eşleşince yazan biri
2.5 litrelik kolayı tek başına içen insan
o kola vücuttan atılana kadar mentos yememesi tavsiye olunur. zira götünden kopurerek patlayabilirdir.
sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler
daha iyisi için bir fırsat geçti eline. aynı hatalara düşmeden daha da yukarı!
ne demiş mabel matiz :
hangi göz gördü doğruyu kavgasız?
hangi gün ağarmıyor karasında?
sen bana dokunmadan biz olur mu?
aşk budur, bilen bilir aranırsa.
dokun dünyaya.
ingiltere'de seks eğitimini protesto eden göçmenler
gün yüzü görmeye+ refah bulmaya+ insani koşullarda yaşamaya gittiğin bir yerde, onların en ileri medeniyet haline gelmesini sağlayan eğitim sistemine ekledikleri yeni bir uygulamayı protesto etmek mi? daha ortadoğulu duran bir zirva daha duymadım.
toplu taşımada gerilim yaratmaya yatkın fevri insan modeli
aslında proksemik yani kişisel alanlar teorisine baktığımız zaman insanların neden bu kadar gergin ve saldırgan olduğunu anlamak çok kolay.
kişinin bedeninden 45 cm ilerisine kadar olan alan alan mahrem bölgedir. çok yakın olduğumuz kişilerin dışında birisinin bu alanda olması rahatsızlık veriyor çünkü işte ne bileyim sarılmak, öpmek, fisildamak, dokunmak veya sevismek tarzı eylemler için uygun bir mesafe.
e toplu taşımada tanımadığı haliyle de yakın olmadigi insanlar ile sıkış tıkış, dipdibe yolculuk edince mahrem alanina giren kişiler sebebiyle geriliyor ve kendi mahrem alanını koruyamadigi için saldirganlasmaya başlıyor insanlar. o cirkeflige yatkınlık bundan.
45 cm/1.2 m arası ise kişisel alan oluyor ve yakın arkadaş veya kişisel bağlantı kurduğumuz insanların çoğunlukta yer aldığı iletişim mesafesi oluyor. 1/ 3.6 m arası ise sosyal alandir ve günlük muhattabiyetler ve kendisine karşı çok da rahat hissetmediginiz kişilerle iletişim mesafesidir. 3.6'dan başlayıp 7.5m + yi kapsayan alan ise kamu alanı olup geriye kalan iletişim bağının çok düşük olduğu kişilerle muhattap oldugumuz iletişim mesafesini kapsar.
neden eksilendiği anlaşılamayan entryler
#397329: sadece sevmediğim yemekleri yazmışım, neyini eksiledin bunun? a nasıl sevmezsin seni hadsiz mi demek bu?
#398030 : bu da yazar hakkındaki düşünceme katılmadığınız ya da yazarı yahut beni sevmediğiniz için sanırım. çünkü epey aramış olsam da kendimce başka mantıklı bir sebep bulamadım.
edit : çok tatlısın, iyi varsın.
toplumun en dejenere olmuş kesimi
bence koyu tutucu kesimlerdir. din bazında değil, herhangi bir olguya dair sergilenen tutuculuktan bahsediyorum. çünkü bu kadar kapalı, muhafazakar yapıya sahip bireyler sabitlestirdikleri sorgulanamaz olarak kabul ettikleri inançlar doğrultusunda koyu şekilde bağlı oldukları şey hedef gösterilerek kolayca manipule edilebilir ve bu da dejenerasyona oldukça yatkın kilar onları.
büyüdükçe insanların o kadar rahat top diyememesi
çocukken daha acımasız olabiliyor insanlar, kelimenin derinliğini bilmeden söyleyebiliyorlar. ancak bu itham buyuduklerinde onlar için başa gelebilecek en büyük felaketlerdenmis gibi geldiği için agza almak, konusunu açmak, hakkinda konuşmak bile istemedikleri bir kavram olarak kodlandigi için zaman geçtikçe yasaklı konular listesinde zirveye doğru tirmaniyor. çünkü gündemlerinde bu konular olursa etiketlenebileceklerinden korkuyorlar.
babanız hakkındaki acı gerçekler
gerçek olanı değil beklentileriyle yarattığı bir erkek çocuğunu seviyor olması, hayat görüşlerimizin farklı olduğunu bir türlü anlayamayip beni küçücük bir dünya olarak gördüğüm bir düzenin içine sokmaya zorladikca dunyalarimizin birbirinden uzaklastigini farkedememesi. yine de verdiğin emekleri ve bana değil yarattığın o erkek çocuk imajına da olsa gösterdiğin sevgi, şevkat ve değeri hissediyorum. ben üstüme alınmam gerekenleri alınıyorum, gerisi mühim değil. seni anlıyorum, seni seviyorum ve seni affediyorum baba.
survivor gayler vs lezbiyenler
gözümde porno endüstrisinin film konularını kopyalayarak pornoya komik uyarlamalari gibi bir senaryo canlandiran konu başlığıdir.
peşin hükümlü
yanılgının tek yumurta ikizidir. hükmü vereni de hüküm giydirileni de zarara uğratir. baştan kaybettirir.
salaş meyhanedeki yorgo
açtığı başlıkların aşırı spesifik konular olmasının inanilmaz hoşuma gittiği yazardir. her gün yeni bir bilgi sayfaları gibidir adeta. yazdıkları da fena değil. okunur bu okunur.
thepillars
şuanki profil fotoğrafı hornet amblemi ve üzerinde paint usulü "yallah hornet'e" yazıyor. sen kalk onu "allah hornet'te" diye oku. provakatif yönü ağır basan bir yazar olduğunu düşünmem sebebiyle bunu yapabileceğine indandim. allah seni sekssiz bıraksın emi. küçük küçük şoklar gecirttin bana. öyle olsaydı da baneneyse gerçi.
ihtiyaç duyulmayı istemek
sevdiğime iyi niyetli sevmediğime kötü niyetli olarak ikisine de sahibimdir. iyi niyetli şekillenen halim "bi daha bi daha bi daha", kötü niyetli olanı ise "seni şıllık seni" dedirtecek cinstendir.
x men de hangi karakter
saçlarına hayran olup gaza gelip griye boyamama sebep oluşuyla olsun, havada uçmasi, doğa güçlerinden birisinin kullanmasi olsun, o böyle sinirlenince gözleri benim gibi fellik fellik dönüp de sonrasında fırtınalar koparmasi simsekler caktirmasi olsun, huyu suyu güzelliği bana benzemesi olsun tarzı özellikleri sebebiyle storm bacımiz favorimdir. sonra mystique takip eder onu çünkü türlü türlü huyu var yine benim gibi. sonra o dövmeleri hayat bulup kanada dönüşen angel salvadore yok mu salvodore! kizinca böyle ateş topu fırlatiyor ağzından. resmen yakıyor hatun. sonra kızıl bela dark phoenix var. kasıp kavuruyor her yeri. adeta ben yine. of diğer arkadaşlar kaslı erkek saymis ben hep kadın saymisim, hetero muyum acaba?
babanın öz kızına şehvet duyması haram değil
ahlak bekçisi kesilenin daha fazla ahlaksız çıkmasınin bir diğer örneğidir. bunları unutmamak unutturmamak lazımdır.
şişkoluğun adı olmuş bear
ne dendiğinin ne önemi var, hepsi benim bebeklerim.
nasanın yaşanması mümkün iki gezegen keşfetmesi
biz daha istediğimiz halde türkiye'den çıkıp başka ülkede yaşama imkanı bulamıyoruz dünyadan nasıl gidelim?
polonezköy
polonezkoy deyince aklıma cennet mahallesi geliyor. yunusun kacirilip polonezkoye götürüldügunu anlatmak için pembeye polonezkoydeyim diye akrostis şiir yazmasıni hafizamdan silemiyorum. bak yine geldi işte aklıma.
kekstra
küçükken reklamını çok sevdiğim, az önce de kurgusu aynı bırakılıp şarkısı modernize edilerek günümüz literatürune uydurulurak düzenlenmis şekilde yayınlanan reklamına denk geldiğim yiyecektir. sözlerini ezbere bilmeyen 2000den sonra doğmuştur. bu arada ürünü de sevmezdim.
sözlerin orjinali:
gürbüz tam bir canavar, tüm sınıf ondan korkar. kapıda görünür görünmez, saklanır kekstralar. nazlı okul birincisi, kekstra tek eğlencesi. kekstra'sını tam yerken aa gürbüz yanına geldi. nazlı kafayı kullandı, kekstra'yı ters çevirdi. jölesi altta kalınca gürbüz onu kek sandı. gürbüz gittiği anda, kek yine kekstra oldu. nazlı jölenin kremanın tadına yine doydu. aa aaaa kek degil kekstra