ciwan

Durum: 3155 - 0 - 0 - 0 - 24.01.2017 23:04

Puan: 63958 - Sözlük Kevaşesi

13 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

REWEND
  • /
  • 158

fidel castro

hayatını kaybeden büyük devrimci.ışıklar için de uyu comandante !!

http://www.diken.com.tr/kubanin-efsanevi...

türkiye

her yanından ölüm,kan,fitne,irin,pislik akan güzel ülke.insanların içinde ki kötülükler dağına taşına,denizine sirayet etmiş.yağmuru bile bok yağıyor.birbirini öldürmek ve sikmek isteyenlern ülkesi.birbirleriyle uğraşırken kısa hayatları geçip gidiyor.aptalların ülkesi.

seyran mangi

ağlama yar diye araklanan kürtçe türkü.dinleyeni alıp uzaklara götürür özellikle aşağıda ki kıtası intihar sebebi.

sew pei gei nehati qurban
kelim u zer dibi were
nexwes kewtim nehati qurban
wade can kesan were.

(elmalar olgunlaştı,lahanalar sarardı,ben hasta düştüm gelmedin bari ölürken gel)


ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

hint erkekleri

aralarında hoş olanları yok değil.koyu ten sevmeyen bünyeleri etkilemeye bilirler.ama ağızlarında sakız varmış gibi konuşmaları çok itici.

islamofobi

kronik madur müslümanları göstermiş başlık.zavallı müslümanlar hep batılılar onları bombaladığı için çocuk sikip kadınları öldürüyorlar.yazık onlara hepsi zaten ameriga ve esrailin suçu.susarmısın gerizekalı müslümanlar şu an çok mağdur s.s.s.
işgali,namuslarını korumayı reddedip direnmek yerine allaha dua edip ebabilleri bekleyen uyuşuk koca götlü müslümanların zaten hiç suçu yok.müslüman ülkelerinin yönetici-diktatörleri dünyanın sayılı zenginleri arasında,petrol gibi doğal kaynakalrını,vatan topraklarını ahlaksız ve katil batılılara satan yine bunlar.teknolojinin tüm imkanlarını kullanıp şeytan batıyı suçlayan bunlar.mars araştırmalarını aptalca bulup bunlarla taşak geçen yine müslümanlar.cehaletleri yüzünden saplandıkları bok çukurundan debelenip çıkmak için uğraşmadıkları halde yine suçlu batı.savaşın ve güç elde etmenin yolu bu.batılılar sana saldırcak zaten.sen ise bunlara karşı direneceksin.bilim üreteceksin,kendi kendine yeteceksin.olduğun yerde allahın yardımını beklemen zaten kurana aykırı.binlerce müslüman katledilirken sen kahvelerde,sosyal ağlarda kahrolsun ameriga israil diyip vicdan mastürbasyonu yaparsan batılılar gelip ülkeni sömürür götünü bile siker.

senin en kutsalın olan mekke de o gevurların otelleri yükseliyorsa sorun batılılarda değil sende.senin müslüman ülkelerinin yöneticileri yeşil dolarla taharet alırken açlıkla mücadele eden müslümanların sebebini batı olarak algılaman ne kadar müslüman olduğunu gösterir.
fakir müslümanları cennet için sabır öğütleyenler,batılılara para için domalan yöneticilerin islamofobik.dini kullanıp servetlerine servet katanlar islamofobik,kadınları köle olarak görenler islamofobik.

dinine laf ettirmek istemiyorsa önce dinini ilk emri olan ıkra * emri yerine getirip.bilim üret,batının bombalarına dur diyecek sistemler geliştir,en ufak bir savaşta o islamofobik memleketlere mülteci olarak denizlerde telef olmayı göze alacağına.
önce seni aç bırakan düzene isyan et.sonra islamofobiyi eleştir.


mağdur müslümanlar:http://www.pakistanhotline.com/2013/12/w...

+18

hoşlanılan kişiden soğuma nedenleri

gel dediğim zaman gelmiyorsa ister istemez soğuyorum.yaptığım bencilce ama napiym kendime söz geçiremiyorum.her zaman bana uyacak tüm planlarını bana göre yapacak değil elbet.insanların benden hariç işleri güçleri arkadaşları var.böyle düşünüyorum ama en sonunda bencilliğim galip geliyor.
lanet yağsın çok bencilim bazen.

kara çarşaflı kadınlar

küçükken çok korktuğum kadınlardır.biraz büyünce kendilerine ninja derdik.hatta annemin bir arkadaşı vardı ninja teyze derdik ona.sadece gözleri gözüken kadınlardır.islamı ölçü diye bunu ölçüt alırlar.halbuki kuranda müslüman kadınlar çarşaf giyecek diye bir ayet yoktur.yukar da bazı arkadaşlar ayrımcılıkla suçlamışlar bu kadınları ötekileştirdiklerinden dem vurmuş.bu sevgi pıtırcığı ve minnoş yazarları tebrik ederim.halbuki bu kadınlara göre açık kadınlar cehennemlik orospular ve tecavüz edilmeleri normal.islam adına hareket ettiklerini söyleyen bu kadınlara bir çok soru sormak istiyorum.acaba peygamberin eşleri ve kızları hiç çarşaf giymiş mi ? savaş yöneten ticaretle uğraşan toplumun içinde yüksek yerlere gelen peygamber eşleri tesettüre uymuyor mu?
erkek boyunduruğu altında yaşamışlar mı ? düşüncelerini mekke meydanlarında bağırdıkları için cehennemlikler mi? erkekler gelip kendilerine akıl danışması islama aykırı mı?

bu soruları cevaplarlarsa kendilerine saygım olabilir aksine olamaz.kadınlıklarını ve insnalıklarını aşağılayan bu erkek düzenine neden ses etmiyorlar.yoksa bu dünyaya sadece erkeklere hizmet için mi gelmişler?allahın verdiği dünya nimetlerini neden sadece erkeklere özgü sayıyorlar?

bunun gibi bir çok soru sormak isterdim ama ben biyolojik erkek olduğum için benimle konuşamaları haram ve beyleri babaları onların yerine konuşabilirler!

farkhunda malikzada

yobaz farelerce katledilen afgan kadın.videosunu izledikten sonra bir hafta gelemedim.ferhunde cami önünde muska satan bir piçe muskasını almıyacağını,islamda böyle bir şey olmadığını söylemiş.bunun üzerine bu gavat kurana ve peygambere küfür etti diyerek kızı linç ettimiştir.ölümü o kadar zalimane olmuştur ki yer yüzü belki titremiştir bu zulümden.önce dövülmüş,sonra arabayla üstünde geçilmiş,çatıdan atılmış en sonunda da ateşe verilerek yakılmıştır.bu hıncın bu kötülüğü tarif edecek kelime yok yer yüzünde.bir iftira yüzünden onlarca erkek terafından tarifi imkansız acılarla katledilmiş.yapmayın dediği halde sakallı yobazlar kana ve işkenceye doymamış.şimdi bu videoyu izleyen birisi nasıl islamofobik olmasın?

videoyu izledikten sonra amerikan hava kuvvetlerine dua ettim.vurun yiğitler 13'lük kızlarla evlenenleri,ferhundeye ve tüm kadınlara bu zulmü reva gören erkek yobazları bomba ve mermilerinizle paramparça edin.allah uçaklarınıza,radarlarınıza,usa air force'nize zeval vermesin.koymayın bu pislikleri yer yüzünde.etleri o sikik ülkenin kayalarına yapışsın,beyinleri camiilerinin duvarlarına sıvansın.

god bless usa


edit:video benim gibi midesiz bir adamı etkileyecek kadar kötü olduğu için koymadım.

islamofobi

bir müslüman olarak artık normalleştirdiğim durum.islam coğrafyasını kan götürürken,küçük çocuklar sikilirken,kadınlar yok sayılırken islamdan korkmanın hatta tiksinmenin anormal durumu yok.müslümanlar bunu değiştirmek için bir şey yapmıyor.elin hristiyanı yada ateisti tabi ki islamofobik olacak.kapitalist müslümanların yönetiminde yaşadığımız ülkemizde durum aynı.şort giydiği için tekme atılan onlarca çocuğu siktikleri halde * çıt çıkarmayıp çıkarmadıkları gibi onları destekleyen müslümanlar var.allaha şükür biz onlardan değiliz ve olmayacağız.bizler aklı,bilimi,vicdanı savunacağız.allahın kitabını yok sayıp götten uydurma hadislerle bu dini bozanlara karşı duracağız.ve müslüman olmayanlara hepimizin öyle olmadığını anlatacağız.
islamofobik olun ateistler.ışid islamına,akp islamına,ehli sünnetcilere,şialara,vahhabilere karşı olun.bende öyleyim çünkü.bizim dinimiz kan akıtmayı ve çocuk sikmeyi yasaklar.bizim dinimiz açlığı,toplumsal sınıfları yasaklar,bizim dinimiz aşırı zenginliği yasaklar.bu yüzden hepsini eşit saymayın.

homojen dergi trans evi ile dayanışma partisi

eğlenceli ve hayırlı bir partiydi.birilerine yardım edebildiysek ne mutlu bize.ayrıca cidden partide bacım muahhhh ben ve tanımadığımız bir transdan hariç trans yoktu. neden öyle oldu ki ?

beraber duş alırken arkanı dön abdest alacağım diyen partner

saygı gösterilmesi gereken partnerdir.sevişmesi dini ritüellerini yerine getirmemesi manasına gelmiyor.yardımcı olmak en güzeli.şimdi bizim ultra allahsız ibneler taşağa sarmış ama siklerini yalarken veya götlerini sikerken böyle davranmıyorlar.
ayrıca gusül abdesti yapılması gereken bir farzdır.günah işleyip bağışlanmak adına yapılmaz.kendini günahkar ve pis hisseden müslüman ibneler sizde en az allahsız ibneler kadar komiksiniz.

deniz beray

translara örnek olacak güzel insan.trans olmanın seks işçiliği ile ilgisi olmadığını ve başka yollarında olduğunu göstermiş bizlere.zoru seçip amacına ulaşmış.allah düzenini daim etsin ablamın.

kışlık koca

kaldırılığı yerden kazak,mont ve gocuklarla birlikte çıkarılması gereken koca.hafif kıllı hafif göbekli olanı siz yatağa girmeden yatağı ısıtmalı sarılıp uyunmalı.

1984

mevcut ülke yönetiminin baş ucu kitabı.yaşanan ve yapılan her şey anlatılmış kitapta.asla yabancılık çekmeyeceğiniz hay gücünüzü zorlamadan okuyacağınız kitap.

ishtar

mezopotamyanın aşk,bereket ve savaş tanrıçasıdır.sabah yıldızı,gül,kalp onun sembolleri arasındadır. gılgamış destanın da adı geçer.sabah yıldızı yani venüs ile betimlenir.hint avrupa dillerinde ki yıldız bu kelimeden gelmektedir.farsça sittar kürtçe stêrk ingilizce star zazaca'da astare onu anlatır.sümerlerde ki yansıması inannadır.
kendisinin tapınağın da tapınak rahibeleri onun rızasını kazanmak için yabancılarla seks yaparlarmış.orospuluğun ilk zamanlar da tanrıçanın rızası için yapılması hayli ilginç.günümüz de orospular aşağılansa da bir zamanlar bir yerlerde tanrıçayı temsilen kutsal görülüyordu.kendisi ilk orospuların kutsal anasıdır.

diğer gayleri çekemeyen mutsuz gay

şu hayata bir kere gelip heteroseksist ahlakın zindanında yaşar bu arkadaşlar.cinsel kimliğini sadece sekse indirgediği için kendin olma deyimini bile seks yapabilme olarak algılar.
hayatını sikip atar.bir ömür heba olur gider.fesatlıkları yüzünden diğer ibnelerin hayatınıda kötü etkilerler.açık olmayı kimliğini kabul etmek olarak algılarlar.oysa ki gizli veya açık eşcinsellik mesele değil mesele geyliğinin bilincine varıp bu şekilde yaşamak.tabi bu arkadaş bunu da bardam bara koşup istediğine asılmak olarak görür.
uzun lafın kısası mevlam yardım eylesin onlara.wallahi acıyorum çünkü hepimiz bir zamanlar böyleydik.o yolların ne kadar accı verdiğini biliyorum.lakin hayatı boyunca o yolda bir metre ilerleyememek en acısı.

türk

olmamaktan utandığım millet.
*

deniz akagündüz

dev lis, genç umut ve chp gençlik kollarının desteğiyle bir eylem düzenlemiştir.yeni türkiyenin yobazları korkun bu gençlerden.

http://www.abcgazetesi.com/deniz-a-variz...

para için götünü siktiren gay modeli

kıskandığım geydir.ben hep bedava veriyorum.hatta prezervatifiydi,kayganlastırıcısıydı derken baya maliyetli.gerçi ne demiş atalarımız kiminin parası kiminin duası.
umarım öbür tarafta bir mükafatı vardır bunun.
  • /
  • 158
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 3155

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

kazığa oturtulup cümle alemi ibne için yakmak gerekir bunu.hatta ergen yeni nesil ibneler için masal yapıp hikayesini ders olarak okutmak lazımdır.çünkü kadınsı olduğu için bizi elaleme rezil eder çünkü biz harbi erkeğizdir götümüzü ancak bir erkek sikebilir.zaten biz gey bile değiliz heteroyuz ama ibne sikiyoruz.e mubarek adam hepimizin içinde dışında bilumum yerlerinde kadınsılık yokmu var.iki ibne birbirini gördüğünde abla naaaaber demiyomu diyo.tanışma esnasın da sikinin büyüklüğünden kıllarına kadar sormuyormusun soruyosun.aktifim gay değilim diyenlere ibnelik dersi verirken niye tüm homofobilkiğini kadınsı eşcinsellerden çıkarıyosun.ha tutmaz yatmazsın orası ayrı ama kendi türünü bukadar dışlaman ne demek oluyor.
*

çok yediği halde kilo alamayan gay

ana dilde eğitim

türkiyede çok tartışılan,devletin kendi vatandaşından çok gördüğü haktır.olması durumun da bölünmeyiz,dağılmayız iç savaşta çıkmaz.aksine bizi birbirimize daha sağlam bağlarla bağlar.dünyanın bir çok ülkesinde uygulanmaktadır.
o ülkeler:
almanya
almanya’da bazı eyaletlerde ilkokuldan başlayarak haftada 3 ila 5 saat zorunlu anadili dersleri verilmektedir. dolayısıyla 1980′li yıllarda yaygın olan çocukların almanca’yı iyi öğrenebilmeleri için anadillerinden yoksun bırakılmaları fikri artık savunulmamaktadır. ülkede 'ulusal uyum planı’ adı altında çiftdilli eğitimin gerekliliği yaklaşımı kabul edilmiştir. bu amaçla ortaokulun ilk yılından itibaren uygulanacak olan 'karşılaştırmalı dil eğitimi’ modelleri geliştirilmiş ve denenmeye başlanmıştır. bu modele göre haftada iki saat türk ve alman öğretmenlerin bir arada girebilecekleri dersler düzenlenecek ve her iki dilin de karşılaştırmalı öğretimi uygulanacaktır.

çin
ülkede çok sayıda farklı etnik grup bulunmakta ve yaklaşık 140 farklı dil konuşulmaktadır. ülkenin çoğu memur dili anlamındaki mandarini konuşmaktadır. ülkenin resmi dili çince’dir. ülke anayasasında azınlık dillerinin korunması ve geliştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 1984 yılında 'ulusal azınlıkların bölgesel özerkliği yasası’ çıkarılmıştır. bu yasayla bölgesel özerklik, bölgedeki dilin korunması ve geliştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. özerk bölgeler, o bölgedeki eğitim dili hakkında karar alma yetkisine sahiptir. azınlık mensubu öğrenciler kendi anadillerinin yanı sıra çince’yi de öğrenmek zorundadırlar.

güney afrika
bu ülkede eğitimde anadillerinin kullanılmasıyla ilgili yeni politikalar, son verilen ırkçı rejimle doğrudan ilgili olmuştur. 1993 anayasası dile temel bir insan hakkı olarak bakmış ve çokdilliliği ulusal bir zenginlik kaynağı olarak ele almıştır. bu anayasayla birlikte ingilizce ve afrikaans dilinin yanı sıra dokuz farklı afrika (yerel/kabile) dili resmi dil olarak kabul edilmiştir. irkçı eğitim sisteminin ortadan kalkmasıyla birlikte çokdilli, çokkültürlü öğrenciler üniversite ve diğer okullarda bir arada öğrenim görmeye başlamıştır
güney afrika’da eğitimin ilk beş yılı çocuğun kendi anadilinde yapılmakta, ardından da ingilizce, fransızca ya da portekizce ile devam edilmektedir.

bolivya
bolivya’da 1994′de yürürlüğe giren eğitim reformuyla eğitim sisteminin kapsamlı bir şekilde dönüştürülmesi amaçlanmıştır. bu doğrultuda ülkede ispanyolca’nın yanı sıra bolivya’nın 30 yerli dili bütün okullarda hem dil dersi hem de öğretim dili olarak kullanılmaya başlanmıştır

isviçre
isviçre, 23 kantonlu federal bir cumhuriyettir. ülkenin resmi ve ulusal dilleri, almanca, fransızca ve italyanca’dır. romans dili de ulusal dil olarak kabul edilmiştir. ülke kantonlarının sınırı, konuşulan dillere göre çizilmiştir. bazı kantonlarda tek dil, bazılarında da birden fazla dil kullanılmaktadır. isviçre anayasasına göre, bölgeler dillere göre ayrılmakta, diller eşit statüde bulunmakta ve azınlık dilleri korunmaktadır.

isveç
isveç 1976 yılında ev dili reformu’nu yapmıştır. bu reform, göçmen çocuklarının ikinci dil olarak isveç eğitim sistemine katılmalarını zorunlu kılmakla birlikte isterlerse kendi dillerinde eğitim hakkına sahip olduklarını yasal olarak kabul etmiştir. anadili öğretiminin amacı, aktif bir biçimde yani sözel ve yazılı olarak çocuklara çiftdilliliğinin kazandırılmasıdır ve kültürel kimliğin iki yönlü geliştirilmesidir. bu bakımdan isveç, kültür politikası ve çiftdilli eğitim açısından kıta avrupası’ndan farklı bir yapı göstermektedir.
isveç eğitim sistemi, evde konuşulan dili eğitimde de geçerli dil olarak kabul etmekte ve en az 5 kişilik grup oluştuğunda anadili öğretimi vermeyi belediyelere bir yükümlülük olarak şart koşmaktadır. anadili öğretimine ihtiyaç olup olmadığını saptamak üzere okullar her eğitim yılının başında ihtiyaç yoklaması yapmak zorundadır.
isveç’te 32 dil grubuna yönelik olarak anadili öğretimi organize edilmektedir. anadili öğretimi, haftada 2 saat olup öğleden sonra örgün ders saatlerinin dışında verilmektedir. anadili öğretimi dokuz yıllık zorunlu eğitim sürecinde en fazla yedi yıl izlenebilmekte ve bu eğitimin organize edilmesinde velilerin talepleri önemli bir rol oynamaktadır. evde konuşulan dil, anadili öğretiminde ölçüt olarak alındığı için kendi ülkelerinde ulusal ve resmi bir nitelik taşımayan dillere de eğitimde yer verilebilmektedir. sözgelimi kürt çocukları da bu çerçevede anadili öğretimi alabilmektedir.

israil
ülke nüfusunun büyük çoğunluğu (yüzde 82) musevi olmasına ve ibranice konuşmasına karşın ülkede oturan arap nüfusun (yüzde 18) konuştuğu arapça’ya özel bir statü tanınmıştır. resmi dil ibranice olsa da, arapça’ya eğitim ve kültür alanları ile kamu alanlarında özel bir statü verilmiştir. arap azınlık ilk ve orta öğretimde kendi anadillerinde eğitim alırken ikinci dil olarak da ibranice’yi öğrenmek zorundadır. yüzde 98′i ingilizce öğrenen musevilerin arapça öğrenme zorunluluğu yoktur.

hollanda
hollanda’da bütünleşme politikası ve anadili öğretimi yalpalayan bir gelişim çizgisi izlemiştir. hollanda 1980′de yabancıların kalıcı varlığını kabul ettikten sonra 1983 yılında yayımladığı 'azınlıklar notası’yla resmi görüşlerini kamuoyuna açıklamıştır. ülkedeki tüm azınlık gruplarının eşit ve tam gelişme imkanlarının olduğu bir toplumun kurulması amacı benimsenmiştir. bir yandan göç sınırlandırılırken öte yandan da azınlıkların entegre olması hızlandırılmaya çalışılmıştır. 1980′lerin ortalarından itibaren hükümet bir yandan anadili eğitimini saat olarak azaltmış, öte yandan işlevlerini yeniden belirlemiştir. her ne kadar anadili öğretimi haftada 2.5 saat olarak belirlenmiş olsa da, uygulamada bu eğitim bir ders saatiyle sınırlanmıştır. daha sonra anadili öğretimi kendi başına bir amaç olmaktan çıkarılmış ve ikinci dil olan hollandaca öğrenimini destekleyen bir 'araç dil’ haline getirilmiştir.
2000′lerden itibaren anadili öğretimi entegrasyona engel olmaktadır görüşü savunulmaya başlanmıştır. her ne kadar son dönemde hollanda’da çok olumsuz gelişmeler olsa da hollanda batı avrupa ülkeleri arasında anadili öğretimini en çok destekleyen ülkelerden birisi olarak bilinir. ama son zamanlarda hem sosyal demokrat hem de tutucu partiler anadili öğretiminin sosyal bütünlük kaygılarıyla okullardan kaldırılmasını istemektedirler. toplumsal bütünlük kaygısı hollanda’da anadili öğretiminin önündeki en büyük engel olarak durmaktadır.

abd
2000′lerden itibaren anadili öğretimi entegrasyona engel olmaktadır görüşü savunulmaya başlanmıştır. ülkede nüfusun dörtte biri tarafından konuşulan ispanyolca, eğitimde ikinci dil olarak yer bulmaktadır. abd’de anadili ispanyolca olan çocuklara yönelik okullar vardır. bu okullarda ingilizce ve ispanyolca olmak üzere her sınıfın devam ettiği iki eğitim grubu bulunmaktadır. her grupta söz konusu dilde (ingilizce veya ispanyolca) eğitim veren bir öğretmen ve bir öğretmen yardımcısı vardır. öğrenciler eğitimlerini bir hafta ingilizce, bir hafta da ispanyolca olarak alabilmektedirler.

kanada
kanada’nın nüfusu 33 milyondur. bunun 8 milyonu fransız kökenlidir. ingilizce ve fransızca, ülkenin resmi dilleridir. quebec eyaletinde ağırlıklı olarak fransızca konuşulmaktadır. ülke çiftdillidir. resmi dilin yanı sıra isteyen kendi anadilinde öğretim veren okul açma ve hizmet isteme hakkına sahiptir. bu hak anayasayla korunma altına alınmıştır. 20 civarında olan diğer azınlık dilleri korunma altındadır. kanada hükümeti değil baskı uygulamak, bütün azınlık dilleri için okul, dernek açma, gazete yayımlama, hatta devlet imkanlarıyla televizyon yayını yapma imkanlarını sunmaktadır. ülkede devlet kanalından haftada iki saatlik bir 'türkçe yayın’ hizmeti de sunulmaktadır…

fransa
fransa’da okullar çokdillidir. ülkedeki azınlık dilleri de özel ve resmi okullarda okutulmaktadır. azınlık dillerini özel okullarda isteyen öğrencilere öğretilmesi anaokulundan itibaren serbesttir. örneğin bask ve alsace-mosell bölgelerinde, isteyen anaokul ve ilkokullar eğitimlerini tamamen bask veya alsace dilinde verebilirler. orta öğretimde de durum aynıdır. devlet bu sisteme mali katkı yapmakla yükümlüdür. bask bölgesinde bask dili, bölgede yüzde 70 oranında devlet, yüzde 30 oranında anne-babalar tarafından finanse edilmektedir. devlet okullarında veya devletle sözleşmeli okullarda bu dersler, haftada iki saatle sınırlıdır. çiftdilli denilen türde her düzeyde (ana, ilk, orta düzeyde) okullarda ise, 31 temmuz 2001 tarihli idari karar gereği derslerin yarısı fransızca, yarısı azınlık dilinde okutulur. korsika dili de 1974′den bu yana ilk ve orta dereceli okullarda ve ayrıca 1980′de açılan corte üniversitesi’nde okutulmaktadır. 1998 verilerine göre adadaki öğrencilerin yüzde 85′i okullarda ve özellikle de çiftdilli bir okulda korsika dili öğrenmektedir.

belçika
fedaratif bir ülke olan belçika’nın üç resmi dili vardır: fransızca, flamanca (felemenkçe) ve almanca. nüfusun çoğunluğunu flamanlar ve fransızlar oluşturmaktadır. belçika her ne kadar fransız dilinin egemen olduğu tekil bir devlet olarak kurulmuşsa da, 10. yüzyılda flamanca eğitim ve yargıda kullanılmaya başlanmış, 1932 yılında da flaman bölgesinin resmi dili olmuştur. belçika’da dil grupları özerktir. bu nedenle üç topluluk (flamanya, valonya ve brüksel), özellikle eğitim ve kültür konularında kararlarını tümüyle kendileri almaktadır. brüksel okullarında fransızca konuşanlar için flamanca, flamanca konuşanlar içinse fransızca öğrenmek zorunludur.

hindistan
hindistan, 22 eyalet ve merkezi hükümete bağlı dokuz idari bölgeden oluşmaktadır. nüfusun büyük çoğunluğu (yüzde 83) hindulardan ve diğer yerel gruplardan (müslüman, hıristiyan, sih, budist) oluşmaktadır. ülkede 872 dolayında dil, lehçe ve diyalekt konuşulmaktadır. tüm eyaletlerde ingilizce resmi dil olarak kullanılmakla birlikte çoğu eyalette hintçe de resmi dil olarak kullanılmaktadır. ülke, dünyada en fazla farklı dil ve kültürü bir arada bulunduran ülkedir.

britanya
britanya’da galler, iskoçya ve kuzey irlanda’da anadilde eğitim mevcuttur. anadilde eğitim hakkı bu bölgelere yetki devri ile özerklik tanıyan yasalarla tanınmıştır. ayrıca britanya 1992-avrupa bölgesel ve azınlık dilleri şartı 2000′de imzalanmış, 2001′de onaylanmıştır. britanya bu 'şart’la gal, iskoç ve irlanda dillerini ulusal azınlık dilleri olarak kabul etmektedir. böylece uzun yıllardır uygulanan azınlık dillerine yönelik politika, uluslararası alanda bir yükümlülük olarak üstlenilerek bu konudaki garanti pekiştirilmiştir. bu şart uyarınca eğitim alanında gal ve iskoç dillerinin kullanılması düzenlenmiş, okul öncesi eğitim, ilköğretim, orta öğretim ve üniversite dönemlerinde gal ve iskoç dillerinde eğitim kabul edilmiş, ayrıca bu dillerin yetişkinler tarafından okul dışı eğitimle öğrenilebilmesinin de önü açılmıştır. iskoç dilinin geleneksel olarak konuşulduğu yerler dışında eğitim dili olabilmesinin önü de açıktır. gal ve iskoç dillerinin medyada, yargı kurumlarında, idari makamlarda ve kamu kurumlarınca kullanımı da düzenlenmiştir. irlanda dili de dahil olmak üzere her üç dilin de sadece özel alanda değil kamusal alanda da kullanımı serbesttir. her üç dilin konuşulduğu bölgelerde bölgesel ve yerel yönetimlerde bu dillerin kullanılması ve bu dillerdeki yer adlarının resmî dildeki adıyla birlikte kullanılması ve benimsenmesi kabul edilmiştir. bu yükümlülükler ulusal mevzuatta yer alan düzenlemelerle merkezî iktidar ile bölgesel iktidarlar arasında paylaşılmaktadır. özellikle eğitim alanında bölgesel iktidarların öne çıktığı görülmektedir…

ispanya
1978 ispanyol anayasası’nın 3. maddesi kastilya dilinin resmi ispanyolca olarak tanındığı karara bağlanmakta, fakat kastilya dili dışında diğer ispanyol dillerinin kurulacak özerk bölgelerin statüleri uyarınca ikinci resmi dil olarak tanınması da kabul edilmektedir. 3. madde ispanya’nın bu dilsel çeşitliliğinin kültürel bir miras olduğunu belirterek bu mirasın korunmasına ve saygı gösterilmesine de yer vermektedir. bu bağlamda bugün ispanyol anayasası’nda tarihsel milliyet olarak adlandırılan ve diğer 14 bölgeden daha geniş özerkliklere sahip olan katalonya, bask ülkesi ve galiçya’da bölge halkının dili 2. resmi dil statüsündedir. eğitim de bu özerk bölgelerin yetki alanında olan bir konudur ve her üç bölgede de anadilinde öğretim mevcuttur.
katalonya’da 1983′te çıkarılan katalan dilinin normalleştirilmesi yasası’yla katalanca’nın kamusal alanda ve eğitimde kullanımı düzenlenir. bu yasa bölgede eğitimi iki temel ilkeye dayandırmaktadır. bu ilkelerden ilki, eğitim dilinin serbestçe seçilebilmesi, ikincisiyse, dil üzerinden bir ayrımcılığa gidilmemesidir. öğretmenler her iki resmi dili de bilmek zorundayken, öğrenciler istedikleri dilde eğitim alma konusunda serbest olacak; fakat eğer katalanca müfredatı seçtilerse ispanyolca’yı, eğer ispanyolca müfredatı seçtilerse katalanca’yı zorunlu ders olarak alacaklardır. diğer yandan öğrencilerin genellikle ingilizce ya da fransızca dillerinden birini öğrenmeleri de teşvik edilecektir. katalonya, 1998′de katalonya parlamentosu’nun çıkardığı katalan dil yasası’yla dilsel politika ve uygulamalar konusunda daha ileri bir adım atmıştır. yasanın amacı, okullarda ve kamusal hizmetlerde kullanılan katalanca’yı uyumlaştırmak, medyada ve kültürel faaliyetlerde katalanca’nın daha fazla kullanılmasını ve katalanca’nın sosyo-ekonomik alanda fiili olarak kullanımını geliştirmek ile tüm anayasal ve diğer yasal sınırlamalara rağmen katalonya’da katalanca ile ispanyolca arasında tam bir eşitlik sağlamaktır…
bask ülkesinde bask özerklik statüsü’nün 6. maddesi, baskça’nın aynen ispanyolca gibi bask ülkesi özerk topluluğu’nun resmi dili olduğunu ve tüm yerleşiklerin her iki dili de bilme ve kullanma hakları bulunduğunu, özerk topluluk kurumlarının iki dilin kullanımının garantisi olacağını, kimsenin dil üzerinden bir ayrımcılığa maruz bırakılamayacağını hükme bağlamaktadır. 1982′de çıkarılan bask dilinin normalizasyonu yasası bugün de bölgede geçerli olan eğitim sisteminin temelidir. bu eğitim sistemine göre bask ülkesinde dört dilsel model üzerinden eğitim verilmektedir. öğrenci velilerine ilk ve orta öğretimde bu dört modelden birini seçme hakkı tanınmaktadır.
model a: tüm öğrenim ispanyolca’dır. baskça ayrı bir müfredat konusudur.
model b: hem ispanyolca hem baskça yarı yarıya kullanılmaktadır.
model d: tüm öğrenim baskça’dır. ispanyolca ayrı bir müfredat konusudur.
model x: tüm öğrenim ispanyolca’dır. baskça’ya hiç yer yoktur.

kaynak:http://www.egitimsen.org.tr/down/anadil-ana%20rapor.pdf

ayı sözlük

artık yavaştan kurucusu tarafından sonu getirilen sözlük. içerik üreten, katkı sağlayan,bilgi veren,yol gösteren insanları birer birer göndermek hangi akla hizmet acaba?
uçurulan yazarlar hakaret etmeyecek kadar kendini bilen insanlar.ufak eleştiriye dahi tahammülsüzlük gösterip yılların emeğini silmek bu kadar kolay olmamalı. uçurulan ve giden yazarların tüm yazdimlari da gidiyor,sanki hiç var olmamışlar gibi.siz bayım insanlarin anılarını ve emeklerini bir kalemde siliyorsunuz.bu yaptığınız en başta emeğe saygısızlık.hepimiz bazen haddimizi asariz ve bize yakışmayan şeyler yaparız çünkü insanız.ama bugün uçurulan üç yazarda ne küfür etti nede hakarette bulundular.entirileride silindiği için kimse ne olup bittiğini anlamıyor.kendilerini dahi anlayamadan gönderildiler.
dediğim gibi yazık oldu onca emeğe ve geçen seneye.burasi artık eskisi gibi olmayacak.kimse kısıtlandığı bir yerde yazmaz ve yazmamalidir.

emeğine hakaret edilen emekçinin yanındayım. uçurulanlara haksızlık yapılmıştır bu da böyle biline.
son söz:
ferman padişahınsa dağlar bizimdir!!!!

keşke penisim olmasaydı denilen anlar

penisin fermuara sikisdigi anlarda.
aboo dunyanin en kotu ani.
mevlam gokte ucan kusa vermesin.

toplumun en dejenere olmuş kesimi

dominant kültür kendinden farklı olanları hep dejenere olmakla suçlamıştır. türkiye'de eşcinsel, metalci, ateist olmak hep dejenerelik olarak değerlendirilmiştir.avrupa'da din değiştirip müslüman olanlar, amerika'da zenciler de dejeneredir. neden?
çünkü sosyal normlara ters olan bir kültür geliştirmişlerdir.

eşcinselliğe gelince:

-kanunen tanınıyor muyuz?
-yaşam hakkımız güvence altında mı?
-evlenebiliyor muyuz?
-evlat edine biliyormuyuz?
-hayat arkadaşımızla karşılıklı olarak tüm haklarımızdan* yararlanabiliyor muyuz?

soruların cevabı hayırsa kusura bakmayın ama s..erim öle toplumu s..erim öle dejenereliği. tüm bunlardan ve daha fazlasından beni mahrum bırakan bu sistemin en dejeneresiyim amk.kimliğimi açıklayınca tek ekmek teknem fuhuş ya da kadın kılığında şarkıcılık oluyorsa bu benim dejenereliğimden değil toplumun ikiyüzlülüğündendir.

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

kazığa oturtulup cümle alemi ibne için yakmak gerekir bunu.hatta ergen yeni nesil ibneler için masal yapıp hikayesini ders olarak okutmak lazımdır.çünkü kadınsı olduğu için bizi elaleme rezil eder çünkü biz harbi erkeğizdir götümüzü ancak bir erkek sikebilir.zaten biz gey bile değiliz heteroyuz ama ibne sikiyoruz.e mubarek adam hepimizin içinde dışında bilumum yerlerinde kadınsılık yokmu var.iki ibne birbirini gördüğünde abla naaaaber demiyomu diyo.tanışma esnasın da sikinin büyüklüğünden kıllarına kadar sormuyormusun soruyosun.aktifim gay değilim diyenlere ibnelik dersi verirken niye tüm homofobilkiğini kadınsı eşcinsellerden çıkarıyosun.ha tutmaz yatmazsın orası ayrı ama kendi türünü bukadar dışlaman ne demek oluyor.
*

ayı sözlük yazarlarının askerlik anıları

vatan haini adlandırılan bir ibne olarak uzun dönem yaptığım zorunlu görev.ülkenin en doğusunda üç ülkenin sınırı olan bir yerde yaptım askerliğimi.mesleğim gereği revir de yaptım.lakin alt devre olduğum için 3 ay hem revir temizleyip hem sınır nöbeti tuttum.-45 derece de her gün 2 saat dikildim.gündüzleri aralıksız paspas çektim.o lanet beyaz parkeler askerlerin her içeriye girişinde kirleniyordu.obsesif komutan da leke görürsem seni sikerim dediği için mecbur elimden paspas düşmüyordu.yemek,içtima,nöbet,rev,r,enjeksiyon,pansuman derken günde sadece 3 saat uyuyabiliyordum.
çavuş olup revir sorumlu askeri olduktan sonra en azından biraz rahatladım.
komutan pek siklemediği için muayene hariç tüm tıbbi işlemleri ben yapıyordum.kalifiye eleman da olmadığı için her şey bana kalmıştı.gerçi sonradan bir askeri yetiştirdim rahatladım.askerliğim boyunca gördüklerim beni pek etkilemdi lakin normal insanları kafayı yedirtecek şeyler gerçekleşti.


-kendini vuran askerin paramparça göğüs kafesini kimse dokunmadığı için tek başıma ceset torbasına koydum.
-mayınla oynarken elinde patlatan askerin paramparça eline daha fazla görüp kafayı sıyırmaması için arda arda sakinleştirici yapıp bir yanda da bir şey olamaycak elini kurtaracağız diye teselli etmeye çalıştım.
-40 derece askeri banyoda sırf ateşi düşsün 20 dakika boyunca ellerimle yıkadım.
-kendini vurmak isteyen bir askeri 3 saat konuşarak ikna etmeye çalıştım.
-sivilde maddi durumu el vermediği için ameliyat olamayacak askerleri bin bir yalaklık.rica minnet ile ameliyatlarını yaptırdım.
-3 veremli askerin taburdan çıkış yasak olduğu için tedavilerini yaptım.verem çok çabuk bulaşan bir hastalıktır bu arada.
-hepatit b hastası bir askere sırf bana bulaşır bana ne sen yap lan diyen komutana küfür ederek sütur attım.
-soğuktan dolayı parmak uçları kangren olan askere sabaha kadar uyumadan başını bekledim.
-tilki ısıran bir askerin kuduz aşısını yaptırmak için komutana saatlerce yaptırdım.komutanlar pek askeri siklemez çünkü onlardan çok var.
-dev örümceklerin kendine saldıracağını düşünen şizofren askeri ikna etmek için gecenin bir yarısı nöbet kulesinin tepesine çıkarak indirdim.gördüğü halisülasyondan dolayı benimde düşman olduğumu söyleyip tüfeği bana doğrultmuştu.
-krize girip kollarını,bacaklarını,boynunu,yer kalmayınca da kalçasını kesen askere 200 den fazla sütur attım.komutana kalsa hiç dokunmamam gerekıyordu ve dikiş atmamı yasaklamıştı.sonucunda tokat dahi yedim yaptığım için.
-yanan askere çocuğum gibi 1 hafta boyunca sevgi şefkat gösterip tedavisini yaptım.
-ilaç içip intihar eden askerin boğazına sokup kusturdum.parmağımı koparacak kadar ısırmıştı gavat.
-her gün kıl dönmesi pansumanı yaptım.bilen bilir iğrenç gelir çoğuna.analarının yapamıyacağı bakımı yaptım.

daha unuttuğum ve yazmak istemediğim bir sürü macera geçti başımdan.bana vatan haini terörist diyen arkadaşlara bir şeyleri kanıtlamak için yazmıyorum bunları.askerliğin ne kadar boktan bir şey olduğunu göstermek için yazıyorum.türk askerinin canı ve kanı ucuzudur.beş kuruş değer vermezler orda insana.yoksul her yerde olduğu gibi orda da değersizdir.bu ve bunun gibi zor durumlarda askerlik yapan ana kuzularını ölüme göndermek için salyalarını akıta akıta böğürenler bunları düşünün.düşünün ki ders alın.allaha şükür askerliği yaptım.eğer normal bir askerlik yapsaydım kafayı yerdim.bu çarka bu pis sisteme hizmet zulüm gelirdi.ben sevdiğim işi yapıp insanların derdine çare olmaya çalıştım.

kürtçe

türkiye'de türkçeden sonra en fazla konuşulan dil.
babamın konuştuğu, benim sadece anlayabildiğim kayıp lisanım.
maalesef diğer azınlık diller gibi eğitim dili değildir.
diğer diyorum zazaca, lazca, çerkesce*gibi diller de konuşan insanların en tabi hakkı olan ana dilde eğitimden yoksundur. bu ülkede sadece kürtler ana dilde eğitim istemiyolar:

zazaca*:http://zazader.org/

lazca *:9eb
çerkesce *:http://www.hurriyet.com.tr/gundem/204500...

bu dilleri konuşan insanlar bu ülke için can verirken çoğu türkçe bilmiyordu. kanlarıyla kurdukları memleketlerin de ana dilde eğitim almaları en doğal ve yaratılıştan gelen haklarıdır. bunu engellemek vatan millet sakarya edebiyatıyla savunanları bölücülükle suçlamak, cehaletten başka bir şey değildir.

gusül abdesti alan geyler

müslüman ibnedir.dininin gereğini yapıyordur.aşağılanmayı yada taşak konusu olmayı hak etmeyendir.ne milliyetçi, ne kemalist ne de muhafazakarlıkla alakası yoktur.
dini ritüellerinin yerine getirmekle muhafazakarlık arasındaki farkı bilmeyen ibnelere her hangi bir şey açıklamak zorunda da değildir.

leyla zana

davasının sahibi kadındır.inançları uğruna hayatının en güzelyıllarını dört duvar arasında geçirmiştir.düşüncelerini seven de sevmeyende dik duruşunu takdir eder.

biseksüel

ibne olmaktan tırsanların uydurduğu birşey.inanmıyorum ben böyle bir yönelime, ya siyahsın ya beyaz grisi yok bu işin.yok aşk cinsiyet tanımazmış, zevk almanın yolları farklıymış fasa fiso bunlar. biseksüelliği legalleştirme çabaları kardeşim.*

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

yurdum biseksüellerinin için de bulunduğu durum.
kabul edin kafanız karışık çift taraflı oynuyorsunuz ve bunların zararını en çok geyler görüyor.geylerin hayatı zatenhiç kolay değil ve bunu bazılarınız çok daha zorlaştırıyorsunuz.zora düştüğünüz de biseksüel olduğunuzu öne sürüp ekstra saygı ve takdir beklerken bu bahaneniz çok can yakıyor.
ayrıca kendinizi aklamak için geylerin sadık olmayan,feminen,seks düşkünü diye suçlamak sizi daha çok komik duruma düşürüyor.*


edit:eleştiriye açıklığınız gözlerimi yaşarttı

sırrı süreyya önder

bdp heyetinin karadeniz turu

seyirlik orta oyunu oynamaya niyetlenmiş bdp'li arkadaşlar.
sinoplu arkadaşlar da restlerini görmüş şiddetli bir karşılık vermişler.bunun trabzon ayağını düşünemiyorum bile.
amaçları dialogmu demokrasi ihracımı yoksa var olan ön yargıları pekiştirmek mi insan düşünmeden edemiyor.
bazı şeylerin konuşulmaya başlandığı dönem de nereden çıktı bu rezalet.devlet bahçelinin diyarbekir'de miting yapma kararı kadar saçma ve provakatörce.
Henüz takip ettiği biri yok.