zarathustra

Durum: 563 - 0 - 0 - 0 - 18.05.2023 13:50

Puan: 8014 - Sözlük Kezbanı

7 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Yazar.

Mutsuzum.
  • /
  • 29

kurban bayramı

islam bayramlarının diğeri gibi sıkıcı olanı, ulan arap paganizmi de bu kadar sıkıcı mıydı yahu? bize biraz çılgınlık gerek azıcık hindu olsaydık nolurdu!

heterodoks

her heterodoks görüş kendisinin ortodoks olduğu iddiasındadır ayrıca

enedwaith

tolkien külliyatında bahsi geçen bir bölge; baranduin nehrinin güney yakasından başlayarak gondor sınırı olan ak dağlara kadar devam eden sık ormanlıklı alanı kapsamaktadır.

bölge ikinci çağa kadar tarihte önemli bir yer teşkil etmezken, numenor kralı tar-aldarion'un hükümdarlığı sırasında orta dünyaya ilk ayak basan numenorlularca kolonize edilmeye çalışılmıştır.

numenor donanmasının inşasında kullanılmak üzere kereste imalatı merkezi haline gelen ve bölgede ileri karakol görevi gören lond daer limanıyla birlikte bölgede yaşayan insan kabileleri ile numenor arasında huzursuzluk çıkmış, bu nedenle de bölgedeki numenor yerleşimleri sıklıkla yağmalanmıştır.
yerel halkların saldırısına rağmen arazide tutunabilen numenor ileride gerçekleşecek olan lhun körfezi kuşatmasında sauron'un ordularına bu noktadan çıkıp arkadan saldırarak gri limanları koruyabilmiştir. ama tar-aldarion'un ölümünden sonra bölge uzun süre terk edilmiş ve yerel kabileler yeniden egemenlik kurmuşlardır.

numenor'un yıkımı ile birlikte ana karaya dönen elendil'in kurduğu arnor krallığı etki alanını buraya kadar genişletmiştir. özellikle enedwaith ile eriador'un arasında önemli bir kavşak noktası olan tharbad önemli bir merkez haline gelmiştir.

bizzat sauron tarafından oluşturulan büyük salgınla birlikte arnor krallığının zayıflaması ve yıkılmasıyla bölgedeki dunedain yerleşkeleri harabeye dönmüştür ama yinede enedwaith'in kuzeyi arnor'un haleflerinden cordolan krallığına kalmışken angmar istilalarıyla birlikte dağılan tüm siyasi düzenle birlikte ıssız ve vahşi, daha çok yabanilerin dolaştığı topraklar haline gelmiştir.

yerel halkı ormanlarda yaşayan kabileler ve balıkçı topluluklarından oluşmakta olup, druedain ismi ile anılan diğer soydaşlarından çok daha farklı bir insan kavmine ev sahipliği yapmaktadır.

teleri

vaların davetiyle valinor'a olan kutlu yürüyüşe katılan üç soydan sonuncusu ve en kalabalığı, bu soyun bir kısmı yoldan erken safhada ayrılıp orman elflerini oluştururlar, sonra da deniz kıyısına gelenlerin bir kısmı balegaer denizini geçmeyip orada kalmış, cirdan önderliğinde denizci elfler olmuşlardır.
denizi geçenler de yine valinor'a ayak basmayıp yanlız ada tol eressa'da kalmışlardır.

bunların orta dünyada kalanlarına sindarin denir, teleri ise sadece valinor'a gidenler için kullanılan bir isim haline gelmiştir.

legolas, thranduil, galadriel'in kocası celeborn, cirdan ve haldir bu elflerdendir.
ayrıca orta dünyadaki (valinor değil) en yaşlı elf cirdan'dır.

bununla birlikte en pleb elflerdir.

noldor

uyanış sularından kalkıp valar'ın davetiyle kutlu yürüyüşe katılan üç elf soyundan ikincisi; el becerileriyle ve anlaşıldığı üzerek teknik bilgileriyle ön plana çıkarlar. bilinen noldor hükümdarları şu şekildedir; finwe, fongolfin, fingon, turgon ve son olarak gil-galad.
feanor şerefsizi de bu soydandır.

harad

tolkien külliyatında bahsi geçen bir bölge;
gondor'un güneyinde uzanan uçsuz bucaksız bölgeye verilen genel bir isimdir zaten anlamı da güney demektir.

gondor kıyısında bulunan araziler çöl olmakla birlikte uzak harad'ın ötesinde derin ormanlar bulunduğu söylenir.

birbirinden çok farklı insan kabilelerine ve muhtemelen avari elflerine ev sahipliği yapan bölge, istikrarsız siyasi yapılarla ve bilinmeyen küçük küçük otoritelerden oluştuğu için halkına genel olarak haradrim denilir. muhtemelen tunç işlemenin de gerisinde kalmışlardır diye çıkarımlar yapılabilir.

devasa boyuttaki mümakil hayvanları bu bölgede yaşamaktadır.

ikinci çağın sonlarına doğru numenor kolonizasyonunun etkisiyle bilinen haritanın dışında da olmak üzere belagaer denizine bakan sahillerde büyük koloni şehirleri kurulmuştur, bunlardan en bilineni umbar liman şehridir. numenor'un melkor tapınımına geçişiyle birlikte haradrim kabileleri köleleştirilmiş ve kitleler halinde yok edilmeye başlanmıştır. bu nedenle de numenor mirasını taşıyan krallıklara dönüştürülemez bir şekilde düşmandırlar. özellikle gondor üzerinde baskı kurmaya yeltendikleri üçüncü çağda başarısız bir çok sefer gerçekleştirmişlerdir. gondor konusunda birleşmedikleri zamanlarda birbirleriyle savaşan bu kavimler, sürekli sauron ile ittifak halinde olmuşlardır.

sauron yıkıldığında gondor'un hükmü yakın harad'ın içlerine uzandığında umbar şehri gondor'a katılmıştır. böylece bir kısım haradrim gondorda nüfuz edinmiştir.

rhun

tolkien külliyatından bir bölge;
batıdan rhovanion, uzak doğudan hildorien kuzeyden demir tepeler ve güneyde mordor arasında kalan bozkır olan bölgedir.
bölgeye esas hayat veren rhun denizi olarak bilinen ve celduin'in döküldüğü bir iç deniz yer alır.

burada variaglar, wainrider, balchoth halkları yaşar ve bölge sauron öncesinde de muhtemel olarak melkor'un gölgesi altındadır. üçüncü çağın ilk bin yılında bu bölgeden gelen işgalci ordular, sauron'un kışkırtmasıyla gondor üzerine büyük seferler düzenlemişlerdir. bu kavimlerin çok cesur ve onurlu kimseler olduğu ve kadınlarının da erkekleri gibi savaşçı olduğu bilinmektedir. genelde yarı yerleşik hayata geçmiş göçebelerden oluşurlar.

aynı zamanda adı sadece efsanelerde geçen çok zengin dorwinion ülkesinin de burada olduğu varsayılır.

valar tarafından gönderilen istarilerden saruman, alatar ve pallando bu bölgeye gelmiş, insanları sauron'un esaretinden özgürleştirmeye çalışmışlardır. saruman geri dönerken diğerleri yani mavi büyücüler misyonlarına devam etmişlerdir. tolkien'in notlarından derlenenlere göre alatar ile pallando bölgede ihtilaf'a sebep oldukları için sauron doğululardan arzuladığı desteği yeterince alamamıştır. sauron mağlup edilip gölge dağıldığında bölge özgürleşmiştir.

nirnaeth arnoediad savaşında noldor ittifakına ihanet edip, melkor'un tarafına geçen ve elflerin beleriand'ın hakimiyetini kaybetlerine sebep olan "doğulular" ile rhun halkı doğrudan akrabadır.

gökyüzünde yalnız gezen ayılar

muhtemelen kargo uçağı pilotlarıdırlar.

frodo baggins samwise gamgee ilişkisi

frodo baggins aristokrat bir aileye mensuptur; took sülalesinin soyundan gelmektedir shire ülkesinin kuzey doğu sınırda bulunan bir devletçik'e hükmeder bu aile, erdiyarı olarak türkçeleştirilen buckland. esasen baranduin olarak bilinen ve eriador ile lhun bölgesini ayıran nehrin tek sığ geçidi üzerinde bulunan bir şefliktir. bu yüzden de took soyundan gelenler savaşkan kimselerdir ve zengindirler. frodo'da bu soyluluğun çerçevesinde yetişmiş bir kimsedir.

sam ise shire'da subaşı (bywater) bölgesinin batısında bulunan ve daha az savaşkan çiftçilerin arasından gelmektedir ve sam'in ailesi uzun yıllar boyunca çıkın çıkmazı'nda bir nevi kahya-bahçıvanlık vazifesi görmektedir.

bu durumda frodo, sam'in feodal beyidir. lakin tolkien cephede savaşmış bir asker olarak siper savaşlarında ingilizlerin o toplumsal tabakalar arasındaki katı geçirmezliğin nasıl yıkıldığını görmüş ve aristokrat subaylar ile çiftçi çocuklarının silah arkadaşı olarak yahut salt insan olarak ne kadar yakınlaşabildiklerine tanık olmuştur, hatta bunu üst orta sınıftan biri olarak yaşamıştır da.
yüzüklerin efendisi'ndeki bu iki karakterin ilişkisi de bir kader ortaklığı neticesinde toplumsal ayrışmanın ortadan kalkmasından ibarettir. kaldı ki bunu daha öteye götüren yazar her şey bitip eve dönüldüğünde sam'i shire'ın belediye başkanı yapmıştır.

ortodoks

bu ortodoks inancından daha çok ingiliz efsanelerindeki kral arthur'u anlatıyor gibi. sözü edilen kılıç godrick griffindor'un okul'un griffindor kanadına bıraktığı ortak miras, ve bu karakter de kral arthur ile çok örtüşüyor özellikle büyücülüğüyle birlikte bir şövalye olmasından anlaşılabilir. ingiliz efsanelerinde de gölden kurtarılan (ya da göl tarafından verilen) kılıç motifi kullanılıyor.
geyik meselesi de tamamen kelt mitolojisinden kaynaklı olabilir.
ayrıca orta çağ avrupasında kılıçlar haç'a benzetilmiyor değil.

ainur

tolkien külliyatında bahsi geçen ilahi güçler yahut bilimsel bir yaklaşımla akl-ı faal (demiurgos) varlıklar.

her şeyden önce, yaratılışın başında, eru tarafından eru'nun zihninin evlatları olarak yaratıldılar.

eru bir zaman tüm ainur'u toplayıp, onlara temasını kendisinin bildireceği bir ulu müzik yapmalarını buyurdu. böylece onlar da soyut enstrümanlar ve seslerden oluşan ilahi bir koro olarak bu dileği yerine getirdiler.

eru'nun buyurduğu temalarla şekillenen ulu müzik hiçlikte bir görüntüye kavuşarak varlığı yani dünyayı (arda) meydana getirdi. ama boşluktaki görüntü ainur'un önünden bir anda kayboldu. ve böylece eru onlara müzikte tahayyül edilmiş olan var oluşu gerçek kılmaları için dilerlerse arda'ya inebileceklerini söyledi. ve bir kısım ainur eru'nun yanında zamansız salonlarda kalırken bir kısmı da yeryüzüne indi.

işte bizimde hakkında bilgi sahibi olduğumuz ainur'da bu yeryüzüne inenlerdir.

ainur yeryüzüne indiklerinde tüm hepsi birbirinin dengi değildi ve esasen ruh olduklarından bir cinsiyetleri de yoktu. ama varoluşlarının mizaçlarına göre bu dünyanın harcından gibi görünen simalara ve cinsiyetlere sahip oldular. bu varlıklar arasında en güçlü olanlara valar denildi, maiar ise onlardan daha güçsüz ainur'dandı.

maiar'ın sayısı burada sayılamayacak kadar çoktur ama valar'ın tamamı bilinir;

rüzgar'ın ve hava'nın efendisi, arda'nın soluğu ve kralı manwe sulimo.
ışığın ve yıldızların kraliçesi varda elentari.
suların efendisi ulmo.
toprağın ve madde'nin efendisi demirci aule.
doğa ana yavanna kemantari.
yargının ve ölümün efendisi mandos.
rüyalar efendisi lorien.
güreşçi tulkas.
merhametli nienna.
dansçı nessa.
avcı orome aldaron.
ebedi genç vana.
rüyacı este.
dokumacı vaire.

bilinen maiar da şöyledir;
alatar, pallando, radagast(aiwendil), gandalf(olorin), saruman(curunir), sauron(mairon), melian, uinen, osse, arien(güneş), tilion(ay), eonwe(voronwe), ungoliant, balroglar.

tüm bunların dışında ismi artık anılmayan ve valar'dan sayılmayan karanlığın efendisi, büyük düşman melkor vardır. adına morgoth bauglir de denir.

barış özcan

bir türlü sevemediğim sürekli aynı şeyleri tekrar eden youtuber. ki anlatım tarzını ve motivasyonunun odağını da kötü buluyorum.

karşıcinsel

böyle söyleyince sekse karşı gibi oluyor. "ıyyk seks mi yapıyorsunuz? ne kafalar yaa, tövbe tövbe"

arwen undómiel

imladrisli elrond'un tek kızı ve halkının ona yakıştırdığı isimle akşam yıldızı "undómiel" üçüncü çağda doğmuş, annesi celebrain ise lothlorien'in hanımı galadriel'in kızıdır.
babası elrond kurtarıcı earendil'in annesi celebrain ise noldor kralı finwe'nin soyundan gelmektedir. bu da onu aragorn ile 700 göbek öteden akraba yapar. puuu rezil ensestler puu.

yüzük savaşı sırasında 2800 yaşlarındaydı, aragorn vefat ettiğinde terk edilmiş lothlorien'e gitmiştir ve orada kederden solarak öldü.

aragorn

kendilerine eru tarafından uzun ömür bahsedilmiş numenor krallarının soyundan geldiğinden dolayı 200 yılı aşkın süre yaşadı, öldüğünde oğlu aldarion tahta geçti.
yüzük savaşları sırasında 80 yaşındaydı galiba ama 50 de olabilir hatırlamıyorum.

aragorn

tolkien külliyatından bir karakter; numenor hükümdarı, arnor ve gondor'un yeniden birleşmiş krallığı'nın yüksek kralı, dunedain reisi, arathorn'un oğlu, elrond'un da damadı.
krallık adıyla 2. elessar elftaşı

soyu numenor'un anduine lordlarına, armenelos tahtına, kurtarıcı earendil'e ve teleri elflerinin kralı elwe'ye dayanıyor.

baltalı ilah

çok uyduruk bir baltası var.

python

çevre mühendisliğinde kirlenme modellemelerinde kullanılır. mesela yeraltı suyundaki parametre değişimlerinin tahmini süreçlerini ya da partikül maddelerinin ne şekilde yayılım göstereceğini anlamak gibi.

mars

kuzey ve güney kutuplarında buzullar bulunan, çok yüksek demir içeren gezegen. çekirdeği soğuk olduğu için üzerinde kendiliğinden gelişmiş yaşam oluşamaz şu an.

lehçe

tek (iki) kelimeyle; grzegorz brzęczyszczykiewicz
  • /
  • 29

eşcinsellerin genellikle terbiyesiz insanlar olması

isa değiliz; hakkını yiyenin, arkandan laf edenin, tavuğuna kışt diyenin haddini bildirmek terbiyesizlik değil, direniştir. hak yiyenin hakkından geldiğinde, arkandan laf edenin yüzüne tükürdüğünde, kimseye zarar vermeden bildiğin yolda yürüdüğünde malûm ahlak penceresine itiveriyorlar insanı... ayrıca *

sylvanas windrunner

hayat hikayesi trajedidir maalesef, bu yaptıklarının bir nedeni vardır diyorum, katliamlar falan yapıyor ama sanki "greater good" için

maskülen adamın pasif olması

yine onlarca sterotyping havada uçuşuyor, kırılgan “erkeklik” egosunu aşamamak kadar evrimin ilkel bir aşamasında sıkışıp kalmak neleri getirir derseniz bu başlık güzel bir örnek. literatür tarafından konuşacak olursam: hayallerinizi yıkıyorum ama feminen aktifler vardır, maskülen pasifler vardır. dünya sizin gözünüzde gördüğünüz gibi sadece unicornların gökyüzünde dolaştığı bir yer değil ayrıca 2020 deyiz lol

malatyalıların ortak özelliği

hep bir elazığ ile kıyas içinde olmaları (benim tanıştığım 3-5 kişi için geçerli tüm lokalleri bilemem). hatta şunu duydum deprem günü.

ben- siz de hissetmişsiniz. merak ettim nasılsın?
malatyalı- evet elazığ'a göre daha fazla hissettik. orda 1 bina yıkıldıysa bizde 2.
içimden ben- okey.

(bu arkadaşa hava nasıl diye sor, elazığ'dan daha gelişmiş diye cevap verir)

yazarların şu anki ruh halleri

arkadaşlarımlq facetime yapmaktan bunaldığımı ve onlara sarılmaya ihtiyacım olduğunu hissediyorum

tüm zamanların en iyi kitabı

lut kavmi

lut peygamber ve iki kızı

tevrat'ta yazılı olduğuna göre, lut peygamberin iki kızı, babalarına şarap içirerek onu sarhoş etmişler, onunla cinsel ilişki kurmuşlar ve ondan, yani babaları lut'tan gebe kalmışlardır. tevrat'ta bu şöyle anlatılır:

"ve lut tsoar'dan çıkıp dağda oturdu ve iki kızı onunla birlikteydi. çünkü tsoar'da oturmaktan korktu ve o ve iki kızı bir mağarada oturdular. ve büyük kızı küçüğüne dedi: babamız kocamıştır ve bütün dünyanın yoluna göre yanımıza girmek için ülkede erkek yoktur. gel, babamıza şarap içirelim ve babamızdan zürriyeti yaşatmak için onunla yatarız. ve o gece babalarına şarap içirdiler ve büyük kız girip babasıyla yattı ve (lut) onun yatmasını ve kalkmasını bilmedi. ve vaki oldu ki, ertesi gün büyük kız küçüğüne dedi: işte dün gece babamla yattım. bu gece de ona şarap içirelim ve babamızdan zürriyeti yaşatmak için gir, onunla yat. ve o gece de babalarına şarap içirdiler ve küçük kız kalkıp onunla yattı ve (lut) onun yatmasını ve kalkmasını bilmedi. lut'un iki kızı böylece babalarından gebe kaldılar. ve büyük kız bir oğul doğurdu ve onun adını moab çağırdı, o bugüne kadar moablıların atasıdır. ve küçük kız da bir oğul doğurdu ve onun adını ibni ammi diye çağırdı, o bugüne kadar ammon oğullarının atasıdır."(48)

tevrat'ta bu anlatılanlar için islam yazarları "lut peygambere yöneltilmiş bir iftiradır" derler. bu yazarlardan ibni hazm (ölm. h. 456/m. 1063), tanrı'nın, "kendi kızlarıyla ardarda cinsel ilişkide bulunmak gibi çok çirkin bir iş"i, kendi peygamberine "isnat" etmiş olamayacağını yazar. böyle bir "iftira"nın tevrat'ta yer almasını, "tevrat'ın değiştirilmiş olduğu"na "bir kanıt" diye gösterir.(49)

bu "itiraz"lar karşısında akla şu sorular gelir ister istemez:

tevrat'ta, lut peygamber'in kızlarını "gebe" bıraktığına ilişkin ve benzeri açıklamalar eğer birer "iftira" ise, bunların birer "iftira" olduğu kur'an'da neden açıklanmamıştır? tevrat "değiştirilmiş"se hz.muhammed'den çok önceleri değiştirilmiştir. tevrat'a sonradan birtakım "iftira"lar sokuşturulmuş olsaydı, kur'an'da açıklanmaz mıydı bu iftiralar? kur'an'da böyle bir açıklama yer almıyor; tersine, maide suresi'nin 43. ayetinde, tevrat'takilerin "tanrı'nın hükmü" olduğu belirtiliyor. gerçi kur'an'da, yahudiler'in "üzeyir tanrı'nın oğludur!" gibi yanlış sözler söyledikleri açıklanır.(50) ama bu gibi açıklamalarda "tevrat" değil "yahudiler" suçlanıyor. "tevrat'ta yapılan tahriflerle peygamberlere iftira ediliyor. lut peygambere de iftira edilmiştir. lut peygamber şarap içerek kızlarıyla cinsel ilişkide bulunmamıştır" biçiminde bir açıklamaya raslanmıyor kur'an'da. eğer gerçekten "iftira" edilmiş olsaydı, bu denli önemli bir konuda kur'an'da açıklama yapılmaz mıydı?

kaldı ki ibni haldun (1332-1406) gibi çok önemli islam düşünürleri, tevrat'ın "tahrif" edilmiş olamayacağı görüşündedirler. ibni haldun, "tevrat"ın değiştirilmiş olamayacağına, ibni abbas'ın buhari'de de yer alan bir sözünü kanıt olarak gösteriyor. ibni abbas diyor ki: "böyle bir şey olamaz (yani tevrat değiştirilmiş değildir). bir toplum, peygamberine inen kitabına inansın da, sonra o kitabı değiştirmiş olsun, böyle bir şey düşünülemez. tevrat'ın inanırları olsa olsa, tevrat'ı te'vil etmiş olabilirler ve olsa olsa bu te'villeri tahrif sayılabilir."

ibni haldun, ibni abbas'ın bu görüşünü, yani tevrat'ın değiştirilmiş olamayacağı yolundaki görüşünü, maide suresi'nin 43. ayetinin de açıkça kanıtladığını yazıyor.(51)

konumuz "tevrat'ın değiştirilip değiştirilmediği" değildir. onun için bu konu üzerinde daha fazla durmaya gerek yok. ancak burada şöyle bir sorunun daha akla geldiğini belirtmek gerek: eğer eldeki tevrat değiştirilmişse, değiştirilmemiş olan tevrat nerededir? ali imran suresi'nin 93. ayetinde "getirilip okunması" istenen "tevrat" hangi tevrat'tır? "tanrı kitabı" olarak bildirilen tevrat'ın şimdi nerede olduğu söylenebilir mi? göğe mi uçmuştur bu tevrat?

turan dursun, din ve seks, berfin yayınları: 100, 3.basım, haziran 2010, ısbn: 978-975-6680-01-8, s.30-32

______________________
(48) tevrat, tekvin, bap:19, ayet:30-38
(49) ibni hazm, kitabu'l-fasli fi'l-milel ve'l-ehvai ve'n-nihali, beyrut, 1975, c.1, s.133-134
(50) bkz: tevbe suresi, ayet:30
(51) ibni haldun, tarihu ibni haldun (kitabu'l-iber...), mısır, 1963, c.1, s.8

ayı sözlük itiraf

bir insanı gerçekten çok istediğinizde ona kavuşabiliyormuşsunuz... onu o kadar çok istedim ki imkansız gibi görünürken herşey imkanlı hale geldi. heteroseksüel bir insanı sevip kendinizi de ona sevdirmek hiç güç değilmiş. sevginin kucaklayıcı ve en iyi kalplisini taşıyorum şu an hayatımda. herşey bir kartpostal ile başladı... ve sana dair herşey fazlasıyla masum! kalbiniz neyi hakediyorsa onu yaşayın <3

fermente edilmiş penis suyu

hem probiyotik hem de prebiyotik *

en seksi erkeklere sahip şehirler

listede kocaeli olmadığı kesin de

Toplam entry sayısı: 563

kişinin eşcinsel olup olmadığını anlama yolları

ışığa tutunca gök kuşağı logosu çıkıyorsa eşcinseldir.

aldatan sevgiliye bir şans daha verir miydin

bir kere yapmış olması ve affedilmiş olması yeniden yaptığında affedilme ihtimalinin olduğu fikriyle bu konuda ona daha geniş bir serbestlik sağlayacaktır. bunun sonu gelmez.

ekşi sözlük

gayya kuyusuna dönmüş kollektif linç başlatma platformu olmuştur. türkiye'nin agresif beyaz yakalı mastürbasyonuna yenik düşmüştür.

orospuluk

eskiden pek kutsal görülen bir meslektir. hatta tapınaklardaki kutsal kadınlar bu mesleği icra ederek orospuluk mesleğini ruhbanlık ile birleştirmişler ve yüceltmişlerdir. ardından gelen süreçlerde anaerkil toplumdan ataerkil topluma geçişte, erkek ruhbanlar ve eril tanrılar öne çıkmış, kadın ilahlar ve onların fahişe kahinleri güç kaybederek ilk önce fahişeliklerini kaybetmiştir. böylece kutsal kadınlar orospuluk mesleğinden el çektirilmiştir ve ebedi bakirelik vasfına sıkıştırılmışlardır.

semavi dinler olarak tanımladığımız ibrahimi inançlarda tanrı'ın aracısının ebedi bakire kahinlerden, eril düzende daha çok tutulan peygamberlere ve ulu babalara geçişiyle kadınlar tamamen dini öğretmenlikten uzaklaştırılmıştır.

bu dönemde orospuluk mesleğini icra edenler kutsal olanın dünyada belirmesinin aracıları olmaktan çıkıp, büyücülük ve şeytani güçler ile özdeşleşmiş hale gelmişlerdir. merak edenler için babil'in fahişesi bu kadın cinselliğinin dışlanmasının bir göstergesidir.

yaşadığımız çağda ise kutsal olana dair hiç bir şeyin gerçek olmadığı algısı ile birlikte orospuluk, büyücülükten ve cincilikten arındırılmış ama ataerkil düzenin devam etmesi, kutsalın kayboluşuna rağmen bu eski dogmatik tutumun daha bir şehvetle desteklenmesi gibi durumlar nedeniyle çok horlanan ve kötü görülen bir meslektir.

sonuç olarak tarih bize gösterir ki; orospuluğu aşağılamak, kadını ve ataerkil kalıplara uymayan tüm var oluşları aşağılamakla aynı kökten beslenir.

bizans ilahileri

esasen mevlevi ilahileriyle daha çok benzetiyorum. ayrıca sadece bizans değil ortodoks geleneğin tamamında benzer ezgiler mevcut.
aha bu da bildiğin mevlevi ayini şerifi


ayrıca ortadoğu ruhu da mevcuttur ortodoks ezgilerinde;


bu da baya ünlü bir ilahi, galiba osmanlı döneminde yazılmıştı hatırlamıyorum tam, türkçe altyazısı da var.

secde pozisyonu

koca bir cami dolusu erkeğin aynı anda yapmasıyla toplu bir doggy kalkışmasını andıran şey.

bir kaç saniyeliğine koca bir cemaatin kıçlarını kafalarından yukarıya kaldırması da denilebilir.

ekşi sözlük

gayya kuyusuna dönmüş kollektif linç başlatma platformu olmuştur. türkiye'nin agresif beyaz yakalı mastürbasyonuna yenik düşmüştür.

kişinin eşcinsel olup olmadığını anlama yolları

ışığa tutunca gök kuşağı logosu çıkıyorsa eşcinseldir.

fasulye yiyelim ete para vermeyelim birbirimizi sikelim göte para vermeyelim

öz kaynaklarla yetinme fikri taşır.

prostat orgazmı

düşüncesi bile dizleri titreten başka hiçbir şeyden alınamayan bir zevk kesinlikle herkesin bunu kendisine yaşatacak partnerlerinin olması gerek.
aktif kişinin penisini ya da parmaklarını pasif kişinin içine sokarken kasıkların seviyesinde aşağıya doğru baskılayarak ilerletmesi gerçekleşmesini sağlıyor, aktif kişi parmaklarını kullanırsa daha başarılı olur; seks yaparken penisle bunu başarmak zordur.
olay sırasında pasif ilişkiye giren kişi normalde salacağından daha fazla pre cum sıvısı salar. tabi farklı kişilerde farklı şeyler olabilir.

müslüman eşcinsel

olmaması gereken durumdur. sevgili yazarlar eşcinsellik islam inancına göre günah değildir. düpedüz lanetlilik halidir yani mizanda tüm ibadetini boşa çıkaracak bir haldir. öyledir ki cezası ahiret gününe bırakılmayacak şekilde helak edilmelidirler. lütfen savunmadan önce kur'an okuyunuz. bunu sadece kur'an söylememekte aynı durum incil ve tevrat içinde de mevcuttur. hatta avesta'da bile eşcinsellik şeytanlarla birlikte olmakla, büyücülükle eş tutulur.
eşcinselliği ve müslümanlığı bir arada benimsemek çelişkilidir. kişinin bu durumda ebediyen merhametten yoksun bırakılacağını kabul etmiş olması gerekir.

edit: ayrıca lütfen imanın mantıklı olmakla alakalı bir şey olmadığını bilelim, iman mantık yürüterek elde edilecek bir şey değildir. kişinin fikri ehliyetini kendisinden daha büyük gördüğü bir sürece teslim etmesidir. aynı zamanda deist ergümanlar kullanarak islamı savunmayalım, tanrı ve yaradılış konsepti ayrı bir şey, islamın iddiasının doğruluğu farklı bir şey.
kimse de ne yaparsa yapsın olduğu şey nedeniyle sonsuza kadar dışarıda bırakılacağı bir iddianın peşinden gitmemeli.
ve lütfen kutsal kitaplarınızı ve iman akitlerinizi okuyunuz, üzülecek olsanız dahi buna hepimizin ihtiyacı var.
hitler seven yahudilerin olduğu bu dünyada boşa yazıyorum galiba.

türk kahvesi içmenin varoşluk belirtisi olması

müslüman kökenli bir ortadoğulu kişinin söylemesiyle komik duracak, kendine yabancılaşma cümlesidir.

league of legends

allahım çok kötü oyun ya, çevremdeki insanlar için kalite turnusolu görevi gördüğünden dolayı minnet duyuyorum

nilgün bodur sözleri

içinizden en az yarısını arzuladığımın yarısı kadar bile tanımıyorum ve yarınızdan azını hak ettiğinizin ancak yarısı kadar sevebiliyorum.
-nilgün bodur

karantinaya bir kitap film dizi önerisi bırak

dune serisi ama frank herbert'ın kitaplarını ilk başta okumak gerek. film olarak izlemediysen memento izle
dizi olarak da friendsi tekrar izle ya da penny dreadful izle.