nstrgt

Durum: 809 - 1 - 1 - 0 - 09.06.2025 10:38

Puan: 14710 - Sözlük Kaşarı

9 yıl önce kayıt oldu. 7.Nesil Yazar.

Instagram : cubby_boi
  • /
  • 41

skinny giyme cesareti

vallahi fiziği kaldıranın bulundurması gereken duygudur. son dönemin en yaygın ve en moda pantolon kesimidir. misal ben skinny değil superskinny pantolon giyebilen ve kendine yakıştıran birisi olarak düzgün bacaklı kişilere kesinlikle ve şiddetle öneriyorum. rahatlığı başka hiçbir pantolonda olmayan yapılara sahip olduğuna emin olunabilir ama ağa takılmış balina görüntüsü oluşturacak bacakları olanlar bu maceraya atılmamalıdır.

2017 başkanlık referandumu

'çoban mı olmak istersiniz koyun mu?' sorusunun dolaylı metaforik oylamasıdır.

kürtaj tamamen yasaklanabilir

insan denen canlının özel hayatına, özel hayatını ilgilendiren kararlarına ve sonuçlarına, sonuçlarına karşı gerçekleştirecekleri eylemlere saygısı olmayan ve bu kişinin sadece ve sadece kendisini ve partnerini bağlayan, kendisine ve partnerine karşı sorumluluk oluşturan girişimlerin önünü kesmek amacı ile yapılmış, akıllarınca kötü buldukları şeyi dolaylı yoldan sonlandırma adına aldıkları karardır. özele girerek engellemek yerine eylem sonucunda çocuk sahibi olmak istemeyenlerin nasıl çocuk sahibi olma riski olmadan eylemi gerçekleştirebilecekleri konusunda kusursuz ve açık bir zihniyet ile bilinçlendirilmesinin daha kesin bir çözüm olacağı durumdur.

yattığı yerden para kazanmak

çok güzel bir eylemdir. birmingham’da bir kızın iş boyunca tek yapacağı bu. bu kız için üstünde uyumak bir sorun teşkil etmediği gibi üzerine para da ödenecek.22 yaşındaki roisin her gün farklı bir designer yatağında uyuyarak ayda 1,ooo sterlin kazanıyor. savoy otelinin de aralarında bulunduğu geniş bir müşteri kitlesine sahip olan savoir firması, lüks yatak üreticisi ve objektif bir gözlemde bulunabilmesi için roisin ile anlaşmıştır.(bkz: lüks yatak deneyicisi)

yazarların en hoşlanmadığı insan tipi

insan olmayı unutup başka değerler peşinde koşanlar.

yazarların en hoşlanmadığı şeyler

soğuk ve ıslak şeyler, saç özenle yapıldığında çıkan rüzgar, markete almak için gittiğin şeyi unutup başka şeyler alıp dönmek, iyi beklediğin sınavlardan kötü almak, sadece bugünlük bizden bu kadar diye kapanış yapmak için 20 dakika reklam arasi veren yayınlar, okuyup çok beğendiğim kitabın filminin vasat olması, yeni alıp giydigim kıyafeti anında kirletmek, yere sigara izmariti çöp ve benzeri şeylerin atılması ve de tükürülmesi, çok istediğin şeylerin bir türlü olmaması, bel bağladığın şeylerin sonucu veya haberini beklerken geçen süre, değer verdiğin insanın bir türlü verdiğin değere degmemesi, inanmak ama inandığın şeyden %100 emin olmamak.... diye sayarken bir türlü sona varamamak, konunun ve listenin uzayıp gitmesi....

ebeveyn olmak

okulu olması gereken bir meziyet. anne baba olabilmek için belli bir eğitim alıp yeterlilik sınavına girilmelidir çünkü evlenip çocuk yapmak sanıldığı kadar ehemmiyetli bir iş değil. maymunlar da aile kurabilmektedirler. önemli olan düşünebilen saygılı ve içinde sevgi olan, en başta ruhen sağlıklı ve açık zihniyetli bireyler yetistirebilmektir. çocuklara kendi yasayamadiklari cocukluklarini yasatmaya çalışmayı ve olamadıkları şeyleri olmaya yönlendirmeyi birakmadikca ebeveynler ve çocuklarını bir eşya gibi görüp 'benim çocuğum' mantığıyla istek ve beklentileri doğrultusunda hapsettikleri sürece sadece tuğlalari arasında boşlukları olan sayısız eksikleri olan insanların neslinin devamı niteliğinde bir duvarı boşlukları doldurmaya çalışarak ama başka boşlukların oluşmasına engel olamayarak inşa etmekten öteye gecemeyecek vasat zoraki bir görev haline gelecektir. ütopik aile düzeni hayalime göre bilinç kazanmış bir birey olana dek sevgi ve saygı bağlariyla ailenin çocuğu değil neslin bir bireyi sıfatını kazandırıp, herhangi bir kişi ya da kuruma bağlı olmadan hayatı tercihlerini sadece ve sadece kendi kendine alabileceği ve bu sebeple kimsenin zoraki bağlarının altında ezilmeden daha mutlu yasayabilecegi bir düzenin parçası olması gerektiğini düşündüğüm mevki ebeveynlik. yani aileler yok olsun dediğim falan yok sadece daha profesyonel bir kurum haline gelsin aile.

kanatlarım olsa

bulutların üstüne çıkaran bir orgazm deneyimi için destekleyici ürün kullanmak zorunda kalmaz direk bulutların üzerine uçar seks yapardım.

türkiye'de din anlayışı

tamamen coğrafya gibi kader olan bir durum çünkü siz yeni dogmussunuzdur daha agu diyemez iken aklınız ermeye başlamadan düşünmenin d si o minnak bedeninizde oluşmadan siz var olan dinleri araştırıp okuyup öğrenme ve seçme şansını elde edemeden yine kaderiniz olan ailenizin dininin nüfus cuzdaniniza size sorulmadan kopyala yapıştır usulü ile kazinmasindan ibarettir ki muhtemelen ezberlenen sorgulanamaz zorunluluklar altında kaybolmaya sebep olabilir. bu böyle gelmiş böyle gidecek diye bir şey yoktur. beyin denen o cihazı calistirmayi başaran insanlar kendi inancına ulasabilme şansına her zaman sahiptir. ancak inancsiz olmanın dahi bir inanç olduğunu bilemeyen güzel toplumlarimiza ellesmeden kendi inancınızı kendinizce belirlemeniz nacizane tavsiyemdir.

su kaynamasına rağmen inatla durmayan kettle

canlı hali : yeter dedikten sonra bir kepce daha yemek koyan anne.

arabasını park ederken bir elini arkaya atıp bakan erkek seksiliği

o bunu yaparken benim o sırada niyeyse ön koltukta onun yanında değilde hayalim gerçekleşsin diye arka koltukta otururken bana gülümseyip öpücük atmasını umduğum beyaz chevrolet camaro'lu prensin özelliği.

granny's waffles

waffle denen illeti sadece oradan (genellikle üsküdar şubesi) yediğim markadir.

ciddi ciddi yemek yapmakla uğraşan insan

kendisi benimdir. mutfakta geçirdiği zamanlarda orgazm yaşamaktır. elinin lezzeti de iyi ise aç kalmayacak aç bırakmayacak insandır. sevilmelidir, opulmelidir, korunmalıdır.

söylenebilecek en acımasız sözler

ailesi tarafından bilinmeyen eşcinsel için :'ne zaman evleneceksin?'dir.

insanlara lakap takmak

pozitif olanı samimiyet ifadesidir, negatif olanı insana etiketler takmaktir.

bitmiş bir ilişkinin tekrar başlaması

aklıma "sana git diyemem ama kal demek de gelmiyor içimden..." şarkısını getiren, sevdiğiniz ama bazı şeyleri olduramadiginiz, sadece sevmenin yetmediği, şarkıdaki gibi kolay kolay gidemediginiz ama daha fazla da kalamadiginiz bir durumdur.

gizli gay

herkesin hayat şartlarını bilemeyecegimiz için yargılamadan evvel mümkün olduğunca empati yapılması gereken kişidir. ayrıca herkesin kendisi gibi olduğu mecralarda gizlenmesine bir türlü mantık uyduramadigim bilhassa ayar olduğum kisidir. yani seni bir eşcinsel uygulama ya da alanda tanıdığın görse ne olur görmese ne olur be adam, annem anneni kerhanede görmüş muhabbetinden başka bir durum mu var yahu diye yükselmek istediğim ama hayat onun olduğu için ona dokunmayan yılan olmayı seçtiğim kişidir.

başkasını seven birisini bile bile sevme

"sonunu bile bile sana deli oldum ah..." diye şarkılar yazdıran bir durumdur. ben de bir hikaye anlatmak isterim bununla alakalı ancak belirtmekte fayda var, seks seansları arasında mekik dokurken sevmeyi unutmuş kişiler için fazlaca uzun ve sıkıcı gelecek bir hikayedir anlatacağım. hiç başkasına aşık olduğunu bile bile birisini sevdiniz mi? hadi ilki siz anlamadan olup bitti gitti diyelim; peki aynı illet duruma ikinci defa düştünüz mü? düşmeyin. işte şimdi okuyacağınız bu hikaye küçücük bir bedenin yaşadığı her bir yılını, bire dört katarak onu acımasızca erkenden büyütmüş bir hikayedir. önünüzde bir bardak su ve bir ömür hatırladıkça sizi yakacak ateş var diyelim. aklınızın suyu iç,su olup ak, yolunu bul diye bağırırken yüreğinizin sizi tınlamayıp o ateşi içinize akıttığı durumdur. dışınızın buz tutup, bir mimiğinizin dahi oynamayıp sizin bu acınızı o'na belli etmediğiniz ama içinizde sönmeyi hatırlayamayacak kadar köz olmayı kendine haram kılan bu ateşin o buz duvarlara çarpa çarpa dönüp durduğu durumdur. ne diyeceğinizi, ne yapacağınızı bilemediğiniz ; adeta yürüyebilip sonunda bir yere varamadığınız bir çıkmaz sokaktır. çeşitli ihtimallerin var olduğu durumdur. onun sevdiğinden ayrılıp acıyla boşluğa düştüğü zaman sizin ona kapılabilme ihtimaliniz vardır ( sizi kendi kendinizle savaştırır, kaybettirir çünkü yara bandı olursunuz). onun birisini sevdiğini görüp kavuşamadığı zamana denk gelme ihtimaliniz vardır ( sizi kendi kendinizle savaştırır, kazanabilirim diye düşündürür ama yara bandı bile olamazsınız çünkü aklı başka ihtimallerin enkazı altında kalmıştır). başkasını sevip onunla mutlu olabildiği bir durumda elinizde olmadan sevebilirsiniz ( sizi kendi kendinizle savaştırır, sadece yara olursunuz, hem de açık bir yara, kanar durursunuz). öyle bir durumdur ki bu; tek dayanağınız ihtimaller ve onların gerçekleşebilme umudundan ibarettir. gözlerinizi yumup habire umup durduğunuz bir durumdur çünkü başka bir şansınız yoktur. sevmenin en duru, en saf halidir. karşılıksız yapılan iyilik gibi yücedir. sağ elin yaptığını sol elin görmediği iyilik gibi aklınıza göstermeden, duyurmadan ibadet eder gibi onun cennetine girmek istediğiniz ameldir. çünkü sevmeyi sizin seçtiğiniz ve onun sizi sevip sevmemesinin önemli olmadığı bir durumdur. sadece seversin, onun kimi sevdiğini umursadan ki bu da seni susuz çiçek yapandır, kapaksız kitap yapandır, kalemsiz kağıt yapandır.... hal böyle olunca beni de gencecik yaşımda takvimleri dörder dörder geçirtip adeta zamanda yolculuk yaptırmışcasına döşünden para çıkarıp kefen baktıracak yaştaymışım gibi hissettiren hatam/hatalarımdır.

nstrgt

işin aslı şudur ki adı enes olan bu yazarın adı ve soyadınin sessiz harflerinden oluşan mahlastir.

erkeklerin yediği şeyler

birakin isteyen istedigini istedigi yerde istedigi yerden yesin de sadece hickimsenin hicbirzaman hicbiryerde hicbir sekilde hak yemesine izin vermeyin.
  • /
  • 41

herkesle iyi geçinen insan modeli

ben. tam bir ortam orospusuyumdur. ortamdaki herkesle özel bir arkadaşlık kurup sürekli dedikodu bombardımanına tutulan kişiyimdir. kendime bayılıyorum.

baba olmak

öğretmen olduğumdan mı yoksa erken yaşta emmi olduğumdan mı bilmiyorum çoktan tatmış olduğumu düşünüyorum bu duyguyu

cenazemde çalınmasını istediğim şarkılar

alizade - estafurla

"estağfirullah ne anlama gelir?
bu kelime, bağışlanma dilerim ve allah'ın merhametine sığınırım manasına gelir."

tam bir cenaze marşı.

amına koyayım

cinsiyetçi bir küfürdür.

illa küfretmek istiyorsanız götüne koyayım deyin bari.

kitap okumayan biriyle sevgili olmak

kitap okumak eyleminin sembolik bir şey olduğunu düşünecek olursak, kendisine hiç bir şey katmayacak birisiyle hayatını paylaşma çabası genelde büyük hüsran ile sonuçlanıyor.

biseksüel erkeklerin gayleri seks aracı olarak görüp kadınlara aşık olması

yalnız burda kendi aramızda bile birilerini genelliyor olmak ne kadar üzücü. lezbiyenler maskülen, gayler feminendir stereotypeından farksız bu genelleme.

çirkin gaylere tavsiyeler

çirkin erkek yoktur az efekt vardır.

homojen dergi 14. sayı

yazıları tamamiyle okudum. herkesin eline sağlık.

homojen dergi 14. sayı

iyi oldu okuyacak bir şey arıyordum artık var kaliteli bir. dergi.

homojen dergi 14. sayı

homojen dergi'nin 14. sayısı ile yeniden karşınızdayız. emeği geçen tüm yazar arkadaşlara teşekkür ederim. homojen dergi ekibine katılmak isteyen yeni arkadaşları da bekliyoruz. bir mesaj kadar uzağınızdayız.

14. sayının tüm yazılarını bulabileceğiniz link aşağıda;

https://homojendergi.com/14-sayi/

tek tek yazılara bakacak olursak;

öteki mültecilerin haber yansımaları - lgbti mülteciler ve medya - pufidik
bora öztoprak röportajı - tunca tutkun
klasik arap edebiyatı'nda erkek erkek aşkı - muhammed furkan şahin
ayı sözlük itiraflar 10. bölüm - dark bear
bu hikaye kalbimin tek sahibine - vaveyla93
buzul çağı yeniden geliyor - panda
barış kömürcüoğlu röportajı - tunca tutkun
aslında anal seks gayler arasında sandığımız kadar yaygın değil .-. ürkek
cal ve thom'a karşı bir rüzgar var, ama onlara aşktan esiyorlar - eastsiders - hazineci
erkekler erkeklerden erkekliği öğreniyor - hazineci
fahişeliğin öbür yüzü ve iki film birden - hazineci
ütopyaların homojenliğine karşı foucault’nun heterotopyası .-. çıldırdım
bir zamanlar anadolu'da - imightbewrong
efza röportajı - hprs
küresel ısınma mı? dünyalıların atlattığı çok badireler var - yumuklusucurta
broadway’in dahi çocuğu harvey fierstein - merve gezen
çavdar tarlasında çocuklar ya da sahtekârlar - vaveyla93
son akşam yemeği - hprs
yapraklı deniz ejderi 2. bölüm sevgiliyle aynı evde yaşamak - nstrgt
tunca'nın müzik kutusu - 2019 yılının en'leri - tunca tutkun
alışveriş kültürü edinirken kazanılması gereken hassasiyetler - nstrgt
akne nedir "gençlerin korkulu rüyası acne vulgaris" - drmurti
sedef hastalığı nedir, ne değildir? (psoriasis) - drmurti

Toplam entry sayısı: 809

pasif bir direnis

yukarıdakilerin tamamına ters düşecek ama ben yazar arkadaşımıza nedense kayıt olduğum günden beri en çok önyargı topladığım kişi diyerek başlayacağım. altını çiziyorum kendisini tanımadan bende oluşan önyargılar yığını var bunlar sadece teorik iddialar olarak sıralanacak. dolu dolu yazdığını düşünmüyorum bu yüzden fırtına öncesi sessizlik savının üzerini çizdim, çok aktif olduğu doğru ama sürekli kendi açtığı başlıklarda yazıyor gibi geliyor, başlıklara bakıyorum devamını getiren kimse yine çoğu zaman yok, getiren üç beş kişi de yine karşılıklı pohpohlaştığına inandığım sabit yazarlar. alternatif yazdığı çok şey göremedim çünkü yazdıkları hep aynı tonda ilerliyor ve çizgi olarak çoktan tekrara düşmüş gibi geliyor. girdisini görünce kesin yine okunacak bir şey yazdı demeyi çok istiyorum ama şimdilik bu sefer önyargılarım yıkılacak mi acaba diye okuyorum ki bu negatif bir yaklaşım dahi olsa sonuç olarak merakla takip ediyorum. bu kesinlikle karalama kampanyası değil dediğim gibi kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok. iletişim dahi kurmadık, bu yazdıklarım belki çok eksi tepki alacak bilemiyorum ama dediğim gibi bende istemsiz oluşan önyargıları belirtmek istedim ki içimde kalmasın. nefret etmediğim ama sevmeyi çok istediğim bri yazar. başarılar diler saygılar sunarım.

aşık olmak

adam game of thrones dizisindeki night king gibi ölüyü diriltti be daha ne yapsın!

sevgi neydi? sevgi emmekti. aman emekti. bütün emeklerim feda olsun sana.

18 mayıs 2019 ayı sözlük eurovision zirvesi

kızlaaaar yeni bir zirve ile yine karşınızdayım. kesin katılacağını bildirenlerin sayısına göre olur diyorum. kalabalık bir sayıya ulaşırsak bir mekan belirlenir şuan için neresi bilemiyorum ama halledilir. üç beş kişiyle kalırsak da birimizin evinde falan olur en kötü ihtimal. benim kapılar sonuna kadar açık. evin kapıları yani. bence bi düşünün ona göre hareket edelim derim.

(bkz:eurovision 2019)

kesinleşmiş mekan: rosso cafe ve karaoke bar
katip mustafa çelebi mahallesi, ayhan ışık sk. no:8, 34435 beyoğlu/istanbul

saat :19:00'da orada olalım, 20:00 da başlıyor diye biliyorum. netlesince yine guncellerim bakarak olun.

9 şubat istanbul ayı sözlük zirvesi

bir kaç fire dışında herkes geldi hatta yazmayıp gelenler ayrıca sevindirdi. kalp kalp kalp. gelmeyenler kudursun.

zirve düzenleme rehberi

herkes diyemesek de belli bir kitlemiz, bir şekilde bir zirve altında toplanmak, görüşmek ve tanışmak istiyor. ancak çoğu zaman kimsenin elini taşına altına koyduğunu göremiyoruz. bunun aslında ne kadar kolay olduğundan bahsetmek isterim.

zirve nedir, neden düzenlenir, nasıl olmalıdır, kimler düzenleyebilir? ( sözlük kuralları değildir, şahsi yorum içerir)

zirve nedir?
ayı sözlük bazında konuşacak olursak, isteğe bağlı bir tema çerçevesinde ayı sözlük yazarlarıyla bir araya gelmek için düzenlenen etkinliklerdir.

neden düzenlenir?
bir araya gelindiğinde, birbirini tanımayan yazarların tanışmasını, yeni yazarların sözlüğe daha hızlı aidiyet hissini kazanmasını, halihazırda tanışan yazarların birbiriyle daha yakın ve samimi arkadaşlıklar kurabilmesini sağlayacağına inanıyorum. zirvenin teması ve etkinliklerine göre de beraber eğlenebildiğimiz bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

nasıl olmalıdır?
buna dair bir kural bence yoktur. beraber yapılmak istenen herhangi bir aktivite altında, birden fazla aktivite içeren bir etkinlik planı oluşturularak istendiği şekilde vakit geçirilebilir. yani kafanıza göre...

kimler düzenleyebilir?
zirve düzenlemek için sözlük sahibi, yöneticisi, editorü, moderatorü olmak gerekmiyor. sözlük yazarı olan herkes istediği şekilde, istediği zaman zirve düzenleyebilir. yapacağınız tek şey yer ve zaman belirleyip, ne için toplanacağınızı belirtmek geriye de konuyla ilgisi olan olmayan farketmez yazarların katılımı kalıyor.

uğraşacağınız şeyler mekana rezervasyon gerekiyorsa onu yapmak ve zirve içeriğine bağlı olarak düzenleyeceğiniz aktivite varsa organize etmek. düzenlenmiş eski zirvelere bakarak fikir edinebilirsiniz.

umarım zirve düzenleme konusunda biraz da olsa cesaret kazandırır bu yazı. sizin de bu sözlüğün bir parçası olan yazarlar olarak görüş ve yorumlarınız önemli olduğundan bu başlıkta paylaşmanızın katkısı olacaktır. beraber nice zirvelerde görüşmek dileğiyle...

18 mayıs 2019 ayı sözlük eurovision zirvesi

kızlaaaar yeni bir zirve ile yine karşınızdayım. kesin katılacağını bildirenlerin sayısına göre olur diyorum. kalabalık bir sayıya ulaşırsak bir mekan belirlenir şuan için neresi bilemiyorum ama halledilir. üç beş kişiyle kalırsak da birimizin evinde falan olur en kötü ihtimal. benim kapılar sonuna kadar açık. evin kapıları yani. bence bi düşünün ona göre hareket edelim derim.

(bkz:eurovision 2019)

kesinleşmiş mekan: rosso cafe ve karaoke bar
katip mustafa çelebi mahallesi, ayhan ışık sk. no:8, 34435 beyoğlu/istanbul

saat :19:00'da orada olalım, 20:00 da başlıyor diye biliyorum. netlesince yine guncellerim bakarak olun.

pasif bir direnis

yukarıdakilerin tamamına ters düşecek ama ben yazar arkadaşımıza nedense kayıt olduğum günden beri en çok önyargı topladığım kişi diyerek başlayacağım. altını çiziyorum kendisini tanımadan bende oluşan önyargılar yığını var bunlar sadece teorik iddialar olarak sıralanacak. dolu dolu yazdığını düşünmüyorum bu yüzden fırtına öncesi sessizlik savının üzerini çizdim, çok aktif olduğu doğru ama sürekli kendi açtığı başlıklarda yazıyor gibi geliyor, başlıklara bakıyorum devamını getiren kimse yine çoğu zaman yok, getiren üç beş kişi de yine karşılıklı pohpohlaştığına inandığım sabit yazarlar. alternatif yazdığı çok şey göremedim çünkü yazdıkları hep aynı tonda ilerliyor ve çizgi olarak çoktan tekrara düşmüş gibi geliyor. girdisini görünce kesin yine okunacak bir şey yazdı demeyi çok istiyorum ama şimdilik bu sefer önyargılarım yıkılacak mi acaba diye okuyorum ki bu negatif bir yaklaşım dahi olsa sonuç olarak merakla takip ediyorum. bu kesinlikle karalama kampanyası değil dediğim gibi kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok. iletişim dahi kurmadık, bu yazdıklarım belki çok eksi tepki alacak bilemiyorum ama dediğim gibi bende istemsiz oluşan önyargıları belirtmek istedim ki içimde kalmasın. nefret etmediğim ama sevmeyi çok istediğim bri yazar. başarılar diler saygılar sunarım.

istanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin iptali

sinirliyiz, neredeyse öfke doluyuz ve daha çok şaşıramayız inancının gafletine düşerek daha çok şaşırtılmış durumdayız. ama bu defa kurşun sekerek kendi ayaklarına isabet etti. kalan son itibar kalıntılarını da ıkınarak topladıkları son bir sandıklık güçlerini yanlış kullanarak kaybettiler, kısacası kendi ayaklarına sıktılar.

gözlerimize soktukları bu aleni hazımsızlıklarının onları daha da küçültmüş olmasıyla hiçbir şakanın güldüremeyeceği kadar komik bir mantıkla bozdukları bu karar sayesinde öfkemize yenik düşmekten kendimizi alıkoyacak morali bulmamıza da yardımcı oldular aslında, sizi gidi rezil şeyler. kendi kalelerine attıkları bu gol beraberinde attığımız gol farkını katlayarak onları yenmekle kalmayıp kümeden düşüreceğiz.

bugüne kadar köprüyü geçene kadar söyledikleri ne kadar söz varsa tersini uygulamaktan geri kalmadılar. bunu hepimiz biliyoruz. milletin iradesi diye diye yırtınıp ortaya koydukları iradeyi reddetmek ve allem edip kalem edip geçersiz kılmak son şakaları olsun. bizler ise bunu hiç komik bulmadığımızı ve son gülenin nasıl daha iyi güleceğini 23 haziran'da göstererek bu demokrasi katliam dönemini kapatalım.

futbol ve gay olmak arasındaki bağ

sosyolojik çıkarımlara girmeyecegim ama çocukluğumdan beri futbolu sevmemekle kalmayıp nefret eden bir bireydim. sebebini bilmiyorum zaten erkeklerle değil kızlarla oynardım hep. çünkü şiddet dolu oyunlar oynuyorlardi hep ve ben şiddetten hoslanmaz ılımlı olmayı severdim. fiziksel kuvvetin değil aklımın hayal gucumun coştugu etkinliklerle uğraşmayı severdim. resim şiir yazı filmler çizgi filmler falan. resimlerin birleşerek hareketlenmesi beni inanılmaz buyulerdi mesela, atılan bir gol değil. erkekler ise maç yaparken güç mücadelesine girerlerdi, birbirlerine küfür ederlerdi, kavgalar çıkardı, top çalmak veya golü engellemek için fiziksel müdahaleleri abartırlardi. ben hep canımın aciyacagindan korkup ilismezdim oyunlarına. butun bu oynama şekilleri mantıksız gelirdi, ne izlemeyi ne oynayi sevmez hatta dediğim gibi nefret ederdim. hala da ediyorum. ama bunun escinselligimle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. benim hayatımda futbolun yeri böyle, yani yok.

zirve düzenleme rehberi

herkes diyemesek de belli bir kitlemiz, bir şekilde bir zirve altında toplanmak, görüşmek ve tanışmak istiyor. ancak çoğu zaman kimsenin elini taşına altına koyduğunu göremiyoruz. bunun aslında ne kadar kolay olduğundan bahsetmek isterim.

zirve nedir, neden düzenlenir, nasıl olmalıdır, kimler düzenleyebilir? ( sözlük kuralları değildir, şahsi yorum içerir)

zirve nedir?
ayı sözlük bazında konuşacak olursak, isteğe bağlı bir tema çerçevesinde ayı sözlük yazarlarıyla bir araya gelmek için düzenlenen etkinliklerdir.

neden düzenlenir?
bir araya gelindiğinde, birbirini tanımayan yazarların tanışmasını, yeni yazarların sözlüğe daha hızlı aidiyet hissini kazanmasını, halihazırda tanışan yazarların birbiriyle daha yakın ve samimi arkadaşlıklar kurabilmesini sağlayacağına inanıyorum. zirvenin teması ve etkinliklerine göre de beraber eğlenebildiğimiz bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

nasıl olmalıdır?
buna dair bir kural bence yoktur. beraber yapılmak istenen herhangi bir aktivite altında, birden fazla aktivite içeren bir etkinlik planı oluşturularak istendiği şekilde vakit geçirilebilir. yani kafanıza göre...

kimler düzenleyebilir?
zirve düzenlemek için sözlük sahibi, yöneticisi, editorü, moderatorü olmak gerekmiyor. sözlük yazarı olan herkes istediği şekilde, istediği zaman zirve düzenleyebilir. yapacağınız tek şey yer ve zaman belirleyip, ne için toplanacağınızı belirtmek geriye de konuyla ilgisi olan olmayan farketmez yazarların katılımı kalıyor.

uğraşacağınız şeyler mekana rezervasyon gerekiyorsa onu yapmak ve zirve içeriğine bağlı olarak düzenleyeceğiniz aktivite varsa organize etmek. düzenlenmiş eski zirvelere bakarak fikir edinebilirsiniz.

umarım zirve düzenleme konusunda biraz da olsa cesaret kazandırır bu yazı. sizin de bu sözlüğün bir parçası olan yazarlar olarak görüş ve yorumlarınız önemli olduğundan bu başlıkta paylaşmanızın katkısı olacaktır. beraber nice zirvelerde görüşmek dileğiyle...

başlıklara ben benimdir o ben oluyorum diye yazıp duran yazar

bir özellik belirten her başlığa, kendi cümlelerini kullanarak özgün anlatımıyla tanım girmek veya konuyu yorumlamak yerine kendini dünyaya tanıtmaya ant içmişçesine o başlıkta bahsi geçen özelliğin onda da olduğunu herkes bilsin isteyen yazardır. üç girdisinden birisi içinde "ben de bu kişilerden biriyim, biliyor muydunuz?" anlamı taşıyan"ben","bkz:ben","ben oluyorum", "bu benim" benzeri bilumum örneklere denk geleceğiniz, dolayısıyla ben merkezli, muhtemelen de ilgi orospusu olan yazardır.

salaş meyhanedeki yorgo

açtığı başlıkların aşırı spesifik konular olmasının inanilmaz hoşuma gittiği yazardir. her gün yeni bir bilgi sayfaları gibidir adeta. yazdıkları da fena değil. okunur bu okunur.

evli bir erkekle ilişki yaşamak

kalede kaleci var diye gol atmayacak mıyız?

bir bear'la sevişirken altında kalarak can vermek

döl-le-ri-nin akışına ööööölürüm bearım, öööölürüm bearım, öööölürüm bearım oyh.

sözlük yazarlarının durum güncellemeleri

bu başlığı ortaya çıkarmak istedim çünkü sözlük içinde en görmeyi sevmediğim şey ; hayatlarındaki ve günlük yaşamlarındaki otu boku başlık halinde durum güncellemesi gibi buraya sıçan yazarlar. değerlendirme yapabilen yazarlardan ricam son zamanlarda girilen başlıklara içeriklerine ve girilen girdi sayısına baksınlar. adeta kişi veya kişilerin can sıkıntısını giderme, içini boşaltmak için kullandığı bir kap görevi gören,çoğunlukla bel altı olup anlam barındırmayan, kalabalık oluşturan adeta çöplük yerine dönmüş bir hali var başlıkların. editör olarak çalıştığım süre boyunca sadece başlıklar ve girdilerdeki yazım hatalarını düzeltmek,benzer başlıklar açıldıysa oraya yönlendirip tekrara düşmemizi önlemeye çalışmak, gelen şikayet mesajlarını kontrol etmek istemedim. sözlüğe ziyarete gelenlerin heteroseksüel ve homoseksüel bireyler olarak bir araya gelerek oluşturduğu bu platformda bel altı zırvaların çoğunlukta olup sadece bir iki girdi ile sayfa dolduran başlıklardan ibaret olduğunu düşünmelerini istemiyorum.bizi sadece cinsellikten ibaret detaylar olarak görmelerini istemedim. başlıkların bir iki girdi ile kalmayarak, herkesin bir şeyler yazmak isteyeceği,paylaşabilecek bir şeyler bulabildiği içerikler üretilsin istiyorum. kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlamak niyetinde değil,olamaz,olmamalı da. ama burası da beynimizin tuvalet alanı olmamalı, akıp başka beyinlerle karıştığı yer olmalı. her şeyin bir usulu vardır.yemenin,içmenin,oturup kalkmanın,gülmenin eğlenmenin hatta ağlamanın. her şeyin.... sözlüğün de sözlükte yazar olmanın da.... bunu bilmiyorsak önce bunu öğrenelim lütfen.