nstrgt

Durum: 809 - 1 - 0 - 0 - 09.06.2025 10:38

Puan: 14710 - Sözlük Kaşarı

9 yıl önce kayıt oldu. 7.Nesil Yazar.

Instagram : cubby_boi
  • /
  • 41

sosyal medya bağımlılığı

bu kadar tutmasının sebebi hesaplarımızdan yansıyan hayatlarımızda her şeyin mükemmel olması ve hesaplarımızın sadece güzel detayların üzerine kurulu olmasıdır. herkes erişemediği o mükemmel insan çizgisinde kendisini görmek üzere profilini bir bir kıskanılası anlar ile doldurarak oluştururken hatalarla ve üzüntüyle dolu hayatlarımızın gerçekliğinden ve penceresinden bakmayı kim ne yapsın? o sanal hayatları gerçeğinin önüne farketmeden gönüllü olarak koyunca adı bağımlılık olup insana şu soruları sordurmaz mı? : yaşadığın hayat gerçekten kime ait? kendin ve mutluluğun için mi yaşıyorsun yoksa insanların senin ne kadar iyi ve mükemmel olduğunu olabildiğini görebilmeleri için mi? hangi hayat senin gerçek hayatın ve hangi hayat gerçek seni yansıtıyor? insanların takdirini ve beğenisini tek veya çift tıklamayla mı göstermeleri daha güzel yoksa gerçekten yanında olarak sırtını sıvazlayıp seni takdir edip desteklediklerini görebilmek mi? düşünülüp yazılmış sahte ve içi boş yorumlar mı senin için önemli yoksa insanların doğal bir şekilde senden gerçek duygularını saklayamayacakları ve sevenini sevmeyenini yüz yüze mimiklerini görerek ayırt edebileceğin yorumları mı? sosyal medya profilin amaç mı olacak yoksa araç mı?

şişmanların en çok kullandığı cümle

kelime değilde cümleler olarak sıralamayı daha uygun gördüğüm başlıktır. misal; şimdi x olsa da yesek, bi ikili menü lütfen, evet büyük boy olsun, x i beklerken önden y gelsin sonra bi z gömeriz, biraz daha alabilir miyim, bununla doymam ki ben, kurt gibi acıktım valla, yanında çikolata falan var mı, oh doydum çok şükür, asansör yok mu ya, yürüyen merdiven de mi yok, vucudumla barışığım ben, 25 gram vermişim, dur soluk soluğa kaldım, dur bacaklarımı öyle kaldıramıyorum, ya ne yapayım kıvrılmıyor bacaklarım...

dark bear'in hala entry giriyor olması

çalıştığım tekstil mağazalarında benzer örneğini gördüğüm eylemdir. nedir o örnek dediğinizi duyar gibiyim : mağaza müdürünün reyonda kat yapmasıdır.

türkiye insanındaki hava atma merakı

ülke olarak çoğu gelişmeyi, yeniliği, aydınlanmayı, ilerlemeyi biraz geriden takip ettiğimiz için "biz"de olmayıp "onlar"da olan bir şeyi sonradan elde edince , üretmeye ve öncü olmaya alışık olmayan ve bu sebeple aşağılık psikolojisine mahkum edilmiş gariban edebiyatı seven milletimin sahip olmayı başarı zannetmeye meyilli olması sebebiyle içine girdiği görgüsüzün gördüğünü gösterme çabasından ibaret meraktır.

çoban sevdiği keçiyi siker

insanların çevresini oluşturan insanlardan en yakınındakilere, en büyük zalimliklerine maruz bırakma haddini kendilerinde bulma konusunda,yine o kişilerle olan yakınlıklarından mütevellit yüz bulmalarını anlatan deyiştir.

domates suyu

domatesin doğrandığı kabın dibinde biriken, benim için kahvaltının en lezzetlisi, en keyifli kısmı olarak gördüğümdür. ekmeği banmak ya da kabı kafaya dikip içmek adına aile içinde çocukluğum boyunca uğruna savaştığımdır.

eski türkiye'den akılda kalan güzel şeyler

fotoğraf biriktirerek tatmin olabilen koleksiyoner orgazmcı

kompülsif mastürbasyon hastası insanların kendilerine yardım amaçlı hazırladıkları görsel şölendir.

6 öğretmene cinsel saldırıda bulunup fetöcü sandık savunması yapmak

izmir karabağlar'a bağlı kavacık köyünde kursa gidemeyen 35 öğrenciye gönüllü olarak öğretmenlik yapan 6 kadın öğretmene cinsel saldırıda bulunan 4 adamın eylemidir. bu kişiler alkollüdür ve yanlarından geçip giden bu kadınlara laf atıp ıslık çalarak taciz etmekle kalmayıp yemeğe davet edildikleri köyden bir kadının konteyner evinde ki burası misafir de olacakları konteyner evdir, bir arkadaşlarını gözcü bırakıp kapısını yumruklamaya başlamışlardır. kaçmalarını engellemek için ayakkabılarını uçurumdan aşşağı atmakla yetinmeyip araçlarının lastiklerin de indirmişlerdir. kapıyı zorla açmaya çalışarak içeriye girmeye çalışırken ev sahibinin erkek kardeşi gelince dağılmışlardır ancak ardından açılan davanın yapılan ikinci görüşmesinde “olay günü arabada bira içtik. öğretmenler yanımızdan geçerek köyün ilerisindeki konteynere gitti. laf atma gibi bir durumumuz olmadı. ama belki atmış da olabiliriz. çok alkollüydük. hatırlamıyoruz. öğretmenleri fetö’cü sandık. köyden gitsinler diye sadece konteynere taş attık. başka bir niyetimiz yoktu." demişlerdir ancak olayın yaşandığı tarih 15 temmuz darbe girişimi öncesi olduğu ve elbetteki tutarsız bulunduğu için izmir barosu tarafından atanan öğretmenleri savunan avukatlar mala zarar verme ve cinsel taciz suçuyla 20 yıla kadar hapis istemi taleplerinde ısrarcı olmuşlardır. mahkemenin şuanki durumu 9 mayısa ertelenmiş olmasıdır. bakalım cinsel saldırı gibi rezil bir şeyi de meşru kılabilmek için mabadından sebep uydurmada başarılı olan, ahlakın kendilerinin yaşadığı şeye ait olduğunu iddia edip ahlaksızlık konusunda en geniş örneklere ev sahipliği yapmış zihniyettekilerin bir parçası olan bu 4 adam hakketiğini bulacak mı yoksa yine sayı kötülüğün hanesine mi yazılacak? göreceğiz.

yarın öleceğinizi bilseniz ne yapardınız

kıro erkeklerin ortak özellikleri

fikri olmamak ama zikri olmak, elde tespih, ağızdan çer çöp kürdan sigara vb bir nesne düşürmemek, dilden erkeklik adamlık delikanlılık ve racon derslerini eksik etmemek, ahlak bekçiliği yapmak ama ahlaksızlığın müptelası olmak, cin olmadan adam çarpmak, medeniyet seviyesinin altında kalmak, kültür ve bilgi birikimi edinmemek, hayat üniversitesinden mezun olmak, yobazlık, kaba davranışlar sergilemek, hoşgörü ve nezaketten uzak olmak, kafasını kullanamadığı için yumruklarını kullanmaktır.

the amazing world of gumball

hayatımda izlediğim çizgi filmlerin içinde beni pokemondan sonra etkisi altına alabilmiş ve kendisine hayran bırakmış ikinci vazgeçilmez çizgi filmdir. esprileri son derece ince ve yetişkin insanların anlayabileceği düzeyde olup, yapım olarak içerisinde bir çok çizim ve çekim tekniği barındıran, karakterleri arasında darwin ile evlenmek istediğim ve kesinlikle ve kesinlikle normalde yapımları orjinal dillerinde izlemeyi seven benin bu yapımı kesinlikle ve kesinlikle türkçe dublaj başarısından dolayı türkçe dublaj olarak izlenmesini tavsiye ettiğim, hayal gücü ve eğlencenin dolu olduğu, gerçekten adının hakkını tam anlamıyla veren bir yapımdır.

usta

her işin sahip olduğu kişidir.

boşvermişlik cümleleri

sen bilirsin, ne diyim ki, amaaaaaan, ne hali varsa görsün, ne olacaksa olsun artık, keyfin bilir, banane, çok da fifi, koy götüne gitsin, siktir et...

eski sevgiliyle karşılaşmak

hiç sevgilisi olmayanlar için tavsiyem aynı duyguları yaşayabilecekleri yegane şey galerilerinin derinliklerine inip geçmişte çektirilmiş fotoğraflara bakmaktır. aynı şekilde size bir hata hissi verecektir.

nabza göre şerbet

siyasetçilerin vazgeçilmez bir özelliğidir.

hayatınız bir roman olsaydı giriş cümlesi ne olurdu

bir ihtimal daha doğarak sonsuz ihtimalleri beraberinde getirdi; her şey olabileceğini sanıp hiçbir şey olamayan bir ihtimal daha...

fazla büyütmemek gerek

derdi tasayı , kıymet bilmeyene verilen değeri, hayat bahçenizde çiçeklerinize zarar veren haset dolu yabani ot niteliğinde insanları, karamsarlığı, içinizdeki boşluğu, yalnızlığı, acıyı, düşmanlığı, savaşı, hayatınızı yaşamanıza engel olan uğraşıyı, kısacası kötü olan hiçbir şeyi fazla büyütmemek gerek.

internetten alışveriş yapmak

minimum emek ve zaman, maksimum seçenek ve imkan ile sağlanılan kolaylıktır. giyim kategorisinde beden ölçüsü sabit olmayan kişilere çok tavsiye etmediğimdir. evde çok bulunamayan kişilere kargo teslimatını işkence haline getirecek yöntemdir. olmayan ya da beğenilmeyen ürünlerin iade süreci zahmetlidir. her şeyin iyisi kötüsü elbet mevcut olduğu gibi bu konuda da bu durumlar mevcuttur. teknoloji çağında yenilikleri yakalamak adına hayatı kolaylaştıran seçeneklerden bir tanesidir.

uzun saç

şahsım adına söyleyebilirim ki şimdiye kadar gördüğüm uzun saçlı erkeklerin hiçbirinde beğenmediğim modeldir. sadece saç ve yapısı düşünüldüğünde, bakımlı sağlıklı ise evet güzeldir ama erkekler kategorisinde benden beğenimi kazanamayandır. kadınlarda ise göz alışkanlığının etkisiyle olmalı kadınları verdikleri şekillere göre binbir güzel hale dönüştüren yegane doğal aksesuardır.
  • /
  • 41

herkesle iyi geçinen insan modeli

ben. tam bir ortam orospusuyumdur. ortamdaki herkesle özel bir arkadaşlık kurup sürekli dedikodu bombardımanına tutulan kişiyimdir. kendime bayılıyorum.

baba olmak

öğretmen olduğumdan mı yoksa erken yaşta emmi olduğumdan mı bilmiyorum çoktan tatmış olduğumu düşünüyorum bu duyguyu

cenazemde çalınmasını istediğim şarkılar

alizade - estafurla

"estağfirullah ne anlama gelir?
bu kelime, bağışlanma dilerim ve allah'ın merhametine sığınırım manasına gelir."

tam bir cenaze marşı.

amına koyayım

cinsiyetçi bir küfürdür.

illa küfretmek istiyorsanız götüne koyayım deyin bari.

kitap okumayan biriyle sevgili olmak

kitap okumak eyleminin sembolik bir şey olduğunu düşünecek olursak, kendisine hiç bir şey katmayacak birisiyle hayatını paylaşma çabası genelde büyük hüsran ile sonuçlanıyor.

biseksüel erkeklerin gayleri seks aracı olarak görüp kadınlara aşık olması

yalnız burda kendi aramızda bile birilerini genelliyor olmak ne kadar üzücü. lezbiyenler maskülen, gayler feminendir stereotypeından farksız bu genelleme.

çirkin gaylere tavsiyeler

çirkin erkek yoktur az efekt vardır.

homojen dergi 14. sayı

yazıları tamamiyle okudum. herkesin eline sağlık.

homojen dergi 14. sayı

iyi oldu okuyacak bir şey arıyordum artık var kaliteli bir. dergi.

homojen dergi 14. sayı

homojen dergi'nin 14. sayısı ile yeniden karşınızdayız. emeği geçen tüm yazar arkadaşlara teşekkür ederim. homojen dergi ekibine katılmak isteyen yeni arkadaşları da bekliyoruz. bir mesaj kadar uzağınızdayız.

14. sayının tüm yazılarını bulabileceğiniz link aşağıda;

https://homojendergi.com/14-sayi/

tek tek yazılara bakacak olursak;

öteki mültecilerin haber yansımaları - lgbti mülteciler ve medya - pufidik
bora öztoprak röportajı - tunca tutkun
klasik arap edebiyatı'nda erkek erkek aşkı - muhammed furkan şahin
ayı sözlük itiraflar 10. bölüm - dark bear
bu hikaye kalbimin tek sahibine - vaveyla93
buzul çağı yeniden geliyor - panda
barış kömürcüoğlu röportajı - tunca tutkun
aslında anal seks gayler arasında sandığımız kadar yaygın değil .-. ürkek
cal ve thom'a karşı bir rüzgar var, ama onlara aşktan esiyorlar - eastsiders - hazineci
erkekler erkeklerden erkekliği öğreniyor - hazineci
fahişeliğin öbür yüzü ve iki film birden - hazineci
ütopyaların homojenliğine karşı foucault’nun heterotopyası .-. çıldırdım
bir zamanlar anadolu'da - imightbewrong
efza röportajı - hprs
küresel ısınma mı? dünyalıların atlattığı çok badireler var - yumuklusucurta
broadway’in dahi çocuğu harvey fierstein - merve gezen
çavdar tarlasında çocuklar ya da sahtekârlar - vaveyla93
son akşam yemeği - hprs
yapraklı deniz ejderi 2. bölüm sevgiliyle aynı evde yaşamak - nstrgt
tunca'nın müzik kutusu - 2019 yılının en'leri - tunca tutkun
alışveriş kültürü edinirken kazanılması gereken hassasiyetler - nstrgt
akne nedir "gençlerin korkulu rüyası acne vulgaris" - drmurti
sedef hastalığı nedir, ne değildir? (psoriasis) - drmurti

Toplam entry sayısı: 809

pasif bir direnis

yukarıdakilerin tamamına ters düşecek ama ben yazar arkadaşımıza nedense kayıt olduğum günden beri en çok önyargı topladığım kişi diyerek başlayacağım. altını çiziyorum kendisini tanımadan bende oluşan önyargılar yığını var bunlar sadece teorik iddialar olarak sıralanacak. dolu dolu yazdığını düşünmüyorum bu yüzden fırtına öncesi sessizlik savının üzerini çizdim, çok aktif olduğu doğru ama sürekli kendi açtığı başlıklarda yazıyor gibi geliyor, başlıklara bakıyorum devamını getiren kimse yine çoğu zaman yok, getiren üç beş kişi de yine karşılıklı pohpohlaştığına inandığım sabit yazarlar. alternatif yazdığı çok şey göremedim çünkü yazdıkları hep aynı tonda ilerliyor ve çizgi olarak çoktan tekrara düşmüş gibi geliyor. girdisini görünce kesin yine okunacak bir şey yazdı demeyi çok istiyorum ama şimdilik bu sefer önyargılarım yıkılacak mi acaba diye okuyorum ki bu negatif bir yaklaşım dahi olsa sonuç olarak merakla takip ediyorum. bu kesinlikle karalama kampanyası değil dediğim gibi kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok. iletişim dahi kurmadık, bu yazdıklarım belki çok eksi tepki alacak bilemiyorum ama dediğim gibi bende istemsiz oluşan önyargıları belirtmek istedim ki içimde kalmasın. nefret etmediğim ama sevmeyi çok istediğim bri yazar. başarılar diler saygılar sunarım.

9 şubat istanbul ayı sözlük zirvesi

bir kaç fire dışında herkes geldi hatta yazmayıp gelenler ayrıca sevindirdi. kalp kalp kalp. gelmeyenler kudursun.

18 mayıs 2019 ayı sözlük eurovision zirvesi

kızlaaaar yeni bir zirve ile yine karşınızdayım. kesin katılacağını bildirenlerin sayısına göre olur diyorum. kalabalık bir sayıya ulaşırsak bir mekan belirlenir şuan için neresi bilemiyorum ama halledilir. üç beş kişiyle kalırsak da birimizin evinde falan olur en kötü ihtimal. benim kapılar sonuna kadar açık. evin kapıları yani. bence bi düşünün ona göre hareket edelim derim.

(bkz:eurovision 2019)

kesinleşmiş mekan: rosso cafe ve karaoke bar
katip mustafa çelebi mahallesi, ayhan ışık sk. no:8, 34435 beyoğlu/istanbul

saat :19:00'da orada olalım, 20:00 da başlıyor diye biliyorum. netlesince yine guncellerim bakarak olun.

aşık olmak

adam game of thrones dizisindeki night king gibi ölüyü diriltti be daha ne yapsın!

sevgi neydi? sevgi emmekti. aman emekti. bütün emeklerim feda olsun sana.

sözlük yazarlarının durum güncellemeleri

bu başlığı ortaya çıkarmak istedim çünkü sözlük içinde en görmeyi sevmediğim şey ; hayatlarındaki ve günlük yaşamlarındaki otu boku başlık halinde durum güncellemesi gibi buraya sıçan yazarlar. değerlendirme yapabilen yazarlardan ricam son zamanlarda girilen başlıklara içeriklerine ve girilen girdi sayısına baksınlar. adeta kişi veya kişilerin can sıkıntısını giderme, içini boşaltmak için kullandığı bir kap görevi gören,çoğunlukla bel altı olup anlam barındırmayan, kalabalık oluşturan adeta çöplük yerine dönmüş bir hali var başlıkların. editör olarak çalıştığım süre boyunca sadece başlıklar ve girdilerdeki yazım hatalarını düzeltmek,benzer başlıklar açıldıysa oraya yönlendirip tekrara düşmemizi önlemeye çalışmak, gelen şikayet mesajlarını kontrol etmek istemedim. sözlüğe ziyarete gelenlerin heteroseksüel ve homoseksüel bireyler olarak bir araya gelerek oluşturduğu bu platformda bel altı zırvaların çoğunlukta olup sadece bir iki girdi ile sayfa dolduran başlıklardan ibaret olduğunu düşünmelerini istemiyorum.bizi sadece cinsellikten ibaret detaylar olarak görmelerini istemedim. başlıkların bir iki girdi ile kalmayarak, herkesin bir şeyler yazmak isteyeceği,paylaşabilecek bir şeyler bulabildiği içerikler üretilsin istiyorum. kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlamak niyetinde değil,olamaz,olmamalı da. ama burası da beynimizin tuvalet alanı olmamalı, akıp başka beyinlerle karıştığı yer olmalı. her şeyin bir usulu vardır.yemenin,içmenin,oturup kalkmanın,gülmenin eğlenmenin hatta ağlamanın. her şeyin.... sözlüğün de sözlükte yazar olmanın da.... bunu bilmiyorsak önce bunu öğrenelim lütfen.

18 mayıs 2019 ayı sözlük eurovision zirvesi

kızlaaaar yeni bir zirve ile yine karşınızdayım. kesin katılacağını bildirenlerin sayısına göre olur diyorum. kalabalık bir sayıya ulaşırsak bir mekan belirlenir şuan için neresi bilemiyorum ama halledilir. üç beş kişiyle kalırsak da birimizin evinde falan olur en kötü ihtimal. benim kapılar sonuna kadar açık. evin kapıları yani. bence bi düşünün ona göre hareket edelim derim.

(bkz:eurovision 2019)

kesinleşmiş mekan: rosso cafe ve karaoke bar
katip mustafa çelebi mahallesi, ayhan ışık sk. no:8, 34435 beyoğlu/istanbul

saat :19:00'da orada olalım, 20:00 da başlıyor diye biliyorum. netlesince yine guncellerim bakarak olun.

pasif bir direnis

yukarıdakilerin tamamına ters düşecek ama ben yazar arkadaşımıza nedense kayıt olduğum günden beri en çok önyargı topladığım kişi diyerek başlayacağım. altını çiziyorum kendisini tanımadan bende oluşan önyargılar yığını var bunlar sadece teorik iddialar olarak sıralanacak. dolu dolu yazdığını düşünmüyorum bu yüzden fırtına öncesi sessizlik savının üzerini çizdim, çok aktif olduğu doğru ama sürekli kendi açtığı başlıklarda yazıyor gibi geliyor, başlıklara bakıyorum devamını getiren kimse yine çoğu zaman yok, getiren üç beş kişi de yine karşılıklı pohpohlaştığına inandığım sabit yazarlar. alternatif yazdığı çok şey göremedim çünkü yazdıkları hep aynı tonda ilerliyor ve çizgi olarak çoktan tekrara düşmüş gibi geliyor. girdisini görünce kesin yine okunacak bir şey yazdı demeyi çok istiyorum ama şimdilik bu sefer önyargılarım yıkılacak mi acaba diye okuyorum ki bu negatif bir yaklaşım dahi olsa sonuç olarak merakla takip ediyorum. bu kesinlikle karalama kampanyası değil dediğim gibi kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok. iletişim dahi kurmadık, bu yazdıklarım belki çok eksi tepki alacak bilemiyorum ama dediğim gibi bende istemsiz oluşan önyargıları belirtmek istedim ki içimde kalmasın. nefret etmediğim ama sevmeyi çok istediğim bri yazar. başarılar diler saygılar sunarım.

13 nisan 2019 ayı sözlük ankara zirvesi

-keşke istanbul'da da yapılsa dediğim zirvedir.
-istanbulda olduğumdan katılamayacağım zirvedir.
-neden hiç istanbul'da zirve düzenlenmiyor?
-ankara'da olsam kesin katılırdım dediğim zirvedir.

(bkz: kullanmak için can atılan replikler)

hep ankaralılar istanbul zirve başlıklarına yazıyordu, özeniyordum. oohhh, rahatladım.

sözlük yazarlarının çocuklukları

sürekli uğradığı zorbalıklardan dolayı yalnız kalmak için çok çabalayan bir çocuktum. içine kapanık ama yakın çevresine de bir o kadar da neşeli ve sevgi saçan, kibar, efendi, uysal ve azıcık çok bilmiş bir çocuktum. burnumun üzerinde belli olan bir damar vardı(sonrasında kayboldu), ve kaküllü saç kesimim olurdu hep. bu ikisinin birleşimiyle efemine bir görüntüm olmuş olmalı ki bazı oğlanlar sen kız mısın erkek mi diye sorardı. kırılırdım. o yüzden çocuklarla çok konuşmak istemezdim. kızlar böyle şeyleri umursamıyordu. bu yüzden onların yanında daha rahat hissediyor olduğum için daha önce de #398412 nolu entry'mde bahsettiğim sebeplerle belirttiğim gibi kızlarla oynardım. o aileleri tarafından kibarlık ve nezaket öğretilmemiş geleceğin budalalarının itiş kakışları da hiç bitmiyordu ve ben gücümün onlara yetmeyeceğini biliyordum.bir de şimdiki gibi 80 85 kiloluk bir ekmek hamuru değilim o zamanlar. cılız mı cılız bir çocuk. üflesen devrilecek yani. kaba kuvveti sıfırın altında bilmem kaç. bu yüzden daima sevilen kişi olmayı bir şekilde becerdim ve herkesi döven çocuklar bazen bana kızsa bile dokunmazlardı. ben yumruğumu değil aklımı kullanıyordum. bu da beni daha güçlü kılıyordu aslında. neyse onlardan uzak durup kızlarla oynuyorum diye oğlanlar burada da rahat vermeyip bu defa da "kız enes" ,"top enes" diyerek dalga geçip zorbalık ederlerdi. hal böyle olunca kızlarla da oynamayı bırakıp dışarı çıkmamaya başladım. neyse ki küçük olmama rağmen eve bilgisayar almıştık da ben evde sıkılmamı engelleyecek bilgisayar oyunları oynuyor ve dışarı çıkma ihtiyacı hissetmiyordum. en azından bu şekilde kimse benimle hiçbir şekilde dalga geçip canımı sıkamıyordu hiç kimse. canımı sıkan o zevzek ve gerzek çocuklarla okul dışında bir arada olmak ve onları görmek zorunda değildim artık. sonunda istediğim yalnız kalmaya sahiptim. ama içimde birikmiş bir sürü kırgınlık ve üzüntü vardı. bu kadar duyguyla ne yapacağımı bilemediğim için yazarak içimi dökmeye başladım ve yazılar yazma serüvenim. ayrıca iyi kötü bir şeyler de çizmeyi seviyordum. kompozisyonlar, hikayeler yazıyor, resim yapıyordum. yazdıkça, çizdikçe rahatlıyordum. bu konuda kendimi geliştirdim ve yarışmalara katılmaya başladım. katıldığım yarışmalarda hep birinci oldum ve ne ihtiyacım varsa ya da ne istiyorsam kazandığım ödül paralarıyla, altınlarla almaya başladım veyahut istediğim şeyi ödül olarak veren yarışmaları bulup onlara katılmaya başladım. kalemim hem öğretmenlerim hem müdürüm hem de arkadaşlarım tarafından çok beğeniliyordu ve bu başarıların verdiği gazla sinema yazarlığı okumak istiyordum ama ailemin memur kafasıyla düşünen zihniyetleri buna müsaade etmedi. yeteneğimi rafa kaldırmak zorunda kaldım. sonrası ise klasik şekilde gelişen türk gencinin hayat mücadelesi. ama öyle de ya da böyle, ben hep kendimce bazı şeyleri başarırken onlar erkek olmaya devam ettiler. şimdi onların bazısı uyuşturucu bataklığında kendini heba ediyor, bazıları ipsiz sapsız, bazıları hala işe yaramaz. erkeklikleri bir işe yaramadı yani. ben ise onların inandıklarının ve onların aksine erkek olarak gördükleri kişilerin sahip olduğu tüm sorumluluklara sahip mutlu bir hayata sahibim çok şükür. bu yüzden insanlar çocuklarına cinsiyet dayatmalarını erkek dediğin şöyledir kadın dediğin böyledir diye öncelikli göstermek yerine insan olmayı ve iyi kötü insan ayrımına dikkat etmeyi öğütlererse belki daha huzurlu bir geleceğin zemini atılmış olur. saygılar.

edit: cinsel kimliğim ile alakalı olarak her zaman kendimin farkında idim. ilkokulda bile biliyordum. kızlarla iyi anlaşsam da onlardan hoşlanmıyordum. ama etrafımda hiç erkeklerden hoşlanan erkek yoktu bu yüzden söyleyemiyordum kimseye. sonrasında uğradığım hakaretler sebebiyle bu şekilde kimsenin beni sevmeyeceğini, nefret edeceğini ve dışlayacağını anladığım için erkeklerden uzak durdum biraz da aslına bakarsanız. ama hiç itiraz etmedim kendime. kızlardan hoşlanmak için zorlamadım kendimi. hep barışıktım kendimle. sadece dışlanmak kırıcıydı.

iki eksi yeyince zırıl zırıl ağlayan yazar

sorun bence eksi yemek değil. kimsenin eksi oy vermesinde bir yanlışlık yok. oy verme sistemi bunun için. beğenmediğin bir içeriği belli etmen için. ama insani rahatsız eden şey bunun suistimal edilmesi.

sırf sevmediği için sürekli eksi oy vererek karşı tarafı rahatsız etmeye çalışmak acizlikten başka bir şey degildir . sorununu iletişim kurup konuşarak çözmeyi beceremiyorsan görmezden gelirsin, ama yok illa it dalasina gireceğim diye elinden başka bir şey gelmedigi için eksi oy butonuna abaniyorsan da yazar kardeş kusura bakma ama sürekli eksileyen beyni gelişmemiş depresif bir mal değneği olmak dışında bir özelliğin yok demektir.

başlıklara ben benimdir o ben oluyorum diye yazıp duran yazar

bir özellik belirten her başlığa, kendi cümlelerini kullanarak özgün anlatımıyla tanım girmek veya konuyu yorumlamak yerine kendini dünyaya tanıtmaya ant içmişçesine o başlıkta bahsi geçen özelliğin onda da olduğunu herkes bilsin isteyen yazardır. üç girdisinden birisi içinde "ben de bu kişilerden biriyim, biliyor muydunuz?" anlamı taşıyan"ben","bkz:ben","ben oluyorum", "bu benim" benzeri bilumum örneklere denk geleceğiniz, dolayısıyla ben merkezli, muhtemelen de ilgi orospusu olan yazardır.

salaş meyhanedeki yorgo

açtığı başlıkların aşırı spesifik konular olmasının inanilmaz hoşuma gittiği yazardir. her gün yeni bir bilgi sayfaları gibidir adeta. yazdıkları da fena değil. okunur bu okunur.

sözlük yazarlarının durum güncellemeleri

bu başlığı ortaya çıkarmak istedim çünkü sözlük içinde en görmeyi sevmediğim şey ; hayatlarındaki ve günlük yaşamlarındaki otu boku başlık halinde durum güncellemesi gibi buraya sıçan yazarlar. değerlendirme yapabilen yazarlardan ricam son zamanlarda girilen başlıklara içeriklerine ve girilen girdi sayısına baksınlar. adeta kişi veya kişilerin can sıkıntısını giderme, içini boşaltmak için kullandığı bir kap görevi gören,çoğunlukla bel altı olup anlam barındırmayan, kalabalık oluşturan adeta çöplük yerine dönmüş bir hali var başlıkların. editör olarak çalıştığım süre boyunca sadece başlıklar ve girdilerdeki yazım hatalarını düzeltmek,benzer başlıklar açıldıysa oraya yönlendirip tekrara düşmemizi önlemeye çalışmak, gelen şikayet mesajlarını kontrol etmek istemedim. sözlüğe ziyarete gelenlerin heteroseksüel ve homoseksüel bireyler olarak bir araya gelerek oluşturduğu bu platformda bel altı zırvaların çoğunlukta olup sadece bir iki girdi ile sayfa dolduran başlıklardan ibaret olduğunu düşünmelerini istemiyorum.bizi sadece cinsellikten ibaret detaylar olarak görmelerini istemedim. başlıkların bir iki girdi ile kalmayarak, herkesin bir şeyler yazmak isteyeceği,paylaşabilecek bir şeyler bulabildiği içerikler üretilsin istiyorum. kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlamak niyetinde değil,olamaz,olmamalı da. ama burası da beynimizin tuvalet alanı olmamalı, akıp başka beyinlerle karıştığı yer olmalı. her şeyin bir usulu vardır.yemenin,içmenin,oturup kalkmanın,gülmenin eğlenmenin hatta ağlamanın. her şeyin.... sözlüğün de sözlükte yazar olmanın da.... bunu bilmiyorsak önce bunu öğrenelim lütfen.

berber dayaması

oldukca hoş olan berberimin, traşı gereğinden fazla uzatarak elimin olduğu yeri hizalayarak alenen bastırarak yaptığı eylemdir. elim koltukla berberin bastırdığı yerinin arasında baya baya sıkıştığı için çekemediğim ama çekmeyi de beğenim doğrultusunda istemediğim için hoşuma giden küçük aksiyondur.

evli bir erkekle ilişki yaşamak

kalede kaleci var diye gol atmayacak mıyız?