yine bir horizonmersin betimlemesidir. tdk ile yürüttüğü çalışmalardan türemiş kelimedir.
tanım: göt'ün lengeç'li versiyonudur. göt'ün kare kökü de denilebilir. ileri derece göt.
mecazi anlamda, telafisi mümkün olmayan bir yaradır sanırım. sözcükler ağızdan çıktığında açılan yaralar kısa gibi görünse de oldukça derindir. bir an'dan ibarettir ama bellidir ki bir ömrü esir eder. anlamak mümkün değildir..
son zamanlarda sıklıkla kullanılan bir teknik haline gelmiştir. ülkemizin zeki insan sayısı oldukça fazla olduğundan yarışı kimin kazanacağı dahi belli olmaz. operasyonu kim yürütürse yürütsün kazanıp kazanmayacağı belli olmaz yine de. sosyal medyanın ve medyanın yaygınlaşmasıyla kullanımı doğru orantılı olarak artan insanların iyi veya kötü olarak bildiği şeye başka bir isim veya sıfat verilerek düşüncelerinin değişmesini amaçlar.
örneğin, paralel yapılanma, işid, imralı, okyanuslar ötesi vb.
kişilerin duygularını düşüncelerini kontrölden ibarettir. bu amaçlarla eğitim veren kurumlarda çocuklar üzerinde, yayın organlarıyla yetişkinler üzerinde deneysel yöntemlerle ortaya çıkar. toplumsal duygu ve düşüncelerin ani iniş çıkışlara sebep olan medyadır örneğin. gelişen olayları kışkırtıcı şekilde topluma iletebilecek veya yatıştırıcı bir şekilde sunabilen medya, kışkırtmasını bireylere yönelterek hedef gösterici bir nitelik alabilen, doğru ellerde olmadığı zaman başlı başına bir terörist grubudur.
yıldız tilbe'nin sultanımın gülüm albümünden vazgeçemediğim şarkısıdır.
gördüğüm düşlerin ömrü benden uzun
seni çok seviyorum mutsuzum
herşeyin bana inat
görmüyor yüzüm rahat
çok özlüyorum huzursuzum
ben sana dayanamam ayrı mı hiç duramam
gözlerinde gece olmuyor
güneşi perdeliyor bakışın
hem sana ihtiyacım var hem de bana delice
al beni bırakma hiçbir an bile kendime
aşkın benden de öte bir yere gidemem ki
sen benim kalbimsin ya
alma yaşayamam ki
o kollarda bulamazsın gerçek aşkı
yangınlarda sönemezsin benden ayrı
sen korksan da yine aynıyım aşığınım
öncelikle ilk itirafım 2016 yılına gelsin, maşallah nasıl geldin sindire sindire ben bile anlamakta güçlük çekiyorum. güya seninle anlaşmıştık hoş süprizlerle geleceğine dair.. havada asılı kalmış sigara dumanından ibaretim. ne yerim belli ne yurdum, sürekli yeni tekliflerle köşeden çıkıyorsun korkutuyorsun beni 2016.
ikinci mevzu ise anladım ki ilişki dediğin anlardan belki de an'dan ibaretmiş. yani gözünün önündeki kareler.. ne ne kadar sürdüğünün bir önemi var ne de ne yaşadığının, sadece hissettiklerinden ibaretmiş. biliyorum her zaman "ilk uçuşlar hep en yüksekten olur" ama bu kitaplarda bilimsel hali ile mevcut. yaşayınca yine "nerde kalmıştık" deyip yine kaldığın yerden devam ediyorsun. çakılınca yere yine kendine üzülüyorsun..
serdar ortaç'ın 96'da çıkardığı 2.albümünden bir şarkı. bana göre serdar ortaç'ın tek şarkısıdır.. hatta o yılların en iyi şarkıları arasında da yerini alabilir.
bu sabah sensiz açtım ellerimi
kara bir bulutun orda sen vardın
uyan uykudan uyan da gel yar aman
getir allahım
soramam seni hazan gülüm nerde
yaradan onu ayırdı cennetine
seni beklerdim gurbet elde bile
neden allahım
sana uzandım yine varamadım
veren allah aldı da doyamadım
seni göğsüme sarıp da uyuyamadım
neden allahım
birini aldın beni ne bıraktın
bu can onsuz yaşar mı sandın
yağmur oldum kapına dayandım
götür allahım
hem türk müziği, hem türk sineması için dönüm noktaları yaratmış, yeni başlangıçlara vesile olmuş türkiye'nin en önemli değerlerinden biridir. kızı müjde ar'ın annesini anlattığı ntv yapımı belgeseli mutlaka izlemelisiniz.
nevizadede bira içilebilir diye düşündük aslanım’ın üst katı, saat olarak da 19:00 şeklinde belirledik. daha şiddetli bir önerisi olan varsa belirleyebilir mekan ve saat önemli değil
bursalı bir grup sanırım en bilinen şarkısı kasvetli kutlama, şarkıyı dinlerken bana enjoy the silence’ı hatırlatıyor. buram buram kalite grup, gothic tarzları the cure tadında, gerçekten zamanın ötesinde şarkılar yapıyorlar.
son zamanlarda jakuzi ile beraber yükselişe geçen iki gruptan biri kanımca
bu klişeyi yapmak istiyorum, belki bir gram farkındalık oluşur. eskiden çok güzel yazan insanlar vardı burda yazdıklarını okurken keyif aldığım okudukça öğrendiğim epey değerli insanlar.. eskiden dediğim 2-3 yıl öncesine kadar belki, daha sonra genç yazar arkadaşlar geldi kendi heyecanlarını acemiliklerini buraya yansıttılar(insan özenmiyor değil)
fakat yine de hiçbir şekilde eskilerin yerini tutmadı. birileri sinirlenecek belki beğenmiyorsan siktir git de diyebilirler yine de eski bir alışkanlık var. ara sıra bakmaktan hep keyif alıyorum buraya..
gayet de güzel olmuş. arabada köşede sokak ortasında bir kadını para verip sikerken iyi, eylemde çıplak görmek kötü. hayırlı işler türkiye!
femen neden feministlerin marjinal insanların eşcinsellerin hoşuna gidiyor da türkiye vatandaşı insanların aynısını yapması hoşunuza kaçmıyor? neyini beğenmedin canım? gelinlik giymiş gay, maskülen kıyafetli lezbiyen, makyajlı insanlar güzel duruyor da çıplak olan hayat kadınları veya lezbiyen her ne ise bu mu çirkin durdu.
herşey el altından yürüsün gitsin nasılsa bilinmiyorum mantığı midemi bulandırdı nasıl bir ikiyüzlülükse bu.
farklı nokta atışları, net oluşu, çeşitli betimlemeleri ile hep dikkatimi çekmiştir.
hepsinin dışında on numara beş yıldız yüreği olan sevdiğim bir yazardır.
beynimde saatlerdir filler skşyor.. dün tam olarak 1 saatliğine derse ara vereyim taksimde arkadaşlarla kahve içeyim diye evden çıktım fakat eve dönüşüm bi hayli geç oldu sabah 6ydı yanlış hatırlamıyorsan... kahve diye çıkıp 1.5 litre rakı ne ara içildi nasıl o masaya oturdum hatırlamıyorum tek hatırladığım dansözün beceriksiz bel kıvırmasıydı.. masada ağır abiler vardı kalkamadım, yoksa o dansöze ağzının payını verirdim. verirdim inanıyorum kendime.
xalo ahretliğim de beylikdüzünde yeni saç tasarımları derdindeydi, mavi onda huymuş bilen bilir. ben bilmiyordum bunca yıldır öğrenmiş oldum.