marmaray aşırı elleme sonucu bozulmuştur
muhteşem yüzyıl
42 ülkeye hakları satılmış, türkiye'nin uluslararası anlamda en başarılı dizisiydi. ve gelinen nokta koca bir sıfır! senarist diziyi bırakmış. diziye ruhunu veren yönetmenler diziyi bırakmış. diziyi izlenir kılan en önemli unsur meryem uzerli ikna edilme gibi bir şans varken şutlanmış... çok yazık... hala izleyenler varsa sabırlar diliyorum!
marmaray
ilk gününden arıza yapan, sirkeci'de inmek isteyenleri üsküdar'da bırakan asrın projesi! işte bunlar hep elektrik lobisi...
tylol hot
aniden tansiyon düşüren ve sizi hayvan gibi uyutan grip ilacı. dikkatli kullanıldığı takdirde mucizeler yaratır. sezonu açmıştır...
ayı sözlük yazarlarının en sevdiği şehirler
innpera sporting club
hayatı şişli, taksim ve beşiktaş hattında geçenler için iyi bir fitness club opsiyonu. taksim sıraselviler innpera hotel içinde yer alan club, makul fiyatları, havuzu, türk hamamı ve fazla kalabalık olmayan yapısıyla fena sayılmayacak bir seçenek. aynı otel gezi sürecinin en civcivli ve korkunç günlerinde kapılarını direnişçilere açmış, içeriye sığınan direnişçileri polise teslim etmeyerek çok iyi bir sınav da vermiştir. paranızı iğrenç işletmelere vermek yerine geziye destek veren bir yere verebilir, yepisyeni bir fitness club'da grup derslerine girerek fitleşebilirsiniz.
ps: ohaa resmen tanıtım yaptım! hahaha!
american horror story coven
ikinci bölümü ile biz sevenlerini ekrana çivilemiş dizidir. ölümsüzlüğe mahkum olmuş ve kendisini öldürmeleri için yalvaran madam delphin karakteri(kathy bates) inanılmaz iyi gidiyor. jessica lange deseniz sadece sigara içse yeter, o derece iyi oynuyor. her sezon diziye mutlaka sokulan eşcinsel karakter kontenjanını bu sezon diriltme gücü bulunan lilly rabe üstlenecek gibi duruyor. bu arada o yılanlı sevişme sahnesi neydi öyle ya? o neydi gızzz diye bağırasım geldi...
gezi partisi
durup dururken sevgiliye ters davranma isteği gelmesi
beraber yaşayan sevgililerde zaman zaman görülen durum. birbirlerinin yüzünü mütemadiyen gören, sosyal hayatları iç içe geçmiş, uyumdan yıkılan sevgililer aniden yelloza bağlayıp ne olur beni daha az sev tadında karmaşık ve gergin haller içine girebilir. oluruna bırakın... geçer gider. hatta pişmanlık nedeniyle ters tavırlar yerini pamuk şekeri hallere bırakabilir...
nargile
sigara içmeyen bendenizi ağına düşürmeye çalışan meret. evde içmesi kendinizi muhteşem sülüman gibi hissetmenize sebebiyet verebilir... tömbeki kalitesi çok önemlidir. hindistan cevizli ve şeftalili tömbekimi geçenlerde aktardan aldım... çocuk gibi mutluyum!
özgüveninin nedeni anlaşılmayan insan
sürekli bir öfke ve kibirle gezen, herkesi ve herşeyi eleştiren lakin kendi meziyetlerini bir türlü ortaya seremeyen insan tipidir. aşağılık kompleksinden yıkılan yurdum gayi malesef buna iyi bir örnektir...
(bkz:
yetenek sizsiniz türkiye )
gravity
son yılların en önemli sinema filmi. neredeyse tüm sinema eleştirmenleri 3d teknolojisinde bundan daha iyi bir film çekilmediği konusunda hemfikir. filmin dinsel ve bilimsel çok ilginç metaforlar barındırdığı da gerçek. türkiye'deki insanların papağan gibi tekrarladığı hrıstiyanlık propogandası iddialarının aksine avrupalı ve abd'li eleştirmenlerin filmi farklı değerlendirdiği açık. aptal değilseniz filmin belli sahnelerinin açıkça doğum ve anne karnına dair göndermelerle dolu olduğunu anlayabilirsiniz. son sahnenin evrimin sudan başladığı yönünde okumalara açık olduğu da düşünülebilir. bu arada mutlaka ama mutlaka 3d izleyin. uzay, varoluş gibi meseleleri düşünürken aksiyon dolu saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. 17 dakilalık uzun plan uzaya savrulma anı muhtemelen sinema tarihine geçecek. filmin oscarları toplayacağı da şimdiden belli. kısacası gidin ve izleyin...
ps: sandra bullock feci kas yapmış...
american horror story coven
ikinci sezonu asylum ile beklentileri tavan yaptırmış dizidir. çıta öyle yükselmiştirki 3. sezon coven'de iyi bir iş çıkarsalar bile başyapıt kıvamında birşey çıkmazsa fanlar tarafından yerin dibine sokulması olasıdır. dün izlediğim ilk bölüm bende karmaşık hisler uyandırdı. birinci ve ikinci sezondan tanıdığımız bazı önemli karakterleri farklı rollerde benimsemekte zorlandım. bir çeşit hogwarts büyücülük okulu kıvamında bir görüntü sergileyen cadılar okulu teması ilginç bir konuya evrilmezse ergen hikayesi olma riski taşıyor. yaşlılık depresyonu yüzünden dehşet saçan jessica lange şahane ama asıl sürprizi fransız cadı kathy bates yaşatabilir. bekleyelim, görelim...
ps: müzikler yine şahane!
richard dawkins
eşcinsellik mutasyondur tesbitinde bulunmuş sözde bilimadamı. hakkında sürüyle teori üretilen, hala fikir birliğine varılamayan, tıp kitaplarından hastalık olarak çıkartılan, evlilik hakkını medeni ülkelerin çoğunda yavaş yavaş kazanan eşcinsellere inanılmaz bir yaftalamayla karşı karşıyayız. yaptığı uyduruk iki üç gözlem ardından beyzade richard şöyle buyurmuş:
''embriyo sürecindeki kopyalama hataları eşcinsellik de dahil olmak üzere pek çok bozukluğa (eşcinsellik bozukluktur çünkü hayatta kalmanın en önemli amacı olan kendini kopyalama sürecinde kısırdır) yol açar.''
basit bilimsel bilgimle bir sürü hata barındıran bu önermeyi tartışmak istiyorum! birincisi mutasyon ve bozukluk aynı anlama gelmez. ikincisi bazı gözlemlerden yola çıkarak bunu söylüyorsa bu sadece bir önerme olur. zira kesinliğe ulaşmak için çok fazla gözlem ve kanıt gerekir. bunu bilimsel sonuç diye tartışmaya açıyorsa son derece ahlaksız bir adam olduğunu kolayca söyleyebilirim. ateizmi modernite diye göklere çıkaran birçok kitabını benim de okuduğum bu adamı çağdışı bu yaklaşımıyla nedeniyle kınıyorum. hakaret ettiği yobazlardan tek farkı kendisinin ateist olmasıymış.
kimseye karıştığımız yok ama kabul edilemez
bir hüseyin çelik beyanı! atv'de sunuculuk yapan kadının kıyafetini fazla açık bulan beyzade böyle bir açıklama yapmış. birde götünden bazı elementler uydurarak dünyada da durum böyle demiş. kendisine yakın zamanda uydu alıp dünya tvlerini takip etmesini öneririm.
*
ps: bakan, bize yakın kanalsın ayağını denk al dediği gibi seçimler öncesi muhafazakar seçmene de şirin gözükmüştür. köftehor seni...
ps2: atv, sunucuyu kovmayı düşünüyormuş. pes!
italyan erkeği
bir yunan erkeği değildir...
*
chicago
4 sene aradan sonra tekrar kavuştuğum şehir. yine yemyeşil parklar, herbiri nevi şahsına münhasır modern heykeller, downtown'ta gökdelenlerin sayısının hala arttığını görerek şaşırmalar, lincoln park'taki şık mahallelerde piyasa yapmalar, seneler önce dönme kararı almama ettiğim küfürler, en az new york'taki kadar iyi restaurantlara onların yarısı kadar para ödemeler, sex shoplardan arkadaşlara komik hediyeler almalar, sabahın köründe göl kenarında koşan hulk ve wolverine kılıklı adamlara bakarak hain fantaziler üretmeler, abd'de coca cola'nın tadının bok gibi olduğunu tekrar teyid etmeler, karşılaştığım eğitimli amerikalarının gezi parkı olaylarına istinaden beni kutlamaları, durup dururken ağlamayan, şımartılmamış parkta koşup oynayan çocuklar, ve beni sinir etmek istercesine ılık ve güneşli günler... ah chicago ah! güzelsin vesselam!
ps: ve evet büyük umutlarla ve idealist solcu havalarında yurdu döndüğüm zamana şimdi götümle gülüyorum...birgün yeniden, kim bilir...
yılmaz özdil
halk tv'de müjdat gezen ve uğur dündar'la çıktığı programda esad'la röportaj yapan kadın gazeteciye durup dururken hönküren, kimse türkiye başbakanına hakaret edemez tadında dumura uğrutan açıklamalar yapan gazetecidir. dünden beri herkes çok üzgün. yeni bir barbaros şansal travması yaşıyorlarlar. esad diktatörmüş, başbakan hakkında nasıl böyle konuşabilirmiş falan filan... yahu be adam sen daha önce diktatör karşılaştırması yaptığın yazında bunların içinde en cahili tayyip hiç olmazsa diğerleri doktordu, ingilizce biliyordu yazmıştın. hey gidi hey! zaten hürriyet gibi bir gazetede herkes işten atılırken kalması kimsenin dikkatini çekmemişti. işte kurt gazeteci kartlarını böyle oynuyor. kemalistlerin ekmeğini uzun süredir yiyor, biraz da öbür taraftan yesin. ekşisözlük ve twitter'da akp'lilerin kutlamalarına mazhar olmuş durumda. siz siz olun sırf akp ve tayyip'e çakıyor, laiklik diye inliyor diye birilerinin arkasından gitmeyin. sonunda böyle duvara toslarsınız.
(bkz:
barbaros şansal reloaded)
amerika birleşik devletleri
kişi başına düşen milli geliri avrupa standartlarında olan lakin yaşam biçimi ve kafa yapısı olarak hem onlara benzeyen hem de benzemeyen bir memlekettir abd. abd'liler çoğu avrupalı'dan daha fazla kazanırlar ve birçok avrupalının yarısı kadar vergi öderler. süper avantajlıymış gibi görünen bu yapının dezantajı da vardır. abd sağlık hizmetleri, anormal ölçülerde pahalıdır. abd'de sigortası olmayan bir insanın iflas etmemesi ancak mucizelere bağlıdır. aynı şekilde sağlık sigortası da müthiş pahalıdır. obama'nın fakirler için ücretsiz hale getirmeye çalıştığı sağlık sistemi abd'nin kamburudur. avrupa'ya benzemeyen şeylerden biri de gelir dağılımı eşitsizliğidir. bizim gibi uyduruk ülkelerdeki kadar olmasa da gelir dağılımı bozukluğu vardır. büyük kentlerde zencilerin ve latinlerin yaşadığı görece fakir ve sosyal yapısı bozuk olan mahalleler mevcuttur. lakin abd'de avrupa tipi bir ırkçılık yoktur. ülkede akıl almayacak ölçüde farklı ırk, din ve dil mevcuttur. belli problemlere rağmen abd, yaşamak için avrupa'dan çok daha ideal bir yerdir. biraz kafanız çalışıyorsa ve hırslarınız varsa abd iyi bir seçenek olacaktır. abd, bir göçmen için herkesin hayalini kurduğu iskandinavya ülkelerinden daha iyi bir yaşam sunabilir. ırkçı partilerin ilk üçe oynadığı, nüfus ve dinamizm açısından problem yaşayan batı avrupa, abd yanında oldukça kötü koşullar sunar. her kim olursanız olun, iş bulup tutunursanız abd bir şekilde sizi kabul eder. kuşaklar geçtiği halde hala ötekileştirme sorunu yaşayan almanyalı türkler'in sorunları amerikan toplumu için anormal şeylerdir. avrupa çok süper, amerika bok gibi diye ezberden konuşan insanların gözden kaçırdığı en önemli şey gizli ırkçılıktır. örnek ülke olarak gösterilen norveç'te bile faşist ırkçı parti ikinci parti olarak çıkabilir, türk ya da zenci iseniz sıradan işlere bile kabul edilmeyebilirsiniz. abd nesillerdir göç almaktadır. ülke kuruluş felsefesini ve yapısını göçlerle sağlamıştır. avrupa ırkçıdır çünkü göçlere alışamamıştır ve nüfusun azlığı halka bunu tehdit gibi algılatır. amerika çöküyor oğlum diyenler de var ama yanılıyorlar. herkesin birbirinin gözünü oyduğu ortadoğu, ırkçılığın ve yaşlı nüfusun tavan yaptığı avrupa ve insan haklarının yerlerde süründüğü türkiye yanında abd rüya gibidir. halihazırda abd şalteri indirdi haberleri cumhuriyetçiler ve demokratlar arasındaki sağlık reformu yüzünden yaşanan çekişme yüzündendir. yani abd'nin battığı falan yoktur. ailesi sosyalist kökenli, kendisi sosyal demokrat ve abd dış politikalarından tiksinen bir insan olarak bunları yazıyorum. durum budur. abd'yi kanada,bazı batı avrupa ülkeleri ve avustrulya gibi ülkeler dışında hiçbir ülkeyle sosyal yaşam açısından kıyaslayamam. şayet göçmenlik hayaliniz varsa birinci adayınız olması mantıklıdır.
jetlag
şu an bendenizi kıvrandıran feci rahatsızlıktır. doğudan batıya giderken çok rahatsız etmezken , batıdan doğuya gelirken sizi kıvrandırır. anlamsız saatlerde uykunuz gelirken, sabaha karşı faltaşı gözlerle tavanı izleyerek uyanabilirsiniz. boyun devrilsin jetlag...