zabeldogdu

Durum: 605 - 0 - 0 - 0 - 11.04.2020 01:06

Puan: 10454 - Sözlük Kaşarı

8 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Yazar.

Kaostan kosmosa kaç kilometre? Yuvarlak tarih- hiçbir şeyde straight olmaya gerek yok.
  • /
  • 31

sigara içen biriyle öpüşmek

başlığa yazılanları okumadan bile sigara içmeyen insanla öpüşme korkusu yaşatan başlık.

misafirlikteyken sıçamama sorunsalı

duygularını bastıran, başkalarının düşüncelerini önemseyen, temizlik takıntısı da bulunabilen insan özelliğidir. kendimden biliyorum. bokun insan psikolojisiyle bir ilişkisi olmalı.

babanız hakkındaki acı gerçekler

artı oy verince karşılığını beklemek

bazen içten içe beklediğimi farkediyorum.

akdamar adası

axtamar veya ahtamar diye de geçiyor diye biliyorum. yalnız bu adı türkçe olmayan; kürt, ermeni, süryani kısacası türk olmayan halkların kültüründe önemli bir yer edinen yerlerin adlarının türkçeleştirilmesi cidden çok şey kaybettiriyor bence. ani harabeleri de anı diye çevriliyordu sanırım bir ara. bu durum bana bu yerlerin kültüründen ve anlamından arındırılması gibi geliyor. halbuki su yüzüne çıkacak ne kadar çok hikayeler var mekanlarında yaşayan, bilinmeyen.

futbol ve gay olmak arasındaki bağ

futbol eril kültürün tavan yaptığı bir spor. yani topa vurmakla ilişkili bir spor nasıl kadın-erkek, hetero-eşcinsel ikiliklerine hizmet edebilir, ettirilebilir? anlamıyorum bazen. kendi yapısından olmasa da cinsiyetçi ve homofobik bir kültür üzerine kurulu olduğunu düşünüyorum. takımın başarısı "erkek", yenilgisi "kadın" görülüyor. taraftar gruplarının iğrençliğini saymıyorum bile.

gay olduğu için mesleğinden kovulan polis

onur yürüyüşüyle ilgili kafamda hep dolaşıp duran bir düşünceydi. görevli lgbti+ polisler yürüyüş sırasında ne hissediyorlar diye. biraz da buna cevap bulmuş oldum. mücadele azmini takdir ettim. orada belki de daha zor. arkadaşını bile gözaltına almışlar.

sinemada kullanılan su metaforu

kadınlar arası aşkta da sıkça kullanılan bir metafor bu. çoğunlukla havuz sahneleri ile. http://www.5harfliler.com/nedir-bu-lezbi...

bilişsel davranışçı terapi

fakirlerin oruç tutmasındaki inanılmaz mantık hatası

dinin bağ kurucu yapısıyla açıklanabilir diye düşünüyorum. çünkü din temelde içindeki kuralları uygulayan insanlar tarafından benimsenmez sadece. sorsanız bilmem kim fakirdi, o şuna yardım etti, hata yapana merhamet edin vs. gibi bir sürü davranış önerisi vardır. aza tamah edin de bunlardan biridir. insanlar bir noktada dini bu yönleriyle insanlıkla eşleştirip savunurlar. ateistler etik davranamazmış gibi düşünürler ama bu çerçeveyi de yalnızca grup içi kurarlar kurarlarsa da. çoğunlukla da kurmazlar yani çıkarlara yöneliktir bu savunmalar. çıkarında varsa dinde var yoksa dinde yok. bu çıkar illa parasal olmak zorunda da değil.
dinin varolan statüko üzerinden insanlar üzerinde bir bağ kurma hali güçlüdür. bu bağ da genelde etik değerler üzerinden kurulmaktan çok ibadetsel ve diğer dinlerden ayıran yönler üzerine hareket ederek kötü davranış kalıplarını da dış gruplara atayarak gerçekleştiriliyor. tabi insanların yaşamda anlam bulma, kendini bir yere ait hissetme ihtiyaçları da oluyor. ibadetler de bir nevi bu ihtiyacın bedensel pratiklerle güçlenmesini sağlıyor. yani oruç tutmanın kimler için ve ne amaçla olduğu da çok önemli değil. insanlar neden fakiri anlamamız lazım da zenginlik niye var niye ben fakirim diye sormuyor? muhtemelen orada da zaten yaşam standartlarının getirdiği izolelikten tek kurtuluş yolu olarak din kalıyor.

pembe hayat kuirfest

yalnızca iki filmini izleyebildim. biri çok iyi sayılmazdı ama "elektrik beden" diye çevrilen bir tanesi vardı mükemmeldi ya. hepsine gidebilseydim diye hayıflandım. ellerine sağlık, inşallah ankara'daki yasak da sona erer.

biseksüel

monoseksüellik ile monoseksizm arasındaki fark bilinmeyince biseksüeller eşcinselliği yargılıyor zannedilebilir. illa ki binormatif insanlar da var o ayrı. her biseksüel binormatif olmadığı gibi her eşcinsel ve heteroseksüel de monoseksist (kişi tek bir cinsiyete ilgi duyabilir düşüncesi) olmayabilir. her heteroseksüel de heteronormatif olmayabilir -az sayıda dostlarımız- . monoseksist ve heteronormatif-heteroseksist anlayışların, biseksüel kişiye hiç sevgilisi olmasa da farklı cinsiyetlerden sevgilileri olsa da sadece hemcinsi veya sadece diğer cins sevgilileri olmuş olsa da kendi içinde ve dışında yarattıklarından bahsetmek dramatize etmekse eğer eşcinsellerin sahip olamadıkları ve biseksüellerin sahip olabildiklerinden bahsetmek de aynı kafa oluyor. bunu biseksüellerin rahatlığı şeklinde kişi bazlı özellikler ile açıklamak da ayrı sıkıntı. eşcinsellere gelirsek aynı şekilde hiç cinsel veya duygusal bir birlikteliği olmamış bir eşcinsel de "kurtarabiliyor" ama kendi içinde yaşatılanların içsel fobilerin derdini çekiyor. buradaki mevzu eşcinseller dert çekmiyor demek değil farklı şekillerde baskıya maruz kalıyorlar demek. biri homofobi yaşıyor diğeri hemcinsiyle birlikteyken heteroseksüelden homofobi diğer cinsle birlikteyken eşcinselden bifobi çekiyor demek. ayrıca bir biseksüelin hemcinsiyle evlenmek istemediği garanti olarak düşünülüyor -evliliğe de karşı olabilir o ayrı- bu durumda da hemcinsine olan duyguları "sen karşı tarafsın" mantığıyla yok sayılıyor. eninde sonunda yapacakları listesi konuluyor.
gelgelelim evliliğe bir biseksüel evlense de bir heteroseksüelle aynı rahatlığı mı yaşıyor? hayır. karşı cinsle ilişki içerisinde biseksüel kimliği erimiyor çünkü . toplumun karşı cins birlikteliğine getirdiği avantajlar olmakla birlikte açık kimlikli bir biseksüelse bir heteroseksüel gibi rahat olduğunu söylemek mümkün değil . özellikle kadın biseksüellerde şiddete bahane edilebiliyor ve şiddet konusunda susması da tehditle sağlanabiliyor. yani biseksüellerle heteroseksüelleri aynı kefeye koyamazsınız en avantajlı durumda bile.
avantajın kimlikle ilişkisine gelirsek eğer; kimi heteroseksüel çiftler evlenmeden partnerlik yaşayabilmek istiyor ve yaşamıyorlar, diyorlar ki eşcinsel olsak ne rahat ev tutardık, birarada yaşardık. bu heteroseksüellerin ezildiği anlamına mı geliyor? birarada yaşayabilmek ile eşcinsellerin bütün yaşadıkları çöpe mi gidiyor? onca travma, dışlanma, heteroseksüeller açılmazken dünyanın yan ürünüymüşüz gibi açılmak zorunda kalma; hala herkesin heteroseksüel olduğu varsayımıyla hareket eden zihniyetlerin yarattığı acaba ben yanlış mıyım duygusu. bunlar da bu heteroseksüeller karşısındaki bu avantajın yerini ikame edebilecek şeyler değil.

biseksüel

monoseksizmin derdini çeken insanlar. cinsiyetler arasındaki uçurumun başında bela olarak dolandığı insanlar. "geçiş evresi" kafasının üzerinde baskı yarattığı insanlar. gerçekte bütün cinsel yönelimler bir geçiş evresi olabilir. "aynı anda iki cinsiyetten biri olmayınca yarım kalır" , "yarı hetero-yarı eşcinseldir" kafasının derdini çeken ve illa aldatacağı varsayılan insanlar. biseksüel ahmet'in mehmet ile olan aşkında ayşe ile aldatacağı varsayılır. ahmet mehmet'i caner ile aldatabilir aldatabilen bir insansa. biseksüel ayşe'nin leyla ile olan aşkında cenk ile leyla'yı aldatacağı varsayılır. ayşe leyla'yı şirin ile aldatabilir aldatabilen bir insansa. hemcinsiyle birlikteliği olmuşsa bu birliktelikte yaşadıkları, yaşayabildikleriyle ve diğer cinsle birlikteliği olmuşsa bu birliktelikte yaşadıkları, yaşabildikleri arasındaki uçurumu düşününce kafayı yiyebilecek, canı çok yanabilecek, diğer cinsle olan birlikteliğinde kendi suçu olmasa da avantajlardan utanabilen insanlardır. hemcinsiyle de olsa diğer cinsle de olsa "ben seni bizim tarafa çektim ahaha" kafasıyla duyduğu, duyabildiği bütün arzuları yok sayılan; oradan oraya çekiştirilebilen insanlar.

her biji ayı sözlük

"her bijî ferhenga hirç" diye tam çeviri yapılabilir diye tahmin ediyorum.

eşcinsel ilişkilere kadın erkek rollerini dayatmak

kadın erkek ilişkilerini, bu ilişkilerde de cinsiyetçi rolleri norm sayan zihniyetin ürünüdür. başka türlü bir birlikteliğin olabileceğini varsaymaz. natrans heterolardan böyle yaklaşımlar gelebildiği gibi lgbti+larda da çok dışına çıkılamıyor sanki hakim kültürden kaynaklı. bilemedim.

abbas kiarostami

asghar farhadi

bir ayrılık, satıcı, elly hakkında gibi güzel filmlerin yönetmenidir. iran filmlerinin kendisine has tınısı olduğunu düşündürten kişidir bana aynı zamanda. başka iran filmlerini de izlediğimde bu kanıya varmıştım. hep bir gündelik olan içerisinden, ufacık ayrıntılardan daha büyük meseleleri anlatma olayı var. bir de sakin, naif bir şiir tadında filmleri. didem madak okuyormuş gibi hissediyor insan.

dark

dün başlayıp bugün bitirdiğim dizi. baran bo odar'ın yönetmeni olduğu ve jantje friese ile birlikte yapımcılığını üstlendiği dizi. dizi zaman kavramını ele alıyor. geçmiş ve geleceğin olmadığını, sonun başlangıç başlangıcın son olduğunu söylüyor. anlatım şekliyle de bunu doğruluyor. birkaç bölüm boyunca hiçbir şey anlamıyor olmama rağmen o kadar ilgi çekiciydi ki izlemekten vazgeçemedim. albert einstein ve friedrich nietzsche'ye gönderme yapıyor. ikinci sezonunu iple çekiyorum. müzikleri de bir o kadar güzel. jeneriğine hayran kaldım. buraya bırakayım.

rosenhan deneyi

psikolog david rosenhan'ın akıl hastanelerinde akıl sağlığı teşhisinin doğru verilip verilmediği ile ilgili yaptığı deneydir. bu deneyde rosenhan'ın kendisi ile birlikte akıl sağlığı sorunu olmayan 8 kişi farklı akıl hastanelerine giderek kabul edilmek için sesler duyduklarına dair yalan söylerler. anlaşılacaklarından korkmalarına rağmen çok çabuk kabul edilirler. deneye göre bundan sonra yalancı hastalar bir daha rol yapmayacak, dürüst olacaklardır. lakin hastaneden çıkış giriş kadar kolay olmaz. hastaların 7'si şizofreni olmak üzere hepsine teşhis konulur. en erken çıkan kişi 19 günde çıkar. rosenhan deney sonuçlarını açıkladığında ortalık karışır ve deneye meydan okuyan bir hastane olur. hastane bundan sonra gönderilecek sahte hastaların bulunacağını söylemektedir. rosenhan kabul eder ve hastane 41 sahte hastanın bulunduğunu söylemektedir. ancak ve ancak rosenhan hastaneye sahte hasta göndermemiştir. http://www.aktuelpsikoloji.com/rosenhan-...

leman sevda darıcıoğlu

queer temaşa kitabının derleyeni straight düşünce kitabının ise çevirmenlerinden biri olan performans sanatçısı. yaptığı işlere denk geldim ve okurken bile başka bir boyuta açıldım resmen.
  • /
  • 31

gökçer korkmaz

bir kaç videosunu paylaşmak istedim,















sosyal medya hesapları için;

youtube kanalı: https://www.youtube.com/channel/UCp7kpLB...

instagram: https://www.instagram.com/gokcerkorkmaz/

facebook: https://www.facebook.com/gokcer.korkmaz

gazetecilik

haber değeri olsun olmasın magazinsel manşetler iş görür mantığını ne zaman bırakacaksınız?

operasyonla birbirinden ayrılan siyam ikizlerimiz büyümüşte sınava girmişler herkesin dört gözle beklediği sınav sonuçları açıklanmışmış. görende full çekmişler sanır! eğitim sisteminin boktanlığı karşısında barajı geçememiş bu 2 kızcağız ne yapsın. aynı haltı yiyen yüzbinlercesi var. bir de ikizlerin üzüldüğü yönünde fikir beyan etmişler sjsjks yok canım yanlış biliyosunuz zil takıp oynamışlar.
https://www.cnnturk.com/turkiye/siyam-ik...

şokopop

pride 2019 özel videosu yayında.

skolioseksüel

bir akışkan * olarak ilk kez duyuyorum. ekşi'de bu konuda başlık açılmış. detaylı bilgi verilmemiş. genderqueerlik ve non-binary gibi kavramlar lgbt kadar görünür olmadıklarından çok bilinmiyorlar. ancak internette skolyoseksüel olarak ararsanız karşınıza türkçe kaynak çıkıyor.

https://kaosgl.org/sayfa.php?id=18984
https://onedio.com/haber/-skolyoseksuel-...
https://eksisozluk.com/skoliosexual--373...
https://www.uplifers.com/62056/

hi-nrg music

high energy. eşcinsellerin dünyaya armağanı olan; disco, synth pop ve new wave'in kısaca klasik pop müziğin oluşmasına da katkı sağlayan müzik türü. kısaca popüler müzik de eşcinsel ürünü sözlük.

70lerde ingilterede ortaya çıkan bu türün nerdeyse tüm temsilcileri homoseksüel. sylvester, divine, dead or alive gibi eşcinsel şarkıcı ve topluluklar güzel örneklerini sunmuş.

bu kategorinin sanırım en emsalsiz örneği dead or alive'nin you spin me round hiti:

god control

bizans ilahileri

esasen mevlevi ilahileriyle daha çok benzetiyorum. ayrıca sadece bizans değil ortodoks geleneğin tamamında benzer ezgiler mevcut.
aha bu da bildiğin mevlevi ayini şerifi


ayrıca ortadoğu ruhu da mevcuttur ortodoks ezgilerinde;


bu da baya ünlü bir ilahi, galiba osmanlı döneminde yazılmıştı hatırlamıyorum tam, türkçe altyazısı da var.

iq'nun düşük olduğunu gösteren detaylar

"kadın dediğin yemek pişiricek, çocuğuna bakacak o kadaaar!" *

uludağ sözlük yazarlarının düzgün kız bulamaması

hani nasıl homofobiden şikayet ediyorsunuz ya. şöyle bir konuda var. (bkz:bir meta olarak kadın)
(bkz:mide bulandırıcı entryler)

işi olan insanın zamanı zamanı olan insanın parasının olmaması

ne olduğu bilmeyenler için cevabın gapitalizm (kapitalizm) olduğu durumdur. bu düzenin dilber ay eleştirisini şuraya bırakıyorum : "şu hayatta ne kadar güzel insan tanıdıysam hepsi de bu gapitalizmden nefret ediyolardı. benim böyle şeylere pek aklım ermez gardaş; ama, bu gapitalizmin çok şerefsiz bi şey olduğu besbelli!"

Toplam entry sayısı: 605

selahattin demirtaş

selahattin demirtaş, seni başkan yaptırmayacağız diyerek bugünkü ohalleri, her alana hükmetmeyi arzulayanların emellerine 2 yıl önce balta vurabileceğini gösterdiğinden yargılanan siyasetçi .

gay silence

(bkz:gay sessizliği)
jodie foster'ın 17 yaşındaki bir röportajında kendisine heteroseksüel ataması yapılarak sorulan "nasıl erkeklerden hoşlanırsın" vs. sorulara mimikleri ve sessizliğiyle verdiği cevap buna bir örnek olarak düşünülüyor. gündelik hayatta heteroseksüel olduğumuz varsayılarak sorulan o can sıkıcı sorulan canımızı nasıl sıktığının ve öte yandan bu sessizlikte hiç de yalnız olmadığımızın bir işareti bu kavram.

cinsiyetin olmadığı bir dünya

cinsiyetin olmadığından ziyade hiçbir cinsiyet kimliği için beden üzerinden şekillenen normların olmadığı bir dünya daha güzel olurdu.

bazı şarkıların bizdeki hikayeleri

yukarıdaki hikaye çok güzel. benimki biraz hüzünlü ama entriyi okuyunca direk aklıma geleni yazıyorum. bazı insanlar vardır böyle ilk tanıştığınızda sanki yıllarca vakit geçirebilirmişsiniz gibi olur. size birşey söyler ve söylediği sanki sizin nişanınızdır artık. güzel olan şeylerden çok derin yaralar da çıkar ya öyle bir şeyler. gözgöze yaptığımız muhabbet hala olduğu gibi duruyor içimde. öyle etkilenmiştim ki sonraki görüşümde heyecandan selam vermeye utanmıştım. bir süre sonra gitti zaten. görmedim bir daha. o gitti ben de o nişanın acısıyla kaldım. çay sözü vardı bana. "hatta senin için yemek yapacağım". öldüğünü öğrendim sonra. acıma eşlik eden şarkıyı buldum. dinleyince bir tek o gelir aklıma. bir de tanıştığımız şehirde bir yıldıza yazmıştım onu. istanbul'da da görür müyüm diye düşünüyorum. ölmüş biri için, bazen unutulduğuna acı çekilen, her anımsamadaysa geçirilen kısacık vaktin değeri acıyla geri gelen, yıldızlara benzetilen bir insan için ;

26 nisan lezbiyen görünürlük günü

lgbti'ler içerisinde de daha az konuşulan kadınlar oluyor. eşcinsel denince biseksüel denince akla ilk olarak gayler ve biseksüel erkekler geliyor. genel durumda ise heteroseksüel olmayan kadınların temsili az olduğu kadar oldukça sorunlu. bir fantezi unsuru olarak görülüp "erkekle tamamlanan kadın", "doğası belli kadın" algılarıyla da çarpışmak durumunda kalıyoruz. fobilerle uğraşmak durumunda kalıyoruz; az görünürlükle ama bizim hakkımızda bizden çok konuşanlarla yani. lezbofobi de lezbiyen kadınların görünürlük halinde nasıl da heteronormatif kalıplarla dile getirildiğini anlamak için önemli bir tanımlama. dolayısıyla görünürlük bizim görünürlüğümüz ve sözü biz söyleyeceğiz; tüm lezbiyenlerin görünürlük günü kutlu mutlu olsun.

biseksüel

heteronormatif yapının sahiplenicileri bütün cinsel yönelimlerden çıkabilir. eşcinsellere saldıranlar içinde eşcinseller de olabilir. toplumsal cinsiyetten bahsedeceksek biseksüeller yalnızca erkeklerden ibaret değildir. pek çok farklı cinsiyet kimliğinden olabilir. feminen geyleri aşağılayan "ibne olmayan, aktif" geyler toplumsal cinsiyet biliyor yani? toplumsal cinsiyeti bilmek konusunda gey -biseksüel erkek ayrımı yapıldığına göre kadınların yaşadıklarını erkeğin kadına duyduğu, duyabildiği cinsel arzuya mı bağlıyoruz yani? evet erkeklerin hiyerarşilerini cinselleştirdikleri doğrudur. lakin buradan geyler de kurtulamaz. tam da aktif-pasif mevzusunda olduğu gibi.
yine bir biseksüel için geylik-lezbiyenlik normal olamaz. "normal" varsa kendinde olandır, biseksüelliktir. bununla birlikte biseksüel bir kadın için bir kadına ; biseksüel bir erkek için bir erkeğe aşık olmak, cinsellik yaşamak normaldir. ilkokul çağında ne yaşandığı da hem biseksüel hem eşcinsel çocuklar için dışarıdan illaki belli olacak diye bir şey yoktur. belli olsa da ne biz bu çocukların gözetçisiyiz, ne de onları birbirleriyle yarıştırabiliriz. denilen durumlar doğru olsa bile her örnekte, bu acıları yaratan temel durumları ve bağlantıları eleştirmek yerine acı hiyerarşisi geliştirmek heteronormativiteyi sağlar. biseksüel çocuğun hislerinin durumu hakkında hangi cinsiyetten hoşlandığını bilecek ve hayat çizgisini takip edecek kadar kaç tane biseksüel tanınabilir şu hayatta? sanki bir dış göz olunmuş da insanları geçmiş gelecek süzmüş gibi. evlenme mevzusuna gelirsek eğer mevzu eşcinsellerin sahip olmak isteyip olamadıklarıysa bir biseksüel diğer cinse aşık olduğunda onunla evlenmek istiyorsa tabi ki evlenebilir. ve kime hesap verecek kendinden başka? biseksüel kadınlar ve diğer cinsiyet kimlikleri mevzusuna hiç girmiyorum. zaten oralarda mevzu bu kadar da "basit" değil.

hdp

izmir milletvekili adayları lgbti haklarını savunacağına dair taahhütname imzalamış parti. el altından değil açıkça savunma girişimleri takdir edilesi. diğer partilere de örnek olur umarım.
http://kaosgl.org/sayfa.php?id=25937

bazı şarkıların bizdeki hikayeleri

yukarıdaki hikaye çok güzel. benimki biraz hüzünlü ama entriyi okuyunca direk aklıma geleni yazıyorum. bazı insanlar vardır böyle ilk tanıştığınızda sanki yıllarca vakit geçirebilirmişsiniz gibi olur. size birşey söyler ve söylediği sanki sizin nişanınızdır artık. güzel olan şeylerden çok derin yaralar da çıkar ya öyle bir şeyler. gözgöze yaptığımız muhabbet hala olduğu gibi duruyor içimde. öyle etkilenmiştim ki sonraki görüşümde heyecandan selam vermeye utanmıştım. bir süre sonra gitti zaten. görmedim bir daha. o gitti ben de o nişanın acısıyla kaldım. çay sözü vardı bana. "hatta senin için yemek yapacağım". öldüğünü öğrendim sonra. acıma eşlik eden şarkıyı buldum. dinleyince bir tek o gelir aklıma. bir de tanıştığımız şehirde bir yıldıza yazmıştım onu. istanbul'da da görür müyüm diye düşünüyorum. ölmüş biri için, bazen unutulduğuna acı çekilen, her anımsamadaysa geçirilen kısacık vaktin değeri acıyla geri gelen, yıldızlara benzetilen bir insan için ;

biseksüel

monoseksizmin derdini çeken insanlar. cinsiyetler arasındaki uçurumun başında bela olarak dolandığı insanlar. "geçiş evresi" kafasının üzerinde baskı yarattığı insanlar. gerçekte bütün cinsel yönelimler bir geçiş evresi olabilir. "aynı anda iki cinsiyetten biri olmayınca yarım kalır" , "yarı hetero-yarı eşcinseldir" kafasının derdini çeken ve illa aldatacağı varsayılan insanlar. biseksüel ahmet'in mehmet ile olan aşkında ayşe ile aldatacağı varsayılır. ahmet mehmet'i caner ile aldatabilir aldatabilen bir insansa. biseksüel ayşe'nin leyla ile olan aşkında cenk ile leyla'yı aldatacağı varsayılır. ayşe leyla'yı şirin ile aldatabilir aldatabilen bir insansa. hemcinsiyle birlikteliği olmuşsa bu birliktelikte yaşadıkları, yaşayabildikleriyle ve diğer cinsle birlikteliği olmuşsa bu birliktelikte yaşadıkları, yaşabildikleri arasındaki uçurumu düşününce kafayı yiyebilecek, canı çok yanabilecek, diğer cinsle olan birlikteliğinde kendi suçu olmasa da avantajlardan utanabilen insanlardır. hemcinsiyle de olsa diğer cinsle de olsa "ben seni bizim tarafa çektim ahaha" kafasıyla duyduğu, duyabildiği bütün arzuları yok sayılan; oradan oraya çekiştirilebilen insanlar.

gay silence

(bkz:gay sessizliği)
jodie foster'ın 17 yaşındaki bir röportajında kendisine heteroseksüel ataması yapılarak sorulan "nasıl erkeklerden hoşlanırsın" vs. sorulara mimikleri ve sessizliğiyle verdiği cevap buna bir örnek olarak düşünülüyor. gündelik hayatta heteroseksüel olduğumuz varsayılarak sorulan o can sıkıcı sorulan canımızı nasıl sıktığının ve öte yandan bu sessizlikte hiç de yalnız olmadığımızın bir işareti bu kavram.

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

kadınsı olmanın garipsenen bir durum olması? kadın ve erkeğe biçilen rollerin dışına çıkmanın anormal karşılanması ?

travesti tarifler

pembe hayat aktivistlerinin pembe hayat'ın youtube kanalında yemek yaptıkları video programları. adını ilk kez duyduğum felah köfteye delikli boncuk yerde kalmaz adını vermişler. ölsem unutmam artık. o değil de canım çekti gece gece. herkesin çeksin.

lezce.com

çok manyak tiplerle karşılaştığım site. kadının biri kırk yıllık tanıdıkmışız gibi mesaj atıp konuşmayı yarıda kesti. herhalde biseksüel olduğumu söylemem etkili oldu. aradan haftalar geçince tekrar tanışmak için mesaj attı. geçmişte konuştuğumuzu ve yarıda kestiğini, bu yüzden konuşmak istemediğimi söyleyince de yalvar yakar oldu resmen. bir başkası attığı ilk mesajdan sonra ciddiysen konuşalım diye tutturdu. bir başkası selam sabah demeden kendi numarasını attı. neden böyle yaptığını sorunca da boy kilo bilgilerin dikkatimi çekti dedi falan. cevap vermedim. sonra sahte hesap olduğu ortaya çıkmış, banlanmış. ilginç bir site. daha aklı başında olduğunu tahmin ettiklerim de bana bakmıyor naletossun.

erkeklerde vajina olsaydı olabilecekler

olmamış bu başlık. translar vardır. her kadının amı yoktur, her erkeğin penisi yoktur.

skolioseksüel

tam olarak emin olmamakla birlikte genderqueer, non-binary kişilerden hoşlananlar oluyor . bilen varsa açıklayabilir mi?