nstrgt

Durum: 806 - 0 - 0 - 0 - 26.01.2024 12:57

Puan: 14568 - Sözlük Kaşarı

8 yıl önce kayıt oldu. 7.Nesil Yazar.

Instagram : cubby_boi
  • /
  • 41

kaş almak

doğal yapısından çıkarılıp boya, kalıcı dövme ya da kalemle çizerek yapıldığında ne kadın ne erkek, bir allahın kuluna dahi yakismadigini düşündüğüm eylemdir. erkeklerde sadece orta kısım alınıp teklikten çıkarıp doğal sayısına kavuşturma işlemi çoğu kişi için gereklidir zannımca da. ama alttan üstten alınıp kalemle çizilmiş gibi bir görüntüye ulaştığı an "aradığınız erkeğe şuanda ulaşılamıyor lütfen cimbizlar yok olduğunda tekrar deneyiniz " sesiyle karşı karşıya kalıyorum. kadında da aynı şey geçerli. güzel göremiyorum sizleri yapılı kaş kafilesi mensupları. bırakin dağınık kalsın, tek kalmayıp eşleri olsun yeter be. valla bak.

ev arkadaşının eşcinsel olduğunu öğrenmek

yani bende çok da farklılık yaratmayan durum ama flört edilen kişilerce :
-ev arkadaşın da gey mi?
-aa harbi mi, tercihi ne?
-birlikte oluyor musunuz?
-neden olmuyorsunuz?
-her gün sevisirdim sizin yerinizde olsam, siz her gün sevisiyor musunuz?
-onunki kaç cm?
-grup yapar miyiz?
-fotoğrafı var mı?
-o nasıl biri?
..... diye uzuyan sorular sorduran durumdur. gavata bak benimle mi ilgileniyorsun ev arkadaşımla mi?! hayır öyleyse soyle aradan cekileyim. ama yok kizinca da iyi ya vur şey demedim oluyor. neyseki artık böyle bi derdi kalmadı çünkü tek yaşamaya başladım.
not: hiç sevişmedik çünkü iki yakın arkadastik.

ayı sözlük doğu ekspresi yataklı vagon zirvesi

seyahat nerde ben orda. instagramima yeni gönderiler doğar. çok çalışmaktan kurudu gitti hesabım. bana da renk olur.

sevişirken çoraplarını çıkarmayan insan

korunan insandır. nasıl ki cinsel yolla bulaşan hastalıklar için pipişimize prezervatif takiyorsak, bulaşıcı ayak hastalıklarindan da çorapları çıkarmayarak korunabiliriz. ayrıca emin olun, her ayak görülesi bir organ değildir. ayiciklarin da ayaklarının temiz ve estetik olduğu genel, bilinen ve ortak bir özellik değil bence.

cumhuriyet savcısının polislerle nişanlısının yurdunu basması

oturarak işeyen erkek

neye oturacagina ve nereye iseyecegine dair bir bilgi göremedigim erkek türüdür. yetersiz bilgi.

kendi entrynizi favorileyemezsiniz

okuyup okuyup yazilanlara tepki vermeyen pasif mi pasif konumdaki yazarlarin yazarı çaresizlik içinde kendi girdisini favlatarak gorulmesine sebep olunan bildirimdir. okuyup da beğendiği halde artilamayan, favlamayan yazarlara yazıklar olsundur, aşk olsundur.

e-devlet miras sorgulama

fakir misiniz? diye soru yöneltildiginde belgelerle konuşmayı seven siyaset uzmanı halkımıza verilen buyuk amme hizmettir. yoğunluk sonrası "asgari maaş" ve "diğer" seçenekleri bulunan "aylık geliriniz ne kadar?" sorusuna cevap verilerek giriş yapılacak bir güncelleme geleceğini tahmin ediyorum. asgari maaş seçeneğine tıklayanlarin yönlendirildigi sayfada " siteyi boş yere kasma,bsg " yazılı ekran çıkacaktır. bsg için (bkz:bı siktir git).

soğan doğrarken gözü yaşaran erkek seksiliği

götü yasaracak değil ya gözü yasaracak tabi denilesi önermedir.

toplumdaki polis nefreti

çoğu fiziksel yeterlilik ile memuriyet kafasında iş edinip işinin hassasiyetinin farkında olmadan pozisyonunu ve barındırdığı gücü suistimal derecesinde kullanıp durduğu için halkta içten içe bir gıcıklık duygusu oluşturmuş ve bu da birikerek nefrete kadar ulaşmış olabilir elbette diye düşündüğüm hissiyattir. yozlasmaya en müsait meslek grubu zannimca. restoranda polise bizden olsun denir, minibuste eyvallah abi gerek yok denir, kahvede, sinemada, yolda, kuytu köşede neresi varsa polis yuceligi hatrına para istenmez kendilerinden. ama zaten mesleğinin karşılığı olarak aldıkları bir maaş olmasına rağmen olur mu öyle şey deyip o kişinin hakkını vermek yerine ekmeklerine biraz saha kaymak sürdürürler. bu senaryolsrdan sadece bir tanesi tabi; roller,sahneler,diyaloglar değişebilir, illaki olumlu örnekleri de vardır. ama şu gencecik yaşımda en çok karşılaştığım durum bu olunca, bu nefreti kavramak çok da zor gelmiyor.

olası islam güncellemesinde düzeltilmesi talep edilen şeyler

cehennemin duvarları kirilip cennetin salonuna katilabilsin. ısledigimiz günahlarin cezası maasimizdan kesilebilsin. sorular inanılan dinin kitabından calismadigimiz yerden cikmasin. sirat koprusunden ücretsiz geçilebilsin. seferler tek yönlü değil gidiş dönüş olabilsin. cehenneme tayin olunursa eş durumundan cennete aldirilabilsin. yaratilirken bize de bi insan mı hayvan mi, melek mi şeytan mi olmak istersin? diye sorulsun. sınav süresi belli olursa daha iyi olabilir. bi de belki fazla olacak ama türklerin korku filmi çekmesi haram olsun.

fisting seven yazarlar veritabanı

(parmak kaldırma emojisi)

metrobüsten adam kaldırmak

şok içindeyim. az önce açık bir şekilde metrobüste tacize uğradım. insanların cesaret boyutları inanılmaz yükselmiş. en arka kapı önünde kapıya paralel duruyordum, benden sonra binen birisi de yüzü kapıya dönük sekilde duruyordu ve kapı açılınca mecburen öne doğru hareket etmek zorunda kaldım. aramızda mesafe olmasına rağmen fermuar bölgem o kişinin eline temas etti. çarptı zannettim ama üç bes durak boyunca giderek yaklaşıp daha sert bir baskı hissetmeye başlayinca tesadüfi bir çarpma olmadığı gerçeği dank etti. metrobüs dolmaya başladıkca bu arkadaş kalabalıktan istifade edip en son -cesaretine sağlık - baya alenen avucladi ve sıktı. kıpkırmızı oldum. kalabalıktan ilerleyip kacamadim. yer değiştiremedim. ifşa etmek istemedigim için bir şey de diyemedim çünkü bunu mesele haline getirip tüm yolcuları da bu olaya dahil etmek ardından çıkacak hengame ile de akşam 7 haberlerine konuk olma gibi senaryolar kafamda cirit atiyordu. kim bilir millet nelere sebep olacaktı. usulca kacinmaya çalıştım. bi yandan da birisi beni beğenip ileri seviyeye geçebilecek cesareti gösteriyor diye egom oksaniyor falan. fena bir tip de değildi ayı. çılgın çılgın kafa karışıklığı var yani bende de.neyse bir boşluk bulup arkaya doğru kacayim dedim. nasreddin hoca da durur mu yapıştırmis cevabi! peşimden geldi. ya ben gülsem mi ağlasam mi bilemez haldeyim. eli ayağı birbirine karışmış halde ne yapacağımı bilemeden adım adım kaçıyorum o da adım adım bana yaklaşıyor. kurtulamadim. en son naber dedi. bakabildim sadece ama ses de çıkaramiyorum diye yüz bulup hala eliyle aşağıda bir şeyler yapmaya devam ediyor bir yandan da. iki durak sonra indim. arkamdan indi. artık durdurulamaz bir cigin ortasında idim. herif gurledikce gurluyor, arkasında koca bir cig ile bana doğru 400 km hızla geliyor. "tanışmak isterim çok tatlısın, numaranı alabilir miyim?" diye soruyor. tabi nstrgt inince bu macera bitecek sanmıştı ama -bu aşk böyle bitemez, bırakma terketme beni....- şarkısı eşliğinde fortcu abi cevap bekliyor. e dışarıda da şarıl şarıl yağmur yağıyor. nstrgt şaşkın, nstrgt korkmuş, nstrgt bugün yorgun ,üzgün ve yaşlanmış,biraz kilo almış ,ağlamış yine, rimelleri akıyor. neyse teomani boşverin de ben yağmurda da islanmis olmanın siniriyle "mitribis kilibilik diyi bişi dimidim imi ilmiz bini rihit birik litfin " deyip kaciveriyorum. fortcu ayı arkamdan bakakaliyor. bi yandan da içimden " allahım ya bu kadar tatlı yakışıklı yaratirsan olacağı bu, hehehe " diyerek hafif tirsak hafif zevk almış bir şekilde böyle manyak duygularla evimin yolunu tutuyorum. kusura bakma fortcu ayı ilk defa başıma böyle bişey geldi, o yüzden kezbanligimdan kaciverdim. belki de hayatımın aşkı olacaktın. olamaz mı? olabilir. bu da böyle bir anı oldu işte sözlük. ay ben şok.

şimdi sen gidiyorsun ya herkes sana benzeyecek

sorularla eşcinsellik

ilkin günahı olmaz derler. bir kereye mahsus olmak üzere erkek s*ksem eşcinsel olur muyum hocam?
-bir abaza

eşcinseller hakkında yanlış bilinenler

her zaman çok narin, kırılgan ve psikolojik olarak zayıf oldukları/ o ya da bu sebepten farketmez bir şekilde sonradan bu kimlikte oldukları / standartları ve zevkleri yokmuşcasına tüm hemcinslerine yürüme potansiyelinde olmaları/ geyler için kızlarla, lezbiyenler için erkeklerle çok iyi anlaşabildikleri/geyler için feminen,lezbiyenler için maskulen huyda olunduğu inanci/ her ilişki de bir karı koca ayrımı olduğu inancı....

bunlar klasiklesmis, başı çeken, akla en kolay gelenler . gelmeyen daha nice önyargı ve yanlış inanış vardır, kim bilir?

akp gerçeği

yer çekimi

annelerimizin çocukluktan itibaren zihinlerimize özenle aşıladığı bilimsel gerçekliktir.
(bkz: evladım yere oturma yer çeker)
teşekkürler anne. newton mirasını yaşattığın için sana minnettar.

hiçbir yere ait olamamak

ait olacak bi yer bulamamayi gectim bir yere uyum sağlayabilmemizin de o yere ait olduğumuz anlamına gelmediği gerçeğini farketmemiz gereken durumdur. her ikisi de insanı mutsuz edebilecek şeylerden birisi. meslekler üzerinden örnek vereyim. mühendislik yapabiliyor olman o meslek hayatını senin ait olduğun yer haline getirmiyor. belki de öğretmen olmak istiyorsun ve ait olduğun yer orası. bu sebeple yapabiliyor, uyum sağlayabiliyor olmak da ait olmak demek olmuyor ne yazık ki. o yüzden ait olamamak mi yoksa ait olduğunu zannetmek mi daha kötü bilemedim.

sevgiliyle yemek yapmak

ilk üç hazırlama romantizm, gerisi antroposantrizm.
(bkz: insaniçincilik)
  • /
  • 41

cenazemde çalınmasını istediğim şarkılar

alizade - estafurla

"estağfirullah ne anlama gelir?
bu kelime, bağışlanma dilerim ve allah'ın merhametine sığınırım manasına gelir."

tam bir cenaze marşı.

amına koyayım

cinsiyetçi bir küfürdür.

illa küfretmek istiyorsanız götüne koyayım deyin bari.

kitap okumayan biriyle sevgili olmak

kitap okumak eyleminin sembolik bir şey olduğunu düşünecek olursak, kendisine hiç bir şey katmayacak birisiyle hayatını paylaşma çabası genelde büyük hüsran ile sonuçlanıyor.

biseksüel erkeklerin gayleri seks aracı olarak görüp kadınlara aşık olması

yalnız burda kendi aramızda bile birilerini genelliyor olmak ne kadar üzücü. lezbiyenler maskülen, gayler feminendir stereotypeından farksız bu genelleme.

çirkin gaylere tavsiyeler

çirkin erkek yoktur az efekt vardır.

homojen dergi 14. sayı

yazıları tamamiyle okudum. herkesin eline sağlık.

homojen dergi 14. sayı

iyi oldu okuyacak bir şey arıyordum artık var kaliteli bir. dergi.

homojen dergi 14. sayı

homojen dergi'nin 14. sayısı ile yeniden karşınızdayız. emeği geçen tüm yazar arkadaşlara teşekkür ederim. homojen dergi ekibine katılmak isteyen yeni arkadaşları da bekliyoruz. bir mesaj kadar uzağınızdayız.

14. sayının tüm yazılarını bulabileceğiniz link aşağıda;

https://homojendergi.com/14-sayi/

tek tek yazılara bakacak olursak;

öteki mültecilerin haber yansımaları - lgbti mülteciler ve medya - pufidik
bora öztoprak röportajı - tunca tutkun
klasik arap edebiyatı'nda erkek erkek aşkı - muhammed furkan şahin
ayı sözlük itiraflar 10. bölüm - dark bear
bu hikaye kalbimin tek sahibine - vaveyla93
buzul çağı yeniden geliyor - panda
barış kömürcüoğlu röportajı - tunca tutkun
aslında anal seks gayler arasında sandığımız kadar yaygın değil .-. ürkek
cal ve thom'a karşı bir rüzgar var, ama onlara aşktan esiyorlar - eastsiders - hazineci
erkekler erkeklerden erkekliği öğreniyor - hazineci
fahişeliğin öbür yüzü ve iki film birden - hazineci
ütopyaların homojenliğine karşı foucault’nun heterotopyası .-. çıldırdım
bir zamanlar anadolu'da - imightbewrong
efza röportajı - hprs
küresel ısınma mı? dünyalıların atlattığı çok badireler var - yumuklusucurta
broadway’in dahi çocuğu harvey fierstein - merve gezen
çavdar tarlasında çocuklar ya da sahtekârlar - vaveyla93
son akşam yemeği - hprs
yapraklı deniz ejderi 2. bölüm sevgiliyle aynı evde yaşamak - nstrgt
tunca'nın müzik kutusu - 2019 yılının en'leri - tunca tutkun
alışveriş kültürü edinirken kazanılması gereken hassasiyetler - nstrgt
akne nedir "gençlerin korkulu rüyası acne vulgaris" - drmurti
sedef hastalığı nedir, ne değildir? (psoriasis) - drmurti

mutluluğun çaresinin okul bitirmemek ve evlilik olması

bilgili ve farkındalık sahibi biri olmazsan sorunların da olamaz hayattan isteyeceğin şey sınırlıdır ve bunu bilerek yaşarsın.elindekiyle yetinirsin.aç kalmadığında bile mutlusundur.düşününce gayet mantıklı.belkide olay sadece mutlu olmak değildir.hayata anlam katan tek kriter mutlulukmu.kesinlikle değil.bir tarafta halinden mutlu olmak zorunda olan elindekiyle yetinmek zorunda olan bir insan var bu sadece bir savunma mekanizması bile olabilir.öbür tarafta ise kendisini yetiştirmiş ,geliştirmiş daha fazlasını elde edebileceğini bilen seçenekleri olduğu için mutlu görünmek zorunda hissetmeyen ve bunu özgüvenli bir şekilde söyleyen bir insan var.fark burada bence.

ayı sözlük yazarlarının profilleri

Toplam entry sayısı: 806

pasif bir direnis

yukarıdakilerin tamamına ters düşecek ama ben yazar arkadaşımıza nedense kayıt olduğum günden beri en çok önyargı topladığım kişi diyerek başlayacağım. altını çiziyorum kendisini tanımadan bende oluşan önyargılar yığını var bunlar sadece teorik iddialar olarak sıralanacak. dolu dolu yazdığını düşünmüyorum bu yüzden fırtına öncesi sessizlik savının üzerini çizdim, çok aktif olduğu doğru ama sürekli kendi açtığı başlıklarda yazıyor gibi geliyor, başlıklara bakıyorum devamını getiren kimse yine çoğu zaman yok, getiren üç beş kişi de yine karşılıklı pohpohlaştığına inandığım sabit yazarlar. alternatif yazdığı çok şey göremedim çünkü yazdıkları hep aynı tonda ilerliyor ve çizgi olarak çoktan tekrara düşmüş gibi geliyor. girdisini görünce kesin yine okunacak bir şey yazdı demeyi çok istiyorum ama şimdilik bu sefer önyargılarım yıkılacak mi acaba diye okuyorum ki bu negatif bir yaklaşım dahi olsa sonuç olarak merakla takip ediyorum. bu kesinlikle karalama kampanyası değil dediğim gibi kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok. iletişim dahi kurmadık, bu yazdıklarım belki çok eksi tepki alacak bilemiyorum ama dediğim gibi bende istemsiz oluşan önyargıları belirtmek istedim ki içimde kalmasın. nefret etmediğim ama sevmeyi çok istediğim bri yazar. başarılar diler saygılar sunarım.

aşık olmak

adam game of thrones dizisindeki night king gibi ölüyü diriltti be daha ne yapsın!

sevgi neydi? sevgi emmekti. aman emekti. bütün emeklerim feda olsun sana.

9 şubat istanbul ayı sözlük zirvesi

bir kaç fire dışında herkes geldi hatta yazmayıp gelenler ayrıca sevindirdi. kalp kalp kalp. gelmeyenler kudursun.

18 mayıs 2019 ayı sözlük eurovision zirvesi

kızlaaaar yeni bir zirve ile yine karşınızdayım. kesin katılacağını bildirenlerin sayısına göre olur diyorum. kalabalık bir sayıya ulaşırsak bir mekan belirlenir şuan için neresi bilemiyorum ama halledilir. üç beş kişiyle kalırsak da birimizin evinde falan olur en kötü ihtimal. benim kapılar sonuna kadar açık. evin kapıları yani. bence bi düşünün ona göre hareket edelim derim.

(bkz:eurovision 2019)

kesinleşmiş mekan: rosso cafe ve karaoke bar
katip mustafa çelebi mahallesi, ayhan ışık sk. no:8, 34435 beyoğlu/istanbul

saat :19:00'da orada olalım, 20:00 da başlıyor diye biliyorum. netlesince yine guncellerim bakarak olun.

zirve düzenleme rehberi

herkes diyemesek de belli bir kitlemiz, bir şekilde bir zirve altında toplanmak, görüşmek ve tanışmak istiyor. ancak çoğu zaman kimsenin elini taşına altına koyduğunu göremiyoruz. bunun aslında ne kadar kolay olduğundan bahsetmek isterim.

zirve nedir, neden düzenlenir, nasıl olmalıdır, kimler düzenleyebilir? ( sözlük kuralları değildir, şahsi yorum içerir)

zirve nedir?
ayı sözlük bazında konuşacak olursak, isteğe bağlı bir tema çerçevesinde ayı sözlük yazarlarıyla bir araya gelmek için düzenlenen etkinliklerdir.

neden düzenlenir?
bir araya gelindiğinde, birbirini tanımayan yazarların tanışmasını, yeni yazarların sözlüğe daha hızlı aidiyet hissini kazanmasını, halihazırda tanışan yazarların birbiriyle daha yakın ve samimi arkadaşlıklar kurabilmesini sağlayacağına inanıyorum. zirvenin teması ve etkinliklerine göre de beraber eğlenebildiğimiz bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

nasıl olmalıdır?
buna dair bir kural bence yoktur. beraber yapılmak istenen herhangi bir aktivite altında, birden fazla aktivite içeren bir etkinlik planı oluşturularak istendiği şekilde vakit geçirilebilir. yani kafanıza göre...

kimler düzenleyebilir?
zirve düzenlemek için sözlük sahibi, yöneticisi, editorü, moderatorü olmak gerekmiyor. sözlük yazarı olan herkes istediği şekilde, istediği zaman zirve düzenleyebilir. yapacağınız tek şey yer ve zaman belirleyip, ne için toplanacağınızı belirtmek geriye de konuyla ilgisi olan olmayan farketmez yazarların katılımı kalıyor.

uğraşacağınız şeyler mekana rezervasyon gerekiyorsa onu yapmak ve zirve içeriğine bağlı olarak düzenleyeceğiniz aktivite varsa organize etmek. düzenlenmiş eski zirvelere bakarak fikir edinebilirsiniz.

umarım zirve düzenleme konusunda biraz da olsa cesaret kazandırır bu yazı. sizin de bu sözlüğün bir parçası olan yazarlar olarak görüş ve yorumlarınız önemli olduğundan bu başlıkta paylaşmanızın katkısı olacaktır. beraber nice zirvelerde görüşmek dileğiyle...

18 mayıs 2019 ayı sözlük eurovision zirvesi

kızlaaaar yeni bir zirve ile yine karşınızdayım. kesin katılacağını bildirenlerin sayısına göre olur diyorum. kalabalık bir sayıya ulaşırsak bir mekan belirlenir şuan için neresi bilemiyorum ama halledilir. üç beş kişiyle kalırsak da birimizin evinde falan olur en kötü ihtimal. benim kapılar sonuna kadar açık. evin kapıları yani. bence bi düşünün ona göre hareket edelim derim.

(bkz:eurovision 2019)

kesinleşmiş mekan: rosso cafe ve karaoke bar
katip mustafa çelebi mahallesi, ayhan ışık sk. no:8, 34435 beyoğlu/istanbul

saat :19:00'da orada olalım, 20:00 da başlıyor diye biliyorum. netlesince yine guncellerim bakarak olun.

pasif bir direnis

yukarıdakilerin tamamına ters düşecek ama ben yazar arkadaşımıza nedense kayıt olduğum günden beri en çok önyargı topladığım kişi diyerek başlayacağım. altını çiziyorum kendisini tanımadan bende oluşan önyargılar yığını var bunlar sadece teorik iddialar olarak sıralanacak. dolu dolu yazdığını düşünmüyorum bu yüzden fırtına öncesi sessizlik savının üzerini çizdim, çok aktif olduğu doğru ama sürekli kendi açtığı başlıklarda yazıyor gibi geliyor, başlıklara bakıyorum devamını getiren kimse yine çoğu zaman yok, getiren üç beş kişi de yine karşılıklı pohpohlaştığına inandığım sabit yazarlar. alternatif yazdığı çok şey göremedim çünkü yazdıkları hep aynı tonda ilerliyor ve çizgi olarak çoktan tekrara düşmüş gibi geliyor. girdisini görünce kesin yine okunacak bir şey yazdı demeyi çok istiyorum ama şimdilik bu sefer önyargılarım yıkılacak mi acaba diye okuyorum ki bu negatif bir yaklaşım dahi olsa sonuç olarak merakla takip ediyorum. bu kesinlikle karalama kampanyası değil dediğim gibi kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok. iletişim dahi kurmadık, bu yazdıklarım belki çok eksi tepki alacak bilemiyorum ama dediğim gibi bende istemsiz oluşan önyargıları belirtmek istedim ki içimde kalmasın. nefret etmediğim ama sevmeyi çok istediğim bri yazar. başarılar diler saygılar sunarım.

13 nisan 2019 ayı sözlük ankara zirvesi

-keşke istanbul'da da yapılsa dediğim zirvedir.
-istanbulda olduğumdan katılamayacağım zirvedir.
-neden hiç istanbul'da zirve düzenlenmiyor?
-ankara'da olsam kesin katılırdım dediğim zirvedir.

(bkz: kullanmak için can atılan replikler)

hep ankaralılar istanbul zirve başlıklarına yazıyordu, özeniyordum. oohhh, rahatladım.

iki eksi yeyince zırıl zırıl ağlayan yazar

sorun bence eksi yemek değil. kimsenin eksi oy vermesinde bir yanlışlık yok. oy verme sistemi bunun için. beğenmediğin bir içeriği belli etmen için. ama insani rahatsız eden şey bunun suistimal edilmesi.

sırf sevmediği için sürekli eksi oy vererek karşı tarafı rahatsız etmeye çalışmak acizlikten başka bir şey degildir . sorununu iletişim kurup konuşarak çözmeyi beceremiyorsan görmezden gelirsin, ama yok illa it dalasina gireceğim diye elinden başka bir şey gelmedigi için eksi oy butonuna abaniyorsan da yazar kardeş kusura bakma ama sürekli eksileyen beyni gelişmemiş depresif bir mal değneği olmak dışında bir özelliğin yok demektir.

futbol ve gay olmak arasındaki bağ

sosyolojik çıkarımlara girmeyecegim ama çocukluğumdan beri futbolu sevmemekle kalmayıp nefret eden bir bireydim. sebebini bilmiyorum zaten erkeklerle değil kızlarla oynardım hep. çünkü şiddet dolu oyunlar oynuyorlardi hep ve ben şiddetten hoslanmaz ılımlı olmayı severdim. fiziksel kuvvetin değil aklımın hayal gucumun coştugu etkinliklerle uğraşmayı severdim. resim şiir yazı filmler çizgi filmler falan. resimlerin birleşerek hareketlenmesi beni inanılmaz buyulerdi mesela, atılan bir gol değil. erkekler ise maç yaparken güç mücadelesine girerlerdi, birbirlerine küfür ederlerdi, kavgalar çıkardı, top çalmak veya golü engellemek için fiziksel müdahaleleri abartırlardi. ben hep canımın aciyacagindan korkup ilismezdim oyunlarına. butun bu oynama şekilleri mantıksız gelirdi, ne izlemeyi ne oynayi sevmez hatta dediğim gibi nefret ederdim. hala da ediyorum. ama bunun escinselligimle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. benim hayatımda futbolun yeri böyle, yani yok.

başlıklara ben benimdir o ben oluyorum diye yazıp duran yazar

bir özellik belirten her başlığa, kendi cümlelerini kullanarak özgün anlatımıyla tanım girmek veya konuyu yorumlamak yerine kendini dünyaya tanıtmaya ant içmişçesine o başlıkta bahsi geçen özelliğin onda da olduğunu herkes bilsin isteyen yazardır. üç girdisinden birisi içinde "ben de bu kişilerden biriyim, biliyor muydunuz?" anlamı taşıyan"ben","bkz:ben","ben oluyorum", "bu benim" benzeri bilumum örneklere denk geleceğiniz, dolayısıyla ben merkezli, muhtemelen de ilgi orospusu olan yazardır.

salaş meyhanedeki yorgo

açtığı başlıkların aşırı spesifik konular olmasının inanilmaz hoşuma gittiği yazardir. her gün yeni bir bilgi sayfaları gibidir adeta. yazdıkları da fena değil. okunur bu okunur.

evli bir erkekle ilişki yaşamak

kalede kaleci var diye gol atmayacak mıyız?

sözlük yazarlarının durum güncellemeleri

bu başlığı ortaya çıkarmak istedim çünkü sözlük içinde en görmeyi sevmediğim şey ; hayatlarındaki ve günlük yaşamlarındaki otu boku başlık halinde durum güncellemesi gibi buraya sıçan yazarlar. değerlendirme yapabilen yazarlardan ricam son zamanlarda girilen başlıklara içeriklerine ve girilen girdi sayısına baksınlar. adeta kişi veya kişilerin can sıkıntısını giderme, içini boşaltmak için kullandığı bir kap görevi gören,çoğunlukla bel altı olup anlam barındırmayan, kalabalık oluşturan adeta çöplük yerine dönmüş bir hali var başlıkların. editör olarak çalıştığım süre boyunca sadece başlıklar ve girdilerdeki yazım hatalarını düzeltmek,benzer başlıklar açıldıysa oraya yönlendirip tekrara düşmemizi önlemeye çalışmak, gelen şikayet mesajlarını kontrol etmek istemedim. sözlüğe ziyarete gelenlerin heteroseksüel ve homoseksüel bireyler olarak bir araya gelerek oluşturduğu bu platformda bel altı zırvaların çoğunlukta olup sadece bir iki girdi ile sayfa dolduran başlıklardan ibaret olduğunu düşünmelerini istemiyorum.bizi sadece cinsellikten ibaret detaylar olarak görmelerini istemedim. başlıkların bir iki girdi ile kalmayarak, herkesin bir şeyler yazmak isteyeceği,paylaşabilecek bir şeyler bulabildiği içerikler üretilsin istiyorum. kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlamak niyetinde değil,olamaz,olmamalı da. ama burası da beynimizin tuvalet alanı olmamalı, akıp başka beyinlerle karıştığı yer olmalı. her şeyin bir usulu vardır.yemenin,içmenin,oturup kalkmanın,gülmenin eğlenmenin hatta ağlamanın. her şeyin.... sözlüğün de sözlükte yazar olmanın da.... bunu bilmiyorsak önce bunu öğrenelim lütfen.

berber dayaması

oldukca hoş olan berberimin, traşı gereğinden fazla uzatarak elimin olduğu yeri hizalayarak alenen bastırarak yaptığı eylemdir. elim koltukla berberin bastırdığı yerinin arasında baya baya sıkıştığı için çekemediğim ama çekmeyi de beğenim doğrultusunda istemediğim için hoşuma giden küçük aksiyondur.