pufidik

Durum: 347 - 0 - 0 - 0 - 14.06.2024 03:24

Puan: 8414 - Sözlük Kezbanı

6 yıl önce kayıt oldu. 9.Nesil Editör.

"...kafan iyiyken, bir kral olursun , bir diktatör, bir tanrı veya dünyanın efendisi..." (Ime Prezakias - Roza Eskenazi)
  • /
  • 18

eşcinsel olmaktan korkmak

başlığı açan yazar reklamcı. hala ciddi ciddi cevap veriyorsunuz yahu!

suriyelilerin nargile içmesine kızmak

mülteci politikasını eleştirmek ayrı, buraya mülteci olarak gelmiş insanlara sataşmak ayrı bir şey. bu ülke de mülteci ülkesi sonuçta. yerli halkları yok edildi * ve bu durumda ettiğiniz her hakaret, her aşağılama kendinizi ve geçmişinizi de kapsıyor.

bu lafları edenler yarın bir gün başka bir ülkeye gitmek zorunda kalabilir. özellikle de lgbti+ iseniz bu daha da yüksek bir olasılık. o zaman orada sizin gibilere yapılacak ayrımcılıklara da ses etmeyeceksiniz.

güçlüye sesiniz çıkmaz, zayıfı ezerseniz, ben lgbtiyim, ayrımcılığa uğruyorum diye de ağlamayacaksınız!

rufus wainwright

çok küçük yaşta cinsel saldırıya uğramıştır. anılarında hayatını mahveden bu travmanın etkisinden yıllarca kurtulamayışını, nasıl mücadele ettiğini ve diğer sorunlarını açıkça anlatmıştır. kendisini george michael'in bir konserinde olağanüstü bir şekilde yorumladığı ve dinlerken büyülendiğim "going to a town" şarkısı ile öğrenmiştim.

suriyelilerin nargile içmesine kızmak

"elazığ'da deprem sonrası kira fiyatları 2 katına çıktı"

bunları yapanlar türkiye cumhuriyeti vatandaşı olduğu için kızmaya gerek yok sanırım. her felaket sonrası bunları yapanlara, gıda, ilaç stoğu yapanlara ve onları da fahiş fiyatlara satanlara vs. küfredeni göremiyoruz.

https://www.ntv.com.tr/turkiye/elazigda-...

bu da bir başka türkiye cumhuriyeti vatandaşı - hem de profesörgillerden.
"yıldız teknik üniversitesi'nden prof. dr. bedri gencer, elazığ depremini çocuk yaştakilere evlilik yasağına bağladı."

https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/20...

niye ırkçılık deniyor? çünkü suriyeliye * sataşmak dünyanın en kolay şeylerinden biridir bu ülkede. sıkıysa mafyaya veya arkası kuvvetli olan türkiye cumhuriyeti vatandaşına bu hakaretler edilsin. şöyle bu fırsatçılığı yapanlara vs. açıkça isimlerine yönelik hakaretler etsin insanlar, açık açık yazsınlar, kendi isimlerini de yazsınlar o lafları ederken.

cesaret edebilirler mi sizce? başlarına ne gelir tahmin etmek isteyen var mı?

ayı sözlük'ün kutuplaşarak ekşi sözlük tadına varması

yazarlara yönelik veya genel olarak sözlüğe hakaret içeren yazı yazanlar, hedef gösterenler vs. olunca haliyle cevap veriliyor. editör olarak kendisine yönelik hakaretleri olmayan iki tane yazara ve onlar gibi düşünenlere "şerefsiz" diyen birine cevaben entry girmek zorunda kaldım. şerefsiz sözcüğünden rahatsız olmadan bel altından rahatsız olmak ifadesi sanırım bana yönelik edilmiş.* bel altından vurma işi de o hakaret eden yazarın kendi entrysi. o lafımın da arkasındayım. * farklı görüş bildirmekten çok o hakaret içeren sözcüğün de altını çizdim. ilk aşamada o hakaret içeren sözcüğü kaldırmak yerine siyasi görüş bildirip ortamı kutuplaştırmaya çalışması ve sonrasında mağduru oynaması ve kendince laf sokması o yazarın kendini bağlar. o yazılara cevap da verilir. bunlara müdahale edilmeyecekse, bunlara cevap verilmeyecekse neye cevap verilecek, neye müdahale edilecek? o zaman herkes ağzına geleni yazsın, hedef göstersin ve küfürleri, aşağılamaları sıralasın mı?

pink floyd

grubun oldukça sevilen ama herhangi bir stüdyo albümünde bulunmayan ve bir travestiyi anlattıkları arnold layne'ini unutmuşuz sözlükte. şarkı 1967 yılında pink floyd'un yayınlanmış ilk teklisidir. bir syd barrett bestesidir. richard wright'in klavye solosu ayrıca etkileyicidir.

bu travesti çamaşır iplerinden kadın iç çamaşırlarını çalan gerçek bir kişidir *. şarkının içeriğinin "normal"likten uzak olması nedeniyle radyolarda çalınması o dönemlerde yasaklanmıştır. biri mankenli olmak üzere şarkıya ait iki farklı tanıtım videosu çekilmiştir.

arnold layne, gilmour'un "remember that night" olarak da bilinen konserinde şarkının temasına oldukça da uygun olan david bowie tarafından okunmuştur. syd barrett'in ölümünün ardından onun anısına 2007 yılında verilen konserde pink floyd'un wright, mason ve gilmour'dan oluşan kadrosu son kez bir araya gelerek bu şarkıyı seslendirmişlerdir.

ilk video


ikinci video


2006 - david bowie, david gilmour, rick wright


2007 (live at the madcap's last laugh)

eşcinsel olmaktan korkmak

eşcinsel olmaktan korkmak

valla benim de heterolara saygım sonsuz. yanlış anlaşılmasın. her türlü şeye de sıcak bakıyorum ama benim de aklıma hetero ilişkiler geliyor nasıl korkuyorum, içim geçiyor, kusacak gibi oluyorum. böyle anormal şeyler olamazzz! bir de bana diyorlar ki fazla güneşte kalırsan hetero olursun. o nedenle hep temkinliyimdir. çok korkuyorum hetero olacağım diye! tedavisini yapanlar da varmış gerçi ama ne bileyim sonra dışlanırım falan. şey de var..yani heterolar gibi başlık açıp, yorum yapmak çok feci. ***

tersine dünya

şöyle bir diyaloğu içinde barındıran, kadınların durmadan erkeklere asıldığı epey komik bir film.

"- kimdi o palabıyıklı herif?
- lakabı da palabıyık..komşu..babamla aralarından su sızmaz.
- ne hoş, ne gür bıyıkları vardı herifin öyle be!
- hoşuna mı gitti?
- ufff. çok hoşuma gitti namussuzum.
- o da seni beğenmiş.
- sahi mi?
- şerefsizim ki.
- eee madem öyle buluşalım! yap şu işi ulan, yap şu işi namussuzum ihya ederim seni!
- tamam oldu bil.
- hadi hemen şimdi git yap.
- şimdi mi?
- oo hala konuşuyor hadi fırla fırla fırla .."*

filmin tamamı yüklenmiş.

the prodigy

dans, elektronik, rave gibi müzik türlerinin geniş kitlelere ulaşmasında büyük payları vardır. efsane danslarıyla izleyenleri dumura uğratan ve fıstık yeşili saçlara sahip vokalisti (bkz:keith flint) 2019 yılında hayatını kaybetmiştir.

voodoo people (2008 - v festival)


(fuck'em and) their law (russia)


no good


(1996 - the phoenix festival full concert)

tükiye insan hakları ve eşitlik kurumu

kısaltılmış haliyle tihek olarak geçiyor. kamu kurumu oluyor.

bakalım kendileri neler yapmış ve düzenledikleri etkinliklerde neler denmiş?

"tihek'in düzenlediği bir etkinlikte konuşan bir profesör "lgbt vb hayasızlıklar insan fıtratını, neslini ve aileyi yok etmeye yönelik girişimlerdir. kilise ve havranın da karşı olacağını düşündüğüm bu hayasızlıklarla, gerekirse birlikte mücadele edilmelidir"

https://t24.com.tr/haber/turkiye-insan-h...

bu konuşmayı yapan profesör orhan çekerin sözleri kurumun resmi twitter sayfasında da paylaşılmış.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turki...
http://www.krttv.com.tr/gundem/turkiye-i...

malum tweet halen duruyor: https://twitter.com/tihek_kurumsal/statu...

resmi sitesi: https://www.tihek.gov.tr/

tihek hakkında diğer haberler ve raporlar:

"bakan yardımcısı ayrımcılık ve nefret suçları ile etkin mücadele edildiğini öne sürse de ayrımcılıkla mücadele ile görevli türkiye insan hakları ve eşitlik kurumu kanununda cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ifadeleri yer almıyor. korunan kategoriler arasında “ve benzeri” ibaresi de yok. tihek’e lgbti+’ların başvuruları reddediliyor. tihek yetkilileri sistematik olarak lgbti+’ları hedef alan açıklamalar yapıyor. ayrımcılık ile mücadeleden sorumlu ombudsman da nefret söylemi yayıyor."
https://www.kaosgl.org/haber/turkiye-de-...

"tihek insan hakları ihlallerini meşrulaştırıyor"
https://www.kaosgl.org/haber/tihek-insan...

"ayrımcılık yasağı ve tihek raporu"
http://www.pembehayat.org/uploads/editor...

lgbti+ etkinlik yasakları

haberin içinde bahsi geçen diğer detaylar başka gazetelerde yayınlanıyor ancak aynı haberin "lgbti+" üzerine olan kısmı henüz gazetelerde görünmüyor.
(bkz:cumartesi anneleri) hakkındaki aynı içerikli başka bir haber.

"türkiye, bm’de sistematik lgbti+ etkinlik ve yürüyüş yasaklarını inkar etti. birçok şehirdeki yasaklara, ankara’da iki yılı aşan süresiz yasağa rağmen “sistematik bir yasağın olmadığını” iddia etti."

https://www.kaosgl.org/haber/turkiye-de-...

cumartesi anneleri

"bm'de devlet savunması: cumartesi anneleri'ne izin yok, çünkü turistler rahatsız oluyor"

turist olmak daha önemli olunca durum bu...

https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/20...

24 ocak 2020 elazığ depremi

geçmiş olsun demeye bile gerek görmeden depremler neden oluyormuş bu profesör bildirmiş. gerçekten aydınlatıcı !

" yıldız teknik üniversitesi fen-edebiyat fakültesi, insan ve toplum bilimleri bölümü’nden prof. dr. bedri gencer, elazığ’daki depremin nedenini çocuk yaştaki evlliliklerin yasaklanmasına bağladı."

https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/20...

24 ocak 2020 elazığ depremi

o sırada urfa'da "sanat kanalı" trt2 canlı yayın yapıyor ve ciddi sallanıyorlar. adam şiir okuyor depreme cevaben. ilginç bir ruh hali.

24 ocak 2020 elazığ depremi

depremden etkilenen bölgede yaşayanlara ve orada yakınları, sevdikleri olanlara geçmiş olsun. umarım kötü haberler gelmez. şiddeti 6,5 olarak düzeltildi. çok şiddetli bir deprem maalesef.

edit: maalesef enkaz altında kalanlardan bahsediliyor. bazı görüntüler dolanmaya başladı. afad'a göre 6,8, kandilli'ye göre 6,6 (2. revize). geç kalınmadan yardımların ulaşmasını diliyorum.

tangerine dream

tangerine dream 1967 yılında, ailesinin büyük bir kısmı naziler tarafından katledilmiş, edgar froese tarafından kurulmuş efsanevi alman elektronik müzik grubudur. türlerini tam olarak tanımlamak oldukça zor olmakla birlikte, hayranları tarafından space rock, ambient müzik, progressive rock, krautrock gibi türlerin öncü temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. ilk başlarda deneysel çalışmaları nedeniyle salvador dali tarafından özel bir konser için davet almışladır. froese'nin teknolojiye olan merakı sonucu kendi ürettiği enstrümanların yanında müzik sıralayıcı * kullanımları ve zamanla mellotron ve moog synthesizerın yoğun kullanımı ile birlikte oldukça etkileyici çalışmalara imza atmışlardır.

şu ana kadar kaydedilmiş ve yayınlanmış 165 albümleri yer almaktadır.* 1970lerde artan popülerlikleri ile birlikte oldukça yüksek sesli ve birbirinden tamamen farklı olarak icra edilen eserlerinin yer aldığı konserleri de dikkat çekici hale gelmiştir. kimi konserlerinin tamamen karanlıkta verilmesi, kimi konserlerinde ise o dönemler için ilklerden olan lazer kullanımı topluluğun ününü pekiştiren unsurlar haline gelmiştir. 1974 yılında bir başka efsane nico ile birlikte reims katedralinde verdikleri konserde yaşanan izdiham nedeniyle, katedral yeniden kutsanmak zorunda kalmıştır. ayrıca grubun bir daha herhangi bir katolik kilisesinde konser vermesi dönemin papa’sı tarafından yasaklanmıştır.

pek çok eserleri filmlerde, televizyon dizilerinde kullanılmıştır.* vokal olan şarkı sayısı çok çok azdır. konser albümlerindeki eserler genellikle birbirine eklemlenmiş çalışmaları kapsamaktadır. 2015 yılında grubun kurucusu froese hayata veda etmiştir. grup müzik çalışmalarına halen devam etmektedir.


ricochet


stratosfear


encore


poland


pergamon


le parc (street hawk/ şahin dizi tema müziği)

sözlükte reklam yapmak

kimisi yeni başlık açarak, kimisi olan başlıkların altına çeşitli tavsiyeler içeren ve firma (veya ürün) isimleri belirtilen entrylerle kendisini gösterir. bazen dayanamayıp doğrudan linkleri de verirler. burada yer alan linklere tıklayan veya bahsi geçen sitelere giden yazarlar üzerinden gelir elde eder bu yazar(ımsı)lar. sözlüğe herhangi bir maddi katkıları yoktur. * *

onur gökhan gökçek

cake mosque olarak da bilinir. "drag queen olmak" temalı söyleşisi için.

a-ha

2010 yılındaydı sanırım, son konserlerini verip dağılmışlardı. sonra yeniden toplandılar. ilk albümlerinden take on me dışında the sun always shines on tv ve hunting high and low bunca yıl sonra bile keyifle dinlenebilmektedir. 90larda ve 2000lerde de oldukça başarılı çalışmalara imza atmışlardır. merak edenler için biraz daha video gelsin.

the sun always shines on tv


hunting high and low


cry wolf


manhattan skyline


early morning


minor earth major sky


you wanted more


keeper of the flame


butterfly butterfly


2001 oslo konserleri (live at vallhall)
  • /
  • 18

romeo.com'un seçim anketinde afd'nin birinci parti çıkması

tanışma sitesi romeo.com’un (eski adıyla gayromeo.com'un) alman kullanıcıları arasında yaptığı seçim anketinde en popüler parti aşırı sağcı afd çıktı. kullanıcıların yaklaşık %30'u yaklaşan erken seçimlerde neo-nazilere oy vereceğini söylemiş.

şurada küçük bir analiz var:

"beyaz alman geylerin gönlünde yatan aslan: homonasyonalizm"
https://velvele.net/2025/02/11/beyaz-alm...

romeo.com'un seçim anketinde afd'nin birinci parti çıkması

bizdeki aşırı sağcı ümit özdağ ve zafer partisi destekçisi eşcinsellerden farkları yok.

ankara'da tanışılacak arkadaş listesi

başlığı listesi şeklinde düzeltir misiniz? ayrıca eliniz deymişken arkadaşının nickini de 15 temmuz şehitler köprüsü yaparsanız sevinirim kolay gelsin.

ankara

ulu tengrinin istirahatgahı olmadı haricinde bir numarası yok.bşr birde belki anadolu medeniyetler müzesi

hani

mükemmel bir sese sahip vokalist.

hani-gulbarin

yalnıztanrı

genç birinin yaşlı biriyle ilişki yaşaması, yaşlı birinin genç biriyle beraber olması neden ahlaksızlık, sapkınlık olsun yahu, kafan mı güzel senin. şu hetero kafanı bir kenara bırak diyeceğim ama yaş farkı olan ilişkileri artık onlar da ahlaksızlık olarak görmüyorlar. ortam ortam diyerek ötekileştirdiğin ve pislik olarak nitelendirdiğin eşcinsel ilişkilerde kaçırdığın bir nokta da yetişkin insanların kendi iradesi ile yaşadıkları ilişkiler. valla haklısın, çok zorladım kendimi ama dediğin gibi seni sevmek ve aynı alanı paylaşıp seni kabul etmek gerçekten zor. bu sözlüğe saçtığın homofobinin artık sabredilir bir yanı kalmadı, herkesin bir tahammül limiti var, kusura bakma.

detrans pişmanlıkları

(bkz:#436300 ) bir önceki yazısında artık bu konulara girmeyeceğim diye ağladıktan sonra ilgi çekme merasimine devam etmesi. hadi yallah çıktığın mağaraya geri dön. senin gibilere zaman harcamaya değmez. kimsenin umurunda bile değilsin.

detrans pişmanlıkları

"heteroseksüeller ben buyum diye haykırır mı? " diyen yazar. pes vallahi sana. zaten sorun da tam bu. onlar öyle bağırmaya gerek duymuyorlar ama senin bir "... " * olduğunu arkasına aldığı berbat güçle seni her gördüğünde bağıra bağıra söylüyor. sen istediğin kadar onlara şirin görünmeye çalış durum bu. sen dikkatli olsan da olmasan da onların gözünde ne olduğun belli. senin burada arsız ve sapkın diyerek aşağıladıklarını sen nasıl görüyorsan ve hedef gösteriyorsan, o şirin görünmeye çalıştıkların da seni yeri geldiğinde öyle görüyor, öyle görecek ve işlerine gelmediğin zaman hedef gösterecek.

diğer nokta ise burada o iğrenç meselelgbt sitesinden paylaşılan hikayeye senin de bakış açının farklı olmaması. ben o kendi yaptığını yanlış bulan chloe isimli şahsın, ne kadarı gerçek veya değil bilemem, yaşadıklarına yönelik bir şey demedim ama sen daha ilk yazında onu aşağılıyorsun. (bkz:#436237) meselelgbt dahil bu tip lağım çukuru sitelerin tam da yapmak istediği şey bu. sen sanıyor musun o hikayeyi chloe isimli şahsı desteklemek için oraya koydular? onların amaçlarından biri zaten sen ve diğer yazar gibilerini de kendilerince "yola getirmek". bu açıdan başarılı olmuşlar.

burada demokrasiden özgürlükten bahsediyorsun ama lgbt hakları konusunda mücadele eden insanların neler yaşadığı konusunda tek bir lafın yok, "sana dayatılmış heteroseksüel ağzıyla" onları topluca aşağılama dışında. tek tip bir lgbt birey mi olsun istiyorsun? herkes senin gibi mi olsun istiyorsun? sen nasıl birisin peki? saygıdan bahsediyorsun ama senin korkudan saygı gösterdiklerinin. sen de dahil olmak üzere, kimseye saygıları olmadığı gibi, kendileri gibi olmayana yaşam, hatta normal bir ölüm hakkı bile tanımıyorlar.

lgbt hakları neyse ki tek tek insanları ilgilendirmiyor. kolektif bir hak. yoksa senin gibilerin ne hakkı ne de hukuku savunulur. arsız da sapık da dense o hakların peşinde olacak olanlar çoğunlukta olacak.

detrans pişmanlıkları

nefret suçuyla ifade özgürlüğünün ayrımını 2024 yılında yapamamak... bu neyin ahrazlığı böyle ya, yani orangutan bile öğrenirdi şimdiye kadar herhalde.
zaten sana laf anlatmaya çalışmak beyhude bir çaba, "homofobik eşcinselim" ne demek ya ahahah
sen homofobik değilsin, sen eşcinsellerden değil bizzat kendinden nefret ediyorsun. çünkü zihninin nasıl bir lağım çukuru olduğunu biliyorsun. kendine olan nefretin o kadar boğmuş ki seni başkasına yansıtarak nefes almaya çalışıyorsun. üstüne insanları idraksızlıkla suçluyorsun. o beğenmediğin lgbt dernekleri sayesinde kaç trans intihardan vazgeçti, kaç ailesinden ölümden kaçan lgbt çocuk yuva bulabildi, kaç öğrenci burs bulup dezavantajlı olduğu illerde okullarda okuyabiliyor farkında mısın? lgbt ortamından dışlanmış olmanı garip karşılaman asıl garip olan şey. çünkü sen içgörüsü sıfır olan bir herifsin. senin birini sevebilme ihtimalin yok, birinin seni sevebilme ihtimali yok, bir ortama dahil olabilme bir çarklının dişlisi olabilme ihtimalin yok. ve bu senin karakterinle, yalnızlığı sevmenle ya da seçmenle değil, bizzat karaktersizliğinle alakalı. insanlardan saygı görememiş olman senin zaten zerre saygı hak etmemendendir.
"heteroseksüeller bas bas bağırıyor mu" demen bile seni ele veriveriyor hemen. bugüne kadar saklanarak, kendini sevmeyerek ve hatta nefret ederek yaşamış olabilirsin. ama sana kötü bi haber, herkes senin gibi ezik ve sinmiş halde yaşamayı seçmiyor artık. insanlar kendilerini sevebiliyor ve kendilerini affedip tanıyabiliyorlar. umarım bu seviyeye ulaşırsın bir gün diyeceğim ama dediğim gibi içgörüsü sıfır bir herifsin, bir şempanzeye emek vermek daha net sonuçlar verir sendense.
ama işte senin gibiler için de mücadele edeceğiz. allah kahretsin ki sen ve senin gibileri de kapsamak zorundayız. ama birilerinin artık sizin yüzünüze yüzünüze çarpması gerekiyor gerçekleri. ve bunu yapmaktan hicap duymuyorum hiç. öğreneceksiniz, sike sike öğreneceksiniz.

okşan büyük

aşırı eylençeli vloglar çeken youtuber. kür, fıs, but madilik ne ararsan var hayriye abla koş.

Toplam entry sayısı: 347

18 eylül 2022 büyük aile buluşması

cüppeli, çarşaflı cihatçı tiplerin yanında laik kesimden de faşistlerin destek verdiği ve başta yeni şafak olmak üzere aşırı sağcı yayın kuruluşlarının açıkça propagandasını yaptığı tehlikeli miting.

mitingin en önemli propagandisti lgbtye resmen savaş açmış durumda olan yeni şafak gazetesinden ersin çelik.
bu adamın twitter hesabında hemen hemen her saat lgbt karşıtı tweet mesajı görülmekte. son zamanlarda köşe yazılarının neredeyse tamamı bu konuda. trump, putin gibi aşırı sağcı liderlere de övgüler yağdırıp, onları örnek gösteriyor lgbt düşmanlığı konusunda.
https://twitter.com/ersinceliq?ref_src=t...

ikinici isim milat gazetesinden özlem doğan isimli ırkçı ve cihatçı bir kadın. lgbtye karşı tüm dünya ayaklanmalı gibisinden mesajlar atıp, açıkça lgbtleri hedef gösteren birisi. kendisine katılmayan muhafazakarlara bile hakaretler yağdırıp hedef gösteriyor. son zamanlarda iktidar ile birlikte uçak gezilerine katıldığı da söyleniyor. avrupa'da hem lgbt hem de islam düşmanı olan aşırı sağcı gruplarının lgbt bayrağının üzerinde tepinmelerini içeren video paylaştı bugün. lgbt bayrağı üzerinde yürüyorlar diye heyecanla paylaştığı ve aslında müslümanlara da düşmanı olan kişilerin hazırladığı video:
https://twitter.com/ozlemdogan_/status/...


şefika nur çiftçi isimli bir başka fanatik dinci kadın daha var. ersin çelik ile birlikte hazırladığı ve lgbtleri "hasta" olarak gösteren ve youtube'da haklı olarak nefret içerikli bulunmasından dolayı yasaklanan videonun baş sorumlusu.

https://twitter.com/sefikaaanur

gelelim bu mitingi destekleyen dinci / cihatçı olmayan tayfaya.

çalıştığı her üniversiteden kovulan, hayatı boyunca dönekliği ve ahlaksızlığı ile meşhur, liberal geçinen homofobik ve kadın düşmanı aşırı sağcı faşist atilla yayla denen artık yaşı iyice ilerlemiş profesörümsü yazar.

kendisi yukarıda bahsettiğim ersin çelik'in hemen hemen tüm yazılarını son zamanlarda paylaşmış, gülşen gibi sanatçıların lgbt bayrağını açması karşısında kudurmuş bir şekilde mesajlar atmıştır. daha önce bir programda eşcinsellikten kuş kadar beyni ile bahsederken ağzından kaçırdığı "kadınlaşma sorunu" lafı ile kadın düşmanlığını da ortaya saçan bu iktidar yalakası aşırı sağcı adam en son "homoseksüelliğin açmazları" başlıklı cehalet abidesi rezil kepaze bir yazı yazdı ve eşcinselleri asalak olarak niteledi. bu yazı kendilerini çok özgürlükçü olarak satan liberal düşünce topluluğuna bağlı bir dergide yayınlandı. kendisi bu gösteriyi en başından beri açıkça destekliyor ve davet mesajlarına katılıyor. daha önceleri de özellikle lgbt haklarının gündem olduğu dönemlerde trans bireyleri aşağılayan, eşcinselliğin sapıklık ve hastalık olduğunun altını çizen iğrenç mesajlar atmıştır. lgbt karşıtlığının tavan yapması ile de bu fırsatı kullanarak kendi hesabında hiç durmadan bu tip yazıları paylaşmaktadır. .

kendisini tanıyanların anlattığına göre bir zamanlar popüler olmak için eşcinsel haklarına destek verirken, o grupların kendisi gibilerinden çok haklı olarak uzak durması sonucu gerçek yüzünü gösterip düşük kapasitesi ile yazdığı yazısı burada.
https://hurfikirler.com/homoseksuelligin...

twitter hesabında ise sürekli olarak lgbt düşmanlığı içeren paylaşımlar görülebiliyor veya o sitelere beğeni atıyor.
https://twitter.com/atilla_yayla


daha önce istanbul sözleşmesine de karşı çıkan cumhuriyet kadınları derneği başkanı ağır homofobik ve kadın hakları düşmanı * * tülin oygür: bu tehlikeri mitinge destek olmak amacı ile attığı tweet şu şekilde:
"çocuklarımızı, kadınımızı, aile yapımızı ve sonuçta bağımsız türkiye cumhuriyeti’ni yeniden ayağa kaldırma mücadelemizi hedef alan lgbt saldırısına karşı fikirde birlik ve mücadele platformunun düzenlediği büyük aile buluşmasında yerimizi alacağız.
bu oyunu milletçe bozacağız!"

https://twitter.com/Drtulinoygur/status/...

atilla yaylanın da retweet ettiği aynı faşist kadından başka bir tweet.
"lgbt’nin insanlığı tehdit eden gerçek yüzünü anlatma mücadelesi içindeyiz. bu mücadele siyasi eğilimlerin veya dünya görüşünün çok dışındadır.
milletçe kenetlenerek #lgbtdayatması nı def edeceğiz"
https://twitter.com/Drtulinoygur/status/...


meltem ayvalı (homofobik doğu perinçek'in vatan partisi genel başkan yardımcısı)
"lgbti dayatmasına dur diyen herkesi büyük aile buluşması'na davet ediyoruz.

çocuklarımızı istismardan, gençliği yozlaşmadan, kadını değersizleşmekten kurtarmak için hep birlikte orada olacağız.
aileye sahip çıkacağız, mutlu yarınları kuracağız.
haydi anne babalar, mücadeleye!

https://twitter.com/MeltemAyvali/status/...

sürekli din değiştiren tuğçe kazaz daha önce başka bir miting ile bu işi gündeme getirmişti onu da unutmayalım.

https://www.takvim.com.tr/magazin/2022/0...


ek: bu tehlikeli mitingi düzenleyen fikirde birlik ve mücadele platformu'nun linkini eklemeyi unutmuşum. kafayı lgbt ile bozmuş ersin çelik ve ekibi başı çekmekte burada. yeni şafak'ın çıldırmış bir şekilde paylaşım yaptığı tanıtım videosu da burada. videoda bu tehlikeli mitingi açıkça destekleyen oyuncular, gazeteciler isim isim yer alıyor. bunun dışında devleti temsil eden kurumların başındakilerinin, çeşitli cihatçıların yanında laik kesimden de destekçilerin de miting ile ilgili videoları/haberleri da burada.
https://twitter.com/Fikirde_Birlik

10 nisan 2020 sokağa çıkma yasağı

son 1 aydır bu saatlerde duymadığım kadar fazla araba sesi var şu an. dışarıdakiler evlerine mi dönüyor acaba?

olmayan maske, kolonya dağıtımı falan da böylece sona erecek gibi. gerek yok zaten. bizi herkes kıskanıyor malum.

bu arada bundan 1,5 ay önce önlem alın, yoksa durum ciddileşir diyenlere terörist diyen mhp-akpliler ve yalakaları hakkında işlem yapılmasını bekleyen? *

ermeni soykırımı

bilmeyenler için "tehcir" zaten soykırım politikasının parçasıdır. herhangi bir etnik kimliğe veya dini aidiyete sahip olan kişilerin toplanıp sürülmesi politikasıdır. bu arada sözcük olarak soykırım 1930lara denk gelmekle birlikte, o ibarede ermenilere atıf zaten vardır. ancak sorun bu değildir. geçmişe uygulanamaz diyen çok bilmişlerin mesela sen kızılderililere yaptığına bak dediği anda zaten geçmişe uygulanabilirliğini kabul ediyor olmaları sorundur.

türkiye yıllarca bunu bile konuşmamış, yasaklamıştır. 80lerden sonra içeride saklayamayacak hale gelince doğuda ayaklanan hainler hikayesi sonucunda tehcir ettik ama bakın istanbul'dakileri tuttuk yani hepsini öldürmedik (yani kestik de o kadar değil) minvalinde hikayeler dolaşıma sokulmuştur . işte ne yapacaksın 4-5 bin sivil yanlışlıkla ölmüş olabilir denmiştir. sonra o rakam devletin resmi ağızlarında 90larda 400- 500 bin olmuştur ve son zamanlarda devletin resmi tarihçisi murat bardakçı gibilerinin bile itiraf ettiği o korkunç rakamlar telaffuz edilmiştir. devlet ağzından taziye içerikli sözcükler çıkmıştır buna bile kıyamet kopartılmıştır. hatta bu konuda en çok engel koyan chp temsilcisi çıkıp pişkin pişkin geç bile kalındı demiştir. ve bu arada başka neler ortaya çıkmıştır? ankara, bursa, izmit, edirne gibi "doğu"da olmayan yerlerden de sürülen ve yok edilen insanların varlığı ortalara dökülmüştür. yahu hani güvenlik falan vardı ne iş diye soran olmamıştır. ayrıca arada süryaniler, keldaniler, rumlar vs. de kılıçların tadına bakıvermişlerdir. süryaniler ne zaman ayaklanmıştı acep diye soran var mı? şurada bir kısım ırkçı yorum yapanlar süryani kimdir bilir mi mesela? 1890lardaki katliamlar neyin nesidir diye soran var mı? taşnaklar diye yatıp kalkanlar bilir mi ki mustafa kemal'in de üyesi olduğu ittihat ve terakki'nin parlamentodaki ortağı taşnak partisidir. bunlar resmi bilgilerdir.

bir de başka bir hikaye var ki asıl bela, daha doğrusu rezalet odur zaten. mal mülklerin yağmalanmasıdır bu hikaye. 2010larda bu bilgiler ayyuka çıkınca suçu sadece ve işlerine geldiği için büyük bir zevkle apar topar "barbar" kürtlere atmaya başlamıştır bir kesim. yani aslında kabul etmeye başlanmıştır ama suçu kime atacağız paniği patlak vermiştir. kürtlerin bir kısmı sorumludur ama aslında herkes bilir ki muhacirler, özellikle de kafkas muhacirleri ve çerkesler son derece aktif olarak bu yapılanlara katılmışlardır. hazıra konan mallardır, konaklardır, ev eşyalarıdır. hele hele istanbul'da mal mülk paylaşımı konusunda dönen dolapların haddi hesabı yoktur. sonra ne mi olmuştur? binlerce yıllık yerleşik kültüre ait üretim yapısı böyle el değiştirince ekonomik üretimin hali halen bu durumdadır bu ülkede varın siz düşünün durumu.

doğu hristiyanlığının ortadan kaldırılması ve yeni kurulan sünni-türk devletinin ekonomik altyapısının oluşturulması politikası elbette sadece türkiye'ye yıkılamaz. ama sorumluluğun önemli bir kısmının burada olduğu ortadadır. rusya, japonya, hindistan gibi ülkeler de dahil olmak üzere bütün dünya ülkeleri soykırımı çok iyi biliyorlar. ancak kişisel görüşüm olarak abd gibi ülkelerin yasa tasarısını şantaj olarak kullanarak geçirmesini garip bulmaktayım. gariptir çünkü zaten buradan katliamlarda kurtulan yetimler vs. hepsine yardım eden kuruluşların başında genelde amerikalılar, fransizlar, ruslar bulunmaktadır. fotoğraflar vs. her türlü kayıt kuyut vardır. bunca yıldır niye sustunuz diye soran çok insan vardır. gerçi eski abd başkanlarından reagan zaten soykırım demiştir 80lerde ve sonrasında ne olmuştur? gariptir çünkü türkiye ismet inönü döneminde tazminat da ödemiştir abdye. bu tazminat konusu atatürk döneminde de konuşulmuştur vs. vs. inkarcılar bu hikayeyi de yakınlarda öğrenince kullanmaya kalkmışlardır ama o iş öyle onların bildiği gibi olmadığı için sonrasında susmayı tercih etmişlerdir.

her neyse osmanlının ulus devlete geçiş yaptığı 1923 sonrası, ülkede oranı yüzde 3 lere düşen gayrimüslimlere neler olmuştur?: 1934 trakya pogromu, 1942 varlık vergisi, 1955 istanbul pogromu, 1964 rum sürgünleri vs. vs. paylarına düşmüştür. ve yine hainler vs. hikayeleri ayyuka çıkmıştır. merak edenler bunları okuyabilir. bugün ortada ermeni dölü, rum piçi, yahudi köpeği gibi laflar sarfeden kemalistler, atatürkçüler, liberaller, demokratlar, solcular doludur ( o nedenle diğerlerine haksızlık etmemek gereklidir ırkçılık konusunda). türkiye'de bugün 2 binden daha az rum, 40 binden daha az ermeni, 20 bin civarı süryani, 15 bin civarı yahudi kalmıştır burada. içimizdeki düşman diye yaygara kopartanların düştükleri gülünç durum budur. orta asyadan geldik diyenler sonuçta burada 3-4 bin yıllık ermeni, süryani, rum vs. kültürünün de üzerine konmuştur. kiliseler camiye çevrilmiştir, ahır olarak kullanılmıştır vs. şimdilerde turistik merkez olarak tanıtılan ama ermenilerden tek kelime bahsedilmeyen, ermeni mimarisinin en ünlü eserlerinden van'daki akhtamar kilisesi'nin adı akdamar değildir - "ah tamara"'dan gelmektedir adı. pek çok ilçe adı, il adı kasaba, köy adı ermenice, rumca, süryani dilindendir. ama bu insanlar artık "yoktur".

bir de yok o ülke şuna baksın, herkes kendi geçmişine baksın hikayesi vardır. onlar iyi kötü bakıyorlar zaten. siz de bir zahmet kendi geçmişinize bakıverirseniz belki bu sayede şimdiki halinizi daha iyi anlarsınız diye bir öneride bulunayım.

toplumları ırkçılıkla, milliyetçi gazlarla yönetmek çok kolaydır. bakıyorum da, kadınlarda, lgbti üyelerinde de fazla değişim yok. zaten ezilmiş ve korkak olan bu kitlenin önemli bir kısmı bu konular açıldığında birden vatanı milleti koruyan, tarih uzmanı, yeri gelirse ırkçı birer savaşçı olarak karşımıza çıkıyor. kendi haklarını aramak gibi bir şeyi yapmayı götleri yemiyor ama onun yerine artık esamesi okunmayan zayıf bir kitleye de gerekirse saldırıyor. toplum geneli halen onu "orospu, ibne, nonoş, sapık" olarak görüyor ama o kendini hala - o bitmeyen korkuyla- kendisini hedef gösteren güçlüden yana konumlandırıyor. bu durumda davrananlar haksız da değiller korkmakta. korkunç geçmiş ortada işte - yüzleşmek için bekleniyor. aklıma travesti seyhan soylu (sisi)'nin kürt düşmanlığı ve bülent ersoy'un hrant dink arkasından ettiği rezil rüsva laflar geldi. bu sayede bu tip söylemlere sıcak bakan toplumun önemli bir kesiminin onayını aldılar birkaç dakikalığına ama hemen ardından onları alkışlayan kitle "top, dönme, ibne, pislik" vs. laflarına da devam etti. mesela bunlar gibilerinin nesine acıyacaksın?

konu hakkında resmi yayınlar dışında bir şey bilmeyenler için bu konunun içeriği sanıldığından daha vahimdir. bolca yayın var okursunuz eğer yüzleşmek isterseniz.

ama ırkçı olup da bunu bile bile reddedenlere bir hatırlatma : naziler de lgbtilerin kollarına "süslü ve yumuşak görünsünler diye" pembe üçgen şeklinde aksesuarlar takıp sonrasında fırınlamak için "tehcir" etmişti. bir de hitler'in rakibi olan ernst röhm vardır. kendisi gay veya biseksüeldir. ırkçı yalakalığı onu kurtaramamıştır. ve bu tehcir de "inkar" edilmişti ve hala bazı kimseler tarafından inkara devam ediliyor o ülkede. yakında sıra size gelirse ağlamayın.

eşcinsel olmak

sadece kendisini mutlu edecek bir türde idealin peşinde koşan ve onu arayanların, kendisinin istemediği tipte (ör: mülteci, kürt, müslüman, sosyalist, kadınsı, akpli, herkesle yatan vs.) eşcinsellerden hoşlanmayanların, çoğunlukla ayrımcılığı normal gören yarı resmi ağızda olup fazla da bir işe yaramayan bir kısım yazarın şikayetleri bolca görülüyor hem bu başlık altında hem diğer başlıklarda.

madem siz bu kadar özelsiniz, farklısınız, buralarda ne işiniz var? mesela sosyalistleri sevmiyorsunuz neden "size özel ilgi gösterecek" lgbti dayanışması yok diye kızıyorsunuz? dayanışma kolektivist bir harekettir ve doğası gereği sosyalisttir. lgbtiler sosyalist olacak diye bir şart yok. faşisti de, kemalisti de, dincisi de, ırkçısı da, liberali de var ama toplu destek istiyorsan durum bu. beğenmiyorsan mesela git ülkü ocaklarına, atatürkçü derneklere, türkiye gençlik birliğine, vatan partisine, liberal düşünce topluluğuna vs. ben eşcinselim de, destek iste onlardan. veya kendi ideolojine göre oluşum yarat bakalım neler oluyor.

herkes kardeş olsun ama benim istediğim siyasi görüşte, etnik kimlikte, inançta (veya inançsızlıkta), davranışta (ör: efemine olmayacak) olsun diyenler de oldukça eğlenceli. mesela "kürtçe konuşmasın", kürtse x partisine oy atmasın gibi yazılar yazanı da var burada. sen kendini nerede görüyorsun diye soran olmamış bu süprüntülere. bir de bunlar sürekli bir mağdur şovu yapıyorlar. buraya yazacak kadar zamanı var bu şımarık mağdurların. ama anadilini konuştu diye dayak yiyerek öldürülenler, belki kendilerinin sevmediği partiye oy attığı için, bu yazarlara göre ölümü hakediyorlar (bu tip entryler bolca var sözlükte).

hele o ahlak meraklısı olanlar daha da ilginç.* heteroseksüellerin hayatları nasıl diye sormak gerekli bunlara? yani eşcinseller bu kadar iğrenç geliyor bunlara o zaman heteroseksüellerin hayatları bunlar için çok "hijyenik" görüyor ve detayları çok iyi biliyorlar demek. oysa gazetelerden okuyoruz tecavüzler, aldatmalar, sahtekarlıklar vs orada da dolu. madem sorun eşcinsellerde, aslında toplum sorunlu değil, o zaman sen de "hijyenik eşcinsel" kimliğini açıktan göstererek toplumun o "sorunsuz" kısmı ile takıl bakalım neler oluyor.

eşcinsel olmak üzerinden kendi kafanızdaki idealleri millete dayatınca böyle komik duruma düşersiniz. eşcinseller sistem içinde ayrımcılık yaşıyor ve bu tahakkümün kaynakları arasında sizin o desteklediğiniz, ifade ettiğiniz kafa yapısı başı çekiyor.

ve evet eşcinsel olmak da aynen sizin de olduğunuz gibi insan olmaktır. (bkz:insan olmak)

tahinli pide

kimse kızmasın darılmasın. mutlaka her şehirde güzel yapılıyordur ama bursa'da yapılır en iyisi. şehrin tarihi çarşısında minik ve sevimli fırınlarda görürsünüz.

ancak sanki bu başlık altında bahsedilen tahinli çörek gibi geldi bana. kat kat, lifli gibi görüneni tahinli çörektir. o da şahanedir ama tahinli pide akli dengenizi yerinden oynatacak bir "şey"dir.*

tahinli pide, tombik hamurun ortasında erimeye yakın tahin ve sanırım içinde azıcık da pekmez karışımı olan eşsiz bir lezzettir. fırından alındığında bir de uyarırlar "aman dikkat çok sıcak" diye. insanın başı dönüyor, fena oluyor. ağır tahrik unsuru gibi bir durum.

büyük boyunu ben bitiremiyorum. küçük boylarından 1 tanesi ise tek başına yetiyor. kahvaltılarda arada sırada olmak kaydıyla götürülmesi şart.

ayrıca şunlar da yazılmış.
(bkz:tahinli)
(bkz:düz duvara tırmandıran tahinli pide)

edit: evde yapılanlar elbette sınıflandırma dışıdır. onlardaki lezzetin yanına yaklaşılmaz.

18 eylül 2022 büyük aile buluşması

cüppeli, çarşaflı cihatçı tiplerin yanında laik kesimden de faşistlerin destek verdiği ve başta yeni şafak olmak üzere aşırı sağcı yayın kuruluşlarının açıkça propagandasını yaptığı tehlikeli miting.

mitingin en önemli propagandisti lgbtye resmen savaş açmış durumda olan yeni şafak gazetesinden ersin çelik.
bu adamın twitter hesabında hemen hemen her saat lgbt karşıtı tweet mesajı görülmekte. son zamanlarda köşe yazılarının neredeyse tamamı bu konuda. trump, putin gibi aşırı sağcı liderlere de övgüler yağdırıp, onları örnek gösteriyor lgbt düşmanlığı konusunda.
https://twitter.com/ersinceliq?ref_src=t...

ikinici isim milat gazetesinden özlem doğan isimli ırkçı ve cihatçı bir kadın. lgbtye karşı tüm dünya ayaklanmalı gibisinden mesajlar atıp, açıkça lgbtleri hedef gösteren birisi. kendisine katılmayan muhafazakarlara bile hakaretler yağdırıp hedef gösteriyor. son zamanlarda iktidar ile birlikte uçak gezilerine katıldığı da söyleniyor. avrupa'da hem lgbt hem de islam düşmanı olan aşırı sağcı gruplarının lgbt bayrağının üzerinde tepinmelerini içeren video paylaştı bugün. lgbt bayrağı üzerinde yürüyorlar diye heyecanla paylaştığı ve aslında müslümanlara da düşmanı olan kişilerin hazırladığı video:
https://twitter.com/ozlemdogan_/status/...


şefika nur çiftçi isimli bir başka fanatik dinci kadın daha var. ersin çelik ile birlikte hazırladığı ve lgbtleri "hasta" olarak gösteren ve youtube'da haklı olarak nefret içerikli bulunmasından dolayı yasaklanan videonun baş sorumlusu.

https://twitter.com/sefikaaanur

gelelim bu mitingi destekleyen dinci / cihatçı olmayan tayfaya.

çalıştığı her üniversiteden kovulan, hayatı boyunca dönekliği ve ahlaksızlığı ile meşhur, liberal geçinen homofobik ve kadın düşmanı aşırı sağcı faşist atilla yayla denen artık yaşı iyice ilerlemiş profesörümsü yazar.

kendisi yukarıda bahsettiğim ersin çelik'in hemen hemen tüm yazılarını son zamanlarda paylaşmış, gülşen gibi sanatçıların lgbt bayrağını açması karşısında kudurmuş bir şekilde mesajlar atmıştır. daha önce bir programda eşcinsellikten kuş kadar beyni ile bahsederken ağzından kaçırdığı "kadınlaşma sorunu" lafı ile kadın düşmanlığını da ortaya saçan bu iktidar yalakası aşırı sağcı adam en son "homoseksüelliğin açmazları" başlıklı cehalet abidesi rezil kepaze bir yazı yazdı ve eşcinselleri asalak olarak niteledi. bu yazı kendilerini çok özgürlükçü olarak satan liberal düşünce topluluğuna bağlı bir dergide yayınlandı. kendisi bu gösteriyi en başından beri açıkça destekliyor ve davet mesajlarına katılıyor. daha önceleri de özellikle lgbt haklarının gündem olduğu dönemlerde trans bireyleri aşağılayan, eşcinselliğin sapıklık ve hastalık olduğunun altını çizen iğrenç mesajlar atmıştır. lgbt karşıtlığının tavan yapması ile de bu fırsatı kullanarak kendi hesabında hiç durmadan bu tip yazıları paylaşmaktadır. .

kendisini tanıyanların anlattığına göre bir zamanlar popüler olmak için eşcinsel haklarına destek verirken, o grupların kendisi gibilerinden çok haklı olarak uzak durması sonucu gerçek yüzünü gösterip düşük kapasitesi ile yazdığı yazısı burada.
https://hurfikirler.com/homoseksuelligin...

twitter hesabında ise sürekli olarak lgbt düşmanlığı içeren paylaşımlar görülebiliyor veya o sitelere beğeni atıyor.
https://twitter.com/atilla_yayla


daha önce istanbul sözleşmesine de karşı çıkan cumhuriyet kadınları derneği başkanı ağır homofobik ve kadın hakları düşmanı * * tülin oygür: bu tehlikeri mitinge destek olmak amacı ile attığı tweet şu şekilde:
"çocuklarımızı, kadınımızı, aile yapımızı ve sonuçta bağımsız türkiye cumhuriyeti’ni yeniden ayağa kaldırma mücadelemizi hedef alan lgbt saldırısına karşı fikirde birlik ve mücadele platformunun düzenlediği büyük aile buluşmasında yerimizi alacağız.
bu oyunu milletçe bozacağız!"

https://twitter.com/Drtulinoygur/status/...

atilla yaylanın da retweet ettiği aynı faşist kadından başka bir tweet.
"lgbt’nin insanlığı tehdit eden gerçek yüzünü anlatma mücadelesi içindeyiz. bu mücadele siyasi eğilimlerin veya dünya görüşünün çok dışındadır.
milletçe kenetlenerek #lgbtdayatması nı def edeceğiz"
https://twitter.com/Drtulinoygur/status/...


meltem ayvalı (homofobik doğu perinçek'in vatan partisi genel başkan yardımcısı)
"lgbti dayatmasına dur diyen herkesi büyük aile buluşması'na davet ediyoruz.

çocuklarımızı istismardan, gençliği yozlaşmadan, kadını değersizleşmekten kurtarmak için hep birlikte orada olacağız.
aileye sahip çıkacağız, mutlu yarınları kuracağız.
haydi anne babalar, mücadeleye!

https://twitter.com/MeltemAyvali/status/...

sürekli din değiştiren tuğçe kazaz daha önce başka bir miting ile bu işi gündeme getirmişti onu da unutmayalım.

https://www.takvim.com.tr/magazin/2022/0...


ek: bu tehlikeli mitingi düzenleyen fikirde birlik ve mücadele platformu'nun linkini eklemeyi unutmuşum. kafayı lgbt ile bozmuş ersin çelik ve ekibi başı çekmekte burada. yeni şafak'ın çıldırmış bir şekilde paylaşım yaptığı tanıtım videosu da burada. videoda bu tehlikeli mitingi açıkça destekleyen oyuncular, gazeteciler isim isim yer alıyor. bunun dışında devleti temsil eden kurumların başındakilerinin, çeşitli cihatçıların yanında laik kesimden de destekçilerin de miting ile ilgili videoları/haberleri da burada.
https://twitter.com/Fikirde_Birlik

bülent ersoy

zenginin malı züğürdün çenesini yorar derler ama muazzam boyutlardaki mirasını diyanet vakfı ve türk eğitim vakfına* bırakacağını açıklamış olması bir ara konuşulmuştu. bir dönemler "rakibi" olan zeki müren de mirasını eşcinsellere en çok ayrımcılık yapan kurumlara bırakacağını açıklamıştı. bu durum kimine göre "kabullenememe sendromu"nun tipik örneklerinden biridir. bir de ölümlerinden sonrasını bile garanti almaya çalışmak gibi bir durum olarak da düşünülebilir.*

istediğini yapar elbet, kendi mirası ama o kadar da büyütülecek bir karakter değildir lgbti dünyasında. zeki müren gibi o da eğlendirdi insanları bolca, orası kesin. her ikisi de iyi yaşadı, bol kazandı ve herkes gibi işlerine ne gelirse onu yaptı.

miras haberi:
http://bianet.org/bianet/toplum/160722-b...

kendisi hakkında yaptığı komik bir filmden "manidar" bir delirme sahne gelsin.*

ermeni soykırımı

bilmeyenler için "tehcir" zaten soykırım politikasının parçasıdır. herhangi bir etnik kimliğe veya dini aidiyete sahip olan kişilerin toplanıp sürülmesi politikasıdır. bu arada sözcük olarak soykırım 1930lara denk gelmekle birlikte, o ibarede ermenilere atıf zaten vardır. ancak sorun bu değildir. geçmişe uygulanamaz diyen çok bilmişlerin mesela sen kızılderililere yaptığına bak dediği anda zaten geçmişe uygulanabilirliğini kabul ediyor olmaları sorundur.

türkiye yıllarca bunu bile konuşmamış, yasaklamıştır. 80lerden sonra içeride saklayamayacak hale gelince doğuda ayaklanan hainler hikayesi sonucunda tehcir ettik ama bakın istanbul'dakileri tuttuk yani hepsini öldürmedik (yani kestik de o kadar değil) minvalinde hikayeler dolaşıma sokulmuştur . işte ne yapacaksın 4-5 bin sivil yanlışlıkla ölmüş olabilir denmiştir. sonra o rakam devletin resmi ağızlarında 90larda 400- 500 bin olmuştur ve son zamanlarda devletin resmi tarihçisi murat bardakçı gibilerinin bile itiraf ettiği o korkunç rakamlar telaffuz edilmiştir. devlet ağzından taziye içerikli sözcükler çıkmıştır buna bile kıyamet kopartılmıştır. hatta bu konuda en çok engel koyan chp temsilcisi çıkıp pişkin pişkin geç bile kalındı demiştir. ve bu arada başka neler ortaya çıkmıştır? ankara, bursa, izmit, edirne gibi "doğu"da olmayan yerlerden de sürülen ve yok edilen insanların varlığı ortalara dökülmüştür. yahu hani güvenlik falan vardı ne iş diye soran olmamıştır. ayrıca arada süryaniler, keldaniler, rumlar vs. de kılıçların tadına bakıvermişlerdir. süryaniler ne zaman ayaklanmıştı acep diye soran var mı? şurada bir kısım ırkçı yorum yapanlar süryani kimdir bilir mi mesela? 1890lardaki katliamlar neyin nesidir diye soran var mı? taşnaklar diye yatıp kalkanlar bilir mi ki mustafa kemal'in de üyesi olduğu ittihat ve terakki'nin parlamentodaki ortağı taşnak partisidir. bunlar resmi bilgilerdir.

bir de başka bir hikaye var ki asıl bela, daha doğrusu rezalet odur zaten. mal mülklerin yağmalanmasıdır bu hikaye. 2010larda bu bilgiler ayyuka çıkınca suçu sadece ve işlerine geldiği için büyük bir zevkle apar topar "barbar" kürtlere atmaya başlamıştır bir kesim. yani aslında kabul etmeye başlanmıştır ama suçu kime atacağız paniği patlak vermiştir. kürtlerin bir kısmı sorumludur ama aslında herkes bilir ki muhacirler, özellikle de kafkas muhacirleri ve çerkesler son derece aktif olarak bu yapılanlara katılmışlardır. hazıra konan mallardır, konaklardır, ev eşyalarıdır. hele hele istanbul'da mal mülk paylaşımı konusunda dönen dolapların haddi hesabı yoktur. sonra ne mi olmuştur? binlerce yıllık yerleşik kültüre ait üretim yapısı böyle el değiştirince ekonomik üretimin hali halen bu durumdadır bu ülkede varın siz düşünün durumu.

doğu hristiyanlığının ortadan kaldırılması ve yeni kurulan sünni-türk devletinin ekonomik altyapısının oluşturulması politikası elbette sadece türkiye'ye yıkılamaz. ama sorumluluğun önemli bir kısmının burada olduğu ortadadır. rusya, japonya, hindistan gibi ülkeler de dahil olmak üzere bütün dünya ülkeleri soykırımı çok iyi biliyorlar. ancak kişisel görüşüm olarak abd gibi ülkelerin yasa tasarısını şantaj olarak kullanarak geçirmesini garip bulmaktayım. gariptir çünkü zaten buradan katliamlarda kurtulan yetimler vs. hepsine yardım eden kuruluşların başında genelde amerikalılar, fransizlar, ruslar bulunmaktadır. fotoğraflar vs. her türlü kayıt kuyut vardır. bunca yıldır niye sustunuz diye soran çok insan vardır. gerçi eski abd başkanlarından reagan zaten soykırım demiştir 80lerde ve sonrasında ne olmuştur? gariptir çünkü türkiye ismet inönü döneminde tazminat da ödemiştir abdye. bu tazminat konusu atatürk döneminde de konuşulmuştur vs. vs. inkarcılar bu hikayeyi de yakınlarda öğrenince kullanmaya kalkmışlardır ama o iş öyle onların bildiği gibi olmadığı için sonrasında susmayı tercih etmişlerdir.

her neyse osmanlının ulus devlete geçiş yaptığı 1923 sonrası, ülkede oranı yüzde 3 lere düşen gayrimüslimlere neler olmuştur?: 1934 trakya pogromu, 1942 varlık vergisi, 1955 istanbul pogromu, 1964 rum sürgünleri vs. vs. paylarına düşmüştür. ve yine hainler vs. hikayeleri ayyuka çıkmıştır. merak edenler bunları okuyabilir. bugün ortada ermeni dölü, rum piçi, yahudi köpeği gibi laflar sarfeden kemalistler, atatürkçüler, liberaller, demokratlar, solcular doludur ( o nedenle diğerlerine haksızlık etmemek gereklidir ırkçılık konusunda). türkiye'de bugün 2 binden daha az rum, 40 binden daha az ermeni, 20 bin civarı süryani, 15 bin civarı yahudi kalmıştır burada. içimizdeki düşman diye yaygara kopartanların düştükleri gülünç durum budur. orta asyadan geldik diyenler sonuçta burada 3-4 bin yıllık ermeni, süryani, rum vs. kültürünün de üzerine konmuştur. kiliseler camiye çevrilmiştir, ahır olarak kullanılmıştır vs. şimdilerde turistik merkez olarak tanıtılan ama ermenilerden tek kelime bahsedilmeyen, ermeni mimarisinin en ünlü eserlerinden van'daki akhtamar kilisesi'nin adı akdamar değildir - "ah tamara"'dan gelmektedir adı. pek çok ilçe adı, il adı kasaba, köy adı ermenice, rumca, süryani dilindendir. ama bu insanlar artık "yoktur".

bir de yok o ülke şuna baksın, herkes kendi geçmişine baksın hikayesi vardır. onlar iyi kötü bakıyorlar zaten. siz de bir zahmet kendi geçmişinize bakıverirseniz belki bu sayede şimdiki halinizi daha iyi anlarsınız diye bir öneride bulunayım.

toplumları ırkçılıkla, milliyetçi gazlarla yönetmek çok kolaydır. bakıyorum da, kadınlarda, lgbti üyelerinde de fazla değişim yok. zaten ezilmiş ve korkak olan bu kitlenin önemli bir kısmı bu konular açıldığında birden vatanı milleti koruyan, tarih uzmanı, yeri gelirse ırkçı birer savaşçı olarak karşımıza çıkıyor. kendi haklarını aramak gibi bir şeyi yapmayı götleri yemiyor ama onun yerine artık esamesi okunmayan zayıf bir kitleye de gerekirse saldırıyor. toplum geneli halen onu "orospu, ibne, nonoş, sapık" olarak görüyor ama o kendini hala - o bitmeyen korkuyla- kendisini hedef gösteren güçlüden yana konumlandırıyor. bu durumda davrananlar haksız da değiller korkmakta. korkunç geçmiş ortada işte - yüzleşmek için bekleniyor. aklıma travesti seyhan soylu (sisi)'nin kürt düşmanlığı ve bülent ersoy'un hrant dink arkasından ettiği rezil rüsva laflar geldi. bu sayede bu tip söylemlere sıcak bakan toplumun önemli bir kesiminin onayını aldılar birkaç dakikalığına ama hemen ardından onları alkışlayan kitle "top, dönme, ibne, pislik" vs. laflarına da devam etti. mesela bunlar gibilerinin nesine acıyacaksın?

konu hakkında resmi yayınlar dışında bir şey bilmeyenler için bu konunun içeriği sanıldığından daha vahimdir. bolca yayın var okursunuz eğer yüzleşmek isterseniz.

ama ırkçı olup da bunu bile bile reddedenlere bir hatırlatma : naziler de lgbtilerin kollarına "süslü ve yumuşak görünsünler diye" pembe üçgen şeklinde aksesuarlar takıp sonrasında fırınlamak için "tehcir" etmişti. bir de hitler'in rakibi olan ernst röhm vardır. kendisi gay veya biseksüeldir. ırkçı yalakalığı onu kurtaramamıştır. ve bu tehcir de "inkar" edilmişti ve hala bazı kimseler tarafından inkara devam ediliyor o ülkede. yakında sıra size gelirse ağlamayın.

ahmet kaya

ahmet kaya kendisinin de parçası olduğu linç kültürünün kurbanı olmuştur. kürtçe klip çekmek üzerine yaptığı bir konuşması sonrasındaki utanç verici görüntüler çoğumuzun hafızasındadır. orada kendisini o dönemlerde propaganda aracı olarak kullanılan bir marşı okuyarak olayları tetiklediği iddia edilen serdar ortaç'ın durumuna daha da dikkatle bakmak gereklidir diye düşünüyorum.

takip edenler bilir. yakın zamanda serdar ortaç'ın ahmet kaya ile 1995 yılından kalma bir programda halay çektiği görüntüler yayılmıştı. o programda başka neler olmuştu peki? karabiberim isimli şarkısı ile ismini duyuran serdar ortaç o programda sessiz bir şekilde otururken ahmet kaya ona bakarak "şarap gibi oğlan" (veya şarap gibi çocuk) şeklinde pis pis sırıtarak konuşmuştu. serdar ortaç'ın cevap veremeden oturduğu yerde sinirden gülme sahnesi de aklımda. sonrasında radikal gazetesinde ahmet kaya'nın oğlancılık kültürü ile ilişkisinden de bahseden bir yazı da yer almıştı. keşke bu görüntüler ve yazı da ortalara çıksa.

şimdi iki olaya bakalım. ilkinde arkasına her türlü meşrulaştırılmış ve onay gören devasa bir homofobik kültürü alıp karşısındaki ötekiyi (ahmet kaya'nın deyimi ve serdar ortaçı gördüğü şekliyle her türlü aşağılamaya rağmen sesini çıkartamayacak bir ibneyi) kendi programında eğlence malzemesi yapıp köşeye sıkıştıran ahmet kaya var. yıllar sonra serdar ortaç da toplumun hemen her kesiminde meşrulaşmış milliyetçi, ayrımcı, ırkçı bir söylemi ve marşı okuduğu salondaki kuduz kitleyi de arkasına alarak kürtçeden bahseden ötekiyi (kendi gördüğü şekliyle sistem tarafından etnik kimliği lanetlenmiş ve sesini daha fazla çıkartmayacak potansiyel bir suçluyu) kendi eğlencesi olan malum marş ile köşeye sıkıştırıyor. ahmet kaya'nın demokrat olarak kendini sunması ve serdar ortaç'ın da yaptığı açıklamalar ile kimine göre homofobik olması tüm bu süreci daha da absürdleştiriyor. sonuçta ahmet kaya sürgünde hayatını kaybediyor. ancak bu ülkede farklı etnik kimliklere yönelik linç kültürü, ırkçılık son hızla devam ediyor. serdar ortaç ise ilk başlarda farklı kadın mankenlerle görüntüler verip akabinde düzenli olarak evliliği hakkında bilgi vermek zorunda kalıyor; konserlerinde ona da çatal fırlatılmaya başlanıyor; "ahmet abi"si hakkında olumlu açıklamalar yapmak zorunda kalıyor ama ülkede homofobi ve ona bağlı olarak lgbtilere yönelik linç kültürü de tam gaz devam ediyor.

egemenlerin kurguladığı ve finanse ettiği eğlence sektörünün demirbaşları haline gelen ötekilerin trajedisi gibi de görülebilecek bu yaşananlardan alınacak çok ders olduğuna inanıyorum.

gomidas vartaped

1869 kütahya doğumludur. doğduğu, yetiştiği topraklarda dile getirilmesi istenmeyen malum nedenden dolayı buradaki müzik camiasında bile fazla bilinmeyen dünyaca ünlü ermeni müzikolog, besteci, koro şefi ve şairdir. 1915'te yaşadıklarından sonra akli dengesini kaybetmiş ve sonrasında, 1935 yılında, paris'te bir psikiyatri kliniğinde hayata gözlerini yummuştur.

istanbul doğumlu piyanist şahan arzruni'nin yorumladığı, komitas'ın beste veya düzenlemelerini kapsayan hepsi birbirinden güzel eserleri içeren bir albüm ülkemizde yayınlanmıştır. merak edenler için o albümden shushiki...

içselleştirilmiş homofobi

gerçekleri yazınca sinirlenenlerin yorum yaptığı başlık.

yukarıdaki bisensual'e cevaben: hangi başlık altına alakasız şeyler yazmışım? senin alakasız, zırva ve şov yapmaya kalktığın başlıklarının altına mı? kendi yazdığın şeylerle benimkileri karıştırmışsındır. cehalet konusunda seninle yarışamam orası doğru. sen kendini sözlüğe "şirin" göstermeye devam et. ne olduğun belli.*

nasuh mahruki

boğazına kadar siyasete batmış, kibir kuklası, şovmen, faşist ve ırkçının tekidir. gezi olayları sırasında da kendi şovunu yaptığı provokatif fırsatçılığı hala akıllardadır. artık yaşlandığı ve önemini kaybettiği için iyiden iyiye ona buna bela okumaya başlamıştır. ülkedeki en azgın faşistlerle bir araya gelmekte sakınca görmemektedir. tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini inkar eden böyle birisinin hayat kurtarıcısı rolünü oynaması gülünçtür.

(bkz:ittihatçı nasuh)

pufidik

çok teşekkürler. hoş buldum. hepinize selamlar.

lgbti temalı filmler

(bkz:twist)

2003 yılından kanada menşeili bir film. oliver twist isimli romanın yeniden anlatımı üzerine kuruludur. nick stahl başroldedir ve depresif bir filmdir. youtube'dan izlenebilmektedir. https://www.imdb.com/title/tt0339827/

(bkz:kinky boots) bu da 2005 yılından. chiwetel ejiofor'ın performansı başarılıdır. oldukça komik sahneleri vardır. https://www.imdb.com/title/tt0434124/?re...

bisensual

sözlüğe alay içerikli entryler girmeye gelmiş onlarca benzeri gibi seviyesiz başlık ve entry sahibi vasat trolllerden biri.