşaat mühendisi
18- belediye başkanı
17- üniversitede araştırma görevlisi
16- avukat
15- elektrik mühendisi
14- genel müdür (kamu)
13- makine mühendisi
12- psikolog
11- eczacı
10- mimar
9- büyükelçi
8- yüzbaşı
7- vali
6- general
5- diş hekimi
4- öğretmen
3- hakim
2- üniversite profesörü
1- tıp doktoru

kriterler ve değerlendirme:

- konuşun:
tıp doktoru, hakim, general, yüzbaşı ve astsubay eksi birle başlıyor. zira bu insanlarla ne konuşsanız iş dönüp dolanıp tatsız mevzulara gelecektir. üniversite profesörü, vali, büyükelçi, psikolog, genel müdür, avukat, araştırma görevlisi, belediye başkanı ise konuşma kabiliyetlerinden dolayı bu kriterden + puan alıyor.

- ideal ortam: bunu “yer var mı?” olarak düşünüp hepsi az çok bu ortamı sağlar diyerek geçiyorum.

- dokunun:
mesleki el deformiteleri olacağı için bu konu inşaat mühendisi ve askeri mesleklere birer eksi kazandırıyor. doktorsa bu parametrede yüzü gülen taraf.

- ön sevişme önemlidir: vakit konusunda sıkıntılı olan tıp doktorluğu eksilendi. eczacı ve avukat gibi çalışma saatlerinde kafasına göre takılan meslekler artı puan alıyor.

- kendinizle barışın:
kendiyle barışık olması zor mesleklerden hakim, avukat, genel müdür, araştırma görevlisi, belediye başkanı payına düşen eksiyi alıyor. sizi zırt pırt eleştirip kendinizle barışık olmanıza engel olacak general, yüzbaşı, astsubay eksi alıyor. yüzü gülen taraf psikolog oluyor.

- güvenin:
içimizde zerre güven uyandırmayan genel müdür, avukat, vali ve belediye başkanı olurken ekstra güven oyu alan tıp doktoru, öğretmen, büyükelçi oluyor.

- partnerinize saygılı olun:
burayı atlayalım çok bireysel bir parametre.

- rahatlayın:
psikolog, öğretmen, araştırma görevlisi, mimar dışında tüm mesleklere eksi veriyorum. hiç birinin yanında rahat hissedilmez. mühendisler ve büyükelçi ise nötr

- utanmayın:
bu konuda tıpta utanma yok diyerek doktor, eczacı ve psikologa artı puan verip geçiyorum

- konsantre olun:
konsantrasyon konusunda eğitimli olan askeri temelli meslekler, mimar, mühendis, doktor ve eczacıya artı oy veriyorum.

- sağlıklı beslenin:
hepsinin karnı doyuyordur bence. ekstra kötü beslenen de yoktur. ayrıca sıkıldım amk.

evet arkadaşlar kazanan psikolog oldu.

şahsi fikrim: avukat ve büyükelçiden beklentim yüksekti. niye böyle oldu bilmiyorum.

türkiye'de halkın aydınları aşağılaması

görece bilgisiz insanların daha fazla ve kolay organize olmasının kaçınılmaz bir sonucudur.

türkiye'ye has bir durum değildir.

cem yılmaz'ın abartılmış bir balon olması

cem yılmaz'ın sahne sanatındaki ustalığı dünya standartlarında arkadaşlar. benzer sahne komedisi yapan kime sorsanız bunu söyler.

bir kişinin sahneye hakim olması, güldürmesi, metne çok bağlı kalmaması, doğaçlama ve izleyici ile iletişimi vs...

cem yılmaz sineması, mizahı, olaylar karşısındaki tavrı, üretkenliği tartışılır. ama sahne komedisinde türkiye'de en üst noktadır.

- gülmüyorum
- hiç izlemedim, izleyeni de sevmem
- ölçüsüz, beyazıt öztürk beyefendiliği yok

çıkıp bir yerde bu argümanlarla cem yılmaz'ı eleştirseniz cem yılmaz'dan daha komik olabilirsiniz.

small talk

bunu yapamamak ya da yapmamak kişiyi çok kaba gösteriyor. üstelik aksine bunu yapamayan insanlar daha samimiyet seven, aslında konuşacak paylaşacak çok şeyi olan insanlar.

yani: bir insan şunu yapamayınca olduğundan çok daha kötü bir intiba bırakıyor. mutlaka pratikleri yapılmalı.

bir kaç ipucu:
- hiçbir şey demiyorsan bile gülümse
- yürümeyi yavaşlat ama durma
- "nasılsın, naber" de ama cevabı dinlemediğini hissettir
- "acelem var, bi işim var" de mutlaka
- tekrar gülümse ve uzaklaş.
- ola ki benzer yönlere gidiliyorsa yolu değiştirmeyi düşün duruma göre
- telefonu arama ya da meşguliyet belirtmek için kullanabilirsin

yalnız ve ayı

yalnız ve ayı

o ki "...is typing" anlarında kısmi solunum arresti yaşar

yalnız ve ayı

neden yalnızsınız sorularının gizli öznesi ve gizli cevabıdır o.
ayrıca o dokunmaz, eller!

hiç seks yapmama kararı alan pasif gay

aseksüel bir tutum tercih eden geydir.

fakat biz cinselliğe seçim diyenleri yerden yere vururken bu arkadaşımıza karşı tavrımız neden bu kadar iyimser? cemiyetimizdeki bu iki yüzlülüğü dile getirmeyi bir görev bilirim.

ben de kimsem artık...

yürüyemezsin



lgbti+ bayrağını omuzlarına koyup sıcak bir haziran günü iki arkadaşlarınla eskişehir’de yürüyemezsin.

polis seni bir süre takip eder, sonra da işkenceyle göz altına alır.

haber linki: https://kaosgl.org/haber/polis-yolda-yur...

memleketinde efendice takılan gayin istanbul'a gelince amı götü dağıtması

bu jargonda alttan alttan çomar çekme ya da ahlakçılık yapma hissediyorum. hayır, bundan kime ne.

kendi amsterdam’a falan gitse dayı gibi girmedik yer bırakmaz muhtemelen. ki buna karşı değilim. götü başı dağıtmayan da dağıtmasın o da sorun değil. ahkam keser söylemleri yersiz buluyorum sadece.

delirmeme yöntemleri

kendine çok takılı kalmamalı insan.
insan tanımalı ki ne kadar normal ve ne kadar deli olduğunu görmeli. ne kadar boş işlerle uğraştığını, ne kadar ulvi amaçlarının olduğunu, neler kaçırdığını, ne kadar şanslı olduğunu öğrensin.
kendi dışına, dolayısıyla kendine de dışarıdan bakmalı.

ayı sözlük itiraf

kötü müzik dinlemeyi geylere yakıştıramıyorum. genelde bu beklentim karşılanır.

sen geysin büyük düşün

şimdi yarrağı yedik

hdp

türkiye’deki ana akım medya üzerinden siyasi fikir edinen insanlar tarafından kolaylıkla hedef haline gelebilen siyasi parti.

bu kimi neyle suçladığının bilmeyen, eleştirilerinin altını dolduramayan, bu denli haksızlık ve zulmü görmezden gelenler bir de siyasi okuryazar olduğunu düşünür…


yurttaşlar desteklemese bile çıkıp “bu hdp’ye yapılan nedir kardeşim, ne yapıyorsunuz siz?! benim hdp’li kerdeşlerimin siki kutu kola gibidir!” diyemediği sürece bu ülkenin burnu boktan çıkmaz.

iltifat etmek

bazı insanlara iltifat edildiğinde, sizi geri itmesi, iltifatı abartılı bulup kendiyle dalga geçmesi, bi garip haller tavırlar rahatsız eder beni.

kişi için üzülürüm, ne hissediyordur da kendini böyle basit bir iltifata layık görmüyor diye düşünürüm.

iltifatın, eleştiri ve olumusuz tavırlara kıyasla kullanımını toplumumuzda çok az.

yapıcı, insanların gününü güzelleştirip, daha mutlu olmalarını sağlayan bu tür hoşlukların bu denli az kullanılması tolumdaki mutluluk endekslerine ve günlük pratiklere ziyadesiyle yansıyor.

“birleşmiş milletler'in 149 ülke arasında yaptığı değerlendirmeyle belirlediği dünya mutluluk raporu'nda … geçen yıl 93. sırada olan türkiye ise 104. sıraya geriledi.”
kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-duny...

fazla duygusal olmak

herkesin çevresindeki olaylara fazladan anlamlar yüklediği zamanları oluyor.

bu tip duyguları/nı yoğun hisseden insanların bu duyguları dışarı nasıl aktarabileceğine dair bir kanal keşfetmesi/oluşturması iyi bir fikir olabilir.

yapıcı yönde kanalize edilebiliyorsa duygular yada duygusallık yıkıcı değildir.

iftara gitmek

bıçağın iki yüzü gibidir. *

bir müslüman hem çok sinirli hem de hindu inekleri kadar sakin olabilir iftar sofrasında
*
sakinse ki bunun için sesindeki uhrevilik katsayısını kriter kabul edebilirsiniz, ona insan haklarından bahsedin, allah’ın herkesi farklı yarattığını ve bu şekilde kabul edeceğini, oruç bozulur mu sorusunun çok beyhude bir sual olduğunu, onlar için sınavın sadece aç kalmak değil, aç olmayanlar arasında insanlıktan çıkmadan aç kalabilmek olduğunu anlatın.
*
sinirliyse konuyu amerikanın oyunlarına, netflix’in ve geyliğin buralarda çok arttığına en iyi seçeneğin siktir olup arabistan’a taşınmak olduğunu bilinçaltına ustalıkla işleyin.
*
iftarlara katılmak şüphesiz güzel bir kültür, insan insan olmasını bildikten sonra tabi.
*
bireysel olarak beni rahatsız eden şey tüm gün oruç tutmuş bir insanlar aynı porsiyonlarda yemek yememdir iftar sofrasında. lanet olsun!

stay club taksim

önceki akşam kadıköy thales’te otururken bir arkadaşım mekanlarda yüksek sesli müziklerin insanı konuşmayıp sadece bir şeyler içmeye ittiğini söylemişti. thales’te ses kısıktı ve sohbet mümkündü.

thales’e saygı ve diğer mekanlardaki yüksek sese de anlayış gösterebilirim. fakat kötü müzikle yapılmaya çalışılan nedir sevgili stay club?

gelenler o kadar çok içsinler ki işittiiklerini duymak / anlamak istemesinler mi hedeflenmiş? öyleyse başarılı.

açarsın spotify’dan dans müziği, bunun için inanmazsınız playlistler var. bak dj’yi geçiyorum zaten.

onun dışında güzel.

bir takım şeylere çok sinirlenmiş yazar geri gelsin!

askerlik arkadaşım bana mı yürüyor

(bkz:her derdi dert edinen yazar naifliği)

“hayatının aşkını bulduysan onu sakın bırakma…”
özdemir’e selam olsun.
  • /
  • 13

31 çeken homofobik erkek

garip bir gerçekliktir. hem penise dokunup keyif alır hem de başkasında görünce sinirlenir...
gerçek heteroseksüel erkek, 31 çekmekten keyif almayandır diye düşünüyorum. sonuçta bugün kendi sikine dokunup keyif alan yarın başkasının sikini ellerken boşalır.

alın bu argumanla ne yapıyorsanız yapın. heterolara karşı kullanırsınız.

actual proof

ay özelden yazıyor dükkanda çekyat var akşam gel anahtar sadece bende korkma diyor. dükkanı akşamları fuhuş yuvasına çevirmiş anlayacağınız ama bence hiç hijyenik değil.

ayı sözlük

koca bir medfen burası, yazdıklarımız da hüve’l-bâkīli mermerler. bir gün bakıp ya işeyecekler ya da papatya ekecekler. "artık senin mekânın servilik altında bir yermiş" dedirtelim.

benim de söyleyeceklerim var

başlıklara girdigi entrylerinde umut sarıkaya kırpıkları kullanması çok hoş.

anthony quinn

geçenlerde yine klasik olarak her ramazan olduğu gibi çağrı filmini veriyorlardı. arkadaş hz hamza rolündeki anthony quinn'i görünce 'müslüman olmuş' dedi. hayır evet hayır evet sonunda pes ettim tamam müslüman olmuş dedim.
ben oyuncunun zorba ve la strada filmlerindeki oyunculuklarını daha çok seviyorum.

benim de söyleyeceklerim var

geri döndü. şimdi ağzınıza yüzünüze karikatür fırlatıcak. bunu siz istediniz. haydi yiğidim geri durma gün bugündür.

taşak ağrısı

türkiye değişim partisi

mustafa sarıgül tarafından kurulan türkiye değişim hareketi'nin devamı diye nitelendireceğimiz parti.

parti adından çok sarıgül'ün instagram'a koyduğu storyler ile söz ettirmekte. sarıgül ve genç bir arkadaşın karşılıklı komik diyaloglarından başka bir aksiyon şu ana kadar yok. millet ittifakına göz kırptığını da eklemeliyim. büyük ihtimalle de desteğini açıklayacak.

kağıt helva

3 harfli marketler gurmenizden bir kıyak daha. olur da kağıt helvaya aşererseniz a101'de xroll kağıt helva var. kremalı diye de belirtmişler. orijinali nasıldı bilmiyorum lakin markası koska olurdu eskiden. e malum koshelva da denirdi bu tatlıya. yok eyt bana vurmadı. merak etmiştin sen biliyorum. eksik günlerim var. bitince emekli oluyorum ama.

ayı sözlük

hatrı sayılır online yazar görünüyor orada. acaba off olmayı mı unuttular. kim bilir? eskiden gak deseniz eskiyi basan bir ekip vardı. onlar da yok, özledim cidden. arkadaşlar arada hayat belirtisi gösterin. sex yine yaparsanız, ben yapmayın demiyorum. fakat sözlüğü de canlı tutalım yahu.

Toplam entry sayısı: 254

en iyi seks hangi meslekten kişiyle yapılır

dev hizmet!


iyi seks için gerekli 12 altın kural göz önünde bulundurularak aşağıdaki itibarı en yüksek 20 meslek incelendi.

meslekler:
20- astsubay
19- inşaat mühendisi
18- belediye başkanı
17- üniversitede araştırma görevlisi
16- avukat
15- elektrik mühendisi
14- genel müdür (kamu)
13- makine mühendisi
12- psikolog
11- eczacı
10- mimar
9- büyükelçi
8- yüzbaşı
7- vali
6- general
5- diş hekimi
4- öğretmen
3- hakim
2- üniversite profesörü
1- tıp doktoru

kriterler ve değerlendirme:

- konuşun:
tıp doktoru, hakim, general, yüzbaşı ve astsubay eksi birle başlıyor. zira bu insanlarla ne konuşsanız iş dönüp dolanıp tatsız mevzulara gelecektir. üniversite profesörü, vali, büyükelçi, psikolog, genel müdür, avukat, araştırma görevlisi, belediye başkanı ise konuşma kabiliyetlerinden dolayı bu kriterden + puan alıyor.

- ideal ortam: bunu “yer var mı?” olarak düşünüp hepsi az çok bu ortamı sağlar diyerek geçiyorum.

- dokunun:
mesleki el deformiteleri olacağı için bu konu inşaat mühendisi ve askeri mesleklere birer eksi kazandırıyor. doktorsa bu parametrede yüzü gülen taraf.

- ön sevişme önemlidir: vakit konusunda sıkıntılı olan tıp doktorluğu eksilendi. eczacı ve avukat gibi çalışma saatlerinde kafasına göre takılan meslekler artı puan alıyor.

- kendinizle barışın:
kendiyle barışık olması zor mesleklerden hakim, avukat, genel müdür, araştırma görevlisi, belediye başkanı payına düşen eksiyi alıyor. sizi zırt pırt eleştirip kendinizle barışık olmanıza engel olacak general, yüzbaşı, astsubay eksi alıyor. yüzü gülen taraf psikolog oluyor.

- güvenin:
içimizde zerre güven uyandırmayan genel müdür, avukat, vali ve belediye başkanı olurken ekstra güven oyu alan tıp doktoru, öğretmen, büyükelçi oluyor.

- partnerinize saygılı olun:
burayı atlayalım çok bireysel bir parametre.

- rahatlayın:
psikolog, öğretmen, araştırma görevlisi, mimar dışında tüm mesleklere eksi veriyorum. hiç birinin yanında rahat hissedilmez. mühendisler ve büyükelçi ise nötr

- utanmayın:
bu konuda tıpta utanma yok diyerek doktor, eczacı ve psikologa artı puan verip geçiyorum

- konsantre olun:
konsantrasyon konusunda eğitimli olan askeri temelli meslekler, mimar, mühendis, doktor ve eczacıya artı oy veriyorum.

- sağlıklı beslenin:
hepsinin karnı doyuyordur bence. ekstra kötü beslenen de yoktur. ayrıca sıkıldım amk.

evet arkadaşlar kazanan psikolog oldu.

şahsi fikrim: avukat ve büyükelçiden beklentim yüksekti. niye böyle oldu bilmiyorum.

sözlük yazarlarının şu an düşündükleri

yeğenimi haşladım biraz.

sen o kadar uğraş et kursa kaydet paşam haftada bir gün yedi saatlik kursa çok uzun, sıkılırım, girmek istemiyorum diyor. bir vasıf kazanması için ne yaparız ne ederiz diye düşünüyorum ama bu çabamdan ötürü de beni kötü bilsin istemiyorum.

en sevmediğim "onun iyiliği için ona karşı" ebeveyn hatasının içine girmek rahatsız etti beni.

sonra tabi pişman oldum. aldım karşıma
'ben seni düşünüyorum' adı altında sana istemediğin bir şey yaptırmaya hakkım yok ama madem istemiyorsun neden uğraştırıyorsun beni?

hem hiçbir şey kolay olmuyor armut piş ağzıma düş yok öyle bir dünya. daha hiç gidip görmeden sıkılırım diye bırakır mı insan?

gitmeyeceğim diyorsan gitme tabi. kendine bir şeyler katmayı ancak sen istersen mümkün olur, bunu istediğin zaman ben sana destek olurum sadece, bundan ötesi zorbalık yapamam

dedim konu tatlıya bağlandı.
dayı olmak güzel.

eşcinsellik ve yalnızlık

öncelikle herkesin yalnızlığıktan payına düşeni alabilmesi adına yalnızlığı tekelleştirilmesine karşıyım.

bunun yanında yalnızlığın yeryüzünde en adil dağıtılan duygulardan biri olduğunu düşünüyorum. “zenginler fakirlerden daha yalnız değil mi sevgili yazar?” dediğinizi duyar gibiyim… hayır efenim, zenginler yalnızlıklarının farkına erken varıp yaygarasını daha fazla yaparlar, fakirler uzun bir süre bunu farkedecek kadar kendiyle baş başa kalmıyor sadece.

(bkz: yalnız ve ayı)

kalabalıklar içinde yalnız olmak üzerine:

kilolu olmanın kötü tarafları

en kötüsü de yemek yerken şahika koçarslanlı'ya dönüşüyorum.

-yemek yerken oyalama beni beee.
*

şişman insanların daha duygusal olması

katılmadığım önerme, bunun yerine duygusal insanlar kilo almaya meyillidirler şeklinde düşünülürse doğru olabilir.

üzüntü, mutsuzluk, stres, kaygı gibi duygusal faktörler fiziksel açlıktan ziyade duygusal açlıklara sebep olabilir ki bu duygusal açlıkla girişilen yemek yeme faaliyetlerinin kaçınılmaz bir sonucudur fazla kilolar.

sen şişmansın o yüzden kesin daha duygusalsındır demeden önce biraz işin arka planını görmeye çalışmakta fayda var. temelinde ciddi sağlık ya da ruhsal sorunlar taşıyabilecek bu tür durumlar için kırıcı, sığ ifadeler kimseye bir fayda sağlamaz.

hdp

türkiye’deki ana akım medya üzerinden siyasi fikir edinen insanlar tarafından kolaylıkla hedef haline gelebilen siyasi parti.

bu kimi neyle suçladığının bilmeyen, eleştirilerinin altını dolduramayan, bu denli haksızlık ve zulmü görmezden gelenler bir de siyasi okuryazar olduğunu düşünür…


yurttaşlar desteklemese bile çıkıp “bu hdp’ye yapılan nedir kardeşim, ne yapıyorsunuz siz?! benim hdp’li kerdeşlerimin siki kutu kola gibidir!” diyemediği sürece bu ülkenin burnu boktan çıkmaz.

takip edilesi youtube kanalları

my analog journal - seçilmiş farklı kültürlere ait çoğunlukla eski parçaların * plak kaydı dinletileri sunuyor. çayınızı kahvenizi alıp bir yandan bir şeylere göz artarken dinleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/c/MyAnalogJourna...


anatolian rock revival project -başarılı görsellerle elden geçirilen anadolu rock parçaları tüm dünyayla buluşturuyorlar.
https://www.youtube.com/c/AnatolianRockR...


140journos - pek çok siyasi, tarihi, ekonomik ve sosyal olay ve durumu geniş bir spektrumdan, sağlam bir zaman çizgisinde yorumlara açık bir şekilde gösteren başarılı bir kanal
https://www.youtube.com/user/140journos


cep hikayeleri - hayatın içinden kayda değer hikayeleri aktarıyorlar.
https://www.youtube.com/c/CepHikayeleri

belçika'da ingilizce konuşulmuyor

gerçekten ne kadar güzel dertler varmış. beylikdüzü metrobüsüne binmeden hemen önce türkçe bilmeyen (işin garibi ingilizce de bilmeyen) arap kökenli insanlara yardımcı olmaya çalıştıktan beş dakika sonra maruz kaldığım en tatlı hiciv oldu bu başlık. saygı duyarım (ben de kimsem artık...)

*

ermeni soykırımı

“iyi olmuş, az bile öldürmüşüz” diyen canavarla “abi savaş şartları, ülke karışıkmış keşke olmasaymış ama olmuş işte” diyen iki çok farklı insanı aynı fikirde bir araya getirebilen yegane konu.

şey var bide “soykırım değil abi bu sayıdaki ölüm olsa olsa katliamdır”
- sayende nur topu gibi bir katliamımız oldu teşekkürler amk, ele ele tutuşup koşalım mı?

he bide şey var “kanka susun yoksa toprak verecez”
- aile içi tecavüzler için “susun yoksa ailemizden birini ceza evine, birini de sığınma evine gider” diyen insanla aynı kefedesin.

alkollüyken tadına daha fazla varılan şeyler

içilen ortamdan ayrılıp taksi çağırmadan hemen önce (tercihen soğuk ve) temiz havada biraz yürümek en keyiflisidir.
eve varınca müzik dinlemek, anlamsız ama görüntüleri güzel bir filme bakmak, ömer hayyam dörtlükleri...

yalnız değilseniz sevişmek de güzeldir ama bence o kafayla çok da matah bir şey değil. tanımadığınız insanlarla yatmak için alkolün rahatlatıcı etkisi pozitif olabilir ama düzenli ilişkilerde etki ya negatif * ya da nötrdür.

memleketinde efendice takılan gayin istanbul'a gelince amı götü dağıtması

bu jargonda alttan alttan çomar çekme ya da ahlakçılık yapma hissediyorum. hayır, bundan kime ne.

kendi amsterdam’a falan gitse dayı gibi girmedik yer bırakmaz muhtemelen. ki buna karşı değilim. götü başı dağıtmayan da dağıtmasın o da sorun değil. ahkam keser söylemleri yersiz buluyorum sadece.

süt kardeşler

kitap okumayan biriyle sevgili olmak

sevgililik mevzusunda bu tür bir yaklaşım yanlış olmaz ama sığ bir tavır olur.
adama ''bu aralar bakıyorum da bir aydır aynı kitaptasın bizi mi yiyosun lan. anlat bakalım ne anlatıyor o kitapta?'' mı diyeceksin?
''bu yaptığına inanamıyorum selahattin. kürk mantolu madonna'ya madonna'nın kitabı demişsin. pılını pırtını topla gidiyorsun bu evden. bitti anlıyor musun bitti!'' mi diyeceksin?

kitap okumak bu noktada sembolik bir şeydir.

muhafazakar siyasetçinin 24 erkekle gay partide basılması

homofobik girişimlerinden dolayı biri adama çok spesifik bir beddua edilmiş ve kılı kılına tutmuş sanki. *

başlığa türkiye'de mi olmuş sanıp koşarak geldim.

darısı bizim tüm homofobiklerin başına. * *

ermeni soykırımı

“iyi olmuş, az bile öldürmüşüz” diyen canavarla “abi savaş şartları, ülke karışıkmış keşke olmasaymış ama olmuş işte” diyen iki çok farklı insanı aynı fikirde bir araya getirebilen yegane konu.

şey var bide “soykırım değil abi bu sayıdaki ölüm olsa olsa katliamdır”
- sayende nur topu gibi bir katliamımız oldu teşekkürler amk, ele ele tutuşup koşalım mı?

he bide şey var “kanka susun yoksa toprak verecez”
- aile içi tecavüzler için “susun yoksa ailemizden birini ceza evine, birini de sığınma evine gider” diyen insanla aynı kefedesin.